Halk arasında "KK" olarak anılan kahraman lider Kenneth Kaunda, geçtiğimiz yıl 97 yaşında hayata veda etmişti.
Zambiya'nın kurucu lideri olmasının yanı sıra, Afrika'nın güneyinde sömürgeciliğe karşı verilen mücadelede PanAfrikan hareketinin etkin aktörlerinden biri olarak öne çıkan Kaunda, siyasi kariyeri boyunca Afrika sosyalizmini benimsemesiyle de biliniyor.
Eğitimli bir ailenin sekizinci çocuğu olarak 1924 yılında dünyaya gelen KK, ülkenin en geniş etnik grubu olan Bemba kabilesine mensup.
Öğretmen olan anne ve babasının izinden giderek aynı mesleği icra etmesinin, liderlik vasıfları kazanmasında ve siyasi kariyerinde şüphesiz büyük rolü var.
Yıllarca süren kölelik sistemi ve sömürgeci politikalar geride eğitim, sağlık, gıda, barınma gibi nice temel haktan yoksun, kendi ayakları üzerinde durmaya korkan,insanlığına yabancılaştırılan bir halk bırakmıştı.
İşte bu halkı yakından tanıyan ve iyi analiz eden bir kişi olarak Kaunda, özgür düşünen ve davranabilen bir halk yaratmayı hedefledi.
Bağımsız ve güçlü bir ülke yaratma yolunda milliyetçilik ilkesine sıkıca bağlandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
72'den fazla etnik grubun yaşadığı Zambiya'da, farklılıkları ortadan kaldırarak, tüm kabileler için ortak bir gelecek hedefleyen "Tek Zambiya, Tek Millet" sloganıyla herkesi eşit bir paydada buluşturdu.
Kaunda'nın annesinin Bemba kabilesinden, babasının Nyasaland yani bugünkü Malavi sınırlarından ve Zambiya dışında bir kabileden geliyor olması, kabileciliğe karşı verdiği mücadelede büyük rol oynadı.
Siyasi hayatı
İlkeli ve idealist lider, bir yandan öğretmen ve maden işçisi olarak çalışırken, öte yandan siyaset hayatına 1949 yılında Kuzey Rodezya Afrika Ulusal Kongresi'nin kurucu üyesi olarak başladı.
1953 yılında Harry Nkumbula'nın başkanlığını yaptığı, Kuzey Rodezya'nın ilk sömürgecilik karşıtı organizasyonu olan Afrika Ulusal Kongresi'nin(ANC) genel sekreterliğini yaptı.
Aynı yıl kurulan ve beyazlara imtiyazlar tanıyan Rodezya ve Nyasaland Federasyonu'na yönelik başlattığı protestolar nedeniyle Kaunda ve dava arkadaşı Nkumbula hapse atıldı.
Ancak ne hapis hayatı ne de hükümetin yürüttüğü diğer baskılar Kaunda'yı yıldırabildi. Büyük liderin zihninde pek yakın bir zamanda kazanılacak olan bağımsızlık mücadelesine gidecek yolların rotası o yıllarda belirdi.
Zambiyalı eski federal parlamenter Dr. GuyScott ile tanışmasıyla birlikte, sosyalizmin ilkelerini öğrenip benimseyen Kaunda, Londra'da başlayan ve çok sayıda ülkede devam eden uzun süreli konferanslar sayesinde kendini eğiterek, devlet adamı olma yolunda önemli bir başlangıç yaptı.
Zaman içinde yoldaşı Nkumbula ile düştüğü fikir ayrılığı sonrasında Afrika Ulusal Kongresi'nden (ANC) ayrılarak, kendi partisi olan Zambiya Afrika Ulusal Kongresi'ni (ZANC) kurdu.
Fakat partisi kısa süre içinde kapatıldı ve Kaunda 9 ay hapse mahkum edildi. Serbest bırakıldıktan sonra 1960 senesinde Birleşik Ulusal Bağımsız Parti'nin (UNIP) başına geçti.
Bağımsızlığa yaklaşırken, sömürgeciliğe karşı verdiği mücadeleyi uluslararası bir zemine oturtarak, beyaz Amerikan yönetimi altında ezilen siyahların hakkını savunan siyasi aktivist Martin Luther King'i Atlanta'da ziyaret ettikten sonra, ülkesine döner dönmez sivil itaatsizlik hareketini başlattı.
Bu hareketin ilk sonucu, İngiliz hükümetinin federasyon politikalarını değiştirip, nihayetinde pes etmesi oldu.
Afrika genelinde yavaş yavaş güç kaybetmeye başlayan sömürgeciler teker teker kıtadan ayrılırken, Zambiya'da da durum farklı olmadı.
Ülke içinde siyasi direniş karşısında Rodezya ve Nyasaland Kongresi dağılmaya başladı.
Kaunda ise arkadaşlarıyla birlikte tekrar hapse atılmasının ardından halkın gözünde artık bir kahraman oldu.
Kaunda 1962 seçimlerine Birleşik Ulusal Bağımsız Parti'nin (UNIP) başkanı olarak girdi.
1963 yılında Kuzey Rodezya başbakanı olarak seçilen Kaunda, 24 Ekim 1964 yılında bağımsızlık ilan ederek, ülkenin ismini Zambezi nehrinden aldığı ilhamla Zambiya olarak değiştirdi.
Bağımsızlık sonrası Zambiya
Kaunda'yı benzersiz bir Afrika lideri yapan en önemli özelliklerden biri, kendi ülkesinin bağımsızlığını ilan etmekle yetinmemesiydi.
Zambiya'nın bağımsızlığının ardından Mozambik ve Angola başta olmak üzere bölgedeki diğer özgürlük çatışmalarına da destek verdi, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ve Güneybatı Afrika Halk Örgütü'nün (SWAPO) operasyonlarında Zambiya'nın bir üs olarak kullanılmasını sağladı.
Bu siyasetin ardında yatan sebeplerin başında Zambiya'nın denize kıyısı olmayan ve tüm ticaret yollarına uzak bir ülke olması ve bu konumunun onu komşularının istikrarına bağlaması gelse de, Kaunda sıklıkla Afrika milliyetçiliğine vurgu yapmıştır.
Kaunda'nın ekonomi politikası Afrika hümanizmi olarak tanımlanabilirdi. Göreve geldiğinde, yabancı kontrolünde bir ekonomi devralmıştı ve bu durumu değiştirmek için bir çözüm yolu aradı.
Bakır madenlerinin millileştirilmesi beraberinde yalnızca bakır sanayine para aktarılması ve tarım yatırımlarının azalması ile sonuçlandı.
Lakin Kaunda liderliğinde kurulan ülkede ilk yıllarda sağlanan hızlı yükseliş ve başarılı icraatlar, zamanla yerini ekonomik ve siyasi krizlere de bıraktı. Ülke ekonomisinin bir dönem yalnızca bakır madenlerinden gelen gelire bağlanması ve başarısız olan millileştirme politikaları ile dış yardımlara bağlı hale gelmesi nedeniyle Kaunda eleştirilmeye ve itibar kaybetmeye başladı.
Hatırlamakta fayda var ki, denize sınırı olmayan Zambiya, büyük ticaret yollarına da uzak kaldığından, ülke ekonomisini iyiye götürmek kolay bir iş değildi.
1991 yılına kadar yönetiminde bulunan Kaunda, seçimleri kaybettikten sonra, gayet barışçıl bir tavırla görevden ayrıldı.
Bu özelliği ile Kaunda, sorunsuz bir şekilde siyasete veda eden nadir Afrika liderlerinden biri oldu. Yönetimi süresince zaman zaman ağır eleştirilere maruz kalsa da, ülkesinin çıkarlarını kişisel hırslarının önünde tutup kaybetmeyi kabullenerek, görevdeki tüm liderlerin benzer tutumu sergilemesi noktasında bir gelenek başlattı.
Siyasetten ayrıldıktan sonra, görev süresince zedelenen itibarını, kendisini insani faaliyetlere adayarak yeniden kazanan KK, 2007 senesinde Güney Afrika tarafından verilen Ulusal Miras Konseyi Ubuntu Ödülü'ne layık görüldü.
Gençler için yürüttüğü çalışmaların yanı sıra, bizzat kendi oğlunu AIDS'e kurban veren Kaunda, HIV ile mücadelede ön saflarda yer aldı.
Her lider gibi, iktidarı süresince kimileri tarafından takdir görüp, kimileri tarafından eleştirilen KennetKaunda'nın, bağımsız Zambiya'nın inşasındaki yeri tartışmasız çok büyük.
Mazlum ve yoksul bir halktan, bir ulus devlet meydana getiren lider, verdiği kutsal mücadeleyle birlikte bugün yalnız kendi ülkesinde değil, tüm dünyada saygıyla anılıyor.
Afrika'nın Gandi'si
"Pasif direniş, centilmenler (ve hanımefendiler) için tıpkı savaş gibi bir spor, yönetici sınıf için kahramanca bir girişim, geri kalanlar içinse ağır bir yüktür" sözleri ile zihinlere kazınan Kaunda, İngiliz yönetimine karşı bireysel direnişini bağımsızlık mücadelesinden çok daha önce başlatmıştı.
Öyle ki, düşünsel ve eylemsel boyutun ötesinde kişisel hayatında dahi bu direnişi görmek mümkündü.
Kenneth Kaunda İngiliz sömürgeciliğini protesto etmek amacıyla çay, kahve ve alkol tüketiminden vazgeçerek, pasif direnişin sembolü Gandi ile benzer bir tutum sergiledi.
Bilhassa İngiliz sömürgecilerin sembolü olan bu içeceklere sergilediği tavırla, sömürgeci güçlerin kendi kültürlerinden getirdiği bu elit alışkanlığının Zambiya kültürü ile uyumsuzluğunu da ortaya çıkardı.
1970'li yıllarda üretimine başlanan kahve de tıpkı çay gibi, hala Zambiya halkının beslenme alışkanlıklarında pek az yere sahip.
Son çayını 1953 yılında içtiği belirtilirken, dinamik liderin uzun ömürlü olmasında bu içecekleri tüketmemesinin yanı sıra, kasaplarda Afrikalılara ayrı bir pencereden satış yapılmasını protesto etmek amacıyla et tüketmeyerek vejetaryen beslenme biçimini seçmesine borçlu olduğu düşünülüyor.
Kaunda'nın son yıllarına tanıklık edenler, onun gençlere taş çıkartan enerjisine ve sağlıklı bünyesine duydukları hayranlığı sıklıkla dile getiriyorlar.
Sömürgeciliğin arkasında bıraktığı enkazdan bir devlet yaratan Kaunda, siyasi başarılarının yanı sıra, insani yönüyle, yazarlığı ve sanata olan yatkınlığı ile de tanınıyor.
16 kitabı yayımlanan liderin, gitar çalarak söylediği romantik şarkılarla ve göz alıcı danslarıyla Zambiya basınında yer bulmuştu.
Afrika milliyetçiliğinin son dev temsilcilerinden olan Kenneth Kaunda, mentoru ve yoldaşı Tanzanyalı Nyeyere başta olmak üzere, Ganalı Nkrumah, Kenyalı Kenyatta, Burkina Fasolu Sankara gibi devrimci liderlerle birlikte anılırken, Afrika'nın böylesi liderlere duyduğu ihtiyaç çok sayıda mecrada dile getiriliyor.
Kaynaklar:
http://www.daily-mail.co.zm/kenneth-kaunda-only-living-founding-african-president/
https://worldhistoryarchive.wordpress.com/2018/04/11/martin-luther-king-meets-kenneth-kaunda-1960/
https://diggers.news/guest-diggers/2022/07/08/in-the-end-he-was-like-the-rest-of-us-simply-human-remembering-kenneth-kaunda/
https://www.reuters.com/world/africa/zambias-founding-president-kenneth-kaunda-dies-aged-97-son-2021-06-17/
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish