İranlı sanatçı Parastoo Salehi'nin gözünden İran'daki olaylar: Empati ve dayanışma bu diktatörlüğü bitirecek

Deniz Unay Independent Türkçe için İranlı oyuncu ve model Parastoo Salehi ile konuştu

İranlı oyuncu ve model Parastoo Salehi / Fotoğraf: Independent Türkçe

İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 16 Eylül 2022'de "ahlak polisi" tarafından göz altına alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan gösteriler ülke genelinde devam ediyor.

İran'daki kapalı ve muhafazakar yönetim, ülke içerisinde zaman zaman reform ve yenilik çağrılarına ve eylemlerine sebep oluyor.

2018 yılında hükümete yönelik yapılan sokak eylemleri İran devrim güçleri tarafından kontrol altına alınmıştı. O dönemde sosyal medya ve internet erişimine yönelik kısıtlamalar ile eylemcilerin iletişim ağı engellenmişti.

Fakat son günlerdeki gelişmeler önceki reform çağrılarından daha etkili ve daha yaygın bir şekilde karşımıza çıkıyor.

ABD basını başta olmak üzere, dünya genelindeki etkili haber ajansları ve sosyal medya üzerinde yapılan destekler, eylemi İran dışına taşıyarak dünyanın sahiplendiği bir hak ve özgürlük arayışına dönüştürdü.

Independent Türkçe için İranlı ünlü oyuncu ve model Parastoo Salehi'yle İran'da yaşanan olayları konuştuk.
 

(4).jpeg
Parastoo Salehi, Independent Türkçe için Deniz Unay'ın sorularını yanıtladı

 

Bize kendinizden bahseder misiniz?

Ben Tahran'da doğdum, 44 yaşındayım. Oyunculuk ve modellikle geçen sanat yaşamımın 25'inci yılındayım. Yaklaşık 17 yıldır 100'den fazla dizi ve filmde rol aldım.

İran'daki baskıcı rejim beni bir aktivist olmaya zorladı ve halkımın sesi olmak istedim. Onların özgürlük arayışlarının yanında olmayı kendime görev edindim. Toplumun taleplerini en yüksek sesle dile getirdim.

Yaptığım eleştiriler ve protestolar sonucunda İran mahkemelerinde tarafıma açılan davalar oldu; sonrasında yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Bir süre sonra bu yasak kalkınca Türkiye'ye göç ederek burada yaşamıma devam ediyorum.
 

 

"İran'da İslam Cumhuriyeti olduğuna inanmıyorum"

İran devriminden sonra zaman zaman yapılan reform çağrılarının ardından İran halkına ve özellikle kadınlara yönelik baskılardan bahseder misiniz?

Ben İran'da İslam Cumhuriyeti olduğuna inanmıyorum. İslam dininden uzakta sadece diktatörlükle yönetilen bir ülke olduk.

Yoksulluk, adaletsizlik toplumsal refah ve huzurun tesis edilemeyişi, topluma ve özellikle gençlere ve kadınlara yönelik baskılar insanlarda derin yaralar oluşturdular.

22 yaşındaki Mahsa Amini'nin öldürülmesiyle bu yaralar bir anda açıldı ve İran halkı özgürlüğünü elde edebilmek için tüm şehirlerde canı pahasına mücadele ediyor.

İran halkına yönelik baskılar sokakta eylem yaparak özgürlük arayışında olan insanlara polis şiddeti olarak gerçekleştiği gibi, bununla birlikte şiddet görüntülerini paylaşanlar tehdit ediliyor.

Ayrıca, internet ve sosyal medya üzerindeki kısıtlamalar ile birlikte İran halkına dünya genelinde verilen desteğin önü kesilmeye çalışılıyor. 
 

aa.jpg
Fotoğraf: Fatemeh Bahrami/AA

 

"Türkiye'de bir kadın olarak yaşamak İran'a göre çok daha iyi"

Türkiye'de bir kadın olmakla İran'da bir kadın olmak arasındaki farklar nelerdir?  

Bir kadın olarak Türkiye'deki son bir yılıma baktığımda İran'daki yaşam standartlarına kin ve öfke ile bakıyorum.

Türkiye'de bir kadın olarak yaşamak İran'a göre çok daha iyi, çünkü burada tesettür anlamında bir baskı yok; kadınların kıyafet ve makyaj özgürlüğü var.

İnsanlar daha nazik ve samimi, bazı kadınların köpek beslediklerini ve gezdirdiklerini görüyorum.

İran'da bir kadının hayvan beslemesi neredeyse imkansız. Türkiye'deki mevcut özgürlükler kadın-erkek arasındaki iletişimi güçlendiriyor.

İran'daki baskılar nedeni ile kadın erkek eşitliğinden ve kadın-erkek arasındaki toplumsal iletişim ve etkileşimden bahsetmek pek mümkün değil.

Türkiye'de ve dünyada kadına yönelik özgürlükler hususunda bazı zayıf noktaların olduğunu söyleyebiliriz fakat genel anlamda Türkiye'deki kadınlar İran'daki kadınlardan çok daha şanslı diyebilirim.
 

 

Bir sanatçı olarak İran'da yaşamanın sanatın özgür ve evrensel dinamikleri üzerinde ne gibi olumsuz etkileri var?

İran'da yapılan sanatsal çalışmaları değerlendiren bir kalite denetçisi departmanı var. Bu departmanın standartları tamamı ile erkek egemen bir zihniyetin sonuçları ile hareket ediyor.

Kadınların oynadığı film ve dizilerde kadınların duruşu, bakışı kıyafetleri, vücut hareketliliği erkek açısından tahrik edici olmayacak şekilde olmalı.

Ayrıca başörtüsü boyun ve kulaklar kesinlikle kapalı olmalı. Bu kısıtlayıcı standartlar altında izleyiciye duygu aktarımı yapmak ve rolü gerçek anlamda oynamak bir sanatçı açısından gerçekten zor. 

Diğer bir husus ise İranlı sanatçıların düşüncelerini açıklaması yasak sanatçılar sürekli mahkemelere çağrılarak baskı altında tutuluyorlar.

Sanatın saf ve özgürce yeni şeyler üretmesine bu baskılar engel oluyor. 
 

 

"Ülkemin kadınlarının cesurca ve yiğitçe haklarını haykırdığını gördüğüm için gururluyum"

Son direniş neredeyse tüm dünyadan destek gördü, bu destek size ne hissettiriyor?

İran'da meydana gelen ve küreselleşen bu ayaklanma, ülkemin kadınlarının nasıl cesurca ve yiğitçe haklarını haykırdığını gördüğüm için gurur duymama neden oldu.

Sosyal medya üzerinden İran halkı yaşadıklarını tüm gerçekliği ile dünyaya aktardı. Sanal dünya İran halkının haklı direnişine çok destek oldu.
 

 

"Empati ve dayanışma bu diktatörlüğü bitirecek"

İran'daki son durum nedir?

İran'da şu anki durum çok istikrarsız. Her gün protestocuları gözaltına alınıyor ve bazı göstericiler ne yazık ki hayatlarını kaybediyorlar. Sanatçılar ve sporcular halkı desteklemek suçundan tutuklanıyor.

Olayların daha da büyüyeceğini düşünüyorum. Halkı doğru ve stratejik açıdan yönlendirecek bir lider olmayışından dolayı hükümet değişikliği gerçekleşmese bile İran'ın özgürlüğüne kavuşacağına yönelik inancım tam.

Tüm dünya halkları ile İran halkları arasındaki empati ve dayanışmanın bu diktatörlüğü bitireceğini düşünüyorum.

Son olarak, Türkiye'nin yardımsever ve nazik insanlarına sanatçılarına yürekten teşekkür ediyorum. İran halkını bir kardeş halk olarak görmeniz bizleri çok mutlu hissettiriyor.

Erişim sağlayabildiğimiz zamanlarda İran'da Türk dizilerini takip ediyoruz. İran halkı olarak sizleri çok seviyoruz.

Bize olan desteğiniz içimizde bir umut ışığı yaktı. Desteğinizi ve nezaketinizi halkımız hiç unutmayacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU