Yeni Şafak yazarlarından Ersin Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite diplomasının kayıp olduğunu iddia etti.
Çelik bugün “Yeni başlayanlar için; Erdoğan’ın üniversite diploması” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Söz konusu tartışmanın her seçim döneminde yaşandığını ifade eden Çelik, “Erdoğan’ın üçüncü cumhurbaşkanı kez seçilmesini önlemek için ‘Biz söyledik biz inandık. Siz de inanın’ kampanyasına bir kez daha başladılar” dedi.
“Erdoğan’ın diplomasının kaybolduğunu” öne süren Çelik’in yazısının ilgili kısmı şöyle:
Erdoğan’ın Başbakan olduğu yıllar... Bu tarihte yine diploma iddiaları gündeme gelmiş ve Marmara Üniversitesi de Erdoğan’ın talebi ile diplomanın duplikatasını düzenleyerek teslim etmiş. Duplikata medyada yer alınca da “altında imza yok bu belge sahte” denildi. Oysa duplikata imzasız düzenlenir. Diploma olarak kullanılmak üzere, hak sahibinin -çalınma, kayıp gibi nedenlerle- talebi üzerine verilir ve resmi belgedir. Bu talepten anlaşılıyor ki; Erdoğan’ın diploması kayıp. “Ülkenin Cumhurbaşkanı’nın diploması nasıl kayıp olur” diyenler olacaktır? Yanıtını tarih veriyor. Erdoğan, Marmara Üniversitesi’nden lisans diplomasını zamanın dekanı ve rektörü tarafından imzalı 01.11.1991 tarihinde almış. Yani henüz belediye başkanı olmadan 3 yıl önce.
Çelik, yazısının son kısmında şu değerlendirmeyi yaptı:
Marmara Üniversitesi her tartışmada tarih tarih açıklama yapıyor. Okul arkadaşları konuşuyor. Hatta Erdoğan’ın derslerine giren hocalarından CHP’li Aydın Ayaydın bile iddialara “safsata” diyor. Ama yok! İkna olmamaları bir yana, 20 yıldır ülkeyi yöneten, girdiği her seçimden zaferle çıkan bir lideri dönüp dolaşıp diploma yalanı üzerinden yenmeye çalışıyorlar. Seçimlere 8 ay kala “biz yine bayrağı çektik” diyemiyorlar da “diploma nerede” tezviratına sarılıyorlar.
Bu sakızı son yıllarda da FETÖ çiğneyip duruyor. Yeniden gündeme getiriyor. Oysa TSK’yı tamamen ele geçirdikleri, kamudaki her dairede güçlü oldukları 2014 yılında da bu yalana sarılmışlardı. FETÖ’cüler o zamanlar tüm evraklara, bilgilere erişebiliyorlardı. Kozmik Oda’ya bile girdiler. Üniversite arşivine mi giremeyeceklerdi? Yalanı söylemekten, ısrarlamaktan hatta tweetleri ikiye katlamaktan daha kolaydı FETÖ’cüler için.
Yazının tamamını BURADAN okuyabilirsiniz.
Yeni Şafak