Bu yıl, Latin Amerika'nın en büyük ve en güzel ülkesi Brezilya'nın I. Dom Pedro tarafından Eylül 1822'de bağımsızlığını ilan etmesinin 200'üncü yıldönümü.
300 yıldan fazla Portekiz egemenliği altında kalan Brezilya, 1888'de köleliğin kaldırılması ve ardından 1889'da ordu tarafından cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra 1822'de bağımsızlığını kazandı.
Bu bağlamda şahsen Brezilya'nın bağımsızlık gününün sevincini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Brezilya, 2022 yılında 1,8 trilyon ABD doları olarak öngörülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ile dünyanın en büyük 10'uncu ve Latin Amerika'nın en büyük ekonomisi.
Aynı zamanda, yaklaşık 215 milyonluk nüfusuyla 7'inci en büyük nüfusu ve 8,5 milyon kilometrekarelik bir alanı kapsayan en geniş 5'inci ülkesi.
1798'den 1834'e kadar yaşayan Pedro, aynı zamanda Portekiz Kralı Pedro olarak da hüküm sürdü.
Napolyon'un ordusu ülkelerini işgal ettiğinde Brezilya'ya kaçan Portekiz kraliyet ailesinin bir parçasıydı.
Pedro, Portekiz parlamentosunun Brezilya'yı sömürgeleştirme ve kendi ülkesine geri dönme çabalarına direndi; Brezilya'nın 7 Eylül 1822'de bağımsızlığına ulaşmasına yardımcı oldu ve ardından imparator seçildi.
Brezilyalılar tarafından ülkeyi kurtarmadaki rolü nedeniyle sevgiyle hatırlansa da yönetimi nispeten sert çıktı.
Liberal bir anayasa oluşturma sürecinde oldukları için Brezilya Meclisini feshetti ve Brezilya'nın bağımsızlığına yardımcı olan radikal lider José Bonifácio de Andrada e Silva'yı sürgüne gönderdi.
Yerel ayaklanmalar sonunda Pedro'nun tahtından feragat etmesine ve 1831'de oğluna teslim etmesine yol açtı. Daha sonra Portekiz'e döndü.
Pedro, 35 yaşında tüberkülozdan öldü. İsteği üzerine kalbi çıkarıldı ve Porto'da tutuldu.
Vücudunun geriye kalanı; 1972'de Brezilya'nın bağımsızlığının 150. yılı anısına Brezilya'ya bağışlandı.
Kalbi Porto'dayken, bedeni São Paulo'da kaldı. Petro'nun vücudu şu anda Sao Paulo'daki bir müzede tutuluyor.
Brezilya, bağımsızlığının 200. yıldönümünü, Brezilya ve Portekiz tarihinde sevilen bir figür olan İmparator I. Pedro'nun kalbi ile kutladı.
Çünkü boyun eğmek yerine halkına yardım etmeyi seçen Dom Pedro, "Dia do Fico" olarak bilinen yerde cesurca "kalacağını" ilan etti ve Brezilya Portekiz'den bağımsızlığını kazandı.
Pedro'nun kalbi, bulunduğu Portekiz-Porto şehrinden Brezilya'ya ödünç verildi.
Dom Pedro'nun ölümünden sonra vücudundan ayrılmış ve o zamandan beri altın bir semaver içinde cam bir kavanozun içinde formaldehit içinde saklandı.
Eski imparatorun cesedinin geri kalanı Brezilya'nın Sao Paulo şehrinde bulunuyor.
Pedro'nun kalbi, Brezilya'da resmi bir devlet ziyareti gibi karşılandı ve askeri teveccüh aldı.
Brezilya Dışişleri Bakanlığı tören protokolü şefi Alan Coelho, "Dom Pedro yaşıyormuş ve bizimle birlikteymiş gibi muamele görecek... sanki yabancı bir liderin devlet ziyaretiymiş gibi" dedi.
Kalp, 17 gün boyunca dışişleri bakanlığı merkezi Itamaraty Sarayı'nda sergilendi.
Dom Pedro, Napolyon Bonapart'ın ordusu 1807'de Portekiz'i işgal ettiğinde, 9 yaşında bir çocukken ailesiyle birlikte İngiliz donanmasının yardımıyla Brezilya'ya kaçtı.
O zamanlar Portekiz kolonisini yönetmek için arka planda kaldı. Babası Kral VI. Joao'nın isteklerine karşı çıkan I. Pedro, 7 Eylül 1822'de Brezilya'yı bağımsız bir ülke ilan etti ve ilk imparatoru oldu.
Küçük erkek kardeşi tahtı gasp etmeye ve anayasal bir hükümetten monarşiye geri döndürmeye çalışırken Portekiz'e döndü.
Ancak Pedro, güç mücadelesini kazanarak anayasacıları desteklemek için destekçilerini Porto'ya götürdü.
Brezilya'nın bağımsızlığının 200'üncü yıldönümü bu yıl 7 Eylül'de kutlanıyor ve Brezilya'nın bağımsızlığının başladığı tarih olan 7 Eylül 1822'de "Grito do Ipiranga" olarak bilinen olay 200 yılını dolduruyor.
200 yıl önce Portekiz'den bağımsızlığını kazanan ve ulus inşasındaki ünlü haykırışı olan "Bağımsızlık ya da Ölüm" ilanıyla birlikte Brezilya 200'üncü yılını kutlarken; biz de Brezilya'nın bağımsızlığını saygıyla selamlıyoruz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
