Çok değil bir yıl öncesine kadar birçok Batı ülkesinde faizler - 0,25 ile - 0,75 arasında seyrediyordu.
Pandemi ve 24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle enerji ve gıda fiyatlarındaki artışla beraber enflasyon oranlarının artması üzerine birçok ülkenin merkez bankası arka arkaya faiz artırmaya başladı.
Bunların başında ise Amerika Birleşik Devletleri geldi. FED 5 defa faiz artırdı. Artık ABD'de politika faizinin oranı 3,25.
Benzer faiz artışları sürerken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise ısrarlı bir şekilde faiz indirimi yapıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Nas ortada olduğuna göre, sana bana ne oluyor" demişti
İlk başlarda faizi düşürmenin nedeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ortaya koyduğu tavırdı.
Erdoğan 19 Aralık 2021'de Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen "İlim Yayma Akademi Ödülleri Töreni"nde yaptığı açıklamada, "Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu" dedi.
İki gün sonra bu sefer de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, faiz oranlarına dair tartışmalara yorum yapan Erdoğan, "Faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi de sürdüreceğim. Şunu bir defa bilmemiz lâzım: Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre, sana bana ne oluyor?" ifadelerini kullandı.
Önce "nas" talimatı şimdi de KKM farkı
Erdoğan'ın açıklamaları "talimat" olarak algılandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da politika faizini düşürmeye başladı.
Faiz düşürüldükçe döviz yükseldi. "Düşecek" denilen enflasyon ise artış trendine girdi.
Ağustos 2021'de yüzde 19 olan politika faizi önce 18'e ardından da Aralık 2021'de 14'e düşürüldü.
Ocak 2022'ye gelindiğinde faiz oranı 14'e çekilirken enflasyon oranı ise yüzde 48,69'a çıktı.
Ocak ile temmuza kadar 14'te tutulan politika faizi ağustosta 13, eylülde ise 12'ye çekildi.
Daha önce faiz indirilirken "nas"ı dikkate alanların artık yeni bir gerekçesi var gibi.
Zira 21 Aralık 2021'de dövize yapılan müdahaleden sonra bilindiği gibi vatandaş "kur korumalı TL vadeli mevduat" hesaplarına yönlendirilmişti.
Vatandaşı dövizdeki artış karşısında zarara uğramaması için ise aradaki farkın hazine tarafından karşılanacağı belirtilmişti.
Bunun üzerine birçok mevduat sahibi, birikimlerini açılan KKM hesaplarına yatırmaya başladılar.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin verdiği bilgiye göre ise bugüne kadar KKM hesaplarında biriken para miktarı 1 trilyon 307 milyar 6 milyon lirayı buldu.
Aralıktan bu yana ise faiz + kur farkı nedeniyle hazineden milyarlar ödendiği ifade ediliyor.
Tüm müdahalelere rağmen dövizdeki yükseliş durmayınca hazineden daha fazla para çıkmaması için artık faiz indirimine gidilerek ödenecek farkın düşürülmesi amaçlandığı ifade ediliyor.
Ekonomistler bu konuda Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulundu.
"Kurdaki artış nedeniyle kayıpları olmuyor"
Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir'e göre faiz indiriminin rasyonel bir açıklaması yok artık. Ayrıca bunun nedenini de ekonomistler de artık bilmiyor olabilir.
Faiz düştükçe KKM hesaplarında birikimi olanların hak kaybına uğramadıklarını hatırlatan Demir, "Çünkü, eğer kurda bir değişiklik olmazsa politika faizinin 3 puan üstün kadar faiz ödeniyor" dedi.
"Diyelim faiz yüzde 15. Yüzde 15 + kur farkı. Kur artarsa hesap sahipleri fark alır" diyen Demir, "Kur hiç değişmezse elde ettikleri faiz düşmüş olur. Ancak şu ana kadar hep kur artışı kadar aldıkları için gelir elde etmiş oldular" ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Oğuz Demir, şunları kaydetti:
"Örneğin bir vatandaş parasını 3 aylık mevduata koyuyor. Normalde kur değişmezse 3 ayda alacağı faiz yüzde 4,5'tu. Şimdi ise yüzde 3,5'a indi. Ama kur yükseldiği için değişim kadar, fark almış oluyor. Bu yüzden kur korumalı mevduat faizinin bir önemi kalmamış oluyor. Kur sabit kalırsa kayıp olabilir ancak kur şu an istikrarlı bir yere oturmuş gibi gözükmüyor."
"KKM öyle bir tezgah ki zenginler, servetlerine servet katıyor"
İktisatçı Serkan Özcan ise "kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı tam bir tezgah.
Özcan, bu konudaki savını şöyle açıkladı: "Bu hesaba para yatıranların kayıpları olmuyor. Sürekli kazanıyorlar. KKM öyle bir tezgah ki kur düşerse kaybetmiyor, yükselirse ki yükseliyor daha fazla kazanıyorlar."
"Ülke hazinesi yanlış uygulanan para politikaları sonuçlarını hafifletebilmek için öyle bir şey oluşturdu ki parası olanlar hiçbir şekilde kaybetmiyor" diyen Özcan "Kur düştüğü zaman faizlerini alıyorlar, yükseldiğinde de döviz farklarını alıyorlar. Öyle bir sistem oluşturmuşlar ki zenginin hiç kaybetmiyor. Bu sistemde ülkenin bir avuç zengini, servetine servet katıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Hayallerin çok olumsuz sonuçlarıyla karşı karıyayız"
Serkan Özcan, mevcut iktidarın enflasyonla mücadele etmediği görüşünde. Özcan'a göre bütün dünyanın enflasyonu; üretim, yatırım ve istihdamın önündeki en büyük engel görüp olana göre mücadele ediyor.
Özcan, şunları kaydetti:
Bizde ise maalesef bir inat ve ısrar uğruna sonuçları anlaşılamayacak bir biçimde bir cari ekonomik politikası takip ediliyor. Faizlerin indirilmesine devam edilmesi konusunda hükümetin son günlerde kaynağı açıklanamayan yurtdışından para girişlerine umut bağladığını düşünüyorum. Ama bu umut ve hayallerin çok olumsuz sonuçlarını yaşama riskiyle karşı karşıyayız.
"MB faizi alet çantasından çıkarıp attı"
Ekonomist Mustafa Sönmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faizi ekonomik bir araç olmaktan çıkardığını söyledi.
Diğer ülkelerde merkez bankalarının faizleri ekonomik dengeler aracı olarak kullandığını vurgulayan Sönmez, "Öncelikle de enflasyonu önlemede bir araçtır" dedi.
Türkiye'de enflasyon yükselirken faizin düşürüldüğünü dünyadaki diğer ülkelerin ise bunun tersini yaptığını anımsatan Sönmez, "Türkiye'de enflasyonu önlemek gibi bit kaygı yok. Daha çok seçimlere doğru ekonomiyi canlı götürme kaygısı ön planda. Bunun için faizleri, düşürdüler" diye konuştu.
Enflasyonla faiz arasında şu anda 68 puanlık bir fark olduğuna dikkati çeken Mustafa Sönmez, şunları ifade etti:
MB faizi alet çantasından çıkarıp attı. Artık işe yaramıyor. Enflasyon yüksekken faizi indirmek birazda siyasi bir mesaj. KKM hesaplarında birikimleri olan vatandaşların kayıplarına gelinde, çok zarar etmiş olmuyorlar. Hatta birikimler artıyor. Çünkü KKM'de taban MB faizi + 3 puandır. KKM başladığında faiz 14 idi. + 3 daha toplamda 17 yapıyordu. Bu 12'ye indirildiği için 12 + 3 olunca 15'e düşmüş oldu. Yani bir azalma oldu denilebilir ama dövizdeki artış sürdüğü için zarar etmiyorlar.
© The Independentturkish