Azerbaycan ile Ermenistan savaştı. İki ülke arasında ateşkes sağlansa da gerginlik sürüyor.
Kırgızistan-Tacikistan arasında meydana gelen sınır çatışmalarında yüzlerce insan can verdi.
Afganistan'da silahlar hiç susmadı. Ortadoğu'daki kazan fokurdamaya devam ediyor.
Balkanlar'da Sırbistan ile Kosova arasındaki gerginlik her an sıcak çatışmaya dönebilecek nitelikte.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sırpların büyük bir kısmı ise Bosna Hersek'e karşı diş biliyor. Çin ise gözüne Tayvan'ı kestirmiş durumda.
ABD Başkanı Joe Biden, gözdağı verdi ama hükümet anında başkanın sözlerine tashih etti.
Ama aynı Amerika bir yandan Yunanistan'a askeri yığınağı sürdürürken diğer yandansa Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin silah ambargosunu kaldırdı.
Başkan Biden ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Rusya'yı hedef aldı ve Ukrayna'ya gerekli her türlü desteğin verileceğini tekrarladı.
Yani aslında dünyanın birçok yerinde halihazırda sıcak çatışmalar yaşanıyor. Suriye'de 11 yıldır akan kan durmadı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ise yapılan açıklamalarla daha da tehlikeli yerlere gidecekmiş gibi gözüküyor.
"Bu bir blöf değildir"
Zira Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı'yı nükleer silahla açık bir şekilde tehdit etti.
"Ülkemizin toprak bütünlüğü tehdit edildiğinde Rusya'yı ve halkımızı korumak için elimizin altında olan tüm araçları kesinlikle kullanacağız. Bu bir blöf değildir" ifadelerini kullanan Putin'in sözleri bununla da sınırlı kalmadı.
Bu açıklamaların hemen ardından Putin, "kısmı seferberlik" ilan etti. Rusya'da 300 bin kişinin silah altına alınacağı duyuruldu.
Rus liderin açıklamaları ve ardından atılan adımlar endişeye yol açtı.
Batı dünyasının kısmi seferberlik ve nükleer tehdide tepkisi ise gecikmedi.
"Putin tüm Ukrayna'yı kana bulamak istiyor"
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya'nın kendi askerleri dahil tüm Ukrayna'yı kana bulamak istediğini ama Putin'in nükleer silahları kullanacağını düşünmediğini söyledi.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Gillian Keegan de "Açıkçası, bu çok ciddiye almamız gereken bir şey çünkü biliyorsunuz, kontrol bizde değil. Bu açıkça bir gerilimi tırmandırmaktır" ifadelerine yer verdi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise kararı "Rusya'nın çaresizlik eylemi" olarak değerlendirdi.
"Tehlikeli ve pervasız retorik"
Putin'in açıklamasına en sert tepki NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'den geldi.
Açıklamayı "tehlikeli ve pervasız retorik" olarak niteleyen Stotenberg, "Bu yeni değil. Bir nükleer savaşın asla yapılmaması gerektiğini ve kazanılamayacağını çok iyi biliyor. Rusya'nın nükleer durumunda henüz bir değişiklik tespit edemedik, ancak tetikte olmaya devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Nükleer tehditle Rus liderin blöf yapıp yapmadığı bilinmez ancak açıklamanın endişeye yol açtığı su götürmez bir gerçek.
Peki, Putin nükleer silah kullanır mı? Kısmi seferberlik ne anlama geliyor?
Askeri uzmanlar, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Nükleer silah kullanma kararı çok kolay değil"
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı ve emekli general Doç. Dr. Güray Alpar, Putin'in elinde böyle bir imkan olsa da nükleer veya kimyasal silah kullanma kararının çok kolay bir karar olmadığını söyledi.
Ülke güvenliğinin tehdit altına girmesi ve kendilerinde kırmızı çizgilerin aşılması durumunda son çare olarak Rusya'nın nükleer silahları kullanılabileceğine değinen Alpar, "Bu hemen al şu bölgeye kullan denilecek bir şey değildir. Bu silahların da kendi aralarında ölçüleri var. Kimisi geniş alanı, kimisi de daha taktik ve düzeyde, yani küçük çaplı bir alana etki ediyor" dedi.
"Putin bunu baskı aracı olarak kullanıyor"
Baltık Denizi kıyısında yer alan Rusya'nın Kaliningrad bölgesine dikkati çeken Doç. Dr. Alpar, "Buradan atılacak bir füze 1 dakika 2 saniyede Almanya'ya, 3-4 dakikada da Fransa ve İngiltere'ye ulaşır. Moskova ciddi bir sıkıntıya girerse füzeleri bu bölgelere karşı kullanabilir. Bu halkta büyük bir paniğe yol açacağı için dengeleri değiştirebilecektir" diye konuştu.
Putin'in "çok fazla üstüme gelmeyin, gerekirse kullanırım" açıklamasıyla nükleer tehdidi bir baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığını kaydeden Alpar, "Dediğim gibi bunu kullanmak çok kolay değil. 300 bin kişinin kısmi seferberlikle askere alınması meselesine gelince Putin, savaşın daha uzun süreceğini veya başka cephelerin de açılacağını düşünerek şimdiden böyle bir hazırlık yapmak istiyor diye düşünüyorum" yorumunda bulundu.
"Rusya bitme noktasına geldiğinde böyle bir çılgınlık yapabilir"
Emekli general Armağan Kuloğlu da zor durumda kalan Putin'in böyle bir çılgınlığa başvurabileceği görüşünde.
Rusya'nın çok sıkışması, yok olacağı veya kıskaca girip tamamen silineceğini düşündüğünde nükleer silaha başvurabileceğini aktaran Kuloğlu, "Normal gerginlik safhasında böyle bir şey olmaz ama Putin, Rusya'nın bitme noktasına geldiğini hissettiği anda Batı karşısında ‘nasıl olsa ben bitiyorum' diyerek böyle bir çılgınlık yapabilir" dedi.
"Çıkış referanduma karşı çıkılmasın diye yapıldı"
"Muhtemelen kullansa da taktik seviyede nükleer silah kullanacaktır" değerlendirmesinde bulunan Kuloğlu, bunun da bir karşılığı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Karşılığı da olduğu zaman bölgede mutlaka taraflar belirlenecek ve bunun sonucunda da insanlık zarar görecektir. Peki, Putin neden böyle bir çıkışı yaptı? Bunu Donbass bölgesinde yapacağı referanduma karşı gelinmemesi için yaptı. Yani aleyhte bir durum ortaya çıkmasın, referandumun sonucunu alabilmek için böyle bir çıkışı yaptı. Seferberlik ve nükleer silah çıkışının bundan kaynaklandığını düşünüyorum.
"Silahı kullanabilecek bütün idari ve komuta kontrol prosedürü tamamlanmış"
Emekli general Ali Er ise Rus liderin nükleer silah kullanabileceğini söyledi.
"'Putin nükleer silah kullanmayacak' diyebileceğimiz hiçbir emare yok. Evet, kullanabilir" diyen Er, "Çünkü daha harekatın ilk ayında nükleer silah kullanmakla ilgili devlet alarm sistemini en üst seviyeye getirdi. Şu an silahı kullanabilecek bütün idari ve komuta kontrol prosedürünün tamamlanmış olduğunu biliyoruz. Yani bu çok daha evvel olan bir şey" ifadelerini kullandı.
Rus liderin son çıkışıyla bunu tekrar hatırlatmak istediğini vurgulayan emekli general Er, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da yaşamsal noktaya gelindiğinde nükleer silahı kullanabileceklerini söylediğini anımsattı.
"III. Dünya Savaşı başladı artık"
Taktik seviyede kullanılacak bir silahın bile nükleer savaşı tırmandıracağının altını çizen Er, "Bence III. Dünya Savaşı başladı artık. Savaşı eskisi gibi cephe olarak düşünmemek gerekir. Bu savaşın cepheleri de belli; Avrupa ve Pasifik cephesi. Rus-Ukrayna savaşıyla bu başladı. Artık bunun gerisi gelmez. Çünkü Rusya durmaz ve mağlubiyeti kabullenme gibi bir lüksü yok. Moskova Afganistan başarısızlığın kendisine nelere mal olduğunu gördü" ifadelerini kullandı.
Seferberlik ve nükleer tehdit açıklamasının Putin'in çok zor bir durumda olduğunun göstergesi olduğuna değinen Er, "Kısmi seferberlikle cephedeki güçleri taze kuvvetlerle değiştirmek maksadıyla yaptığını düşünmüyorum. Eğer böyle yaparsa ikinci bir hata daha yapmış olur" uyarısında bulundu.
"Açıklama iyi niyetle değerlendirilemez"
Uyarılarını sürdüren emekli general Ali Er, sözlerini şöyle tamamladı:
Seferberlikle amaç nükleer tehdidi tırmanması durumunda ülke içinde meydana gelebilecek büyük tahribat anında müdahale, halka yardım ve geri bölgelerde zayiat ve tahribatı hafifletmektir. Yani bu kurulacak yardım unsurlarının organizasyonu içindir. Bunların bir kısmının da Donbass ve Zaporijya gibi bölgelerde asayiş ve polisiye görevlerinde kullanma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla dünkü açıklama iyi niyetle değerlendirilemez. Bütün karar vericilerin en kötü senaryoya göre kendilerini hazırlamaları gerekir. Doğal olarak bunun ülkemize de çok büyük yansımaları olacaktır. ‘Ülke güvenliği nasıl sağlanır" konusunda daha şimdiden ciddi ciddi kafa yormak gerektiğini düşünüyorum.
© The Independentturkish