Şilililer, solcu anayasayı neden istemedi? 11 maddede "reddedilmenin zaferi"

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotroğraf: El Pais

Güney Amerika ülkesi Şili'de halk, ülkenin 1980 askeri diktatörlük döneminden kalan anayasasını değiştirmek için sandık başına gitti.

Seçime katılımın yüzde 86 olduğu ülkede seçmenler, ezici bir çoğunlukla yeni anayasa değiştirme önerisini reddetti.

Böylelikle dünyanın en ilerici tüzüğü olarak 'lanse edilen' yeni bir anayasa Şili halkı tarafından onaylanmadı. 

Şililerin yaklaşık yüzde 62'si önerilen Anayasa'ya karşı oy kullanırken, yüzde 38'i lehte oy kullandı.

Oysa 2020'de düzenlenen bir plebisitte Şililerin yaklaşık yüzde 80'i yeni bir Anayasa oluşturulması lehinde oy kullanmıştı.

Ancak son yapılan seçim sonuçları Şilililerin anayasa değişimini onayladıklarını ancak içeriğinden memnun olmadıklarını gösterdi.

Şili anayasa tartışmaları uluslararası medyada keskin ve baskın bir algıyla tartışılıyor.

Bir yanda ve büyük oranda 'ilerici ve çağdaş' olarak sunulan 'eşitlikçi' anayasa algısı; diğer tarafta ise, sesi cılız çıkan ama Şili halkının anayasayı reddetmesinin nedeni olarak temellendirdiği eşcinsellik ve kürtaj hakları gibi toplumsal muhafazakar argümanlar şeklinde keskin bir şekilde ayrılıyor.

Şili'deki seçmenlerin yüzde 62'sinin ezici bir çoğunluğunu ana propaganda argümanı "kürtaj ve ötenazi" getirmeyi amaçlayan yeni bir anayasa önerisini reddetme üzerine inşa edilmişti. 

Seçmenlerin yüzde 32 sinin argümanı ise; yeni anayasa, askeri diktatör Augusto Pinochet'nin anayasasına göre kadınlar, yerliler, eşcinseller ve işçi sınıfı için daha fazla hak içeriyor.

Önerilen tüzük aynı zamanda yeterli barınma haklarını garanti ediyor. Ayrıca ulusal bir sağlık sistemi kurmayı ve istihdam yardımlarını artırmayı vaat ediyordu.

Şilililer, 2019'da ulaşım ücretlerine yapılan zamlarla ilgili protestoların patlak vermesinin ardından yeni bir anayasa için oy kullandı.
 

pressenza.jpg
Fotroğraf: PressEnza

 

Güney Amerika ülkesinde devlet baskısı sırasında düzinelerce kişi öldü ve binlerce kişi yaralandı.

Anayasanın reddedilmesi yeni seçilen Solcu Cumhurbaşkanı Gabriel Boric'e büyük bir darbe oldu.

Yeni anayasa için sıkı bir şekilde lobi yapan Boric, sonuçların Şili halkının "anayasal öneriden memnun olmadığını" açıkça gösterdiğini söyledi.

Kadın ve erkek delegeler arasında eşit olarak bölünen bir sözleşmeyle yazılan ve Şili'yi çok uluslu bir devlet olarak nitelendiren anayasa, özerk Yerli toprakları oluşturacak ve çevre ve cinsiyet eşitliğine öncelik verecekti.

Bu bağlamda anayasaya karşı çıkanlar, yeni anayasanın Şili'yi böleceği yönünde propagandalar yaptı.

Ancak ultra seküler ve solcu anayasanın reddedilmesiyle Şili pesosu güçlendi ve Santiago piyasasında olumlu havanın esmesine neden oldu.

Sonucun ardından, Şili pezosu dolar karşısında yüzde 4'ten fazla değer kazanarak Pazartesi günü erken işlemlerde 838 bin 20'ye ulaştı.

Londra'da işlem gören madenci Antofagasta'nın hisseleri Şili'deki oylamanın ardından yüzde 3'ten fazla değer kazandı.

Üstelik Cumhurbaşkanı Boric'in kabine değişikliğini bu hafta açıklaması bekleniyor.

Aslında her kesimden Şilili vatandaş, asker, sermaye ve siyasi liderler, ülkenin 1973-1990 diktatörlüğünden kalma anayasanın değişmesi gerektiği konusunda hemfikir.

Zaten 2020 referandumun yüzde 80 çıkması tesadüf bir sonuç değildi. Ancak ülkenin siyasi birliği ve toplumsal muhafazakar kodları tehdit eden kürtaj, LGBT ve ötenazi konuları anayasanın önündeki en önemli tartışmalardı. 

Zira Anayasayı hazırlayan komisyonun 3/2'si solcu/komünist ve sosyal liberaldi. Diğer üyelerin 3/1'i ise muhafazakar/muhafazakar-liberaldi. Dolayısıyla bu çoğulculuk dengesizliği anayasanın niteliğini değiştirdi.

Her ne kadar seçim öncesi açıklanan 3 ankette anayasanın 7 ila 10 puan arasında reddedileceği beklense de; halk oylamasındaki 24 puanlık fark şok etkisi yarattı.

Yani Güney Amerika ülkesini kökten değiştirecek olan anayasanın reddi için kimse bu kadar büyük bir marj öngörmemişti.

Şili'nin gelmiş geçmiş en genç cumhurbaşkanı olan 36 yaşındaki Boric, aynı zamanda eski bir öğrenci aktivistiydi.

Üstelik siyasi kariyerini yeni anayasa belgesine o kadar bel bağlamıştı ki; mart ayında göreve başladığından bu yana onay oranlarının düştüğü bir zamanda anayasa oylamasını kendisi için bir referandum olarak görüldü.

Aslında Şilililer, geniş kapsamlı çevresel ve sosyal hakların ana hatlarını çizen ancak yasal adaletsizlikler ve ulusal birlik için potansiyel bir tehdit korkusu uyandıran anayasa hakkında derin şüphelerini dile getirmişlerdi.

Özerk bölgeler vaadini, "çok uluslu" bir devletin kurulmasını ve senatonun kaldırılmasını içeren hedefler, yeni sosyal sözleşmenin madenciliğe bağlı ekonomide mülkiyet ve yatırım konusunda yasal belirsizlikler yaratacağı endişesiyle seçmenleri alarma geçirdi.

Örneğin yerli topluluklar gibi önerilen değişikliklerden yararlanma olasılığı en yüksek olanlar bile anayasayı reddetti.

Yerli Mapuche topluluğunun ikinci en büyük grubuna ev sahipliği yapan güneydeki Araucanía bölgesinde, yeni anayasa için oy kullananların oranı yüzde 27'den azdı.
 

NPR.jpeg
Fotroğraf: NPR

 

11 maddede solcu anayasa neden reddedildi?

1.  Mapuçe halkı ile Şili güvenlik güçleri arasında toprak hakları ve yaşanan çatışmalar nedeniyle ülke bir güvenlik krizi yaşıyor.

Bu nedenle yeni anayasanın en tartışmalı konuları yerli topluluklarına sağlanan haklar olmuş.

Dolayısıyla Şililer, yeni anayasayı bir ulusal bütünlüğü bir tehdit olarak görmüştür. Çünkü Mevcut Anayasa, yerli veya yerli halklardan bahsetmiyor.

Çünkü yeni anayasa Şili'yi 11 halk ve millet olarak ederek (Mapuche, Aymara, Rapa Nui, Lickanantay, Quechua, Colla, Diaguita, Chango, Kawashkar, Yaghan, Selk'nam) Çokuluslu ve Kültürlerarası bir Devlet olarak tanımlıyor.

Yani yerli gruplara özerklik verilmesi planlanıyordu. Aynı zamanda Şili'yi "ekolojik bir ulus" ve "çok uluslu bir ülke" olarak kuracaktı.


2.  Kararsızlar, sonucun ağırlık sıkletini belirledi. Seçim öncesi Evetçiler ile Hayırcılar arasındaki fark 10 puandı.

Ancak 388 maddelik karmaşık ve tartışmalı bir öneri üzerinde kendilerini ifade etmeye zorlanan çekimserlerin veya kararsızların çoğu, ağırlıklı olarak yeni anayasayı reddetti.


3.  Şili, katı muhafazakar bir ülkedir. Latin Amerika'da 2004'te boşanmayı yasallaştıran son ülkeydi ve 2017'ye kadar Nikaragua ve El Salvador ile birlikte bölgede kürtajı her koşulda suç sayan üç ülkeden biriydi.

1992'de Hükümet ve Kilise, İngiliz heavy metal grubu Iron Maiden'ın Santiago'daki bir konserini Hristiyanlığa saldırı olarak değerlendirerek engellemeye çalıştı.

Bu bağlamda yeni anayasada Eşcinsellik, kürtaj, ötenazi vs. kültürel Marksizm ve sosyal liberal 'ultra-özgürlükçü' tasarı, Şililerin değerlerini yozlaştıran bir metin olarak değerlendiriliyor.

Hatta ahlaki savunuculuk medyanın etkin kullanılmasıyla aile, anne-baba ve çocuk ilke edinen toplumsal bir savunuculuğa dönüştü.


4.  Pek çok analist, anayasanın geniş çaplı reddi içinde Boric'e karşı bir ceza oylamasının da olduğuna işaret ediyor.

Açıkçası ben, nedenleri arasında değil ama sonuçları arasında Boric'i hedef alan/alacak olan siyasi bedeli öngörüyorum.

Nitekim yazıyı kaleme aldığım gün içinde Boric, kabinesini değiştirdi. Özellikle artan enerji maliyetleri ve yüksek enflasyon Boric'e yönelik eleştirilerin başında geliyor.

Anayasanın reddedilmesiyle birlikte ekonomik kriz, yaygın işsizlik ve yıllık yüzde 13'lük tarihi enflasyonla karşı karşıya olan Şili toplumu, Boric'e yönelik yüksek bir tepkiyi beraberinde gösterecektir.

Bu bağlamda oylamada birçok solcu anayasanın reddedilmesine destek verdi.

Elbette anayasanın içeriği, oylamanın önüne geçmiş olsa da bunun siyasi maliyetini Boric ve arkadaşları ödeyecektir.


5.  BBC Mundo'da 40 yılı aşkın süredir yürürlükte olan mevcut Anayasa arasındaki en alakalı farklardan bazılarını açıklamıştı.

Bunun başında "Demokratik Cumhuriyet"ten "Parite Demokrasisi"ne geçiş vardı. Yani Şili'de ve dünyada ilk kez eşit bir kadın ve erkek grubu bir Anayasa yazdı.

Bu ilke, Şili'yi bir "eşitlik demokrasisi" olarak tanımlayan önerilen yeni Anayasa'da yansıtılmakta, kadınların tüm Devlet organlarının en az yüzde 50'sini işgal etmesini önermekte ve "maddi eşitlik ve eşit eşitlik elde etmek" için önlemler talep etmekteydi.

Ancak Şili toplumu açısından aynı zaman 'erkek' figürünü değersizleştiren bir olguyu da beraberinde getiriyordu.

Muhafazakar bir toplum olan Şili'de eşitlikçi yönetim oluşturmak; toplumun kodlarıyla da aynı zamanda çelişiyor.


6.  "Yasa, doğmamışın hayatını korur"dan "Hamilelik, gebeliğin gönüllü olarak kesilmesi, gönüllü ve korumalı doğum ve analık için koşulların sağlanmasına" yönelik bir düzenleme getiriyor.

Ancak düzenleme kendi içinde muğlaklıkları da barındırıyor. Zira bu yasa üzerinden hamileliğin herhangi bir zamanda kesilmesi anlamına gelen bir düzenleme getiriyor.

Ancak yasayı savunanlar cinsel ve üreme haklarının özgür, özerk ve ayrım gözetmeksizin kullanılmasını tanır ve Devletin gönüllü ve korumalı hamilelik, doğum ve analık ile hamileliğin gönüllü olarak kesilmesi için koşulları sağlaması gerektiğini belirtiyor.

Ancak bunun ne şekilde ve hangi çerçeve içerisinde belirlemiyor. Mevcut diktatörlük anayasası açıkça "doğmamışların hayatını" koruyor.

Dolayısıyla bu yasa Sol ve Sağ kesimlerin neredeyse fikir birliğine varmışçasına eleştiriliyordu.


7.  Mevcut anayasa, Şili'deki sudan kısa ama güçlü bir söz içeriyor. "Bireylerin sular üzerinde, kanuna göre tanınan veya tesis edilen hakları, sahiplerine sular üzerinde mülkiyet hakkı verecektir" denilmektedir.

Yeni yazılan teklif, suyu "uygunsuz" bir mal olarak tanımlıyor. Aynı zamanda, onu diğer kullanımlara göre önceliklendiren bir "insan hakkı" oluşturur ve sürdürülebilir kullanımı için bir Ulusal Su Ajansı tasarlandı.

Bu durum kuraklığın ortasında yoksul ve kırsal bölgelerde su acil durumu altında tankerlerde dağıtılan suya bağlı kırsal kesimlerde özel bir öneme sahip bir konudur.

Suyun kullanımı, erişimi ve korunması, Şili'deki tartışmaların merkezinde yer alıyor.


8.  Yeni anayasa belgesi Şili'yi, insanların haklarını güvence altına almak için mal ve hizmetler sağlaması gereken "sosyal ve demokratik bir hukuk devleti" olarak tanımlıyor.

Yürürlükteki Anayasa, aksine, Devletin insanların yerine getirilmesi için "toplumsal koşulların yaratılmasına yardımcı olması" gerektiğini, ancak yasa tarafından izin verilmedikçe herhangi bir ticari faaliyete katılmasını engellediğini belirtmektedir.


9.  Görünürde Kadınlar ve yerliler için daha fazla haklara sahip olan yeni anayasa, diktatör Augusto Pinochet döneminde kabul edilen Anayasa'nın yerini almaya çalıştı.

Ancak oylama sonucu böyle bir talebi öncelemedi. Referandumda 'Evet'i savunanlar neredeyse erkek cinsiyetini hedef alan bir nefret diline doğru evrildiler.


10.  Yalan haberler. Başlangıçtan itibaren yanlış bilgilendirme, yeni anayasanın amaçlarının çarpıtılmasında büyük rol oynadı ve kamuoyunu anayasa aleyhine çevirdi.

Elbette uluslararası medya da baskın bir şekilde anayasanın onaylaması noktasında baskın bir rol oynadı. Sonuç itibariyle kazanan yerel medya oldu. 

Anayasal sürece dahil olan kişilere yönelik suçlamalar sürekli olarak sosyal medya ağlarını doldururken, anayasadaki maddeler oylamadan önceki haftalarda doğrudan hedef alındı.

Sözleşmenin kadın ve yerli üyelerinin çoğu, sosyal medya platformlarında bir nefret dalgasına maruz kaldı. 

Sahte haberler , 'rechazo' (reddenler/hayırcılar) kampanyasının belirleyici bir özelliği haline geldi ve buna karşılık ana akım Şili medyası tıklamalar ve görüntülemeler için açıklama yapmaktan çok mutlu oldu.

Unión Demócrata Independiente'den (UDI) aşırı sağcı politikacı Felipe Kast tarafından yayılan böyle bir hikaye, kürtajın 9 aylık hamileliğe kadar yasallaştırılacağını iddia etti.  

Benzer şekilde Uluslararası ana akım medyada evetçilerin sözcülüğünü yaptı.
 

AFP.JPG
Fotoğraf: AFP

 

Tik Tok, Instagram ve Twitter'da dolaşan diğer 'yarı gerçekler', özel mülkün kamulaştırılacağı, sigorta fonlarının miras alınamayacağı ve üniformalı polisin kaldırılmasıydı.

2022 başlarında yapılan bir anket, Şilililerin yüzde 58'inin yanlış bilgiye maruz kaldığını ortaya koydu.

Elbette bunun nedeni medya sahiplerinin Pinochet rejiminden ve beraberindeki ekonomik modelden yararlananların sıkı bir şekilde sistemi korumaya çalışıyor. Bunun yanında evetçilerin de birçok medya hatası vardı.

Evet/Onaylayanlar/Apruebo'nun kusurları arasında özellikle yerli halkla ilgili kafa karıştırıcı duruş ve sahte haberlerin sürekli olarak önceki anayasa ile karşılaştırma yeteneklerine dayanıyordu. 
 

11.  Dünyanın büyük bir bölümünde olduğu gibi, Şili'de de enflasyon büyük -bir sorun haline geliyor.

Anayasa taslağının somut ve elle tutulur sorunlara yönelik çözümleri, varsa bile, 'onayla' kampanyası tarafından yeterince kullanılmadı.

Aksine, son haftalarda, yeni anayasayı hazırlayanların ve destekçilerinin, uygulama sürecinin muhtemelen yıllar alacağını iddia ederek beklentileri yönetmeye yönelik çabalarına tanık olundu.

Taslak birçok temel öneriyi içeriyor olsa da, Şili halkı muhtemelen bunu yaşamlarını hemen iyileştiren ve en acil sorunları olan bir şey olarak görmedi. 
 

Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters

 

Şililerin anayasayı reddetmesi solcu Boric'in meşruiyetini tartışma konusu yaptı

Şili'nin yeni seçilen cumhurbaşkanı Gabriel Boric, 19 Aralık 2021'de Şili'nin en genç cumhurbaşkanı oldu.

Aşırı sağdaki rakibi Jose Antonio Kast'ı yüzde 55,87'ye yüzde 44'e yenmişti.

2020'de Şilililerin yaklaşık yüzde 80'i yeni bir anayasa taslağı için oy kullanırken, seçmenlerin yaklaşık yüzde 62'si yeni metni reddetti.


Bence az önce okuduklarınızı açıklayan iki şey var:

Birincisi, anayasanın değil ama içeriğinin reddedilmesi; ikincisi ise, anayasanın reddedilmesinden kaynaklı olmasa da Boric hükümetinin reddedilmesidir.

Seçmenlerin reddettiği önerilen metin, 2019'un sonlarında ülkeyi etkisi altına alan ve sosyal haklar, çevre, cinsiyet eşitliği ve yerli haklarına odaklanan yaygın şiddet içeren protestolara bir yanıttı.

Sonucun, yeni anayasanın ana savunucularından biri olan 36 yaşındaki Cumhurbaşkanı Gabriel Boric üzerinde büyük bir etkisi olacak.

Yeni anayasanın arkasında önemli bir ağırlığı olan Boric, sonuçların Şilililerin "konvansiyonun sunduğu anayasa önerisinden memnun olmadığını" gösterdiğini söyledi.

Başka bir metin taslağı hazırlamaya ve başarısızlığından sonra öğrenilen derslerden yararlanmaya söz verdi.
 

boric reuters.jpg
Gabriel Boric / Fotoğraf: Reuters

 

Ayrıca vatandaşları birleştiren yeni bir Anayasa'ya ulaşmak için liderlerin "daha kararlı, daha fazla diyalog, daha fazla saygıyla çalışması" gerektiğini söyledi.

Başkent Santiago'daki Plaza Italia'daki evetçilerin en önemli sorusu "Y Ahora Que?" (Peki şimdi ne olacak?) oldu.

Boric ulusa hitaben yaptığı konuşmada "Şimdi ne olacak?" sorusunu yanıtlamaya çalıştı.

Siyasi muhalifleriyle birlikte "yeni bir anayasal süreç" oluşturmak için çalışacağını söyledi.

Hükümeti büyük ölçüde yeni metne bağlı olan Cumhurbaşkanı Gabriel Boric, kabine değişikliklerinin geldiğini ve hükümetin başka bir anayasa hazırlamak için çalışacağını söyledi.

Boric, "Halkın sesine kulak vermeliyiz. Sadece bugün değil, yaşadığımız son yoğun yıllar da" dedi ve ekledi:

Bu öfke gizli ve onu görmezden gelemeyiz.


Bu sözler Boric'in siyasi meşruiyetini gizleyemez. Başkan görev süresi bir yılı dahi doldurmadan; ülkede en çok tartışılacak figür olacak.

Kuvvetle muhtemel kendisini destekleyen Sol ve Merkez Sol'dan ciddi bir prestij kaybı yaşaması yüksek görünüyor.

Reddedilen anayasa, zaman içinde sosyal harcamaları artıracak olan konut, emeklilik, sağlık ve eğitim için sosyal hakları sıralıyordu.

Ancak Boric, hükümetin kendi bütçe açığını azaltma hedeflerini karşılamayı daha zor hale getirebilecek sosyal harcamalarda artış sözü vermişti.  

Hükümet, harcama taahhütlerini finanse etmek için vergileri GSYİH'nın yaklaşık yüzde 4'ü oranında artırmayı planlıyor.

Politika belirsizliği yalnızca anayasa reformu ile ilgili değil. Hükümet ayrıca bu ay kamu sektörünün rolünü artırmayı amaçlayan bir emeklilik reform paketi sunacak.

Boric'in reddedilen anayasaya verdiği desteğin, yönetiminin politika gündemini uygulama yeteneğini zayıflatıp zayıflatmayacağı belli değil.

Üç yıl önce, hükümet karşıtı gösteriler Şili'yi kasıp kavurdu. Şimdi Güney Amerika'nın Pasifik kıyısındaki ülke için büyük bir değişime yol açtılar.

Özel bir meclis, onaylanması veya reddedilmesi gereken tamamen yeni bir anayasa yazdı.

1990'da Pinochet rejiminin sona ermesinden otuz iki yıl sonra hâlâ o anayasaya sahip.

Dolayısıyla bu çok yerinde bir anayasa değişikliğiydi. Çünkü anayasanın içeriği bir toplumun genetiğini ve bütünlüğünü tehdit edecek düzenlemeleri de beraberinde getiriyordu. 


Sonuçlar sürpriz değil

Bakır zengini ülke, iki yıl önce eşitsizliğe karşı aylarca süren ateşli protestoların ardından Pinochet dönemi anayasasının parçalanmasına yönelik büyük halk desteğine rağmen, keskin bir şekilde bölünmüş durumda.

Oylama, uzun süredir muhafazakarlığın ve piyasa odaklı ekonomi politikasının kalesi olarak görülen Şili için bir dönüm noktasıydı ve bu, zengin ve fakir arasında keskin bir eşitsizlik yaratan onlarca yıllık büyüme ve istikrarın temelini oluşturmaktadır.

Ancak Şili ekonomisinin Kovid-19 pandemisinin etkisini hissetmesi, enflasyonu hızla artırması ve para biriminin tarihi en düşük seviyelere inmesiyle coşku azaldı. 

Ayrıca, yeni anayasa metninin oluşturulmasında solcu/kültürel Marksist bir azınlığın vizyonu ve iradesi dayatıldı.  

Ancak Şili halkı büyük oranda bu talepleri reddetti. Elbette çok güzel temalara sahip olmasına rağmen, özellikle kürtaj ve ötenazi gibi toplumsal dokuyu bozacak konular Şililer tarafından kabul edilmedi.

Yani Şili'de önerilen anayasa, muhafazakar bir ülke için fazla solcu ve fazla özgürlükçü olarak kabul edildi.

Nitekim geleneksel olarak muhafazakar bir ülkede Solcular ve ilericilerin hakim olduğu seçilmiş bir özel meclis tarafından yazıldı, Hatta 155 delegenin sadece üçte biri muhafazakardı.

Bir anayasa, hem kendi zamanının bir yansıması hem de gelecek için standartlar vaadi olan karmaşık bir eserdir.

Metin ortak bir vizyonu yansıtsa ve bir devrimin parçası olarak yazılmış olsa bile, her zaman farklı vizyonlar arasında bir uzlaşmadır.

Herhangi bir anayasa sadece bir kağıt parçasından daha fazlasıdır.

Anlamı metnin ötesine geçer ve genellikle yasal ve sosyal diğer kanallar tarafından kolaylaştırılır.

"Hayır" oyunun zaferi; Boric'in 2019'da önemli bir kalesi olan başkent Santiago da dahil olmak üzere ülkenin tüm bölgelerinde ezici bir sonuç oldu.

Bu sonuç, Şili sağ kanadının kendi eyleminin yanı sıra, nihai metnin "komünistlere yönelik bir öneri" olduğu için "baştan itibaren kötü bir şekilde kaleme alındığına" işaret eden merkez sol destekçilerin eyleminin bir sonucudur.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU