Süper Lig'in 4. haftası, Trabzonspor-Galatasaray mücadelesine sahne oldu.

Karşılaşmayı farklı yönlerden birisi de Ali Palabıyık'ın uzun süre sonra Galatasaray'ın bir karşılaşmasına atanmasıydı.

Trabzon'daki Şenol Güneş Spor Kompleksi'nde oynanan maçta gol sesi çıkmadı ve 0-0'lık eşitlikle takımlar sahadan ayrıldı.

Gecenin en dikkat çeken konularından biri müsabakanın 34 kez fauller nedeniyle durması ve 5 sarı kartın çıkması oldu. 

Hakem Ali Palabıyık, uzun süre sonra Galatasaray karşılaşmasında görev aldı / Fotoğraf: AA

Bu istatistiğin en yakını geçen sezon 8 Mayıs'ta Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan sezonun son derbisinde kaydedilmişti.

OPTA verilerine göre Süper Lig'de 41 dakika 15 saniye ile topun en düşük süre oyunda kaldığı maç, 35 kez fauller nedeniyle durmuş ve toplamda 9 sarı kart çıkmıştı.

Bu hafta oynanan Gaziantep-Antalyaspor 21, Karagümrük-Ankaragücü 22, Adana Demirspor-Ümraniyespor 21, Alanyaspor-İstanbulspor 27, Kayserispor-Giresunspor 19, Kasımpaşa-Hatayspor maçı ise 26 kez faul gerekçesiyle durdu. Fenerbahçe ile Beşiktaş, maçlarını bu gece oynayacak.

Premier Lig'de ise 4. haftada oynanan Liverpool-Bournemouth 11, Chelsea-Leicester City 17, Manchester City-Crystal Palace 22, Brentford-Everton 16 ve Arsenal-Fulham müsabakası da 18 kez faul gerekçesiyle duraklatıldı.

Oyunun sık sık durması, Türkiye'de uzun yıllardır tartışılan konuların başında geliyor. Hemen her pozisyona faul düdüğünün çalınması da eleştirileri beraberinde getiriyor.

Bir kesim bu durumun oyuncuların art niyetli olmasından kaynaklandığını öne sürüyor. Diğer bir iddia ise hakemin kolay yolu seçip, faulle oyunu keserek tepkileri azaltma isteğinde olduğunu dile getirenlerden geliyor.

"'Ölüyorum' diye yerleri dövenler ayağa kalktığında sahanın en hızlı koşanı oluyor, bu sahtekarlıktır"

Spor yazarı Kemal Belgin, maçlarda sık sık faul çalınarak oyunun sürekli duraklamasının nedenlerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Oyunun sık durmasında esas meselenin hakemler olduğunu söyleyen Belgin, "Bizde yere düşüp de 'ölüyorum' diye yerleri dövenler ayağa kalktıklarında sahadaki 22 kişinin en hızlı koşanı oluyorlar. Bu bir sahtekarlıktır, açık ve net" dedi.

Yunus Akgün, bir pozisyon sonrası yerde kaldı / Fotoğraf: AA

Avrupa liglerini yakından takip etmeye çalıştığını ve oradaki hakemlerin futbolcuları izlediğini ve tavrına göre karar verdiğini ifade eden Belgin, "Takip ediyor, bakıyor. 'Burada faul var ama öyle yerlere yatıp da ölüyorum diye bağıracak gibi değil' diyerek devam ediyor ya da çalıyor düdüğü, veriyor faulü, hemen oynatıyor. Kenardan doktor çağırıp 'bu adama bir şey mi oldu' gibi sorma yok" diye konuştu.

"Oyuncunun sahtekarlık yapması hem dinlenmek hem de skoru muhafaza etmek içindir"

Oyuncuların bu noktada kendilerine avantaj sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Belgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunlar birer sahtekarlık. Oyuncunun kendini yere atıp sahtekarlık yapması hem kendini dinlendirmek hem de skor eğer lehlerinde gelişiyorsa onu muhafaza etmek içindir. Hakemler de bunu yiyor. Ben hakem olsam oynatırım. 'Hadi kardeşim kalk' derim. Diyelim ki yaptı. Taklalar attı, kenardan doktorlar geldi sonra kalkınca herkesten hızlı koştu. Bir pozisyon sonrası çağırıp sarı kartı veririm. 'Ben ne yaptım' diye sorarsa da 'sahtekarlık yaptın' derim. Bunları yapalım Türkiye'deki hakemlerimiz yapsın bakın bakalım oyunlar bu kadar durup, bu kadar zaman kaybedecek mi?

Trabzonspor, oynadığı son 3 resmi maçında galip gelemedi / Fotoğraf: AA

"Maçın bir numarası hakemdir, centilmenliğe aykırı hareketi görüp ceza verecek"

Futbolcuların idman eksikleri ve güçsüz oldukları gerekçesiyle bu davranışları yaptıkları görüşüne katılmadığını belirten Belgin, "Takımlar büyük oranda iyi çalışıyor. Eskiden antrenman iki gündü ama şimdi öyle değil. Hakiki sakatlananlara bir şey demiyorum. Ama işte dün de seyrettik. Galatasaray maçında atıyor kendini, yerlerde kıvranıyor, taklalar atıyor, oyuna girince de herkesten hızlı koşuyor. Maçın bir numarası hakemdir. Centilmenliğe aykırı hareketi gördüğünde düdük çalacak, ceza verecek. Maçı mümkün olduğunca iyi takip etmeye çalışacak" ifadelerini kullandı.  

"Bu yanlışlar giderilirse doğal olarak kalite artar" 

Türk futbolunun bu durumu aşabilmesi halinde kalitesinin ve izlenirliğinin de artacağını düşünen Belgin, "Bu yanlışlar giderilirse doğal olarak kalite artacak. Çünkü oyun durmayacak. Herkese tavsiye ederim Premier Lig'i seyredin. Bakın oyun kaç defa duruyor" diyerek sözlerini noktaladı. 

Galatasaray sezon çıktığı 4 lig maçında 7 puan topladı / Fotoğraf: AA

"Faullerin birçoğunda yere oturan zaman kazanıyor"

Hürriyet yazarı Uğur Meleke, bugünkü yazısında Trabzonspor-Galatasaray müsabakasında oyunun sık durmasını kaleme aldı.

Şampiyonluğun iki adayı Trabzonspor ile Galatasaray'ı karşı karşıya getiren karşılamanın fauller nedeniyle 34 kez durmasını eleştiren Meleke, şu eleştiriyi yaptı:

İki şampiyonluk adayını karşı karşıya getiren ve 34 faule sahne olan maç, ülke futbolunun en büyük problemini bir kez daha hatırlattı: Türkiye’de futbol oynanmıyor. Oynanamıyor. Çünkü çok fazla faul yapılıyor, bu faullerin birçoğunda yere oturan zaman kazanıyor. Bazılarında itiraz seremonisi de ekleniyor beklemeye. Ve bu ülkede maalesef akışkan bir oyun izleyemiyoruz, 'düdük arası futbol' izlemeye çalışıyoruz. Madem teknik adamlar bu durumdan şikayetçi değiller, TFF’nin radikal önlemler alması gerekiyor artık. Yoksa futbol elden gidiyor.

Son şampiyon Trabzonspor, Süper Lig'de 4 haftayı 2 galibiyet, 1'er beraberlik ve yenilgiyle noktaladı / Fotoğraf: AA

"İki takım iş birliği halinde hakeme karşı oynuyor"

Fanatik yazarı Cem Dizdar da dev maçın 30'dan fazla faul gerekçesiyle durmasına tepki gösterenlerden.  

Kulüplerin yayıncı kuruluştan astronomik paralar talep ettiğini ancak buna karşılık vasat altı maçlarından birinin daha oynandığını belirttiği yazısında Dizdar, şunları kaydetti:

Onca top kaybı onca pas hatası, işe yaramayan 20’den fazla şut, onlardan daha fazla orta ama 30’dan fazla da faul. Dilim varmıyor ama haydi diyelim Trabzon eksik kadroyla sahada bu onlar için bir gerekçe. Ya Galatasaray? Biliniyor ya, son bir not düşelim. Türkiye’deki herhangi bir futbol maçında iki takım birbirine karşı oynuyor gibi görünüyorsa da durum öyle değil! Tam tersine iki takım iş birliği halinde hakeme karşı oynuyorlar! Hakem bir karar versin de o karar doğru olsun! Mümkün mü? Her karara kayıtsız şartsız itiraz. Neden peki? Sık sık duyduğumuz gibi, 'Burası Türkiye ve bu lig çok zorlu bir lig!'

Geçen sezonun en başarılı isimlerinden Kerem Aktürkoğlu, maçı gol atamadan noktaladı / Fotoğraf: AA

"Hocaları da hakem de 'Aman ağzımızın tadı bozulmasın' derdinde"

Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler de Trabzonspor-Galatasaray maçının sık sık durmasından ve çalınan faullere tepki gösterdi.

"Türk futbolunun iki büyüğü oynuyor. Hocaları da maçı yöneten hakem de 'Aman ağzımızın tadı bozulmasın' derdinde" diyen Çelikler, yazısında şu ifadeleri kullandı:

32 faul çalınmış 32. En az 10 tanesi faul falan değil. Galatasaray Sergio Oliviera'yı almış. Her yerde kalışında 10 takla atıyor. Mertens de tıpkı Neymar gibi, faul yapılıp yere düştüğünde ekstradan bir tur daha dönüyor. Hesapta 4 Temmuz olan sezon başı kamp tarihini 1 hafta öne çeken Okan Hoca'nın takımının fizik gücü en yüksek oyuncusu o kampa alınmayan Boey oluyor. Arsenal idmanı yemiş Torreira ve hiç idman yememiş Mertens hala elde avuçta ne varsa vermeye çalışırken, sezon başı bir hafta erkene çekilen kampa katılanlar yerden kalkamıyor... Hakem desen atağa, mücadeleye izin vermiyor. Hala su molası gibi; 21.45 maçları gibi iklimle de çok alakası olmayan işlemlerle uğraşılıyor. Ondan sonra da 'Neden Şampiyonlar Ligi'nde yokuz' diye soruluyor. Nem çok nem. Ondan...