Güçlü bir kadın Erdoğan'a meydan okuyor: Peki, Türkiye'nin geleceğini şekillendirebilir mi?

Eğer anketler az çok doğruysa, Meral Akşener’in kurduğu İyi Parti, 2023 seçimleri öncesinde hızla ülkenin en önemli aktörlerinden biri haline geliyor

Çok az kişi Akşener ve partisinin ülke siyasetinde baskın güç haline gelecek kadar güç elde edeceğine inanıyor (CHP)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisi için çok önemli olan, gurur duyduğu bir başlıkta çok sert değerlendirmelerle karşılaştı: Uluslararası ilişkiler.

Muhalefet partisi lideri Meral Akşener Perşembe günü İstanbul'da bir kalabalığa yaptığı konuşmada "Diğer liderlerden her zaman 'sevgili dostum' ya da 'sevgili lider arkadaşım' diye bahsediyor" dedi.

Dış politikada saygı iyidir. Bireysel ilişkilerde sevgi de olsun tamam da, konuşuyorsun, 'Beni seviyor mu' diyor ya. Böyle dış politika olamaz.

66 yaşındaki eski üniversite öğretim üyesi Akşener, belki de Türkiye'nin yakın siyasi tarihindeki en başarılı kadın. Eğer kamuoyu yoklamaları doğru çıkarsa kurduğu İyi Parti, ülkenin geleceğini belirleyecek olan 2023 seçimleri öncesinde hızla ülkenin en önemli aktörlerinden biri haline geliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İyi Parti, beş yıldan kısa bir süre önce kurulduğundan bu yana aldığı desteğini üçe katlayarak ülkenin en büyük üçüncü siyasi oluşumu haline geldi. Europe Elects'e göre parti, seçmenlerin yaklaşık yüzde 16'sından destek alıyor. Hatta bazı anketlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) sonra ülkenin en popüler ikinci partisi olan merkez sol muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile eşit seviyeye yaklaşıyor.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde Türkiye uzmanı olan Soner Çağaptay, "İyi Parti, Türk siyasetinin en ilginç ve az haber yapılan konularından biri" diyor.

 Tabanını istikrarlı bir şekilde genişleten tek siyasi parti. En ilginci de tam da Erdoğan'ın kültürel muhafazakarlığı Türklere zorla benimsetmeye çalıştığı bir dönemde bu hareketin bir kadın tarafından yönetiliyor olması.

Perşembe günü, İstanbul'da bir konferans salonunda yüzlerce destekçisinin önünde Akşener ve Ivy League eğitimli ekonomi üstadı Bilge Yılmaz, ülkenin ekonomik geleceğine ilişkin vizyonlarını anlattı. Türkiye ekonomisi rekor düzeyde yüksek enflasyon, genç işsizliği ve azalan yabancı yatırımlarla sarsılıyor. Akşener ve Yılmaz'ın konuşmalarından kısa bir süre sonra, Erdoğan'ın seçtiği Merkez Bankası Başkanı faiz oranlarını daha da düşürerek küresel piyasaları şaşkına çevirdi, enflasyona ait sıkıntıları arttırdı ve dolar ile ticarette Türk lirasını daha da zayıflattı.

Liranın çöküşü ve bağımsız analistlerin yüzde 150'nin üzerinde olarak değerlendirdiği enflasyon, Erdoğan ve AKP'nin 20 yıllık iktidarını zayıflattı ve muhalefet için yeni olanaklar yarattı.

Akşener, İyi Parti'yi merkez sağ Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP), partinin liderinin Türkiye'nin siyasi yapısının parlamenter sistemden başkanlık sistemine dönüştürülmesini desteklemek üzere Erdoğan'ın yanında yer almaya karar vermesinin ardından ayırdı. İyi Parti bugün anketlerde MHP'yi sürekli geride bırakıyor.

Siyaset bilimci Mehmet Yeğin yakın tarihli bir makalesinde "Türkiye'de milliyetçiliğin yükseldiği bir çağda, İyi Parti açık bir (ultra)milliyetçi gündem izledi" diye yazıyor.

Bu da ona en milliyetçi parti olarak kendine siyasi bir alan açma şansı verdi.

Geçen aylarda Akşener, ülke çapında kasaba ve şehirleri kapsayan ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran ziyaret turlarına başladı. Bu ayın başlarında, ağır iş yüklerine rağmen çok az ücret aldıkları ve kendilerini yorgun, tükenmiş ve mali sıkıntı içinde buldukları için birçoğu yurtdışına göç etmeye hevesli genç sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi.

Kısa bir süre önce Karadeniz bölgesine yaptığı bir ziyarette, önemli bir ihraç ürünü olan fındıkta hükümetin belirlediği fiyatların para kazanmayı neredeyse imkansız hale getirdiğinden yakınan üreticilerle bir araya geldi.

Perşembe günü yaptığı konuşmada, ziyareti sırasında insanların düşüncelerinde ve cesaretlerinde bir gelişim fark ettiğini söyledi. İlk toplantılarda, kameralar kayıttayken bölge sakinlerinin sıkıntıları hakkında konuşmaktan ya da hükümetin politikalarını eleştirmekten çekindiklerini söyledi.

Ancak çekimler biter bitmez esnaf ona programı hakkında daha samimi sorular sordu, sanki ona oy verip veremeyeceklerini test ediyorlardı.

Yanıma gelip ... 'Abla, ne yapacaksın?' diye soruyorlardı.

Ancak son aylarda, Türkler daha fazla ekonomik zorluk hissettikçe, konuşmaya da daha istekli hale geldiler. Akşener, "Artık korku duvarı yıkıldı" diyor.

Milliyetçi söylem ve ülkenin laik kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e duyulan saygı, Türk siyasetine hakim olmaya devam ediyor. Akşener'in MHP geçmişi milliyetçi kimliğini güçlendiriyor. Akşener'in destekçileri arasında MHP'nin hoşnutsuz üyelerinin yanı sıra CHP'nin merkez sol duruşundan rahatsız olanlar da yer alıyor.

İslamcılık karşıtı geçmişi nedeniyle CHP'ye asla oy vermemeye yemin etmiş olan ancak gözleri açılan AKP destekçileri, Erdoğan'ın yarattığı güçlü siyasi mekanizmaya karşı merkez sağ bir alternatif sunduğunun farkına vararak Akşener’e yöneliyor olabilir.
 

 

Akşener'in açık milliyetçiliği, seçimlerde muhalefetin başarısının anahtarı olan Kürt seçmenleri uzaklaştırıyor. Ancak Akşener, Türkiye'nin anahtar önemdeki etnik fay hattına dair tutumunu yumuşatmaya çalıştı. Aralarında AKP ve CHP'nin kıdemli isimlerinin de bulunduğu etkileyici bir danışman ekibi kurdu.

Erdoğan ve yandaşlarının ülkedeki yayın organlarının çoğunu kontrol ettiği, muhalifleri mahkemeler ve güvenlik güçleriyle tehdit ettiği bir dönemde Akşener'in başarıları daha da etkileyici bir hal alıyor. Çağaptay, "Erdoğan'ın tabanı genişlemiyor, daralıyor ve Akşener'in başarılı olmasının nedenlerinden biri de bu" diyor.

Ve bu hareketi Belarus'a benzer bir ortamda kuruyor.

Akşener önümüzdeki yıl yapılacak seçimler öncesinde CHP ve diğer bazı küçük muhalefet partileriyle bir ittifak kurdu. Muhalefet ittifakı, seçimleri kazanması halinde Türkiye'yi parlamenter sisteme geri döndürmeye ve Akşener'in yönetim ve karar alma süreçlerini sekteye uğrattığını söylediği yürütme organının yetkilerini azaltmayı vadediyor. Perşembe günü yaptığı açıklamada "Büyük küçük her şeye tek bir kişi karar veriyor" dedi.

Bir bardak suyun nereye konulacağına bile.

Gelecek yıl yapılacak seçimler, modern Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu ve I. Dünya Savaşı'nın küllerinden doğuşunun 100. yıldönümüne denk geliyor. Çok az kişi Akşener ve partisinin ülke siyasetinde baskın güç haline gelecek kadar güç elde edeceğine inanıyor. Kendisi de parlamenter sistemde diğer partilerle koalisyon kurarak başbakan olmayı hedefliyor. Ancak hem Erdoğan hem de muhalifleri seçimleri ülkenin geleceğini şekillendirmek için bir şans olarak görüyor.



https://www.independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU