KDP ile KDP-İ 16 yıl sonra birleşti: Amaç Kürtlerin çıkarı için tek ses olmak

Tarhan yönetiminin baskısı nedeniyle Irak Kürdistan Bölgesi'nde siyasi faaliyetlerini sürdüren İran'ın köklü iki partisi birleşme kararı aldı. Karar, hem siyasi çevreler hem de halk tarafından "olumlu" bulundu

İran merkezli Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-Hizbi Demokrata Kurdistan) ve Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) 16 yıl aradan sonra Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) adı altında yeniden birleşme kararı aldı.

KDP-İ ve KDP; İran'ın kuzeybatısında (Kürtlerin 'Rojhilat' Doğu Kürdistan olarak adlandırdığı; Kürtlerin yoğun yaşadığı bölge) merkezli olsa da Irak Kürdistan Bölgesi'nde (IKB) faaliyet yürütüyor.

Güvenlik nedeniyle tören yeri ve tarihi gizli tutuldu

İki partinin birleşme söylemleri bir süredir gündemdeydi. Dün akşam (21 Ağustos'ta) iki partinin kıdemli siyasetçileri ve kadrolarının katıldığı törenle; birleşme kararı kamuoyuna resmen duyuruldu. Güvenlik nedeniyle gizli tutulan tören, Kürt milli marşı "Ey Reqib" ve bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Demokrat partilerin ortak açıklamasının okunmasıyla da devam etti.

Ortak açıklamada, "Demokrat Parti'nin birleşmesi, partinin İran İslam Cumhuriyeti'ne ve İran'ın çokulusluluğunu ve farklı toplulukların ulusal haklarını reddeden her türlü merkezci zihniyete karşı mücadelesinde yeni bir aşamanın başlangıcı olacaktır. Aynı zamanda Doğu Kürdistan'daki ulusal hareketi olabilecek bir genel değişimde dikkate alınabilecek bir güç olmaya teşvik edecektir. Bu birleşme, partinin köklü ve önemli ilkelerinin korunmasına ve güçlendirilmesine destek olacaktır. Bu kutsal birleşme, kuşkusuz Doğu Kürdistan'da milli ve özgürlük hareketinin gelişmesine yol açacaktır" denildi.

 

0162de0b-200d-4d44-a2e7-761108e2a53c.jpg
İki partinin başkanları birleşme karar metnine imza attı / Fotoğraf: Independent Türkçe 



Anlaşma; KDP-İ Genel Sekreteri Mustafa Hicri ile KDP Genel Sekreteri Halid Azizi arasında imzalandı.

1945'ten günümüze partide aynı isimle 3 ayrışma

Kürdistan Demokrat Parti (KDP), 16 Ağustos 1945'te Mahabad'da kuruldu. Başlangıçta Kürdistan Demokrat Parti (KDP) adıyla kurulsa da daha sonra adını Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) olarak değiştirdi.

Kurucusu Kadı (Qazi) Muhammed, ilan ettiği Kürdistan Cumhuriyeti'nin yıkılışının ardından 1947'de idam edildi. Partinin genel sekreterlerinden Dr. Abdurrahman Kasımlo (Qasımlo) 1989 yılında, Dr. Sadık Şerefkendi de 1992'de suikasta uğradı.

Parti içinde ilk ayrışma, 1979-1980 yılında partinin 4. kongresinde, bir grup partilinin Sovyet sol görüşün etkisinde kalmasıyla yaşandı.

İkinci ayrışma; 1984-1985 yıllarında partinin 8. kongresinde yaşandı. Bu ayrışma İran-Irak Savaşı'nın yaşandığı hassas bir dönemde gerçekleşti. KDP-İ Devrimci Yönetim (KDP-İ Reveberatiya Şoreşker) adı altında partiden ayrılan bu grubu; Halkın Mücahitleri adlı İslami sağcılar destekledi.

Üçüncü ayrışma; 13. kongrede İran'da Kürt bölgelerinde "otonomi" yerine "federalizm" talebinde bulunması ve yönetimde bazı değişimlerin olmasıyla parti içinde yine ayrışma oldu. Partiden ayrılan bir grup 16 Aralık 2006'da, IKB'nin başkenti Erbil'de düzenlediği basın toplantısında KDP'yi kurduklarını resmen açıkladı.

 

bf1125d3-a1ac-4e0b-8437-550cdc589f65.jpg
Gerçekleşen törene çok sayıda partili katıldı / Fotoğraf: Independent Türkçe 



İşin ilginç yani parti içinde yaşanan 3 kopuşta da aynı isimle yeni partilerin kurulması oldu.

Nitekim taraflar arasında yaşanan önemli anlaşmazlıklardan ilki isim meselesinde yaşandı. Dönemsel ve İran'da yaşanan siyasi gelişmelerle birlikte farklı duruşlarda sergilendi. Örneğin; İran'da gerçekleşen genel seçimlerde bir parti seçimi boykot çağrısında bulunurken, diğer parti sessizliğini koruyabiliyordu.

İki partide yürütme merkezi olarak Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) zorunlu olarak tercih etti. KDP-İ 1992'de özellikle Erbil-Tahran ilişkilerini göz önüne alarak silahlı mücadeleyi askıya aldığını açıkladı ancak IŞİD'le savaş ve Bağdat ile ilişkilerin değişmesiyle "İran'a karşı halkına sahip çıkma" gerekçesiyle tekrar silahlı mücadele kararı aldı.

Parti içerisinde yaşanan bölünmenin ardından iki parti, "birleşme girişimleri kapsamında" son iki yıldır dört kez yeniden bir araya geldi. İstişarelerin sonucunda da iki demokrat parti, "siyasi, örgütlenme ve kongreye kadar partinin yürütme koşulları" konusunda mutabakata vardı.

Taraflar ayrıca, Kürdistan Demokrat Parti-İran Genel Müdürlük Merkezi adlı 12 üyeli bir merkezin, partiyi ortak kongreye kadar bir yıldan az bir süre yönetmesi konusunda anlaştı.

 

1f79eb57-52d1-4d5c-8672-9b7aa91dd6ec.jpg
KDP-İran lideri Mustafa Hicri bir konuşma yaptı / Fotoğraf: Independent Türkçe 



"Yeni bir mücadele dönemi başlayacak"

Birleşme töreninde konuşan KDP-İ lideri Mustafa Hicri, "Bu birleşme, halkımızın İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı verdiği siyasi mücadelede yeni bir dönem için cesur bir adımdır. Özellikle ülkenin çeşitli kesimlerinin protestoları ve kitlesel mücadelelerinin cumhuriyete ve rejime yurtdışında her zamankinden daha fazla nefret edildiği bir zamanda gelmesi önemini artırmıştır. Dolayısıyla Demokratların birleşmesi ve bu mücadeleci partinin mücadele enerjisinin birleşmesi, Kürt halkının hem Doğu Kürdistan'da hem de ulusal düzeyde hak mücadelesine yeni bir nefes verecektir. Birleşme sürecinin ardından yeni bir mücadele döneminin başlayacaktır" dedi.

KDP Genel Sekreteri Halid Azizi ise yaptığı konuşmada, "birleşmenin Doğu Kürdistan'da Kürt meselesi için fırsatlar yaratacağını ve partililere daha fazla görev yükleyeceğine" işaret ederek, "Birleşme aynı zamanda Kürdistan ve İran siyasi örgütlerine, ülke içindeki ve dışındaki siyasi, sivil ve mücadeleci aktivistlere İslam Cumhuriyeti'ne karşı kazanılan zaferin birlik ve saflarını güçlendirmeyi, ortak iş birliği ve mücadeleyi gerektirdiği mesajını vermektedir" ifadelerini kullandı.

 

89ca97f2-aeec-455d-8cb2-61a3d03364dd.jpg
KDP Genel Sekreteri Halid Azizi  / Fotoğraf: Independent Türkçe



İki demokrat partinin birleşmesini KDP-İ Erbil Temsilcisi Muhammed Salih, ABD'de yaşayan siyasi yorumcu ve akademisyen Dr. Nasser Babakhani ve bir dönem İran Parlamentosu'nda üye olan ve isminin açıklanmasını istemeyen Kürt siyasetçi Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Muhammed Salih: Halk ayrışmadan hoşnut değildi

Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) Erbil Temsilcisi Muhammed Salih, İki partinin birleşme sürecini, şu sözlerle anlattı:

"İki demokrat partinin birleşme kararında halkımızın büyük katkısı oldu çünkü yaklaşık 80 yıllık tarihi bir geçmişe sahip partimizin ayrışmasından hoşnut değillerdi. Rojhilat Kürdistanı başta olmak üzere Kürt özgürlük hareketinde önemli bir role sahip olmasıyla birlikte kendi içerisinde çok parçalanması rahatsız ediciydi. Bu durum özellikle İran rejiminin Kürt halkına karşı planlarını hayata geçirmesine de sebep oluyordu. 15 yıllık bu ayrışma iki yıl önce birleşmeye yönelik diyalog ve görüşme sürecine başlandı. Kaldı ki iki parti ideolojik ve tüzükte farklılıklara sahip değildi ancak farklı çatılardaydılar. Sonuç olarak halkımızın çıkar ve mücadelesi karşısında sahip olduğumuz sorumlulukla birleşme kararı hayata geçirildi. Bu başarılı bir süreç çünkü iki taraf kendi içerisinde bu girişimi sonuca bağladı."
 

ba13ebfc-289d-41c9-9d61-ff241b5cb171.jpg
Kürdistan Demokrat Partisi-İran (KDP-İ) Erbil Temsilcisi Muhammed Salih / Fotoğraf: Independent Türkçe 




İran, Ortadoğu ve dünyada son yaşanan siyasi gelişmelere dikkat çeken Salih, "Halkımızın çıkarları kadına birleştik. Yaşanan tehlikelere karşı veya doğacak fırsatları değerlendirmek için Kürtlerin ortak bir duruş sergilenmesi adına bu birleşme artık bir zorunluluktu ve başarıyla birleşildi" diyor.

Güvenlik nedeniyle toplantı yeri ve birleşme tarihini gizli tuttuklarını söyleyen Salih, "İran rejiminin her hareketi planlı ve dünyanın her yerinde muhaliflere karşı düzenlediği suikastlarla biliniyor. Yakın zamanda Salman Rüşdi ve ABD'de yaşayan muhalif kadın gazeteciye suikast girişimine de tanık olduk" dedi.

"Birleşmede hiçbir şekilde üçüncü taraf olmadı"

Partilerin birleşmesinde üçüncü taraf oldu mu? Sorusuna Salih, "Parti içerisinde ilk ayrışmalar olduğunda 'Kürtlerin dostu' diyebileceğimiz kesimler tarafından birleşmeye dair girişimler olundu ancak buradan bir sorumlu olarak söyleyebilirim bu birleşmede hiçbir şekilde üçüncü taraf olmadı. Başta da belirttiğim gibi ulusal Kürt mücadele tarihi karşısındaki sorumluluğumuzdan kaynaklı bir birleşme gerçekleşti. Birleşmemizden mutluluk duyan taraflar ise Rojhilat'ta Kürt hareketine ve hareketimize daha fazla itibar edecek, bölgesel ve diğer Avrupa ülkelerinde diplomatik destekte sağlayabilir" yanıtını verdi.

Birleşmenin İran'ın içerisindeki diğer ulus ve muhaliflerle yapılan görüşmelerde olumlu etkileyeceğine işaret eden Salih, "Umarız bu birleşme ayrışan diğer Kürt partilerine de emsal ve yıllardır hepsinin boşa giden enerjisi boşa engel olur" temennisinde bulundu.

Son olarak oluşturulan komitenin altı veya bir yıl içinde gerçekleşecek kongre için çalışacağını dile getiren Muhammed Salih, "gerçekleşecek kongrede partinin tüzük ve programı, silahlı mücadele yapılıp yapılmayacağı gibi konular neticeye bağlanacaktır. Ancak parti tek logo, tek ideolojiye sahip olmasının yanı sıra siyasi, diplomasi, basın ve yürütme gibi çalışmalarını sürdürecektir" diye konuşarak sözlerini tamamladı.

"Halk çok daha bilinçli, sosyal medyanın gücü unutulmasın"

ABD'de yaşayan siyasi yorumcu ve akademisyen Dr. Nasser Babakhani (Nasır Babahani) de iki partinin birleşmesinde halkın ve iki tarafın tabanından yükselen seslerin etkili olduğuna dikkati çekti.

Birleşmenin geç olmasıyla birlikte sevindirici olduğunu dile getiren Dr. Babakhani, 2015 yılından beri bir grup akademisyen ve önde gelen şahsiyetlerle farklı platformlarda iki partinin birleşmesi için çağrı yaptıklarını vurgulayarak, sözlere şöyle devam etti:

"Rojhilat halkı, 16 yıldır Kürdistan Demokrat Partisi'nde yaşanan bu ayrılığı kabul etmedi. Bu denli köklü bir partinin ikiye bölünmesi gerçekleri göz ardı etmiyor. Bu birleşme öncelikle halk tabanında ruhen ve psikolojik olarak sevindirici oldu. Bununla birlikte diasporadaki Kürtler açısından da çok iyi oldu. Yani iki arkadaş, sırf partilerin anlaşmazlıklarından dolayı sorun yaşayabiliyordu. Bu partilerin birleşmesi hem iç hem de dışta tek ses olup diğer partilerle birlikte Kürdistani bir cephe oluşturma fırsatını sağlamış oldu."

 

aa1f3115-2178-4c34-ba55-73ac768fde55.jpg
Dr. Nasser Babakhani (Nasır Babahani) / Fotoğraf: Independent Türkçe 



"Obama ve Trump: 'Neden iki partisiniz?"

"Kurulduğu günden yani 1945'ten beri bu partinin içinde farklı görüşler vardı" diyen Dr. Babakhani, "Burada önemli olan bir partinin içinde farklı görüşlerin olmasına rağmen bir arada tek amaç için mücadelesini sürdürmesidir. Bu partinin birleşmeden sonra tekrar ikiye bölüneceğini düşünmüyorum. Burada sosyal medyanın gücünü unutmayalım. Halk, kapı arkasında olup bitenlerin farkında ve daha bilinçli" değerlendirimesini yaptı.

Nasser Babakhani, "Birleşmeyle İran içerisinde başta olmak üzere sizce ne tür değişimler olacak?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

Evet, ilk etapta sürece bağlı olmakla beraber çok büyük değişim beklememekle birlikte değişim de olacaktır. Örneğin; partili arkadaşlar ABD'de Obama ve Trump ile toplantı yaptığında, 'Neden iki partisiniz? Tek nefes ve taraf olmuyorsunuz?' diye sorarlardı. Yani bu tür ortamlarda dahi ayrışmaları bir sorundu. Her seferinde iki demokrat parti ayrı ayrı toplantılara katılırdı. Bu birleşme öncelikle artık farklı ülkelerde tek parti olarak muhatap alınacaktır. Bir diğer yandan da İran muhalefetiyle yapılacak görüşmelerde tek duruşun sergilenecek olmasıdır. Bir diğer anlamda diğer Kürt partileriyle dediğim gibi Kürdistani bir cephe oluşturup muhalefetle masaya oturabilir. Bilindiği gibi İran'da diktatör bir yapı hâkim ancak dışardan muhaliflerin tepki göstermesi, bir araya gelerek iyi işler yapabilecek potansiyele de sahipler. Ayrıca şunu da unutmayalım yaşanan siyasi kutuplaşma bu birleşmeyle ortadan kalkıp siyasete küsüp bir kenara çekilen veya siyaseti düşünmeyenler, pasif olanlar gerek iç gerekse diasporadaki Kürtleri de parti bünyesine katılması da kaçınılmaz…

Birleşmede üçüncü tarafın olup olmadığına dair, Dr. Nasser Babakhani, "Bildiğim kadarıyla ne Kürdistan Bölgesi ne de dış ülkelerden bir etki olmadı. Belki bu birleşmeden memnun olabilirler ancak genel anlamda şu taraf veya şu kişiler birleşmede öncülük ettiğine dair bir durum yok. Bu birleşmenin tarihsel bir sorumluluk ve halkın baskısıyla olduğu kanısındayım" yorumunu yaptı. 

 

ca51c58a-32a8-4ecb-9f4a-d6dda367eab6.jpg
Mustafa Hicri (solda) Halid Azizi (sağda) / Fotoğraf: 

 


"İran rejimi birleşmeye şiddetle karşı çıktı"

İran Parlamentosu'nda bir dönem milletvekilliği yapan ve güvenlik nedeniyle adını açıklamak istemeyen Kürt siyasetçi ise, "Bu birleşmeye rejim tarafından büyük tepki gösteriliyor" dedi ve şunları ekledi:

Bu yüzden ülke içerisinde iki Kürt partisinin birleşmesine destek veren veya imalı açıklama yapanlar gözaltına alınıyor veya haklarında anında soruşturma açılıyor. Kürt tarafından ise bu birleşme elbette tüm Kürtleri sevindirdi. Uzun süredir bu güzel haberin verilmesini bekliyorduk. Ancak dediğim gibi buradaki (İran'daki) Kürtler, baskı ve korku nedeniyle bu konuda sevinçlerini açıkça gösteremiyor. Ümidimiz, Kürtler arasında bundan sonra tek ses olunması ve dağılmamalarıdır.

 

Kararın duyulmasının ardından bir araya gelen partililer, halay çekerek birleşmeyi kutladı. 

Irak Kürdistan Bölgesi'nde (IKB) yaşayan siyasilerle İranlı Kürtler, iki partinin birleşmesini olumlu buldu. 

   

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU