İnsan neslinin devamının temelini oluşturan menstrüel döngü, daha çok bilinen isimleriyle regl ya da adet kanaması, ülkemizde siyah poşetlere giredursun İskoçya'dan "muasır medeniyetler seviyesinde" bir karar geldi: Ülkede hijyenik ped ve tampon gibi regl ürünleri bundan böyle ücretsiz olacak.
İskoçya'nın bu hamlesi, dünyada bir ilk.
Zira daha önce menstrüel döngüde kullanılacak ürünlere erişimi kolaylaştıracak hamleler, ABD'den Kenya'ya kadar pek çok ülkede okullarda hijyenik pedin bedava olması, regl ürünlerinin vergilendirilmemesi gibi uygulamalarla sınırlı kalmıştı.
Birleşik Krallık'ın kuzey ülkesi ise söz konusu ürünleri, herkese ücretsiz ulaştıracak.
Peki bu nasıl olacak?
İskoçya hükümeti, "ücretsiz menstrüel ürün" projesi üzerinde beş yıldır çalışıyordu.
2017'de başlatılan proje iki amacı vardı. Birincisi "Ücretsiz ped herkes için bir haktır" gerçeği, ikincisi ise hijyenik ped, tampon gibi menstrüel ürünlerin yanı sıra temiz su, temiz tuvalet, çöp kutusu gibi temel ihtiyaçlara erişememe sorunu anlamına gelen "regl yoksulluğu" ile mücadele.
Edinburgh merkezli sivil toplum kuruluşu Women for Independence'ın 2017'de İskoçya'da 1000'den fazla kadın üzerinde yürüttüğü ankette her beş kadından birinin ekonomik problemler nedeniyle menstrüel ürünleri alamadığı ortaya çıkmıştı.
Tuvalet kağıdı, kumaşlar, eski kıyafetleri, tişörtler, çorap ve gazete kağıtları, ped ya da tampona ulaşamayanların kullandıkları, sağlığa tehdit oluşturabilecek ürünler arasında.
Pilot uygulamayla başladı
O dönem yapılan benzer anketler üzerinden çalışmalarına başlayan İskoç hükümeti, ülkenin doğusundaki Aberdeen kentinde bir pilot uygulamayı devreye soktu.
Eylül 2017-Şubat 2018 arası altı aylık dönemde yürütülen projeye 1000'den fazla kadın gönüllü oldu.
Community Food Initiatives North East (Kuzey Doğu Toplumsal Gıda İnisiyatifi) tarafından yönetilen projede iki ayak vardı. Biri gelir seviyesi düşük ailelerle çalışan sivil toplum kuruluşları, diğeri ise üniversiteler ve ortaokullar.
Aberdeen Kent Konseyi'nin sağladığı ürünler, bir yandan bu ayaklar aracılığıyla gönüllülere dağıtılırken, diğer yandan gönüller arasında araştırmalar yürütüldü.
Gelir seviyesi düşük grup arasında işsizler, gıdaya ulaşmakta zorluk yaşayanlar, evsizler, aile içi şiddete maruz kalanlar bulunuyordu.
Regl yoksulluğunun en yüksek oranda çıktığı bu grupta ekonomik sıkıntıların yanı sıra, söz konusu ürünleri almaktan utanma, yaşadıkları bölgede bu ürünlerin azlığı, şiddet eğilimli ya da aşırı kontrolcü ailelerin mensubu olma gibi nedenler ortaya çıktı.
Eğitim kurumlarında yapılan araştırmada ise üniversitelerdeki katılımcıların üçte biri, okullardaki katılımcıların beşte birinin ürünlere ulaşmada zorluk çektiği sonucuna varıldı. Bunun yanı sıra bazı katılımcıların hijyen ürünlerine ulaşamadığı günlerde eğitimlerini aksattıkları da ifade edildi.
Yasallaşması için ilk adım 2020'de atıldı
Ücretsiz menstrüel ürünlerin yasalaşması için kampanya yürüten isim İşçi Partisi Milletvekili Monica Lennon'dı.
Lennon'ın ön ayak olduğu konu, Meclis'e ilk kez 2020'de taşındı.
2017'den itibaren kamuya açık ortamlarda hijyenik ürünlere erişim sağlamak için yaklaşık 27 milyon sterlin harcayan İskoçya hükümetinin parlamentosu, "Regl Ürünleri Yasası"na oybirliği ile destek verdi. O dönem, uygulamanın yıllık maliyetinin 31,2 milyon dolar olacağı öngörülmüştü.
Onaylanan tasarı, 14 Ağustos 2022'de yasalaştı, 15 Ağustos 2022'de de yürürlüğe girdi.
Monica Lennon, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Başardığımız şeyle gurur duyuyorum. Biz ilk olduk ancak son olmayacağız" ifadelerini kullandı.
Women, girls and people who menstruate should never face the indignity of period poverty.
— Monica Lennon MSP (@MonicaLennon7) August 14, 2022
Proud that we are making period dignity for all a reality.
Free period products have been widely available in communities ahead of the Act taking full legal effect tomorrow. https://t.co/8Kx3o543cZ
Lennon ayrıca "Kadınlar, kız çocukları ve regl olan kişiler asla regl yoksulluğunun onur kırıcılığı ile karşı karşıya kalmayacaklar. Regl onurunu herkes için gerçeğe dönüştürdüğümüz için gurur duyuyorum" değerlendirmesini yaptı.
"Menstrüel ürünlere erişim, eşitliğin ve onurun temelidir"
İskoçya Sosyal Adalet Bakanı Shona Robison ise şunları söyledi:
Menstrüel ürünlere ücretsiz erişimi sağlamak, eşitliğin ve onurun temelidir ve ekonomik engelleri ortadan kaldırdı.
Bu durum, insanların hayat pahalılığı krizi nedeniyle zor seçimler yaptığı bir dönemde bu her zamankinden daha önemli.
Kimsenin regl ürünlerine erişemeyecek bir konumda olmasını asla istemiyoruz.
Ürünlere ulaşım için uygulama geliştirildi
Yasaya göre her kent konseyi yerel yönetimlerle işbirliği yaparak menstrüel ürünleri dağıtımı için 1000'den fazla nokta belirleyecek.
Kütüphaneler, yüzme havuzları, spor salonları, kamu binaları, eczaneler ve muayenehaneler bu noktalar arasında olacak.
İnsanlar "PickupMyPeriod" adlı uygulama sayesinde hangi ürünün nerede olduğu bilgisine ulaşabilecek. Evlere direkt teslimat da mümkün olacak.
Dünyada regl yoksulluğu ne durumda?
Hijyenik ürünlere ulaşmada ortaya çıkan dramatik rakamlar, yalnızca İskoçya'ya özgü değil. Benzer zorluklarla hemen her ülkede karşılaşılıyor.
PickupMyPeriod uygulamasını geliştiren İskoçya merkezli inisiyatifin Celia Hodson, İskoçya'daki her dört kadından birinin bir noktada regl yoksulluğuyla karşı karşıya kaldığını söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:
Sırf çocuklarını besleyebilmek için regl dönemlerinde korunmayan ve regl ürünlerinden daha ucuz olduğu için çorap ya da ekmek içine doldurulmuş gazete gibi şeyler kullanan pek çok anne duyuyoruz.
Geçmişi 1930'lara dayanan, dünyanın en yoksul bölgelerinde çocukların eğitime, sağlık hizmetlerine, temiz suya ve gelecek fırsatlarına erişimi için çalışan Londra merkezli sivil toplum kuruluşu Plan International UK'in Mayıs 2021'de yayınladığı araştırmaya göre Birleşik Krallık'ta yaşayan 14-21 yaş arası kızların yüzde 36'sı pandemi süresince hijyenik ürünlere ulaşımda sıkıntı yaşadı.
Bunun 1 milyondan fazla kız çocuğu demek olduğunu söyleyen Plan International, "Bu kişiler, geçen yılın herhangi bir döneminde menstrüel ürünleri satın alabilmek için para bulamadı ve bu zorluğu yaşayanların yüzde 73'ü tuvalet kağıdı gibi alternatif ürünler kullanmak zorunda kaldı" açıklamasına yer verdi.
Yaklaşık 500 milyon kadın ve kız çocuğu, bu ürünlere ulaşamıyor
Dünya Bankası'nın verilerine göre dünya genelinde en az 500 milyon kadın ve kız çocuğunun, regl dönemlerini yönetmek için gerekli ürünlere ya da temiz tuvalete erişimleri yok.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) bir araştırması düşük gelirli 50 ülkede okulların yüzde 51'i yeterli su kaynaklarına sahip. Tuvalet ve yeterli kanalizasyon sistemlerine sahip okulların oranı ise yüzde 45.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2014'te yayınladığı bir raporda Sahra altı Afrika ülkelerinde her 10 kız çocuğundan birinin menstrüel ürünlere veya temiz, güvenli bir tuvalete erişimi olmadığını söylüyor.
"Utanç" nedeniyle ped alınmıyor ama ruj alınıyor
P&G Hindistan Kadınsal Bakım Kategori Lideri Chetna Soni, Aralık 2021'de Business Insider'a verdiği röportajda Hindistan'da regl gören 400 milyona yakın kadının yüzde 20'den daha azının hijyenik ped kullandığını söylemişti. Şehirlerde bu oran yüzde 52'ye kadar çıkıyor. Ancak bu da kentlerde yaşayan kadınların yaklaşık yarısının sağlıksız yöntemlere başvurduğu anlamına geliyor.
Kadınların yüzde 65'inin ise ruja para harcadığını söyleyen Soni, hijyenik pede ulaşımdaki en önemli engellerden birinin toplumsal ayıplama olduğunu belirtiyor.
Utanç vesikası: Regl kulübeleri
Hindistan'ın kuzey komşusu Nepal'de ciddi bir insan hakları ihlali olan "chhaupadi", yani regl dönemindeki kadınlar ve kız çocuklarının "kirli" görülerek bir kulübeye kapatılması uygulaması 2005'ten bu yana yasal olarak yasak.
Ancak, Ulusal İnsan Hakları Komisyonu, 2019'da yayımladığı raporunda 2005'ten bu yana regl kulübelerinde yaşamak durumunda kalan 18 kadın ve kız çocuğunun öldüğünü duyurmuştu.
ABD'nin Virginia eyaletinde yer alan George Mason Üniversitesi'nin Şubat 2021'de yayımladığı makaleye göre ABD'li üniversite öğrencilerinin yüzde 14'ü 2020 boyunca regl yoksulluğuna maruz kaldı. Her 100 kişiden 10'u bu yoksulluğu her ay yaşadı.
Hangi ülkede nasıl bir destek veriliyor?
İskoçya, ücretsiz hijyenik ürün hakkını koruma altına alan ilk ülke olarak halk sağlığı tarihine geçti. Ancak bu karardan önce de farklı ülkelerde önemli girişimler olmuştu.
Bunlardan birisi Yeni Zelanda.
Başbakan Jacinda Ardern 2020'nin başında yaptığı açıklamada "9 ila 18 yaşındaki yaklaşık 95 bin kız çocuğunun, adet dönemlerinde gerekli ürünleri satın alamadıkları için okullarını aksattıklarını biliyoruz. Bu ürünleri ücretsiz yaparak, gençlerin okula devamlılığını destekleyeceğiz" demişti.
Proje için 2,6 milyon dolar yatırım planı oluşturan ülkede Haziran 2021'den itibaren tüm okullarda ped ve benzeri ürünleri ücretsiz sunulmaya başladı.
Yeni Zelanda'nın okyanus komşusu Avustralya da 2018 yılında, tüm devlet okullarında pedlerin ve tamponların ücretsiz olacağını duyurmuştu.
The Victorian government will spend $20.7m on the scheme over four years, which will also feature a health information campaign about menstruation in addition to the sanitary products.
2020 yılında, projeye dört yıl boyunca 20,7 milyon dolar yatırım yapacaklarını duyuran Victoria yönetimi, Avustralya'da ücretsiz regl ürünleri uygulamasına geçen ilk eyalet oldu. New South Wales eyaleti de Mart 2021'de denemelere başladı.
Dünyanın en büyük metropolü New York Şehri'nin 2016'da başlattığı okullarda ücretsiz ped ve tampon uygulaması, 2018'de tüm New York eyaletine yayıldı.
Dönemin New York Valisi Andrew Cuomo, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Menstrüel ürünler tuvalet kağıdı ve sabun kadar gereklidir" demişti.
Schools in New York State will now be required to provide free menstrual products in restrooms for girls in grades 6 through 12.
— Archive: Governor Andrew Cuomo (@NYGovCuomo) April 3, 2018
Menstrual products are as necessary as toilet paper and soap, but can be one expense too many for struggling families. pic.twitter.com/PJHBpEmLn4
New York'u, 2021'in ortasından itibaren Virginia, Washington ve Illinois eyaletleri takip etti.
Vergileri kaldıran ilk ülke Afrika'dan
Kenya, 2004'te hijyenik kadın ürünlerindeki vergiyi kaldıran ilk ülke oldu.
Kenyalı sivil toplum kuruluşu ZanaAfrica'nın verilerine göre, kadın sünnetinin devam ettiği ülkede yaklaşık 1 milyon kız çocuğu, menstrüel hijyen ürünlerine ulaşamadıkları için okula devam edemiyor.
2011'de de ithalat vergisini kaldıran hükümet, düşük gelirli bölgelerdeki okullara ücretsiz ped sağlamak için yılda yaklaşık 3 milyon dolar harcıyor. 2018'de ise bu karar tüm okullara yayıldı.
Bir başka Afrika ülkesi Zambiya'da ise hükümetin, 2017'de yoksul bölgelere ücretsiz hijyen pedinin ulaştırılacağının açıklanmasından iki yıl sonra okullarda "menstrüel hijyen yönetimi" eğitimleri başlatıldı.
2015'te "Kadın Onurunu Koruma" kampanyası başlatan Botswana'da okul çağındaki kız çocuklarına 2017'den beri ücretsiz hijyen ürünü sağlanıyor.
Ruanda, Namibia, Güney Afrika, Kolombiya, Malezya, Lübnan, Tanzanya, Nijerya, Nikaragua, Jamaika, Hindistan, Avustralya, Kenya ve Kanada, regl ürünlerinden vergi almayan ülkeler.
Kanada'nın British Columbia, Ontario, Nova Scotia ve Prince Edward Island eyaletlerindeki okullarda ücretsiz regl ürünleri dağıtılırken, Fransa'nın tüm üniversitelerinde bu uygulama Şubat 2021'de hayata geçti.
Fransa'da 6500 kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her üç kadından biri hijyen ürünleri yerine gıda gibi diğer temel ihtiyaçları almayı tercih ediyor.
Hangi ülkeler çalışan kadınlara regl izni veriyor?
Güney Kore'de bazı genç kızların ayakkabı tabanı ve tuvalet kağıdından ped yaptığı haberlerinin 2017'de medyaya yansımasından sonra Seul yönetimi harekete geçmişti.
Başkentte yer alan Seul Sanat Müzesi, Metropolitan Kütüphanesi, Jungbu Kadın Gelişimi Merkezi ve diğer yedi kamu kuruluşunda regl ürünleri ücretsiz dağıtılmaya başlamıştı.
Güney Kore, aynı zamanda çalışan kadınlara regl izni veren birkaç ülkeden biri.
Regl iznini 1953'te yasal hâle getiren ülkede 2001'de onaylanan yasa maddesi ile, Güney Koreli kadınlar, talep etmeleri halinde ayda bir gün ücretsiz izin hakkına sahip olabiliyor.
Adet gören kişilerin pek çoğunda baş, karın ya da bel ağrısı görülebiliyor. En sık görülen karın ağrısının nedeni bir kas dokusundan oluşan rahim kasılmaları.
Rahim içi duvarındaki hücrelerin ürettiği prostaglandin hormonunun seviyesi arttıkça kasılmalar da güçlenir. Bazı kişiler, günlük aktivelerini kısıtlayacak kadar şiddetli sancılar yaşayabiliyor.
Sovyetler Birliği, dünyadaki ilk yasal regl iznini 1922'de getirmişti.
İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra Japonya'da, 1947 Çalışma Standartları Yasası kapsamında, ağrılı dönemleri olan veya regl ağrılarını şiddetlendirebilecek işlerde çalışanlara "fizyolojik izin" verilmeye başlandı.
Japonya ve Güney Kore, bu önemli adıma öncülük eden ülkeler olsa da uzun çalışma saatleri nedeniyle regl iznini tercih eden kadınların oranı da azalıyor.
1965'te yapılan bir araştırmaya göre çalışan kadınların yüzde 26'sı söz konusu hakkı kullanıyordu. Ülke yönetiminin 2017'de gerçekleştirdiği bir anket bunun yüzde 0,9'a düştüğünü gösterdi.
Güney Kore'de de 2013'te yüzde 23,6 olan regl izni kullanımı oranı, 2017'de yüzde 19,7'ye geriledi.
Türkiye'nin regl olan tüm bireyleri için 2020'de kurulan, abonelik sistemi ile çalışarak, kişiye özel, doğaya ve insan vücuduna saygılı hijyenik ürünler sunan Beije, "Döngü" adlı blogunda regl izni veren diğer ülkeleri şöyle derliyor:
Regl izni konusunda son dönemde en önemli atan İspanya oldu.
Kadın çalışanlara 3 ila 5 gün regl izni verilmesini içeren yasa tasarısı, Mayıs 2022'de İspanya kabinesi tarafından onaylandı.
Şayet mecliste de kabul edilirse İspanya, regl iznini yasalaştıran ilk Avrupa ülkesi olacak.
Kararın, İspanya hükümetine (işverene değil) yılda 23,8 milyon euroya mâl olması bekleniyor.
TDK hâlâ "kirli" kelimesini ""Aybaşı durumundaki kadın" ile açıklıyor
Türkiye'de "regl yoksulluğu" üzerine yapılan araştırmalar ne yazık ki çok sınırlı.
Hatta bu araştırmalara gelene kadar toplumun pek çok kesiminde "regl", "menopoz", "rahim", "adet" gibi kelimeler konuşulurken hâlâ ses tonu düşürülüyor.
Hijyenik pedleri siyah poşetlere koyarak satan bakkallar hâlâ var.
Türk Dil Kurumu, "kirli" kelimesinin anlamlarından birini ısrarla, "Aybaşı durumunda bulunan kadın" cümlesiyle açıklamaya devam ediyor.
Sınırlı meslek gruplarına verilen regl izni, 2013'te tamamen kaldırıldı
Regl izni hakkı ise ilk olarak 2004'te, yalnızca "ağır ve tehlikeli işlerde" çalışan kadınlara beş gün süreyle tanınmıştı. Ancak Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği'nde yer alan bu madde, pratikte uygulamaya geçmedi.
2013'te Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği ise tümüyle yürürlükten kaldırılınca, regl izninde de yeniden sıfıra dönüldü.
Bugün regl izni bazı kurum ve firmaların münferit çabalarıyla yürürlükte. Bunların arasında İzmir Barosu, Tunceli Belediyesi, Kadıköy Belediyesi, Zomato, Tire Belediyesi, Bornova Belediyesi, Bianet de var.
Dört kanun teklifi verildi
Regl ürünlerine ulaşım konusu, birkaç defa kadın milletvekilleri tarafından Meclis'e taşındı.
Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü Sera Kadıgil, CHP İstanbul Milletvekilliği yaptığı 2019'da ped ve diğer hijyen ürünlerinin vergi oranının düşürülmesi talebi ile kanun teklifi vermişti.
Kadıgil, kadın hijyen ürünlerindeki KDV oranının, cinsel gücü artırmaya yönelik ilaçlardan daha yüksek olduğunu hatırlatmıştı.
HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise 2021'de verdiği kanun teklifinde pandeminin de etkisiyle toplumsal yoksulluğun arttığına dikkat çekerek, 15-49 yaş aralığındaki kadınların kullandıkları ped ve tampon gibi hijyen ürünlerinin ücretsiz sağlanmasının yasalaşması gerektiğine vurgu yapmıştı.
Bugün #28Mayis Dünya Kadın Sağlığı ve Menstrual Hijyen Günü! 29 Mart'ta temizlik ürünlerine uygulanan KDV indirimi dahilinde, regl ürünlerinin vergi oranı %18'den %8'e düşürüldü. Ama tampon ve hijyenik ped hala ekonomik değil. Regl ürünlerine erişim bir #luksdegilihtiyac pic.twitter.com/g80KHKoYUQ
— CİSÜ Platformu (@cisuplatform) May 28, 2022
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi, kadınların hijyenik ürünlere ücretsiz ulaşımının sağlanması, kadınların regl dönemlerinde bir gün izinli sayılması için Aralık 2021'de TBMM Başkanlığı'na kanun teklifi vermişti.
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, 2022'nin ilk ayında regl ürünlerinden alınan yüzde 18 oranındaki vergilendirmenin yüzde 1'e düşürülmesi için kanun teklifi verdi.
Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş, 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi, kadınların hijyenik ürünlere ücretsiz ulaşımının sağlanması, kadınların regl dönemlerinde 1 gün izinli sayılması için TBMM Başkanlığına kanun teklifi verdi.
KDV oranı yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüldü
Tüm bu çabalardan sonra menstrual döngü ürünleriyle ilgili en önemli yasal gelişme, Mart 2022'de KDV oranlarının yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmesi oldu.
2017 yılında "Türkiye'de regl yoksulluğu ve tabusu ile mücadele" amacıyla kurulan Konuşmamız Gerek Derneği'nden o dönem yapılan açıklamada karanın bir "kazanım" olduğu ancak vergi indiriminin regl yoksulluğunu ortadan kaldırmayacağı vurgusu yapılmıştı.
"Menstrüel ürünlerin kamusal politikalardaki görünmezliği ve kafa karışıklıkları sürüyor" diyen Dernek, "KDV indirim duyuruları ve Cumhurbaşkanı kararında menstrüel ürünlerin açıkça listelenmemesi bunu gösteriyor" ifadelerine yer verdi.
Konuşmamız Gerek Derneği kurucu ortağı İlayda Eskitaşcıoğlu, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada regl ürünlerinin KDV oranının yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmesinin regl olan insanların cebine ya da erişim imkanlarına yansımadığını hatırlattı.
"Gönül ister ki bu vergi oranı tamamen kaldırılsın. Ancak regl yoksulluğu ve tabusu sadece ürün erişiminden ibaret bir problem değil. Toplumsal cinsiyet normlarının değişmesi, regle dair algının dönüşmesi gerekiyor" diyen Eskitaşcıoğlu, 29 Mart 2022'de Resmi Gazete'de yayımlanan kararda bile hijyenik ürünlerin adının açıkça almadığına dikkat çekti.
Kararda "hijyenik ped ve tampon" tanımlaması yerine "Türk Gümrük Tarife Cetveli'nin 9619.00 pozisyonunda yer alan mallar" ifadesi yer verildi.
9619.00 kodlu mallar ise şöyle tanımlanıyor: Hijyenik havlular ve tamponlar, bebek bezleri ve benzeri hijyenik eşya (hangi maddeden olursa olsun)
Eskitaşcıoğlu, bu konuyu, "Bir kamu kurumunun yayınladığı belgede bu adın söylenmesi çok ayıp olurmuş gibi, diğer bütün ürünler adıyla, sanıyla yazılırken regl ürünleri sadece gümrük koduyla 'İthalatı yapılan ürünler şeklinde' yayınlandı. Biz bu durumu ‘hâlâ reglin adı yok' şeklinde yorumluyoruz" ifadeleriyle değerlendirdi.
"‘Tamam işte artık KDV düşürüldü' anlayışı nedeniyle, konunun ‘gündemden kaldırılması' beklentisi var"
KDV oranlarının düşürülmesi konusunda kanun teklifi veren milletvekillerinden Sera Kadıgil'in bu oranın yüzde 5'e, Candan Yüceer'in ise yüzde 1'e çekilmesini savunduğunu hatırlatan İlayda Eskitaşcıoğlu, "Özellikle kadın milletvekillerinin bu alanda politika yapmak konusuna çok azimli olduklarını ve mücadeleye devam edeceklerine rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi ve ekledi:
Bu konuyu sadece kadın milletvekillerinin gündeme getirmesi bile birçok şeyi ortaya koyuyor. Üstüne üstlük şöyle bir durum da var: KDV oranlarının yüzde 8'e çekilmesiyle diğer verilen kanun teklifleri de rafa kalkmış oldu.
Bu kanun teklifleri rafa kalkmadan önce de uzun bir müddet komisyonda bekletiliyor, hiçbir zaman önceliklendirilmiyordu. Kamusal alanda tartışmaya bile açılmıyordu.
Karar sonrası "Tamam işte artık KDV düşürüldü" anlayışı nedeniyle pek çok kurumda bu konunun "gündemden kaldırılması" beklentisi var.
Ancak feminsit gruplar ağır bastırıyor. Verginin daha da düşürülmesi; ürünlerin, kamu kurumlarında özellikle devlet okullarında, mapushanelerde, üniversite yurtlarında ücretsiz şekilde erişimi gündemde kalmaya devam edecek.
Türkiye'nin ilk Regl Yoksulluğu Araştırması
İnsan hakları hukukçusu İlayda Eskitaşcıoğlu ve Sosyolog Bahar Aldanmaz Fidan önderliğinde kurulan Konuşmamız Gerek Derneği, aynı zamanda Türkiye'nin ilk "Regl Yoksulluğu Araştırması"nı yapan kuruluş.
Konuşmamız Gerek Derneği'nin raporunda özellikle belirttiği bir konu var: "Regl yoksulluğu" denilince sadece, regl olan kişilerin finansal zorluklardan dolayı menstrüel ürün satın alamaması durumunun akla gelmesi.
Dernek, "Menstrüel ürüne erişim sıkıntısının yanı sıra, regl olan kişilerin temiz suya ve sabuna, çöp kutusuna, kendilerini güvende hissettikleri bir tuvalete, temiz tuvalet kağıdına ve bir sağlık kuruluşuna erişim sıkıntısı çekmeleri de regl yoksulluğu deneyimini derinleştirmektedir" diyor.
Rapora göre sosyo-kültürel sebepler, nesiller arası aktarım ve ulaşılabilirlik gibi nedenlerle ülkemizde sıklıkla kullanılan ve görünürlüğü en fazla olan menstrüel ürün hijyenik ped. Ancak, özellikle tampon, menstrüel kap, yıkanabilir ped ve regl külodu gibi alternatif menstrüel ürünler de Türkiye'de giderek yaygınlaşıyor.
Katılımcıların yaklaşık beşte biri her zaman sabun ve temiz suya ulaşamıyor
Konuşmamız Gerek Derneği'nin araştırması Türkiye'de yaşayan, regl olan (veya regl olup olmadığından emin olmayan) ve 18-53 yaş arası 4108 kişiyi kapsıyor. Araştırmaya Türkiye'nin 81 ilinin her birinden katılım gerçekleşti.
Araştırmaya katılanların çoğu sabuna, temiz suya, çöp kutusuna, temiz tuvalet kağıdına, bir sağlık kuruluşuna kendini güvende hissettiği bir tuvalete eriştiğini söylüyor. Ancak tersini söyleyenler de azımsanacak seviyede değil.
Katılımcıların yüzde 21,1'i sabuna, yüzde 16,3'ü temiz suya, yüzde 31,8'i çöp kutusuna her zaman erişemediklerini beyan etti.
Bu, katılımcıların yaklaşık olarak 5'te 1'inin her zaman sabun ve temiz su gibi regl bakımında kritik öneme sahip iki ürüne erişemedikleri anlamına geliyor.
Bunun yanı sıra, katılımcıların yüzde 29,8'i kendilerini güvende hissettikleri bir tuvalete erişimlerinin ya hiçbir zaman olmadığını ya da nadiren olduğunu söyledi.
Karadeniz Bölgesi'nde pedden sonra en çok tuvalet kağıdı kullanılıyor
Hijyenik ped, yüzde 90,9 oranıyla en çok kullanılan ürün. Ped sonrası en fazla "tuvalet kağıdı" kullanıyorum diyen katılımcıların bulunduğu yer ise Karadeniz Bölgesi. Diğer altı coğrafi bölgede pedi tampon izliyor.
Tampon kullanımının en yaygın olarak görüldüğü bölge yüzde 23 ile Marmara Bölgesi iken, en az görüldüğü bölge yüzde 9,4 ile Karadeniz Bölgesi.
Ankete katılanlardan yüzde 26,4'ü menstrüel ürünleri satın alırken hiçbir zaman zorluk yaşamadığını söylüyor. Yani yaklaşık dört kadından yalnızca biri bu konuda rahat hissediyor.
Yüzde 42,5'i "nadiren zorluk yaşıyorum" derken yüzde 22,6'sı sıklıkla, yüzde 8,5'i her zaman zorluk yaşadığını aktarıyor.
Menstrüel ürünler ve gelir ilişkisi
Konuşmamız Gerek Derneği'nin araştırması, menstrüel ürünlere erişimdeki zorlanma algısının yalnızca finansal gelir düzeyi ile ilişkili olmadığını ortaya koyuyor.
Aylık geliri 0 TL olan katılımcıların yüzde 16,3'ü; bin ila 2 bin 500 lira arası kazananların yüzde 14,6'sı, menstrüel ürünlere erişimde her zaman zorluk yaşadıklarını ifade ediyor.
Bununla birlikte, aylık geliri 15 bin liranın üzerinde olan katılımcıların bile yüzde 22,4'ünün menstrüel ürünlere erişirken nadiren zorluk yaşadığı görülüyor.
Aylık geliri olmayan kişilerden 10 bin liranın üzerinde kazananlara kadar herkesin en çok ulaştığı ürün hijyenik ped. Tampon, menstrüel kap kullanımı ise gelir seviyesi arttıkça artıyor.
Tuvalet kağıdı kullanımı düşük gelirlilerde daha yaygın olsa da hemen her gelir grubunda hijyenik ped ve tampondan sonra geliyor.
Menstrüel ürünlerin aylık masrafı ne kadar?
Konuşmamız Gerek Derneği, menstrüel ürün masraflarını tartışabilmek amacıyla Türkiye'de eşlerden yalnızca birinin asgari ücretle çalıştığı iki çocuklu, iki regl olan kişinin bulunduğu bir aileyi temel alıyor.
Regl olan iki kişinin, ayda ortalama beş gün regl olduğu, menstrüel ürün olarak hijyenik ped kullandığı ve regl olduğu her bir gün beş adet ped kullandığı varsayılırsa, bu haneye ayda en az 50 adet ped satın alınması gerekiyor.
Mayıs 2022 temel alınarak, düşük ve orta gelirli ailelerin sıklıkla alışveriş yaptığı dört markette, hem mağaza satışları hem de çevrim içi satış temel alınarak, Türkiye'de
yaygın olarak kullanılan iki ayrı hijyenik ped markasının fiyatlarının ortalaması üzerinden bu ailenin aylık ortalama ped masrafı 68,5 TL olarak hesaplanıyor.
Mayıs 2022 itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verilerine göre bu ailenin eline geçen net asgari ücret 4 bin 253 lira. Aylık aylık gelirin yüzde 1,6'sı sadece hijyenik ped masrafına gidiyor.
Derneğin hedef kitlelerinden biri olan mevsimlik tarım işçileri temel alındığında öncelikle TÜİK verilerine göre erkek tarım işçilerine 138 lira kadın tarım işçisine 117 lira verildiği gerçeği bulunuyor.
Bu durumda, sadece kendisi ve regl olan bir çocuğu için bir ay yetecek hijyenik ped masrafı için bir mevsimlik tarım işçisi kadının günlük yevmiyesinin yarısından fazlasını ayırması gerekiyor.
Menstrüel ürünlere aylık ne kadar harcadıkları sorusunu yanıtlayan katılımcıların yüzde 43'ü menstrüel ürünlere ayda ortalama 30-60 lira, yüzde 22,2'si 1 ila 30 TL,
yüzde 20,5'i 60-90 lira arası, yüzde 6'sı 90-120 TL, yüzde 2,0'si 120-150 TL ve yüzde 1,2'si 150 TL'den fazla harcadıklarını belirtiyor.
Menstrüel ürünlere hiç para harcamadığını söyleyen yüzde 1,4'lük bir grup var. Bu kişiler, yaygın olarak sürdürülebilir menstrüel ürünlerden olan menstrüel kap ve yıkanabilir ped kullanıyor.
Ped fiyatı 10 yılda yüzde 330 zamlandı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyon açıklamalarında yıllardır yer verdiği "madde sepeti ve ortalama fiyatlar" yayımını nisanda durdurdu.
Dolayısıyla yayımlanan son listeye göre TÜİK'in "Hijyenik Kadın Bağı" ismiyle yayınladığı pedlerin adet fiyatı (paket değil) 1 lira 29 kuruştu. Bu değer, Nisan 2012'de ise sadece 30 kuruştu.
TÜİK verilerine göre yıllar içerisinde adet hijyenik pedin fiyat değişimi (TL) | |
Nisan 2012 | 0,30 |
Nisan 2013 | 0,31 |
Nisan 2014 | 0,32 |
Nisan 2015 | 0,35 |
Nisan 2016 | 0,36 |
Nisan 2017 | 0,37 |
Nisan 2018 | 0,38 |
Nisan 2019 | 0,56 |
Nisan 2020 | 0,59 |
Nisan 2021 | 0,68 |
Nisan 2022 | 1,29 |
Yukarıdaki tabloya göre 2012-2018 arası daha sabit bir hızda artan ped fiyatı, yaşanan ilk döviz krizinin ardından sıçrama gösterdi.
Son 10 yılda ped fiyatına gelen zam yüzde 330.
Bugün en yaygın olarak kullanılan Orkid markasının pedlerinden içerisinde 7 ila 8 adet bulunan ürünler yaklaşık 15 liradan başlıyor. Ancak bu ürün de regl en yoğun olduğu birinci ya da ikinci günlerde tükeniyor.
Pedin boyu uzadıkça ya da gece için kullanılan ürünlerde fiyatlar da artıyor. Orkid markasının ürünlerinden 24 adet içeren 50 liraya, daha fazlası 80 liraya kadar çıkıyor.
Kotex marka ürünlerdeki fiyat değişimi ise 20 ile 50 lira arasında. Yaklaşık 5 lira değişmekle birlikte benzer aralık, Molped markasında da bulunuyor.
"Hiçbir kurum bugüne kadar temiz suya erişim var mı yok mu diye bile merak etmemiş"
Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Genç Liderler Programı'na seçilen ilk Türk olan İlayda Eskitaşcıoğlu'na göre regl yoksulluğu, pandemiden sonra daha da derinleşmiş durumda.
KDV oranlarındaki düşüşün fiyatlara yansımadığını yineleyen Eskitaşcıoğlu, kurumların ve bu ürünlerin satışını yapan markaların da bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini inandıklarını söylüyor.
Üstelik regl yoksulluğu ped, tampon vb. ürünlere ulaşımla da sınırlı değil.
Eskitaşcıoğlu, "2022'ye kadar Türkiye'de ne yazık ki hiçbir kamu kurumu, regl ürünlerinin yanısıra, temiz bir tuvalet, temiz su, temiz tuvalet kağıdı gibi regl bakımıyla yakından ilişkili kaynaklara erişim var mı yok mu diye merak etmemiş. Biz Konuşmamız Gerek Derneği olarak 2022'de veri toplayabildik. Bence bu utanılacak bir şey" diye konuştu.
"Bazı menstrüel ürünlerde toksik kimyasallar var"
Bunun yanısıra "Menstruel ürünlerin içerikleri, buralarda kullanılan malzemeler, birtakım toksik kimyasal malzemeler veya plastik açığı çok yüksek malzemelerin olduğunu da biliyoruz. Yani aslında tüketici hakları açısından da hiç transparan bir süreç yok" diyor genç hukukçu.
Konuşmamız Gerek kurucusu, İskoçya örneğinin Türkiye'de de gerçekleşmesini çok istediklerini ancak bundan önce atılması gereken bazı adımlar olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
En başta regl yoksulluğu, regl tabusu ile ilgili çok el ele bir kavram.
Türkiye'de öncelikle ulusal müfredatta kapsamlı cinsellik eğitimi gerekli.
Bununla birlikte bugün, menstrüasyon odağında ilk defa regl deneyimleyen bir çocuğun nasıl bir ürün kullanması gerektiğini açıklayacak, "Ben neden regl oluyorum? Regl olmak neden utanılacak bir şey değil" gibi soru işaretlerine yanıt bulacak ne ailelerde ne okullarda bir kaynak yok.
Bu gibi problemlerin de üzerine gitmemiz gerekiyor.
Regl olmayanlar regl ağrısına inanmıyor
Konuşmamız Gerek Derneği, anket sorularının yanısıra araştırmasına açık uçlu soruları da dahil etti.
Katılımcılara regl deneyimleri ile ilgili kendilerinin sormadığı ama paylaşmak istedikleri herhangi başka bir konu olup olmadığını soran Dernek, ortak en büyük sorunun regl ağrısının yok sayılması olduğunu vurguluyor.
Açık uçlu soruları cevaplamayı kabul eden 588 katılımcının yüzde 23,1'i şiddetli regl ağrısı çekiyor. Raporda konuyla ilgili şu ifadeler yer alıyor:
Özellikle sağlık kuruluşlarına gittiklerinde veya çevrelerinde regl olmayan kişilere regl ağrısı çektiklerini söyledikleri zaman insanların onlara inanmadıklarını ve "olayı abarttıklarını" düşündüklerini belirtmiştir.
"Ağrı" veya "sancı" olarak tanımladıkları bu hissin kabul görmediğini ve bu nedenle çok ağrıları olsa bile yapmak zorunda oldukları işlere devam ettiklerini söylemiştir. Bu tartışmaların devamında ücretli regl izni istediklerini beyan etmişlerdir.
"Bekar biri olarak kullandığımız menstrüel üründen dolayı yargılanmaktan korkuyoruz"
Regl düzensizliğinin de sağlık çalışanları tarafından bile normalleştirildiğini belirten derneğin bir başka önemli bulgusu ise "korku". Kadınları neden korku yaşadıkları şu şekilde açıklanıyor:
Katılımcılar regl olmaktan, regl olduklarının duyulmasından, regl olamamaktan, regl ağrılarından, menstrüel ürün satın almaktan, regl düzensizliklerinden dolayı çocuk sahibi olamamaktan, bekar biri olarak kullandıkları menstrüel üründen dolayı yargılanmaktan, regl dönemlerinde cinsel isteklerinin artmasından ve hatta regl dönemlerinde daha sık tuvalete çıkmaktan bile korktuklarını hikayelerle anlatmışlardır. Bir başka deyişle, ülkemizde regl olmak kadar doğal bir süreç pek çok korkuyla deneyimlenmektedir.
Konuşmamız Gerek Derneği kurucu ortağı İlayda Eskitaşcıoğlu açık uçlu sorulardan çıkan sonuçlarda karşılaştıkları iki çarpıcı sonuçtan da bahsetti.
Bunlardan ilki regl olan bireylerin çektikleri regl ağrılarının sanki abartıyorlarmış gibi algılanması, ikincisi de "bekaret" teması.
"Tampon ya da menstrüel kap gibi vajina içerisine yerleştirilen ürünler, bekaret konusundaki sosyal normları da beraberinde getiriyor" diyen Eskitaşcıoğlu, "Özellikle tampon ya da menstrüel kap gibi ürünleri kullandığı öğrenilmesin isteyen, bu regl renk deneyimini sürekli korku ve endişeyle bağdaştıran bir sürü insan var" ifadesini kullanıyor.
Regl ürünlerinin gerçek dışı reklamları
Eskitaşcıoğlu'nun dikkat çektiği bir başka konu ise bu ürünlerle ilgili gerçek dışı reklamlar.
2000'li yıllardan bu yana menstrüel ürün markalarının pazarlama stratejileri ile "güçlü kadın" imajları etrafında şekillenmiş durumda.
Hatta televizyon reklamlarında regl kanı, bebek bezi reklamlarında olduğu gibi mavi renk bir sıvı ile temsil ediliyor.
İlayda Eskitaşcıoğlu, "Biz, regl olgusunu, televizyonlardaki gibi herkesin şortunu çekip plaj voleybolu oynadığı, herkesin kendini çok iyi hissettiği bir deneyimmiş gibi gerçek dışı şekilde yansıtmıyoruz. Olduğu gibi anlatmaya çalışıyoruz" diyor.
Regl deneyimlerini hiç yargılamadan konuşmaya çalıştıklarını söyleyen Eskitaşcıoğlu'nun özellikle vurgu yaptığı bir konu daha var: Regl olan bireylere regl bakım yöntemleriyle ilgili olarak asla "şu ürünü kullanmalısınız, bu ürün daha iyidir, sizin bu yaptığınız yanlış" gibi "doğrucu, üstenci, yöntemler arasında ayrım yapan" bir tavır sergilememeleri:
Örneğin regl olan biri menstrüel ürünlere erişemediği için veya yalnızca bunu tercih ettiği için bir bez parçasıyla ya da tuvalet kağıdıyla kendi regl bakımını vermek istiyor olabilir.
Biz, bunu yargılamadan, gayet normal bir şekilde bu bakımı kendisince sağlığa en uygun şekilde nasıl yapabilir, onu göstermeye, o şekilde destek olmaya çalışıyoruz.
Aynı şekilde örneğin kırsalda ve biraz da muhafazakar bir çevrede yaşayan bir kız çocuğuna "Menstrüel kap kullanmalısın. Bu çevreye daha yararlı" gibi bir yerden asla gitmiyoruz.
Sadece pek çok farklı menstrüel ürün ve bakım seçeneğinin olduğunu, bu seçeneklerden en doğrusunun, kendi bedeni hakkında kararları sadece o verebileceği için bu konuda da en doğru kararı onun verebileceğini söyleyerek, orada bırakmaya çalışıyoruz.
Hedef: Regl yoksulluğu araştırmasını her yıl gerçekleştirmek
İlayda Eskitaşcıoğlu'nun açıklamasına göre Konuşmamız Gerek Derneği'nin bundan sonraki hedefi Regl Yoksulluğu Araştırması'nı her yıl gerçekleştirmek ve Türkiye'de regl yoksulluğunun yıllar boyunca nasıl şekilde ilerlediğini gözlemlemek.
Eskitaşcıoğlu, "Sonrasında ise bu düzenli takipleri, kamu kurumlarına, menstrüel ürün markalarına ve diğer paydaşlara ulaştırmak istiyoruz" diyor.
© The Independentturkish