AB, ABD ile istişare ederek İran’ın nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik anlaşma taslağına yanıtını inceliyor

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi, Borrell'in hazırladığı taslak endişelerimize net cevaplar vermediğini söylerken Washington, Tahran’ın ‘anlaşma dışı taleplerinden vazgeçmesi’ yönündeki tutumunu yineledi

Maxar Technologies uydusu tarafından, uranyum zenginleştirme çalışmalarının yapıldığı Fordo Nükleer Tesisi’nin 2020 yılının Ağustos ve Aralık ayları arasında nasıl genişletildiğini gösteren bir kare. Fotoğraf: AFP

 

İran’ın Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell tarafından 2015 tarihli nükleer anlaşmayı canlandırma müzakerelerini sonuçlandırmak için önerdiği nihai metne yazılı bir yanıt göndermesinden sonraki gün, İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada,  Tahran’ın ‘yasal’ olduğu vurgulanan 3 talebinin yerine getirilmesi istendi. Öte yandan Borrell'in sözcüsü Nabila Massrali, Brüksel’den yaptığı açıklamada, AB’nin başta ABD olmak üzere nükleer anlaşmanın taraflarıyla istişarelerde bulunarak Tahran'ın yanıtını değerlendirdiğini söyledi.

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi, AB tarafından Tahran ve Washington arasında Avusturya'nın başkenti Viyana’da dolaylı olarak yapılan müzakereleri sonuçlandıracak metinle ilgili kararı değerlendirmek üzere Pazartesi akşamı, verilen sürenin bitimine saatler kala Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi başkanlığında olağanüstü bir toplantı yaptı.

İran’ın resmi haber ajansı IRNA, Tahran'ın AB tarafından önerilen metne yazılı bir yanıt verdiğini ve  ‘eğer ABD buna gerçekçi ve esnek bir karşılık verirse, bir anlaşmaya varılacağını’ bildirdi. IRNA ayrıca Tahran'ın müzakerelerde talepte bulunma konusundaki tutumuna bağlılığının bir göstergesi olarak, AB metnin müzakereye açık olmadığını da ekledi.

IRNA, AB tarafından sunulan son metne verilen yanıtla ilgili detay vermese de İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin medya platformu 'Nour News' Salı sabahı, AB metninin İran'ın 3 meseleyle ilgili bazı endişelerine halen net cevaplar vermediğini vurguladı. Nour News, İran'ın AB’ye gönderdiği yazılı yanıtın ülkenin yasal taleplerinin karşılanması gerektiğine dikkati çektiği kaydedildi.

ABD merkezli Politico dergisinin internet sitesine göre Batılı üst düzey bir yetkili, İran'ın yanıtının ‘yaptırımlar ve ekonomik garantilerle ilgili önemli sorular’ barındırdığını söyledi. Aynı yetkili, İran'ın yanıtının, Tahran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran gizli üç tesisinde uranyum izi bulunmasına ve malzemelerin nerede saklandığına dair Tahran’dan tatmin edici yanıtlar verilmemesine ilişkin başlattığı soruşturmanın kapatılması talebiyle ilgili olduğunu ve başka bir talep içermediğini söyledi.

IRNA, ABD’nin iki konuda sözlü olarak kısmen esneklik gösterdiğini, ancak metne dahil edilmesi gereken üçüncü konu da anlaşmazlığın halen devam ettiğini aktardı. Bahsi geçen üçüncü konu, ‘ABD’nin İran’ın taleplerini karşılama konusunda gerçekçi olması’ şartıyla resmi adı  Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olan nükleer anlaşmanın kesintisiz olarak uygulanmasının sağlanması. İran basını, Tahran'ın AB’ye yanıtına karşılık verilmesi için Çarşamba gününe kadar süre tanıdığını bildirdi.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Eğer görüşlerimiz kabul edilirse, Dışişleri Bakanları toplantısında metne son halini vermeye ve anlaşmayı duyurmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Abdullahiyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD tarafı son müzakerelerde geriye kalan diğer iki konuda sözel olarak bir nebze esneklik gösterdi, ama bunun metne dökülmesi gerekiyor. Üçüncü konu, ABD’nin esneklik göstermesi ve gerçekçi davranması gereken garantiler meselesi. Eğer bu meselede de esneklik görürsek önümüzdeki günlerde anlaşma noktasına gelebiliriz. Esneklik göstermezlerse dünyanın sonu olmayacak. O zaman da geriye kalan sorunları çözmek için daha fazla çabaya ve görüşmeye ihtiyacımız olacak. Eğer müzakereler başarısız olursa Washington gibi,  bizim de bir B planımız var. Onlara kırmızı çizgilerimize saygı gösterilmesi gerektiğini söyledik ve çok fazla esneklik gösterdik. Bundan 40 gün, iki ay, üç ay sonra sahada uygulanamayan bir anlaşmaya varmak istemiyoruz”

ABD basınında çıkan haberlere değinen Nour News, geçtiğimiz haftanın başlarında sona eren müzakere turundan sonra, ABD basınında yer alan haberlerin ve analizlerin müzakerelerin sonucu hakkında konuşmak ve hatta İran’ın, müzakerelerin koordinatörü AB’nin tutumuyla yüzde 100 örtüşmeyen görüşlerini bilmek mümkün olmasa da göreceli bir ilerleme kaydedildiğine işaret edildiğini aktardı. Bununla birlikte müzakerelerin daha önce girdiği çıkmazdan kurtulmasının ‘olumlu bir yaklaşım’ olduğunun belirtildiği kaydedildi. Nour News ayrıca müzakere taraflarının resmi görüşlerini açıklayıncaya kadar basında yer alan haberlerin, müzakerelerin sonucuyla ilgili güncel gerçekleri yansıtamayacağını vurguladı.

Öte yandan İran'ın yarı resmi ajansı ISNA, UAEA soruşturmasının kapatılması talebinden geri adım atıldığına dair yapılan bazı imaları üstü kapalı olarak yalanladı.

İran ile UAEA arasında, bazı gizli nükleer tesislerdeki faaliyetlere dair sorunu çözmek için imzalanan anlaşmanın İran versiyonunu hatırlatan ISNA, İran’ın, mevcut nükleer faaliyetlerinin doğrulanmasında herhangi bir güvenlik sorunu olmadığına inandığını belirtirken 2003 yılıyla ilgili olarak ortaya atılan iddialar, İran üzerinde yeniden baskı oluşturmaya yönelik olduğunu öne sürdü.

İran'ın Batı ile nükleer müzakerelerini yürüten heyetin danışmanı Muhammed Marandi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, geriye kalan anlaşmazlıkları çözmenin zor olmadığını belirtti. İran’ın önerilen metinle ilgili endişelerinin nedenine değinen Marandi,  tweetinde “Bu endişeler, ABD ve AB’nin geçmişte anlaşmaya yönelik ihlallerine dayanıyor. (Henüz) bir anlaşma olacağını söyleyemem, ama anlaşmaya her zamankinden daha yakınız” yazdı.

Genel yayın yönetmenini İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney tarafından doğrudan atandığı devletin resmi gazetesi Keyhan ise anlaşmanın ‘garantiler verilmeden ve yaptırımlar kaldırılmadan’ kabul edilmesine karşı uyardı. Gazete, “Garantiler verilmeyen ve yaptırımların kaldırılmasını içermeyen bir anlaşmanın kabulü büyük kayıpların tekrarı olacaktır” yazdı.

Diğer taraftan Borrell'in sözcüsü Nabila Massrali, Brüksel’den yaptığı açıklamada, AB’nin başta ABD olmak üzere nükleer anlaşmanın taraflarıyla istişarelerde bulunarak Tahran'ın yanıtını değerlendirdiğini söyledi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığı açıklamasında Massrali, “İran, dün gece yanıtını gönderdi. Biz de bu yanıtı inceliyoruz. KOEP taraflarıyla ve ABD ile istişarelerde bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Viyana'daki müzakerelerin koordinatörü AB’nin İran’ın yanıtına ne zaman karşılık vereceğine dair herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınan Massralli, “Şu an herkes (İran’ın) yanıtını düşünüyor. Şimdi takvim ya da başka bir konu hakkında spekülasyon yapma zamanı değil” dedi. İran’ın yanıtını tüm tarafların görmesi gerektiğini vurgulayan Massralli, “Şu an için söyleyebileceğim tek şey bu” şeklinde konuştu. Massralli, Borrell'in ilgili taraflarla periyodik olarak temas kurduğunu ve bu temasların içeriğinden bahsetmeyi reddettiğini de sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan bir açıklamada ise ABD’nin İran'ın yanıtını AB aracılığıyla aldığı ve AB ile istişare halinde olduğu belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price tarafından Pazartesi gecesi yapılan açıklamada, ABD’nin AB tarafından önerilen taslağı kabul edip etmediğine dair yorum yapılmadı. Price, düzenlediği basın toplantısında Washington'ın Borrell ile talep ettiği gibi temasa geçeceğini vurguladı. Washington'ın topun Tahran'ın sahasında olduğu görüşünü bir kez daha yineleyen Price, “Müzakere edilebilir olan müzakere edilir” şeklinde konuştu.

Price, UAEA soruşturmasının kapatılması ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılması taleplerine atıfla anlaşmaya varmanın tek yolunun İran’ın ‘konu dışı taleplerinden vazgeçmesi’ olduğunu vurguladı. Viyana’da Tahran ile ABD Başkanı Joe Biden yönetimi arasında nükleer anlaşmanın canlandırılması amacıyla 11 aydır aralıklı ve dolaylı olarak yürütülen müzakereler geçtiğimiz Mart ayında sona yaklaşılmışken İran’ın DMO’nun yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılması konusundaki ısrarı nedeniyle çıkmaza girerek askıya alındı.

Avrupalı ​​ bir yetkili, Viyana'daki son müzakere turunun oturum aralarında, Tahran'ın DMO’nun adının söz konusu listeden çıkarılması talebinin artık masada olmadığını söyledi. Ancak daha sonra Reuters, İranlı üst düzey bir yetkilinden, ülkesinin DMO’ya uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılması gibi önerilerde bulunduğu şeklindeki açıklamasını aktardı.

Independent Farsça haber sitesi Pazartesi akşamı Telegram kanalında, Batılı bir diplomatın İran'ın AB tarafından sunulan ve yaptırımların şartlı olarak kaldırılmasını öngören taslağı kabul ettiğini söylediği bildirildi. Fransa’nın müzakere heyetinden olduğu belirtilen diplomatın açıklamasında, şartlı anlaşmanın, İran'ın adım adım yaptırımları kaldırma politikasını kabul ettiği anlamına geldiğini söylediği aktarıldı.

İran Dışişleri Bakanlığı Ekonomik Diplomasi'den Sorumlu Bakan Yardımcısı Mehdi Seferi, dün İran’ın günlük gazetesi İtimad’a verdiği demeçte, “Yaptırımlar, ölüm demek değil. Nükleer anlaşmayı kimse durdurmuyor, anlaşmanın peşindeyiz ama çıkarlarımızı korumak istiyoruz. Komşularla ticaret hiçbir zaman odak noktamız olmadı ve olmayacak. Çıkarlarımız bizim önceliğimiz” diye konuştu.

Reuters’a konuşan diplomatlar, analistler ve yetkililer, AB’nin 2015 tarihli nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmaya yönelik nihai önerisi kabul edilsin ya da edilmesin ne İran’ın ne de ABD’nin anlaşmanın çöküşünü ilan etmeyeceğini, çünkü bunun iki tarafın da çıkarlarına hizmet ettiğini vurguladılar.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU