Liderlerin anlaşmazlığı Filistinlileri tüketti

Liderlik mücadelesi ve grupların liderlerinin anlaşmazlıkları devam ettiği sürece Filistin davası en büyük kaybeden olmaya mahkumdur. Zira birbirine düşman olan liderlerle bir devlet kurmak mümkün değildir

Fotoğraf: AA

Hamas Hareketi, İslami Cihad Hareketi, Fetih Hareketi ve diğer Filistinli grupların farklı ideolojilere sahip oldukları gerekçesi, bu grupların liderleri arasındaki güç mücadelesinin tamamen dışında tutulamasa da Filistinlileri en çok tüketen şey, ideolojiler arasındaki mücadeleden ziyade liderler arasındaki mücadeledir.

Liderlerin kavgası Yaser Arafat'ın ölümünün ardından patlak verdi.

Yaser Arafat, muhalifleri Hamas ve Cihad Hareketi için bile önemli bir şahsiyetti. Onun liderliği altında kalıyorlardı.

Ancak Arafat zehirlenerek öldürülür öldürülmez, liderlerin hiçbiri bu adamın konumunun ve siyasi tecrübesinin zayıflığına rağmen sahip olduğu popüler karizmaya sahip değilken Yaser Arafat'ın mirasına üşüştüler.

Yaser Arafat zayıf konumuna rağmen Filistinlilerin ivmesi sayesinde hayatı boyunca kendisine gerçek bir muhaliflik gösterilmeden direnişe liderlik etmeyi başarmıştır.

Birileri muhalif olmaya çalışsa da hiçbiri Arafat'ın ayağını kaydırmayı başaramamıştır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Gelişmiş İsrail uçaklarının, topçularının ve füzelerinin kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ndeki altyapıya verdiği tahribatın boyutunu, yüzlerce masum sivili öldürüp evsiz bıraktığını kimse inkar etmiyor.

İsrail sırf Filistin gruplarının liderlerinden birini hedef almak istediği için onunla birlikte onlarca çocuğu ve kadını katlediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, BM ve BM Güvenlik Konseyi'nin Filistinli çocukların öldürülmesini izleyerek koltuklarında oturmaya devam eden beş daimi üyesinden en ufak bir kınama gelmesinden korkmuyor.

BM'dekiler sadece 'endişeliyiz' demekle yetiniyorlar. Mutlak bir çifte standart uygulanıyor.

Nitekim Avrupalıların ve ABD'lilerin Ukrayna için ağlamalarına şahit oluyoruz. Ancak Ukrayna kuşatılma altındaki bir Gazze Şeridi mi?

Gazze Şeridi'nin bir cevap hakkı ve denk bir silah gücü yokken Ukrayna'ya destek için karadan, havadan ve denizden gelişmiş silahlar yağıyor. Medyanın verdiği desteğe girmiyoruz bile.


İsrail'in Filistin'e yaptıklarını görüyoruz ancak Filistinlileri yoran ve konumlarını zayıflatan direniş içindeki liderlik mücadelesi meselesini de göz ardı etmemeliyiz.

Bunun en büyük sebebi dünyanın önünde Filistinlilerin ortak bir görüşe sahip olamamasıdır.

Liderlerin bu kavgası, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) çizgisindeki Hamas Hareketi'ni, İslami Cihad Hareketi'ni İsrail'in 'Tomahawk' füzeleri ve F-16 uçakları ile donatılmış savaş mekanizması karşısında tek başına bırakmaya iten şeydir.

İsrail savaş mekanizmasını Gazze Şeridi'nden füzeler atıldığı gerekçesiyle harekete geçirdi. Bu, İsrail hükümetinin şiddet ve aşırı güç kullanımını meşrulaştırmak için sığındığı başlıca bahanelerden biridir.

Ancak İsrail'in kullandığı güç, bazı Filistin roketlerinin neden olduğu hasarın boyutuyla orantılı olmuyor. Bu roketlerin çoğu Demir Kubbe tarafından engelleniyor ve geri kalanları da hasar vermeden düşüyor.

Çünkü Filistinlilerin füzeleri aslında ev yapımı. Yani İsrail ordusunun füzeleri gibi değil. İsrail'in füzeleri Filistinlilerin evlerini yıkıyor. Hatta ambulanslar bile onlardan kurtulamıyor.
 


Arafat, dünyaya tek bir Filistin duruşu sergilemek için hayatı boyunca Filistinli grupları birleştirmeye çalıştı.

Ancak Hamas Hareketi çoğunlukla Arafat'ın eteklerinden ayrıldı, isyan bayrağını çekti, Ramallah'taki yönetime sırt çevirdi ve Gazze Şeridi'ni Hamas'a ait bir devletmiş de diğer gruplar sadece Hamas'ın transit misafirleriymiş gibi lanse etti.

Bu, Gazze Şeridi'nde Hamas'tan daha küçük ve daha az temsili olan Fetih Hareketi gibi diğer gruplar tarafından kabul edilmedi.

Fetih'in Gazze'deki liderlerinin çoğu Hamas tarafından tutuklandı. Hamas Hareketi'ne en yakın İslami Cihad Hareketi bile, Gazze Şeridi'ndeki mottosu "Ya seni biz yönetiriz ya da öldürürüz" olan Hamas ile anlaşmazlığa düşmekten kurtulamadı.


Hamas Filistinlilerin birleşmesinin önündeki en büyük engeldi ve hala da öyle olmaya devam ediyor.

Hamas her türlü projeye karşıydı ve hala da bu tutumunu sürdürüyor. Çünkü dünyanın tüm ülkelerindeki İhvan grubu üyelerinin adeti olduğu üzere liderliği elde edip geri kalan grupları ekarte etmek istiyor.

İhvan'a göre yönetim ve yetkilendirme sadece 'grubun' üyeleri içindir. Gruba bağlılık, her şeyin üzerindedir.

Liderlik mücadelesi ve grupların liderlerinin anlaşmazlıkları devam ettiği sürece Filistin davası en büyük kaybeden olmaya mahkumdur. Zira birbirine düşman olan liderlerle bir devlet kurmak mümkün değildir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU