Kurmaylar, DEVA Partisi'nin Doğu Anadolu Bölgesi çıkarmasını değerlendirdi: Kürtler ve DEVA Partisi arasında bir anlama ve anlayış sorunu yok

Deva ve Atılım (DEVA) Partisi, bölgesel gezilerine devam ediyor. Son olarak Karadeniz kentlerini gezen partinin son durağı Doğu Anadolu Bölgesi oldu.

Genel başkan Ali Babacan'ın, parti kurmayları ile beraber çıkarma yaptığı bölgedeki ilk durağı Muş oldu. Muş merkezde bir dizi temasta bulunan Babacan, ardından sırasıyla Hasköy, Korkut, Bulanık ve Malazgirt ilçelerini ziyaret etti.

Devamında Ağrı'nın Patnos ilçesine geçen Babacan, buradaki çalışmalarının ardından gece geç saatlerinde geçtiği Van'ın Erciş ilçesinde konakladı.

İlçedeki parti binası açılış töreni küçük bir mitinge dönen Babacan, öğle saatlerine doğru ilçedeki muhtarlar ve STK temsilcileri ile bir araya gelerek buradaki programını tamamladı. 
 

Dün (Cumartesi) öğle saatlerinde Van merkeze geçen Babacan, önce birkaç STK'yı ziyaret etti, devamında parti otobüsüyle halkı selamladı.

Daha sonra esnafı ziyaret eden Babacan, buradan açılışını gerçekleştireceği parti il binasının olduğu Zübeyde Hanım Caddesi'ne geçti.

Ziyaretlerde Babacan'a yöneltilen temel sorunlar ekonomi ve Kürt sorununa ilişkin oldu. Nitekim Babacan da hem ziyaretlerde hem de açılış konuşmasında konuşmasının çoğunu Kürt sorunu ile ilişkili konulara ayırdı. 
 

Parti kurmayları bölgede kendilerine gösterilen ilgiden memnun olduklarını söylüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Bölgede üç gün boyunca devam eden temasları, ziyaret esnasında yaşananları ile patinin bölge programını ve durumunu DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve kurucu Mehmet Emin Ekmen ve partinin kurucu üyesi Kerem Altun ile konuştuk. 

"Doğu Anadolu Bölgesi'nde partimize yüksek bir ilgi var" 

Üç gün boyunca bölgede olduklarını belirten Mehmet Emin Ekmen, kendilerine dönük alakanın yüksek olduğunu ifade etti.

Ekmen, "Üç gündür bölgedeyiz, olağanüstü bir ilgi var. Şehirlerde yaptığımız ziyaretler bir anda mitinge dönüştü. Korkut, Hasköy, Bulanık, Malazgirt, Patnos, Erciş ve bugün de Van'da çok büyük kalabalıkların spontane bir şekilde gelip izlediklerini söyleyebiliriz. Ezici çoğunluk bizi büyük bir alaka ile takip etti" dedi.
 

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve kurucu Mehmet Emin Ekmen / Fotoğraf: Independent Türkçe

Mehmet Emin Ekmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Van sokaklarında otobüsümüz adeta yürütülmedi. Otobüsü durduranlar Kürt meselesinde, hak hukuk ve özgürlükler konularında Ali Bey'e olan inançlarını dile getirdiler. Gündemin yarısı da ekonomiydi. Kürtler ve DEVA Partisi arasında karşılıklı bir anlama ve anlayış sorunun olduğunu düşünmüyorum.  

DEVA Partisi kurucu üyesi Kerem Altun da Ekmen ile benzer izlenimleri paylaştı ve bölgede partilerine dönük bir yönelimin olduğunu söyledi.

Bir "dip dalgasından" söz eden Altun, şu ifadeleri kullandı:

Çok yoğun bir ilgi var Doğu Anadolu Bölgesi'nde. Daha önce Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde benzer bir gezi yapmıştık. Benzer ilgi burada da oldu. Ali Bey'e yoğun bir ilgi var, tabiri caizse bir dip dalga şeklinde yorumluyoruz; sessiz bir kitlenin DEVA Partisi'ne olan yönelimini görüyoruz. Bir evrilme yaşanıyor siyasette şu anda. Tanınırlık konusunda bazı sıkıntılarımız vardı. Çünkü yeni kurulan bir parti, pandemi dönemine denk geldi ve halkla ilişkilerde bazı kopukluklar oldu. Gezdiğimiz bütün yerlerde sayın genel başkana ve partimize olan ilgi aynı ve güzel bir teveccüh vardı.

"Erciş ilçesinde bir açılış töreniydi ama bir miting havasına döndü" diyen Altun, "STK temsilcileri ve muhtarların katıldığı toplantı yapıldı. Muhtarların katıldığı bir toplantıya karşı partiye karşı ilgi ve merakın arttığını söyleyebiliriz. Sayın Babacan'a ilişkin geçmişte insanlarda birtakım karanlık bilgiler olmakla birlikte, Türkiye'nin içinde olduğu sıkıntılı süreçte bir çözümün adresi olarak merakın olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
 

DEVA Partisi Kurucu Üyesi Kerem Altun  / Fotoğraf: Independent Türkçe

Öne çıkan talepler: Ekonomi, Kürt sorunu, temel insan hakları, kayyumlar… 

Bölgedeki temaslarda en çok dillendirilen talepler ekonomi ve Kürt sorununa ilişkin oldu.

Öyle ki Babacan, hem ziyaretlerde hem de açılış konuşmasında konuşmasının büyük bir bölümünü Kürt sorunu ve bölgedeki hak ve özgürlükler konusuna ayırdı. 

Mehmet Emin Ekmen, bölge gündemine dönük bu söylemlerin doğal olarak öne çıktığını ifade etti ve kendilerine dönük dillendirilen talepleri şöyle sıraladı:

Türkiye genelinde olduğu gibi, burada da ekonomi birinci gündem oldu. Biraz sohbet derinleşince doğal olarak Kürt meselesi, temel insan hakları, demokrasideki gerileme ve kayyumlara ilişkin ciddi bir gündem oluştu diyebilirim.

Tabi Van'a geliyoruz; kendi gündemleri var, bölge halkının duymak istedikleri var. Bu sabah Başkale ilçesinde mayın patlaması sonucu ağır yaralanan çocuğun ailesini ziyaret ettik. Daha önce buraya geldiğimizde işkence ile öldürülen Servet Turgut'un ailesini ziyaret etmiştik.

Dolasıyla buraya gelip buranın gündemine bigâne kalmak doğru olmaz. Yine gezdiğimiz güzergahlardaki ilçeler Patnos hariç kayyumla yönetiliyor. Van'da da yine kayyumlar var. Dolasıyla gündemin buraya kayması bölgenin kendi gündemiyle ilgili.  

"Sosyal barış konusunda sıkıntıların olduğunu görüyoruz" sözlerini kullanan Altun ise, bir başka ayrıntıya dikkati çekti:

Korku ikliminin hakim olduğunu, insanların kendini ifade etmekte zorlandığını ve Türkiye iyi yönetilmediği için sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Böyle olunca hayat pahalılığı, genel anlamda özgürlükler sorunu, bölgesel sorunlar ve ihmal edilmişlik... Kayyumların çalışmadığını, adil davranmadığını, devletin barışçıl elinin halktan uzak olduğunu ve ötekileştirmenin, ayrıştırmanın, bendensin-değilsin anlayışı, hizmetlerdeki tarafgirlik ve adam kayırmaca sirayet etmiş her tarafa. Bunlar milleti canından bıktırmış adeta.
 

Babacan'a en çok Kürt sorunu ile ilgili sorular yöneltildi / Fotoğraf: Independent Türkçe

Ekmen: Doğu ve Güneydoğu'dan en az bir vekil çıkartmayacağımız il yok 

Parti kurmayları, bölgede her geçen gün daha çok güçlendiklerini dile getirdi. Hatta Ekmen, sayısal değerler de kullanarak sokaktaki ilginin bir oy verme davranışına dönüşeceğini söyledi:

Bize olan ilgi ve alaka oy verme davranışına dönüştüğünü ve dönüşeceğini görüyoruz. Türkiye genelinde 200 bin üyeye yaklaştık, bu bölge illerinde 5 bin, 10 bin, 15 bin gibi çok ciddi üye sayısına sahip illerimiz var. Örneğin Van 10 bine doğru gidiyor. Urfa 12 bin, Diyarbakır 13 bin, Mardin 6-7 bin, Batman 3-4 bin, Ağrı yine öyle. Böyle zor bir dönemde bu partiye üye olmak kolay bir mesele değil ama insanlar kimlik numaralarını vererek üye olmak istiyor. Demek ki sokaktaki ilgi hızla oy verme davranışına dönüşüyor.  

"Doğu ve Güneydoğu'dan en az bir vekil çıkartmayacağımız il yok" şeklinde konuşan Mehmet Emin Ekmen, önümüzdeki seçimlerde AK Parti'nin yüzde 20 bandının altına düşeceği, partilerinin de sıçrayış yaşayarak yüzde 20'nin üstüne çıkacağını savundu.

Ekmen, sözlerine şunları ekledi:

Daha fazlası vatandaşların tercihi ve AK Parti'nin nereye doğru düşeceği ile ilgili. Ben AK Parti'nin 20 puan altına serbest düşüş yaşayacağını iddia ediyorum. DEVA Partisi de büyük bir sıçrayış ile 20 puanın üstüne çıkacaktır. Bölgede vekilsiz ilimizin olmayacağına inanıyorum. Buradaki sayılar o ilin seçmen sayısı ve diğer partilerin durumuna göre değişecek.

"AK Parti'nin mevcut yönetim sistemi, freni kopmuş bir kamyon gibi baş aşağı gidiyor"

Peki, DEVA Partisi, AK Parti'den koptuğu söylenen seçmen kitlesi için bir adres olabildi mi?  

Kerem Altun'un bu soruya yanıtı; 'Evet' oldu.

Altun, hem bölgede hem de Türkiye genelinde AK Parti'den kopan oyların partilerine doğru yöneldiğini belirtti.

Mevcut iktidardan "ümit kesildiğinden" söz eden Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

AK Parti'den kopan oyların bize yöneldiği çok bariz bir şekilde görülüyor. Biz sürekli sahadayız. Basının yaklaşımı son derece yanıltıcı. Her ay düzenli olarak tüm Türkiye'yi tarıyoruz. Vatandaşın bize birebir söyledikleri, özellikle muhtarların kanaat önderlerinin bize yaklaşımı şunu gösteriyor; Artık AK Parti'ye olan ümit tamamıyla kesilmiş. AK Parti'nin mevcut yönetim sistemi, freni kopmuş bir kamyon gibi baş aşağı gidiyor. Türkiye'nin daha büyük zararlar görmeden bir değişime ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Toplum değişiyor, bu değişimin önünde hiçbir güç duramaz. Sayın genel başkanımızın temiz geçmişi, ekonomide ekibiyle beraber başardıkları, inanırlığı partiyi bir çekim merkezi haline getiriyor.  

"Güven kaybeden iktidar, literatüre 'uydurulmuş gerçeklik' kavramını kazandırdı"

Aynı zamanda eski AK Parti Van Milletvekili olan Altun, iktidarın kan kaybettiğini ifade etti.

Vatandaşlara doğruların anlatılmadığını savunan Altun, son olarak şunları söyledi:

Şu an, itimatsızlık en üst seviyede. Bunun da sebebi; vatandaşa doğruların anlatılmaması. TÜİK'ten tutun, merkez bankasının uygulamaları ve hazinenin faiz uygulamaları gibi konularda özellikle... Bir de iktidarın siyasi literatüre kazandırdığı 'uydurulmuş gerçeklik' olayı var. Olmamış bir şeyi olmuş gibi gösterme veya ileriye dönük pembe vaatlerle vatandaşı kandırmak. Güven bunalımı yaşanıyor toplumda. Yöneten ile yönetilen arasındaki bu duvar, toplumu sıkıntılara doğru itiyor. Ve toplum çok rahatsız, iktidar da yorgun. Toplum, korku iklimini aşarak rahatsızlığını dillendiriyor. 'Açız, eve ekmek götüremiyoruz, kayyumlar haksızlık yapıyor, zulüm yapılıyor' feryadıyla karşı karşıya geliyoruz.