Ankara'da 30 Temmuz 2022 Cumartesi günü bazı cemevi ve Alevi kurum binalarına yapılan saldırının yankıları sürüyor.
Saldırıyı gerçekleştiren bir kişi tutuklandı ancak arkasında kim veya kimlerin olabileceği konusu merak ediliyor.
Saldırının ardından bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, cemevi saldırılarını "operasyon" olarak niteleyerek, "Bu, eski Türkiye'nin ayak izleridir. Yargı bir karar verdi ama soruşturma devam ediyor. Biz buradaki çapağı bulacağız, kimse merak etmesin" dedi.
Soylu ayrıca olayda örgüt bağlantısının da bulunduğunu ve bunun açıklanacağını söyledi.
Bir kişi tutuklandı, şimdilik açıklanan örgüt yok
Ancak yürütülen soruşturma sonucu gözaltına alınan 3 kişiden 2'si serbest kaldı. Herhangi bir örgüt adı da açıklanmadığı gibi olayın bir sol örgüt işi olduğu iddiasının isimsiz bir e-posta ihbarından kaynaklandığı, somut bir delilin bulunmadığı öne sürüldü.
Darp edilen cemevi başkanı: Ankara'nın devamı gibi duruyor
Daha bu olayın yankıları bitmeden 5 Ağustos 2022 Cuma günü akşamı Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş da evinin önünde kimliği belirsiz iki kişinin saldırısına uğrayarak darp edildi. Saldırganların aranmasına devam ediliyor.
Son olayla ilgili araştırma sürerken her iki saldırının da Aleviler için önemli olan 12 günlük muharrem orucunun olduğu günlerde yaşanması dikkat çekti.
Independent Türkçe'ye bir değerlendirmede bulunan saldırıya uğrayan Selami Sarıtaş, kendisine yönelik girişimin de Ankara'daki olayın bir devamı gibi göründüğünü söyledi.
Aleviler saldırıları soğukkanlı karşılıyor
Peki peş peşe gelen Ankara ve İstanbul'daki olaylar Alevi kamuoyunda nasıl yankılanıyor?
İlk izlenimlere bakıldığında Alevi kamuoyunun olayları soğukkanlılıkla karşılıyor. 1990'lardaki gibi kitlesel tepki vermek yerine basın açıklamalarıyla yetinildiği görülüyor.
Alevi kamuoyunun Kartal'daki olayın ardından süreci nasıl gördüğünü ve Süleyman Soylu'nun görüşüne katılıp katılmadıklarını anlamak için üç bilinen Alevi kurumun temsilcilerinin görüşlerine başvurduk.
"Alevi-Sünni meselesi üzerinden gerilim yaratmaya çalışıyorlar"
Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan, Türkiye'nin 12 Eylül 1980 öncesinde sağ-sol ve 1990'larda Türk-Kürt diye bölünmeye çalışıldığını hatırlatarak, "Alevi-Sünni meselesi de Türkiye'nin önemli fay hatlarından" yorumunda bulundu.
Doğan'a göre birileri bu fay hattı üzerinden gerilim yaratmaya çalışılıyor. Ankara'daki olaylardan sonra Kartal'daki son hadise de okunuyor.
"Alevi toplumunun üzerinde güvercin tedirginliği var"
Olayların tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve faillerin arka planlarındaki kişilerle birlikte ortaya çıkarılmasını beklediklerini söyleyen Doğan, Soylu'nun "eski Türkiye'nin ayak izleri" açıklaması konusunda şunları söyledi:
Yetkililerin elinde hangi bilgiler var bilmiyoruz. Ancak günümüzde asıl önemli olan saldırıları gerçekleşmeden önlemektir. Asıl başarı budur. Bu belirsizlik içinde Alevi toplumunun üzerinde güvercin tedirginliği var. Önümüzdeki olaylar her şeye gebe. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için bütün siyasi parti liderlerinin görüş farklılığı ayırmadan birlik halinde cemevlerini ziyaret etmeleri, beraberlik mesajları vermeleri çok önemli.
"Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında fark yok"
Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat da Alevilerin Türkiye'de hep hedefte olduğunu iddia etti.
Fırat, geçen aylarda başında olduğu Garip Dede Cemevi'nin duvarlarına da "şirk" ifadesi yazılmaya çalışıldığını, bir kişinin gelerek "Siz burada yeni bir din mi yaratmaya çalışıyorsunuz" sözleriyle kendilerini tartışmaya çekerek, taciz etmeye gayret gösterdiğini kaydetti.
Bakan Soylu'nun dile getirdiği "eski Türkiye" ile "yeni Türkiye" arasında bir fark görmediğini belirten Fırat, "Eski Türkiye'de faili meçhuller vardı, şimdi de var. İnsanlar dün de ayrımcılığa uğruyordu bugün de" diye konuştu.
İçişleri Bakanı Soylu'nun, derin güçlerden bahsettiğini söyleyen Fırak, "Kendisi bakanlık koltuğunda oturuyor. Bu söylediklerini detaylandırmalı. Aydınlatıcı söylemle çıkmalı. Ancak tamamen hakim siyasi konjonktürün diliyle hitap ediyor. O da mevcut siyasi konjonktürün mensubu" yorumunda bulundu.
"Yeni olayların olabileceğine dair endişeniz var mı" sorusuna Fırat, şu cevabı verdi: "Caydırıcı bir tepki konulmadığı süre içerisinde birilerinin bundan cesaret alıp daha ileri gideceklerini inanıyorum."
"Soylu, "eski Türkiye' derken neyi kast ettiğini açıklamalı"
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan ise "eski Türkiye", "yeni Türkiye" diye bir ayrım varsa bile kendilerinin bunu bilmediklerini aktardı.
"Sayın Soylu, 'eski Türkiye'nin ayak izleri' diyorsa bunu bütün yönleriyle açıklamalı" çağırısnda bulunan Aslan, "Sonuçta 20 yıldır iktidardalar. 100 yıllık cumhuriyetin 80 yılını neredeyse kendileriyle benzer düşüncedeki iktidarlar yönetti. Eski Türkiye derken neyi kastettiğini açıklamalı" ifadelerini kullandı.
"Seçime giderken toplumun sinir uçlarına dokunulmaya çalışılıyor"
Genel seçime giderken toplumun sinir uçlarına dokunulmaya çalışılmasının kendilerini de üzdüğünü belirten Mustafa Aslan, şöyle konuştu:
"İnsanların açlığa, sefalete, işsizliğe mahkum olduğu bir süreçteyiz. Bir kuru ekmeğe ihtiyaç duyulan bir dönem. Dolayısıyla insanların kimlikleri yüzünden kaosa gelmeyeceklerini, Alevilerin ise hiç gelmeyeceğini hatırlatmak lazım."
© The Independentturkish