CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
KPSS'de soruların sızdırılmasının ardından sınavın iptal edildiğini hatırlatan Özel, "Türkiye günlerdir KPSS skandalını konuşuyor. KPSS skandalı ortaya çıktı ve ardından Cumhurbaşkanı’nın Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirmesiyle herkes bu soruşturmanın sonuçlarını bekledi. Hızlı şekilde de görevden almalar, yeni atamalar, sınavın iptali, önümüzdeki sınavların ertelenmesi gibi hususlar var. Bu hızlı refleks nasıl sağlandı, KPSS’deki sorunu kim, nasıl duyurdu? Sorulardaki benzerliği gazete manşetlerinden mi öğrendik, televizyonlar son dakika, sıcak gelişme olarak mı verdi? Hayır, gençler sosyal medyada duyurdular" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Twitter, KPSS meselesindeki toplumsal tepkiyi duyuran sosyal medya mecrasıdır"
Sosyal medyada tepkinin büyümesinin ardından İletişim Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanını haberdar ettiğini kaydeden Özel şöyle devam etti:
Hangi mecra? AK Parti’nin ve MHP’nin çöp dediği, bataklık dediği, kurutacağız dediği mecra. İşin trajikomik tarafı meselenin akışına ilişkin pozisyon almalar da o mecralardan duyuruldu. İletişim Başkanlığı tweet attı, Cumhurbaşkanı o tweeti alıntılayarak hiçbir gencin hakkını yedirmeyeceğini söyledi. Gençler haklarını yedirmediler ama kendileri yedirmediler. Sosyal medya sayesinde yedirmediler. Sosyal medyada yükselen toplumsal tepki, AK Parti’nin kulağının üstüne yatma refleksine izin vermedi. Bu kadar net. Oysaki Recep Tayyip Erdoğan miting meydanlarında, ‘Twitter, mivittır hepsinin kökünü kazıyacağız’ diyordu. Kendi toplantılarında bu mecraların kapanmasını, gerekirse de kendisinin de orada yer almayacağını söylüyordu. MHP bir ara küstü çıktı. Twitter’ı zapturapt altına alacak, güya kanuni düzenlemeler olunca geri girdiler hep beraber. O Twitter, KPSS meselesindeki toplumsal tepkiyi duyuran sosyal medya mecrasıdır.
Dezenformasyon yasası, mücadele ettik 1 Ekim’e kadar beklettik. Dezenformasyon yasası ne diyordu? ‘Doğru olmayan bilgiyi yayma suçu…’ Şimdi siyasi partiler bile ilk bilgiler geldiğinde bir teyit edelim, bir orijinalini görelim diye doğrulatmaya çalışıyorduk o günlerde. ‘Gerçekten öyle bir kitapçık var mı? Fiziken elde edelim’ dedik. Yoksa ‘birileri o soruları kitapçık gibi photoshopladı ortalığı karıştırıyor mu’ dedik. Bir doğrulama ihtiyacının olması önemlidir ama siz eğer ‘bu bilgi yanlış çıkarsa hapis yatacaksın, gazeteciysen mesleğinden olacaksın’ dediğinizde dezenformasyon yasası olsaydı kimse Twitter’a bu 20 sorunun benzerliğinden duyduğu şüphe ve rahatsızlığı yazamazdı. Hatta belki de yazanlara eğer bu kadar çok tepki birleşip, bir toplumsal tepkiye dönüşmeyince ‘bunlar dezenformasyon yapıyorlar, Cumhurbaşkanımızın atadığı ÖSYM başkanımızı küçük düşürmeye, ona haysiyet cellatlığı yapıyorlar’ deyip bu paylaşımları yapanlara tutup sürükleyip ceza verebilirlerdi, içeri atabilirlerdi.
"O cemaat değil, başka cemaatler güçleniyor"
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, FETÖ’nün o yaşattıklarından hiçbir ders çıkarmadığının anlaşıldığını belirten Özel, "O gün olanlarda Adalet ve Kalkınma Partisi, çok elverişli bir temizleyicisi var onun, FETÖ sıvı sabunu. Elleri onunla yıkadılar pürü pak, tertemiz. FETÖ şampuanıyla baştan aşağıya yıkandılar AK Partililer o kadar hak yendi, AK Parti’nin o dönemdeki yöneticileri ve hala devam edenler pürü pak, nasıl olsa FETÖ sabunu her şeyi temizler. O günlerde birileri haksız girdi, tespit edilebilenleri attınız. Peki onların yerine girmesi gerekip hakkı yenenler ne oldu? Kamuya girmesi gerekirken, giremeyenler ne oldu? FETÖ’yle ortak, çünkü siz sadakate bakardınız, siz alnı secdeye değiyor mu diye bakardınız. Bunu da göstererek yapıyor mu, cemaat mensubiyetiyle bunu tescil ediyor mu diye yapardınız. Hala da yapıyorsunuz. O cemaat değil, başka cemaatler güçleniyor, yapılanıyor, kuvvetleniyor. Kafa aynı kafa olunca felaket aynı felaket oluyor" diye konuştu.
"KPSS’den bir ay önce ÖSYM’de 432 kişinin görev yeri değiştirildi"
KPSS’den bir ay önce ÖSYM’de 432 kişinin görev yeri değiştirildiğini vurgulayan Özel, Buna yanıt verin diyoruz, konuşan cevap veren yok. Soru önergeleri yanıtsız. Yeni ÖSYM Başkanı, önceden bekleyen yanıtlanmamış soru önergelerini cevaplamakla da mükellef bu soruya derhal cevap bekliyoruz. Bu 432 yer değiştirmiş mi, bu değişiklikler hangi amaca hizmet için, nereleri denetimsiz bırakmak, nerelere birilerini yerleştirmek, kimlere ne alan açmak için yapılmış bunu söyleyelim. Biz bu soruyu yeni sormadık, çoktandır soruyoruz cevap alamıyoruz" dedi.
"Zeytin yağı gibi üste çıkmak tamamen milletle alay etmektir"
Özel şu ifadelerle dvam etti:
Gelinen noktada Recep Tayyip Erdoğan’ın ve ekibinin zeytin yağı gibi üste çıkmaya hakları yoktur. Bu zeytin yağı gibi üste çıkmak tamamen milletle alay etmektir. Geçmiş dönemlerdeki gibi ‘aldatıldım, kandırıldım’ deyip kurtulmalarla olacak iş değildir. 20 yıldır ülke yönetiliyor, kadrolar kendi kadroları, bir 15 Temmuz’u Türkiye’ye yaşattılar. Makam mevki verdikleri, ellerine silah verdikleri, atadıkları, ordunun başına getirdikleri kişilerin onların getirdiklerinin yaptığı ihanetten ders almadılar. Geldi döndü dolaştı bir kere daha soruları çaldırdılar veya bilinen soruları birileri için sordurdular. Burada artık öyle zeytin yağı refleksiyle ‘ben çıktım bunlar yaptı.’ Onları da o mevkilere sen yaptın, sen getirdin.
ANKA