Şiddet ve kıtlığın kıskacında; Etiyopya

Memet Aksakal Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Çeşitli etnik grupların yaşadığı Etiyopya, eyalet sistemi ile yönetiliyor. Oromo ve Amharalar, ülkedeki en kalabalık iki etnik grubu oluşturuyor.

Geçtiğimiz 18 Haziran'dan 4 Temmuz'a kadar Oromia eyaletinde Ahmaralara karşı yapılan saldırılarda 500'den fazla sivil öldürüldü.
 

 

Kendisi de bir Oromo olan Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, basına yaptığı açıklamada, sivillere karşı yapılan saldırıların hükümet tarafından terör örgütü ilan edilen Oromo Kurtuluş Cephesi tarafından yapıldığını söyledi ve dış güçleri suçladı.

Abiy Ahmed'in de mensubu olduğu 30 yıl ülkeyi yöneten Etiyopya Halkın Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) koalisyonu, son yıllarda baskıcı bir yönetime dönüşmüş, çok sayıda muhalifi tutuklamış ve özgür medyayı susturmuştu.

Ülkedeki ekonomik gelişmelerden sadece bir kesim yararlanıyordu ve iktidardan memnun olmayan halk protesto gösterilerine başladı.

Hükümete karşı yaklaşık üç yıl süren protestolardan sonra hükümet istifa etti ve Abiy Ahmed 2018'de başbakan seçildi.

Başbakan seçildikten sonra ülkede ciddi reformlar yapan Abiy Ahmed, binlerce siyasi mahkumu serbest bıraktı, bağımsız medya üzerindeki kısıtlamaları kaldırdı ve ülkenin bir zamanlar yasaklı olan muhalif gruplarını sürgünden ülkeye geri davet etti.

20 yıldır süren anlaşmazlığı bitirip Eritre ile barış anlaşması yaptı ve bunun için 2018'de Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Abiy Ahmed, bir taraftan reformlar yaparken, bir taraftan da başta Tigray Kurtuluş Cephesi olmak üzere farklı grupları kendi kontrolü altında birleştirmek istedi ve bazı anlaşmazlıkların yaşanmasına neden oldu.

2019'da birçok yerde etnik çatışmalar yaşandı, genelkurmay başkanı ve ülkedeki ikinci büyük etnik grubun lideri dahil olmak üzere muhalif ve askeri yetkililer, toplumda etkili olan kişiler suikasta kurban gitti.

Etnik çatışmalarda yüz binlerce kişi yerinden oldu, muhalefet liderleri tutuklandı. İnternet ve telefon hatları defalarca kapatıldı.

Toplu halde tutuklamalar yapıldı. Tutuklananların bazıları mahkemeye çıkmadan haftalarca veya aylarca hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.

Ülkede yaşanan bu gelişmeler, Abiy'in ülkede artan şiddeti bastırmak için önceki hükümetlerin taktiklerine geri döndüğü şeklindeki eleştirilere neden oldu.


Tigray bölgesi ile yaşanan anlaşmazlıklar da bu dönemde başladı 2018'de Abiy Ahmed başbakan olduktan sonra birçok Tigraylıyı askeri, güvenlik ve üst düzey bürokrasideki pozisyonlardan tasfiye etti ve yaklaşık 30 yıldır ülke yönetiminde söz sahibi olan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'nin ülke yönetimindeki hakimiyetine son verdi.

Tigrayların yönetim kademeleri ve bürokrasiden uzaklaştırılması, gerginliğe neden oldu ve bunun üzerine Tigray Kurtuluş Cephesi, Tigray eyaletine çekildi.

Kasım 2020'de Tigray Kurtuluş Ordusu ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar başladı. Abiy Ahmet, Nobel Barış Ödülü kazanmış barış yanlısı biri olarak bilinmesine rağmen, sorunu görüşmeler yolu ile çözmek yerine, kendisi de üniforma giyip cepheye gitti ve eli silah tutan herkesi, silah alıp Tigray Kurtuluş Ordusu'na karşı savaşmaya çağırdı.

Abiy Ahmed'in bu savaş yanlısı tutumu, daha önce kendisini öven birçok ülke yöneticisi tarafından tepki ile karşılandı ve kendisinin otoriterliği kaydığı suçlamaları yapıldı.
 

1.jpg
Fotoğraf: Addis Standard gazetesi

 

Abiy Ahmed'in sivilleri silahlanıp savaşa katılma çağrısına rağmen, hükümet güçleri Tigray Kurtuluş Ordusu'na karşı tutunamadı ve ordu, başkent Addis Ababa'nın 80 kilometre yakınına kadar geldi.

Tigray Kurtuluş Ordusu'nu durduramayan hükümet, İran, Çin ve iddiaya göre Türkiye'den aldığı SİHA'ları kullanarak orduyu durdurdu.

Böylece Tigray Kurtuluş Ordusu, Tigray eyalet sınırlarına geri çekildi, ardından ateşkes sağlandı.

Çatışamalarda çok sayıda sivil öldü ve yüz binlerce kişi yerinden edildi.

Ateşkes sonrası uzun süre Tigray bölgesine insani yardım gönderilmesi engellendi ve şu anda Tigray'a ancak çok sınırlı yardım gönderilebiliyor.

Geçen mart ayında, kendisi de Etiyopyalı bir Tigray olan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyayı Tigray'daki insani krizi unutmamaya çağırdı.

Ghebreyesus, dünyanın hiçbir yerinde; Ukrayna'daki savaşın ortasında bile, Etiyopya'nın kuzeydeki izole halk kadar risk altında olmadığını söyledi.

Bunun üzerine Başbakan Abiy Ahmed, Ghebreyesus'u önyargılı olmak ve yanlış bilgi yaymakla suçladı.

Haziranın sonunda Sudan hükümeti, iki ülke arasındaki tartışmalı bölgede 7 Sudan askerinin Etiyopya güçleri tarafından öldürüldüğünü söyledi.

5 Temmuz'da Kenya'nın Başkenti Nairobi bölgesel devletler zirvesi sırasında Abiy, Sudan'da ülkeyi yöneten ordu komutanı General Abdel Fettah el-Burhan ile bir araya geldi.

İkili, görüşmin ardından yaptıkları açıklamada "önemli sorunlara barışçıl bir çözüm" arama konusunda anlaştıklarını ifade etti.
 

Abdel Fettah el-Burhan ile Abiy Ahmed.jpg
Abdel Fettah el-Burhan ile Abiy Ahmed / Fotoğraf: blnews.net

 

Etiyopya'da iç savaş, etnik katliamlar, siyasi krizler ve Sudan'la yaşanan kriz devam ederken, ülke, son 40 yılın en kötü kuraklığıyla boğuşuyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından 28 Haziran'da yapılan bir açıklamada, ebeveynlerin genç kızlarını maddi nedenlerle evlendirmeleri nedeniyle Etiyopya'da kuraklıktan en çok etkilenen bölgelerde çocuk evliliklerinin geçen yıl iki katından fazla arttığı belirtildi.
 

2.jpg
Son 40 yılın en kötü kuraklığı Etiyopya'da çocukları vurdu / Fotoğraf: Memet Aksakal 

 

Geçen salı günü (2 Ağustos 2022), Avrupa Birliği'nin Afrika Boynuzu Özel Elçisi Annette Weber ve ABD'den Afrika Boynuzu'nun özel elçisi Mike Hammer, Tigray bölgesinin Başkenti Mekele'yi ziyaret etti.

Ziyaret sonrası yayımlanan ortak bildiride, "Elçiler, Etiyopya hükümeti ile daha önce yapılan görüşmelerde kabul edildiği üzere, Tigray'da kesik olan elektrik, telekom, bankacılık ve diğer temel hizmetlerin hızlı bir şekilde restorasyonunun Tigray halkı için elzem olduğu konusunda hemfikirdirler" denildi.

Tigray'daki bankacılık ve telekomünikasyon gibi hizmetler, hükümet tarafından kesilmişti. AB ve ABD elçileri Weber ve Hammer, Tigray bölge başkanının, hizmetleri yeniden kuracak işçiler için güvenlik garantisi verdiğini ve güvenceyle, hizmetlerin restorasyonunun başlaması için hiçbir engel kalmadığını söylediler.

Haziran ayında, Başbakan Abiy Ahmed'in hükümeti, Tigray'i kontrol eden Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile müzakere etmek için bir komite kurdu.

Hükümet, "ön koşulsuz" görüşmeler yapılmasını isterken, Tigray yöneticileri, önce sivillere yönelik hizmetlerin restorasyonunun yapılmasını istiyor.

Elçilerin, Tigray'da kesik olan elektrik, telekom, bankacılık ve diğer temel hizmetlerin yeniden sağlanması çağrısına Etiyopya hükümetinden şimdiye kadar bir cevap gelmedi.

Hükümetten daha önce yapılan açıklamada, önkoşulsuz olarak görüşmelere hazırız denilmişti.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU