ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, Rize'de ANKA Haber Ajansı'nın sorularına yanıt verdi. Verimlilik ilkelerine bağlı olarak, bu yıl çay alım hedeflerinin 650-700 bin ton olduğunu belirten Alim, ÇAYKUR'un özelleştirileceği iddialarının doğru olmadığını ve özelleştirmenin de faydalı olmayacağını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Bu yıl itibarıyla, geçen sene mayıs ayında 314 bin ton yaş çay almışken bu sene sadece 212 bin ton çay alabildik. İkinci sürgün de 5 Temmuz'da başladı hala devam ediyor bugüne kadar da 86 bin ton yaş çay almış olduk" diyen Alim, ÇAYKUR'un depolarındaki kuru çay miktarına ilişkin olarak da, "75-80 bin ton civarında kuru çayımız var bu seneki çayla beraber. Eskiden kalan hiçbir stoğumuz yok. Eskiden kalan stokların hepsi bir şekilde satıldı, elden çıkartıldı. Ama zaten mayıs ayı 15'i itibarıyla 55 bin ton civarında çayımız vardı yeni mayıs ayı ve ikinci sürgün devamıyla 75-80 bin ton civarında bir çayımız var" ifadelerini kullandı.
"ÇAYKUR'un aleyhinde hiçbir şeye izin vermeyiz"
Yusuf Ziya Alim, özel sektöre maliyetin altında kuru çay satışı yapıldığı, ÇAYKUR'un bu nedenle zarar ettiği yönündeki iddialara, şu yanıtı verdi:
Hiçbir zaman üreticinin, çayın, ÇAYKUR'un aleyhine kabul edeceğimiz hiçbir şey olamaz, olmamış, zaten olmayacak. Ama çayı elden çıkartmak, çayı bir şekilde satmanın yolunu her zaman arıyoruz zaten. Yeter ki bir kilo daha çay satalım diye. Bunun için devamlı uğraşıyoruz
"Hesabını veremeyiz"
Geçen sene üreticiyi ezdirmeden, elindeki çayı sosyal devlet anlayışıyla devlet kuruluşu olarak tamamını alabilmek adına üreticiden 860 bin ton çay aldıklarını söyleyen ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, "Üreticinin elinde çay bırakmamak veya başka bir yere ucuza satmasını engellemek için yaptık biz bunu. O anlamda kuruma da zarar vermedik, maliyetin altında satmadık, ki satsak zaten bunun hesabını veremeyiz. Yaptığımız her satışta bir lira da olsa beş lira da olsa kar gözüküyor. Bunu da herkes aslında biliyor" dedi.
"Çay Kanunu çay sektörününü de ÇAYKUR'u da daha da güçlendirecek"
Hükümetinhazırladığı Çay Kanunu teklifini değerlendiren Alim, şunları söyledi:
Hazırlanan kanun; üreticiyi, çayı, çay sektörünü ÇAYKUR'u daha da güçlendirecek bir yapıya kavuşturulacak. Bu tartışmanın içinde çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi açıklayacak diyor, şu anda Ulusal Çay Konseyi'nin yapısında sadece teklif olabilir diyor. Demek ki hepsi düzenlenecek ama ben şunu açık açık söyleyeyim. Çay kanununun çaya, bölgeye, hiç kimse zaten göze alamaz bunu ‘çaya zarar verelim, çay özelleşsin' diye
"ÇAYKUR'un satılması hem üreticiye hem de devlete fayda sağlamaz"
Yusuf Ziya Alim, ÇAYKUR'un satılacağı yönündeki iddilar için de şöyle konuştu:
Ben 1992'de kuruma girerken 1992'den beri 'ÇAYKUR özelleşiyor' diyorlar. Ben geldim, girdim, Genel Müdür oldum, emekliliğim de doldu, hala konuşuluyor. ÇAYKUR'un satılması üreticiye de fayda sağlamaz, devlete de fayda sağlamaz, sosyal anlamda da fayda getirmez. Ama bunlar konuşuluyor, konuşulur. Ben kanundan şöyle bir şey bekliyorum: Çayın değerini daha da arttıracak, üreticiye fayda sağlayacak hem ÇAYKUR'u güçlendirecek hem tabi ki özel sektörü de güçlendirecek; sonuçta devlet ve özel, birlik içinde çalışmadıktan sonra çayın da bir değeri olmaz
"Yapıyı düzelttik, artık zarar değil kâr açıklayacağız"
Alim, ÇAYKUR'un zarar etmesi ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
Dünyada pandemi oldu, krizler oldu. Bir her sene zararı; bir aşağıya, bir aşağıya… Bu yılki zararımız da bu yıl sonunda yüzde 99,5 diyelim, bir yanılma payı da olsun; kar açıklayacağız. Yapıyı düzelttikten sonra, bozulacağını da düşünmüyorum. Bir düzeldi mi öyle gider. Bir kerecik olsun bu yapı düzeldi mi az kar açıklar çok kar açıklar ama kara doğru gider
"Kardeşim AK Parti il başkanı olmadan önce ben ÇAYKUR'daydım"
Alim, kardeşinin AK Parti Rize İl Başkanı olmasına yönelik eleştirilere ise şu yanıtı verdi:
Benim il başkanı kardeşim olabilir. Kardeşim il başkanı olmadan veya siyasetle karşılaşmadan önce, ben kurumdaydım. Hatta daire başkanıydım. Ama ben genel müdür oldum, o yerinde oturup, ağzını kapatsın diye bir şey olamaz. Herkes bir yerde çalışıyor veya herkes farklı işlerde de olabiliyor. Herkes farklı partilerde de olabiliyor. Kardeş başka yerde öbürü başka yerde olabiliyor. Kaldı ki bizim arkadaşlar şahittir. Hiçbir şekilde şöyle olacak böyle olacak, olmaz filan gibi bize siyasi anlamda karıştıkları falan kimsenin yok. Ama bizim zaten karışacak bir meselemiz de olmuyor
"Stevia bölgemiz için uygun değil"
Kamuoyunda tartışılan ve yaklaşık 16 milyon lira zararla kapatılan Stevia bitkisi ve kurulan fabrika hakkında da açıklama yapan Alim, şunları söyledi:
Aslında stevia bölgede yetişmiyor değil. Yalnız şöyle yetişiyor; açık bir yerin olacak, düz olacak, ben teknik adam değilim, bunu söyleyen ziraat mühendisi arkadaşlarımız bu işle ilgilenenler; açık alan olacak, güneşi bol olacak, rutubeti olacak. Bölgede bir kısmı var, bir kısmı yok. Bol güneş olacak, fazla otun içinde kalınca çürüyor. Sonuçta Antalya'da yetişiyor oradan adam alıp taşıyacak, kiralayabilirsek ekonomiye kazandırma adına çalışıyoruz. Miktarını tam bilmiyorum ama 16 ila 20 milyon lira gibi bir paradır net rakamını bilmiyorum muhasebe kayıtlarından bakmak lazım. Sonuçta harcanan paranın karşılığında da bir tesis var orda. Cumhuriyet Çay Fabrikamızın yanında
ANKA