Organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker, Twitter'daki 'Deli Çavuş' hesabından müteahhit Mehmet Cengiz ve eski Başbakan Mesut Yılmaz ile ilgili paylaşımlar yaptı.
Mesut Yılmaz'ın başbakan olduğu dönemde "Macaristan’a kumar oynamaya gittiği, orada dayak yediği haberlerinin bir anda ülkenin gündemini değiştirdiğini" belirten Peker şöyle devam etti:
Başbakan Mesut Yılmaz kumar oynamaya gitmedim diyordu. Çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını kaybetmek istemiyordu. Ben teslim olduğumda ülkenin gündemi bu konuyla çalkalanmaya başladı. Kırşehir Cezaevi’ne gidince bazı sebeplerle Mesut Yılmaz’a düşman olan Süleyman Demirel’in akrabası Kamuran Çörtük’ün kulağına gidecek şekilde bahsi geçen Mesut Yılmaz’ın kumar oynadığı kasetinin bende olduğunu ayrıca da başka videoların ve belgelerin bende olduğunu belirtecek haber yolladım.
Kamuran Çörtük Mesut Yılmaz’a kumar kasetlerinin bende olduğunu söyleyince Mesut Yılmaz, akrabam olduğunu bildiği için 1998 senesinde Kırşehir Cezaevi’ne Mehmet Cengiz’i yanıma ziyarete yolladı. Ben de kasetin doğru olduğunu ancak Kamuran Çörtük’e vermediğimi söyledim. Mehmet Cengiz, Mesut Yılmaz ve Turgut Yılmaz inanmak için kaseti görmek isterler dediğinde cezaevindeki telefonumdan aradım (o zaman cezaevleri benim için çok rahattı). Mesut Yılmaz ve Bakan Cavit Kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü Mehmet Cengiz İstanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim.
Yaptığımız pazarlık Mehmet Cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi. Anlaşma sağlandı. İlk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. Kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan Zafer Salman vasıtası ile teslim aldım (paralar Mehmet Cengiz tarafından Zafer Salman’ın hesabına gönderildi bir kısmı da Zafer Salman’a elden teslim edildi.). O dönem Mesut Yılmaz’ın yakını olan, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin başsavcısı olan Engin Baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. Aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mehmet Cengiz ile akraba olduğunu belirten Peker SimTel'i satın aldıktan sonra şirketi için kredi bulmakta zorlandığını bunun üzerine Mehmet Cengiz'i ziyaret ettiğini kaydetti.
Peker paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı:
SimTeli satın aldık ancak bankalar korktuğu için bizimle alışmıyordu. Yine Mehmet Cengiz’i ziyaret ettim, durumu anlattım. Kendisi Bankasya’nın genel müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu aradı. SimTel adına ilk 500 bin dolarlık alım kredisini Bankasya’dan aldık.
40 yaşından genç kardeşlerim, Bankasya’ya para yatıranlar fütücü diye cezaevine koyuldu. Bankasya’nın 16 sene genel müdürlüğünü yapan Ali Fuat Taşkesenlioğlu SPK’nın başına geçip borsayı yönetti. Mehmet Cengiz Türkiye’nin en zengin iş adamı oldu. Kültür Bakanlığı’nın organizasyonu ile Türklük Hakanı ödülünü alan ben ise çocuklarımla beraber binlerce kilometre uzakta gurbette yaşamaya mahkum oldum. Bu nasıl namus? Bu nasıl şeref?
Mehmet Cengiz'e: Hadi beni yalanlasana
Mehmet Cengiz'in gazeteci Sabahattin Önkibar'a "Sedat Peker’le 30 senedir hiç görüşmedim" dediğini anımsatan Peker, "Cezaeviden çıktıktan sonra ben sizin holding binasına gelmedim mi (baz istasyonu kayıtları çıkar elbet)? Hem senin hem kardeşin Ekrem Cengiz’in telefonundan kaç kere görüşmedik mi? Ziyarete geldiğimde yanındaki arkadaşlara dağıtırsın diye 200-300 bin dolar hediye vermedin mi? Beni yalanlasana. Bu haberleri yapan gazetecilere dava açsana. Babanız Sultan Amca öldüğünde mezarlıkta görüşmedik mi (resimler var)? Türk-İslam kültüründe bir insan öldüğü zaman onun evlatları mezara girip onu mezara yerleştirmez mi? Mezarın içinde üç kişi vardık. İki oğlu bir de ben. Yani evladı kadar yakınım (resimleri var). Hani biz 30 senedir görüşmemiştik? Hadi beni yalanlasana" dedi.
Mehmet Cengiz ile aralarının bir dönem kötü olduğunu 2000’li yılların başlarında Rize’ye ziyareti sırasında yerel gazetecilerin Mehmet Cengiz ile ilgili soru sorduklarında “Devleti soyan benim akrabam değildir. Onlar devleti soyuyorlar o yüzden akrabam değiller” dediğini kaydeden Peker, "Konuşmamın bantlarını niye toplattırdın?" diye sordu.
Peker şöyle devam etti:
2004 yılında ben cezaevine girince Türkiye’nin önemli kulüp başkanlarından biri araya girip bizi barıştırmadı mı? Önümüzdeki zamanlarda Turkcell hisselerinin halka arzı yapılacakken, basında temiz toplum çığlıkları atılırken senin iş büronda yaptığımız görüşmeleri konuşmayacak mıyız?
Ekrem Cengiz, remzi gürle beni görüştürdün sağolasın (7. videoda remzi gür detayı). Bunları da video çekerken konuşacağız. Video çekerken son yıllarda gerçekleşen birçok şeyi de konuşacağız. Mehmet Cengiz unutma konuşacağız. YENİLECEKSİNİZ.
1-40 yaşından genç kardeşlerim, bugün size öyle şeyler anlatacağım ki gerçekten deli olacaksınız. Size devamlı namusu aldığı maaş kadar olan gazetecilere, siyasilere, devlet adamlarına (orijinaller baş tacı) ve bana neden güvenmemeniz gerektiğini yaşanmış olaylarla anlatacağım.
— Deli Çavuş (@delicavus_nth) July 5, 2022
Independent Türkçe