Türkiye, metrekare başına en fazla tarihi eser düşen ülkelerin başında geliyor. Ancak bu eserlerin çoğunun kıymeti yeteri kadar bilinmiyor.
Geçtiğimiz günlerde önce tarihi Ayasofya, ardından da Galata Kulesi tahribat haberleriyle gündeme geldi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu kez, dünyanın en iyi mimarlarlarından Mimar Sinan'ın İstanbul'da inşa ettiği hamamlardan Ayakapı'nın son halini görmek üzere Balat'a gittik.
Sahibinden satılık Mimar Sinan eseri
Tarih boyunca ‘‘Çıfıt Hamamı’’, ‘‘Valide Sultan Hamamı’’, ’’Havuzlu Hamam’’ ve ‘‘Yenikapı Hamamı’’ isimlerini alan bu hamam 1582 yılında inşa edilmiş.
Haliç'e bakan yapı, tarihi yarımadanın en güzel noktalarından birinde yer alıyor.
65 yıl önce özel bir mülk haline gelen tarihi hamamın durumu, kültürel ve tarihi mirasa sahip çıkılmadığının göstergelerinden.
Bir emlak sitesinde 33 milyon TL'ye satılmaya çalışıldığı ilanlarıyla gündeme gelen hamamın atıl vaziyeti yürek burkuyor.
Koca Sinan'ın eserinin son hali: Üst kısımda oyuk, üzerine çakılı tabelalar, ilanlar ve sıva, altında çöpler
440 yıllık yapının üst kısmında bakımsızlıktan biten çalıların yanı sıra ağaçlar, tavanındaki oyuktan içeri sızan yağmur suları, alt bölümde ise aralarında bira şişeleri, kağıtlar, sakızlar ve poşetlerin yer aldığı çöpler yığılı vaziyette.
Tarihi eserin kapısının bluunduğu yan tarafındaki görüntüler de içler acısı. Özellikle sıva yapılan kısım görenleri hayrete düşürüyor. Mimar Sinan'ın eserinin üzerine tabelaların çakılması ve taşlara ilan yapıştırılması da tepki çekiyor.
"Tarihi bir yapıya sahipseniz bunun restorasyonundan sorumlusunuz"
Ayasafoya ve Galata Kulesi'nde de çeşitli tahribat haberlerinin ardından Mimar Sinan'ın hamamında da benzer bir durumun yer almasına tepki gösteren Sanat Tarihi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar, özel mülk konumundaki yapının kaderine terk edilmesini eleştirdi:
Sahibinden satılamıyor. Mekan çok çok güzel, Haliç'in dibinde, kıymetli ama o kadar bakımsız ki restorasyonu problemli hale geldi. 65 yıldır hiç bir şey yapılmadı. Yapının perişanlığı ayrı bir mesele.
Burası 65 yıl önce, nasıl olmuşsa, özel mülk olarak tapusu alınmış fakat bu tür yapılarda durum şudur; eğer tarihi bir yapıya sahipseniz bunun restorasyonundan, yapımından sorumlusunuz.
Sıva çekilmiş, pencereler dökülüyor, vidalarla tabelelara çakılmış tarihi yapıya. Artık bakımsızlıktan ağaçlar bitmiş. Otlar demiyorum, ağaçlar çıkmış.
"Mimar Sinan'ın tarihi yapısının kapısı bu mu?"
Sözlerini "Dünyanın en önemli mimarlarından Mimar Sinan'ın eseri bu halde olmamalı. Bahsettiğimiz mekan Türkiye'nin ve dünyanın en büyük yapılarından Mimar Sinan'ın eseri. Tarihi yarımadanın en güzel noktalarından birinde" ifadeleriyle sürdüren Yaşar, tahtaların çakılı olduğu bölümü göstererek "Mimar Sinan'ın tarihi yapısının kapısı bu mu?" diye sordu.
"Yetkilileri bilgilendirdik, sonuç alamadık"
Restorasyonun durumunu "kepazelik" olarak yorumlayarak tepkisini "Taş işçiliğini görüyorsunuz. Köşeler kırılınca, restorasyon da değil bu, kendileri (parçaları) koymuş" ifadeleriyle gösteren Şerif Yaşar, nasıl ceza verilmediğine hayret ettiğini de sözlerine ekledi.
"Mimar Sinan'ın hatırasına, mirasına ihanet ediyoruz"
"Anıtlar Kurulu'ndan geçmiş bir proje değil çünkü çivi bile çakamazsınız normalde. Tabelalar yasak. Vidalalarla oymuşlar kagir yapıyı... Sıvalar, boyalar tabelalar, vidalar havada uçuşuyor" diyen Yaşar, Mimar Sinan'ın hatırasına, mirasına ihanet edildiğini söyledi.
Yaşar, yetkililerin konu hakkında bilgilendirildikleri halde sonuç alınmadığı eleştirisinde bulundu.
"Böyle devam ederse 15-20 yıl sonra çöker"
Onarım maliyetinin yüksekliği nedeniyle eserin sahibi tarafından yaptırılamadığını düşünen Şerif Yaşar, böyle giderse tarihi hamamın 15-20 yıl sonra çökeceğini dile getirdi.
Yapının halihazırda zar zor ayakta durduğunu ve çöküntülerin başladığını da belirten Yaşar, bir kez daha yetkililere seslendi.
"Ayakapı Hamamı, kültür ve sanat merkezi haline getirilsin"
Mimar Sinan eseri olan Ayakapı'nın bu halinin kültürel mirasa değer verilmeyişinin örneği olarak niteleyen ve gelinen noktanın Türkiye'ye yakışmadığını ifade eden Yaşar'a göre burası satın alınarak bir kültür-sanat merkezi haline çevrilmeli ya da müze olarak kullanılmalı.
Bu haberin çok etkili olacağına inandığını belirten Yaşar, sözlerini 440 yıllık eserin hakettiği şekilde kullanılması dileğiyle noktaladı.
© The Independentturkish