Açılır bahtımız bir gün, hemen battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Hâlık, kerem bâbın kapatmaz ya
Benim Hakk'a münacâtım değildir, rızk için hâşâ
Hüdâ Rezzak-ı âlemdir, rızıksız kul yaratmaz ya(Erzurumlu İbrahim Hakkı)
Milletimiz, iktidardan ümidini kesmesi ve ondan uzaklaşması sonucu, vergi ve zamlarla bunaltılmış durumdadır.
Zaten son dönemlerdeki ekonomik çıkmazlar milleti tedirgin ettiği için, iktidardan uzaklaşma moduna girmiş, dersini vermek için de seçim sandığının konmasını bekliyor.
Çünkü mevcut iktidar, maalesef kucaklaştırıcı olmadığı; yandaşlık, partidaşlık yaptığı için, milletin gözünden, her gün biraz daha, düşmektedir.
Bu düşüş dibe vurmak üzeredir. Üstelik iktidarı sevenler bile nedamet duymaktadır.
Zira ülke iyi yönetilmiyor, onun için de huzursuzluklar devamlı ivme kazanıyor.
Yönetime ehliyetsiz insanların alınması, ahbap-çavuş anlayışının hâkimiyetine ön ayak olunması, artık milletin gözünden kaçmıyor.
Onun için de, daha önceleri oy verenler bile, iktidardan uzaklaşmaya çalışıyor. Millet anladı ki, bu gemi ile sahili selamete ulaşılamaz.
Bu gemi sadra şifa olamaz. Zira gemi, her gün biraz daha su almaktadır.
Beceriksizliklerin sorumlusu sanki muhalefetmiş gibi, devamlı ondan şikâyet eden iktidar, artık bu zokayı millete yutturamadığını anladığı için, asabi bir tavra girmiş, onun için de gelişigüzel saldırılarda bulunmaktadır.
Bu husus, millet tarafından gayet iyi anlaşılıyor. Millet siyasi değerlendirmelerde iktidarı sorumlu tutuyor.
Bundan dolayı iktidar devamlı oy kaybediyor. Hele hele Bahçeli'nin her konuda veryansın etmesi, milleti çığırından çıkarıyor.
Çünkü Bahçeli her açıklamasında milletin sinir uçları ile oynuyor. Bu hal ile de iktidarın gücünü azaltıyor.
Adam her meselede enaniyetini okşayan elfaz kullanıyor. Böylece milleti geriyor.
Bugüne kadar milletin hayrına söylediğine şahit olmadık. Çünkü konuşmalarında, sadece tehdit ediyor, bundan dolayı da ka'le alınmıyor.
Böylece battıkça batıyor. Anketlere göre de, oyu gerileyip, yüzde 6'larda dolaşıyor. Samimi ülkücüler hâlâ Bahçeli'ye niye tahammül ediyor, şaşkınız.
İktidar bu kamburdan bir an evvel kurtulmaz, sabretmeye devam ederse, tabanını kaybedecek ve böylece iktidardan uzak kalacaktır.
Bu husus, iktidarın değişmesine sebebiyet verebilir. Çünkü yükümlü olmayan ortak Bahçeli, her konuda ve her konuşmasında milletin nefretini mucip olmaktadır.
İktidarı sıkıntıya sokan, ona en büyük zararı veren, sorumsuz ortak Bahçeli'dir.
İktidar bunu önlemez ve bildiğini yapmaya devam ederse, muhalefete ihtiyaç duymadan, iktidardan düşecektir.
O zaman da yandaşlar, yalakalar, yalancılar, sömürenler iktidarı suçlayarak, kurtuluş çaresi arayacaklardır.
O zaman iktidar yalnızlaşacak, belki yaptıklarından nedamet duyacak ama o da derde deva olmayacaktır.
Biz zaman zaman oluşan tehlikeleri arz etmek üzere Sayın Cumhurbaşkanı'na mektuplar yazdık. Böylece tecrübelerimizin zekâtını verdik.
Ancak herhalde dikkate alınmadık. Çünkü 'ben bilir, ben yaparım' anlayışını sürdürdüklerini görüyoruz.
Zaman içinde meydana gelen olaylar haklılığımızı teyit etmiştir ama iş işten geçtikten sonra.
Şimdi sadece bizim değil, muktedir olduğunu zannedenlerin bile başlarını ellerinin arasına alarak, derin derin düşünmeleri kâr etmeyecektir.
Zira millete gına gelmiş durumdadır. Temennimiz değişimin demokratik ölçüler içinde olmasıdır.
Aksi her düşünce, her hareket ülkemize büyük zarar verir. Buna sebebiyet verenler de, her kim olursa olsun, vebalden kurtulamaz.
Netice olarak diyebiliriz ki, iktidar ve muhalefetin amansız ve anlamsız mücadeleleri ve Avrupa Birliği uyum yasaları sonucu, Kürt-Türk, Sünni-Alevi, laik-antilaik gibi ayrışmalarla, millet olarak paramparça olduk.
Eskilerin siyasi nezaketi yerine, nezaket dışı siyasi bir üslup kullanır olduk. Böylece kucaklaşmayı unuttuk.
Bu gidiş nereye?
Kalın selametle.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
