3 soruda Rus devlet yetkililerinin yargılanabilmesi sorunsalı

Memmed İsmayılov Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik 24 Şubat 2022'de başlattığı saldırı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası hukukun en kapsamlı ihlaline neden olmuştur.

Rusya, bu saldırısıyla uluslararası hukukun en temel ilkeleri olan toprak bütünlüğü ve siyasal bağımsızlık ilkelerini ihlal etmiştir.

Bu ihlaller, devamında uluslararası insancıl hukukun da neredeyse tüm hükümlerinin ihlal edilmesiyle sonuçlanmıştır.

Bu bağlamda Birlemiş Milletler (BM) Genel Kurulu 2 Mart 2022'de aldığı bir kararla Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı harekâtı, uluslararası hukuka aykırı bir saldırı eylemi olarak teyit etmiştir.

Ayrıca bu kararda Rusya'nın eylemi kınanırken, uluslararası hukukun en temel prensiplerine atıf yapılarak Ukrayna'nın siyasal bağımsızlığı, egemenliği ve sınırlarının dokunulmazlığı da teyit edilmiştir. 


Rusya Ukrayna'da uluslararası insancıl hukukun düzenlediği "savaş yöntemleri veya savaş araçları seçme hakkının sınırsız olmadığı" prensibini, "sivillerin korunması bağlamında ayrım gözetmeksizin sivillerin kasıtlı öldürülmemesi", "silahlı çatışmalara doğrudan dâhil olmayan sivillerin ve sivil yerleşim yerlerinin hedef alınıp saldırıya maruz bırakılmaması" ve "ırza geçilmemesi" kurallarını ihlal etmiştir.

Bu prensip ve kuralların neredeyse tamamı, sözleşme hukuku kuralları olmanın ötesine geçip örf-adet kuralı değeri kazanmıştır.

Uluslararası hukukta bir uygulamanın örf-adet kuralı haline dönüşmesi halinde bu kurala başından beri ısrarla itiraz etmeyen tüm devletler için bağlayıcı olduğu kabul edilmektedir.

Dolayısıyla bunların, örf-adet kurallarını düzenleyen antlaşma ya da sözleşmelere taraf olsun ya da olmasın tüm devletler için bağlayıcı olduğu kabul edilmektedir. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rusya'nın Kiev yakınlarındaki Buça'da gerçekleştirdiği eylemlerin ise soykırım niteliği taşıdığı iddia edilmektedir.

Rus askerlerinin Buça'dan çekilmelerinin ardından bütün dünyaya yansıyan görüntüler, çok sayıda sivil binanın ağır şekilde bombalanarak tahrip edildiğini, sivillerin sokaklarda ya da evlerinin önünde öldürüldüğünü göstermektedir.

Görüntüler arasında elleri bağlanmış bir şekilde kurşunlanarak öldürülmüş sivillerin olduğu ve bu kişilerin cesetlerinin gelişigüzel etrafa saçılmış bir şekilde bırakıldığı görülmektedir.

Bir kilisenin arazisinde, bazıları siyah torbalara konulmuş bazıları kuma gömülmüş hâlde sivillerin tespit edildiği; her geçen gün, yine içerisinde sivillerin bulunduğu toplu mezarların ortaya çıkarıldığı ve ölenlerin kimliklerinin tespit edilmeye çalışıldığı belirtilmektedir.

Dolayısıyla Rusya'nın yukarıda aktardığımız eylemleri hem kuvvet kullanma yasağının hem de uluslararası insancıl hukuk kurallarının ihlalini oluşturmaktadır.

Bu bağlamda, aşağıda üç temel soru çerçevesinde Rus devlet yetkililerinin bir mahkeme önünde yargılanabilmesi sorunsalı değerlendirilecektir. 


Rus yetkilileri uluslararası alanda yargılayabilecek bir mahkeme var mıdır?

Yukarıda aktardığımız insancıl hukuk kurallarının ihlali hem Rus devletinin sorumluluğunu hem de Rus yetkililerinin kişisel cezai sorumluluğunu doğurmaktadır.

Bu suçların faillerini uluslararası alanda yargılayabilecek mahkeme ise 1 Temmuz 2002 tarihinde kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'dir (UCM).

UCM'yi kuran Roma Statüsü'nün 5'inci maddesi, Mahkeme'nin yargı yetkisine giren suçları düzenlemiştir.

Bunlar:

a) soykırım suçu,
b) insanlığa karşı suçlar,
c) savaş suçları,
d) saldırı suçudur.

Rusya'nın, Buça başta olmak üzere Ukrayna'nın diğer bölgelerinde gerçekleştirdiği eylemler, yukarıda sayılan dört suç tipiyle örtüşmektedir.

Bu suçların işlendiğinin ispat edilmesi hâlinde kişisel cezai sorumluluk doğmaktadır. 

Bu suçları işlediğinden şüphelenilen kişiler, resmi pozisyonlarına bakılmaksızın yetkili ülkelerin kendi ulusal mahkemelerinde, şayet ulusal yargı düzeyinde ya hiç ya da etkili bir şekilde yargılanmamışlarsa bu maksat için kurulmuş olan mahkemelerde ya da UCM gibi sürekli nitelikli uluslararası mahkemelerde yargılanabilirler.


Uluslararası Ceza Mahkemesi Rus devlet yetkililerini yargılayabilir mi?

UCM'nin yukarıda belirtilen suçlar bakımından şüpheli kişiler üzerinde yargı yetkisini kullanabilmesi için aşağıdaki koşullardan en az birinin gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bunlar:

a) Suç teşkil ettiği iddia edilen fiilin ya Roma Statüsü'ne taraf olan bir devletin ülkesi üzerinde ya da Statü'ye taraf bir devletin vatandaşı tarafından işlenmiş olması;
b) BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili durumu UCM'ye havale etmesi;
c) Statü'nün 12'nci maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden taraf olmayan bir devletin, bir bildirge ile suç konusu olaya ilişkin olarak Mahkeme'nin yargı yetkisini kabul ettiğini bildirmiş olması. 

Bu bağlamda Ukrayna ve Rusya UCM Statüsü'ne taraf değillerdir. Bununla birlikte Ukrayna, Statü'nün 12'nci maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden, 9 Nisan 2014'te Mahkeme'ye gönderdiği resmi bildirge ile Rusya'nın 21 Kasım 2013- 22 Şubat 2014 tarihleri arasında Ukrayna topraklarında gerçekleştirdiği eylemlerin sorumlularını ve işbirlikçilerini tespit etmek, araştırmak ve yargılamak için Mahkeme'nin yargı yetkisini tanıdığını bildirmiştir. 

Bu bildirge üzerine UCM Savcılık Ofisi, 25 Nisan 2014'te kendisine iletilen olay ile ilgili olarak zaman, yer ve kişi bakımından yargı yetkisine sahip olduğunu, ilgili başvurunun kabul edilebilir ağırlıkta bulunduğunu ve adaletin böyle bir ön incelemeyi gerektirdiğini kabul etmiştir.


Bunlara ek olarak Ukrayna, 8 Eylül 2015'te yeni bir Bildirge ile 20 Şubat 2014'ten itibaren, Rusya liderleri ile "terörist örgütler" olan "Donestk Halk Cumhuriyeti" (DNR) ve "Luhansk Halk Cumhuriyeti" (LNR) liderleri tarafından gerçekleştirilen; Ukrayna vatandaşlarının toplu öldürülmelerine ve diğer ağır sonuçlara yol açan insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları üzerine UCM'nin yargı yetkisini tanıdığını resmen beyan etmiştir.

Ayrıca bu Bildirge'de Ukrayna, 20 Şubat 2014'ten bu yana Ukrayna topraklarına gerçekleştirilen eylemlerin sorumlularını ve iş birlikçilerini tespit etmek, araştırmak ve yargılamak için Mahkeme'nin yargı yetkisini tanıdığını ve bu bildirgenin süresiz olduğunu bildirmiştir. 


Rusya'nın 24 Şubat 2022 tarihindeki saldırısının ardından UCM Savcısı Karim A. A. Khan, 28 Şubat 2022'deki beyanı ile soruşturma açılması için makul bir temelin oluştuğunu ve ayrıca Savcılık Ofisi tarafından yürütülen soruşturmanın hızlandırılabilmesi için Statü'nün 14'üncü maddesine istinaden UCM Statüsü'ne taraf bir devletin, Ukrayna'daki durumu Ofis'e havale etmesinin önemli olduğunu ifade etmiştir.

Bunun üzere Statü'ye taraf 41 devlet bu yönde bildirimde bulunmuştur. Savcı bu bildirimlerin, Savcılık Ofisi'nin 21 Kasım 2013'ten itibaren Ukrayna'daki duruma ilişkin bir soruşturma başlatılmasına ve böylece Ukrayna topraklarının herhangi bir yerinde herhangi bir kişi tarafından işlenen geçmiş ve mevcut savaş suçlarını, insanlığa karşı suçları veya soykırım iddialarını kapsamına almasına olanak sağladığını ifade etmiştir. 


Rus devlet yetkililerinin sahip olduğu dokunulmazlıklar yargılanmalarına engel teşkil edebilir mi?

Ulusal ve uluslararası hukuka göre tam yetkili kişiler olarak kabul edilen devlet başkanı, hükümet başkanı ve dışişleri bakanı dokunulmazlık kapsamında yargı bağışıklığına sahiptirler.

Diğer bir ifadeyle bu kişiler yargılanamazlar. Bu durumda Ukrayna'da işlenen suçlar bakımından Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un yargılanamayacağı sonucu ortaya çıkabilir.

Ancak Roma Statüsü'nün 27'nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları istisnai bir düzenleme içermektedir. Buna göre;

Bu tüzük, resmi unvan ayırımı yapılmadan, herkese eşit şekilde uygulanır. Özellikle devlet veya hükümet başkanı, hükümet veya parlamento üyesi, seçilmiş bir temsilci veya bir hükümet memuru hiçbir şekilde bu tüzük altında cezai sorumluluktan muaf tutulamaz veya resmi unvan cezanın indirilmesi için bir neden teşkil etmez.

(UCM m.27/1)

 

Ulusal veya uluslararası hukuk çatısı altında olsun veya olmasın, bir şahsın resmi unvanıyla bağlantılı olan bağışıklık veya usul kuralları, Mahkeme'nin böyle bir şahıs üzerinde yargı yetkisini kullanmasına engel teşkil etmez.

(UCM m.27/2)


Dolayısıyla tam yetkili kişilerin ulusal veya uluslararası hukuk kapsamında sahip oldukları dokunulmazlıklar UCM'nin bu kişiler üzerinde yargı yetkisini kullanmasına engel değildir. 


UCM Rus yetkilileri gıyaben yargılayabilir mi?

UCM'yi kuran Roma Statüsü'nde gıyaben yargılama öngörülmemiştir.

Dolayısıyla bir kişinin UCM'de yargılanabilmesi için mutlaka mahkeme önüne çıkarılması gerekmektedir.

Diğer bir ifadeyle Rus devlet yetkililerinin yargılanabilmesi için önce yakalanmaları ve mahkeme önüne çıkarılmaları gerekmektedir.

Ancak Mahkeme'nin kendisine ait polis gücü ya da kolluk kuvveti olmaması ve Rusya'nın sahip olduğu güç, üye devletlerin bu kişileri yakalayarak mahkemeye teslim etmesini imkânsız kılacaktır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU