Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu'na tek aday olarak giren Mehmet Büyükekşi, başkanlık görevini devraldı.
Ankara'da gerçekleştirilen genel kurulda kullanılan 209 oyun 158'ini alan Büyükekşi, TFF'nin yeni başkanı oldu.
Büyükekşi'nin başkanlığıyla TFF'de bir dönem de sona erdi. Uzun yıllar TFF'de görev alan ve Nihat Özdemir'in istifasının ardından vekaleten başkanlık görevini üstlenen Servet Yardımcı, Büyükekşi'nin ekibinde yer almadı.
TFF Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu'na tek aday olarak giren Mehmet Büyükekşi yeni başkan seçildi.
— TFF (@TFF_Org) June 16, 2022
Seçimler sonucunda Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu şu isimlerden oluştu:
https://t.co/2sWqqQ5I0q pic.twitter.com/6k2GO0j9as
Büyükekşi'nin başkanlığı devralmasının ardından yeni yönetime kulüplerden destek geldi.
Fenerbahçe'nin açıklamasında ise "eşitlik, adalet" vurgusu yapıldı.
Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, "Mehmet Bey'in uzlaşmacı tavrıyla Türk futboluna değer katacağına inanıyorum. Büyükekşi ile yönetim kurulu, sorunları aşacak ve Türk futbolunda yeni bir dönemi başlatacaktır" sözleriyle destek verdi.
Galatasaray'da ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Dursun Özbek de Büyükekşi'nin Türk futbolu ve iş dünyası için çok önemli bir isim olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Kurduğu yönetim çok kuvvetli. Olaylara yaklaşımıyla, şeffaflığıyla öne çıkıyor. Başarılı olacağına inanıyorum.
Büyükekşi'nin başkanlığının ardından bir açıklama yayımlayan Fenerbahçe, Büyükekşi'yi tebrik ederek "eşitlik ve adalet" vurgusu yaptı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Yeni başkan Sayın Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulunun öncülüğünde; son birkaç yıldır yaşanan, geçen sene zirveye çıkan adaletsizliğin Türk futbolunda son bulmasını, TFF çatısı altında görev alan tüm kişilerin, istisnasız şekilde ve ciddi bir sorumlulukla her kulübe eşit mesafede durmasını, sahada mücadele eden tüm takımlara, futbolun kuralları ve hak, emek, alın teri gibi manevi kavramlar esas alınarak yüzde yüz tarafsızlıkla yaklaşmasını, mutlak adaletin egemen olduğu imtiyazsız, tarafsız bir futbol ortamının tesis edilmesini talep ediyor; göreve yeni başlayan TFF başkanı ve yönetim kurulunun Türk futbolu için hayırlı olmasını diliyoruz."
Türkiye Futbol Federasyonu Seçimi Hakkında
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) June 16, 2022
https://t.co/qrXkIJISK4 pic.twitter.com/k5Ldu759eo
Yayın ihalesi geçici çözüldü, yabancı kuralı bekleniyor
Nihat Özdemir döneminde Türk futbolunun en çok tartıştığı ve çözüm bekleyen birçok sorun Büyükekşi dönemine kaldı.
Genel Kurul'da projelerinden ve hedeflerinden bahseden Büyükekşi, "Kulüplerin çözümünü merakla beklediği 3 önemli konu ile ilgili adım atmamız gerekiyor. Yayın ihalesi, yabancı konusu ve harcama limitleri" diyerek önemli sorunlara işaret etti.
Merkez Hakem Kurulu ve diğer kurullar, deplasman yasağı, Süper Lig'in marka değerinin yükseltilmesi, altyapı sorunları da kamuoyunun en çok tartışıldığı konular olarak öne çıkıyor.
"Umut ederim ki 'siparişle geldi' diyenleri yanıltır, yeni bir Hasan Doğan efekti yaratır"
Spor yazarı Şansal Büyüka, Büyükekşi'nin başkanlığını ve çözüm bekleyen sorunları Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
TFF'de tek adayla yapılan başkanlık seçimini yorumlayan Büyüka, "Büyükekşi özelinde değil genel anlamda siparişle başkanlara temelden karşıyım. Biri işaret ediliyor, kulüpler kukla gibi gidip oyu ona veriyor. Ondan sonra da ilk ağlama kulüplerden geliyor ve Türk futbolu yerinde sayıyor" diye konuştu.
Federasyon seçimlerinde tek adaya karşı olmasına karşı olmasına rağmen korsan yayın konusunda Büyükekşi'nin etkin mücadele ettiğine vurgu yapan Büyüka, "Ancak karşı olmama rağmen şunu da ifade etmeliyim: Büyükekşi'nin farklı mesajları var. Umut ederim ki 'siparişle geldi' diyenleri yanıltır. Özellikle korsan yayına karşı etkin mücadele etmesini çok önemli buluyorum. Böyle bir modele temelden karşıyım. Bunu seçimden önce de çok net ifadelerle yazdım ama Büyükekşi'nin mesajlarında yapabilirse bazı iyimser, radikal ifadeler görüyorum. Umarım yeni bir Hasan Doğan efekti yaratır" ifadelerini kullandı.
"Yönetimde yine kulüp temsilcileri var, umarım onları başkanvekili olarak atamaz"
Büyükeşi'yi yönetim kurulu nedeniyle eleştiren Büyüka, diğer kurulların istifasını istemesini olumlu karşıladığı söyledi:
Yönetimde yine kulüp temsilcileri var. Umarım o kulüp temsilcilerini başkanvekili olarak atamaz. Kurulların istifasını istemesini çok doğru buluyorum. Zaten bir değişiklik olduysa kurullar güven oyu açısından bu istifayı başkan çağrı yapmadan vermeliler. İsterdim ki yönetimde sahadan gelen futbol adamı olsun ama çoğu sefer olduğu gibi yine iş adamları ağırlıklı bir yönetim var. Sadece Hamit Altıntop var. Geçen yönetimde fazla bir şey yapmadı, umarım bu yönetimde yapar. 'Kuntz'u getirdi' deniliyorsa Kuntz milli takımın hocası mı değil mi açıkçası tartışırım. Şu an beklemek lazım.
"Kaçak yayını önlemeden bu bedelin yükselme şansı yüzde sıfır"
Yayıncı kuruluşla uzatmalı olarak çözüm sağlanmasını da yorumlayan Büyüka, "Türkiye'de her yasal bir üyeye karşı iki kaçak üye var. Futbolda yayın geliri 150 milyon dolara düştüyse bunun birinci sebebi kaçak yayın. Kaçak yayını önlemeden bu yayın bedelinin yükselme şansını yüzde sıfır görüyorum. Malın değerini arttıramazsanız alıcı bulamaz, rekabet yaratamazsınız. Bahsedilen 500 milyon dolar, Katarlıların Türkiye'ye ilk ayak bastığında acemiliklerine ve Sayın Cumhurbaşkanıyla iyi ilişkileri yüzünden böyle bir değere geldi. Süper Lig'in böyle bir değeri yok" şeklinde görüş belirtti.
"Kulüpler bugüne kadar aldıklarının karşılığını ne taraftara ne devlete ne de ülkeye verebildi"
Süper Lig'de kalitenin ciddi şekilde artırılması gerektiğine vurgu yapan Büyüka, şu eleştiriyi getirdi:
Ligdeki kavgaların, yerlerde sürülen seviyenin kalkması lazım. Hakem üstünden futbol değerlendirilmemeli. Futbol programları artık futbol konuşmalı. Bu modeli terse çevirmek lazım. Dura kalka futbol oynamamak lazım. Maçlarda avantajlı durumda olan takım yatıyor, yerden kalkmıyor. Göğsüne darbe alan 'yüzüme aldım' diye dakikalarca kıvranıyor. Yeter ki kazanayım anlayışı içindeki bütün hocalar buna yol veriyor. Bunlar değişmeden, hele hele korsan yayın engellenemeden bu futbol ve bu yayın bedeli 150 milyon dolarlardan asla yukarı çıkmaz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"İnsanlar ekonomik sıkıntı içinde çile çekerken kamu kaynaklarını futbol aktarmayı doğru bulmuyorum"
Yayın gelirlerinin artırılmasında devletin ya da kamu kuruluşlarının rol üstlenebileceğini ancak bu durumun doğru olmayacağını savunan Büyüka, "Devlet, kamu kuruluşları sübvanse ederse çıkar ama ülke ekonomik olarak bu kadar kırılırken, insanlar ekonomik sıkıntı içinde çile çekerken kamu kaynaklarını da futbol aktarmayı açıkçası doğru bulmuyorum. Zaten kulüpler Türkiye'de yeteri kadar şımartılmış durumda. Hem devletin çeşitli af ve destekleriyle hem de taraftarların katıksız ve sınırsız sevgileriyle. Kulüpler bugüne kadar aldıklarının karşılığını ne taraftarlara ne devlete ne de ülkeye verebildiler. Yani o bakımdan futbolun kalitesi artmadan, kavgalar bitmeden, başkanlar çenelerini tutmadan, hocalar bahane aramadan, bir lig oynarsak ancak öyle bu değer artabilir. Yoksa bir dahaki yayın döneminde onu da bulamazlar" değerlendirmesinde bulundu.
"Türk futbolunda alınan kararlar yazboz tahtasına döndü, bir keyfilik var"
Büyükekşi'yi bekleyen en önemli konuların başında yer ala ve Türk futbolunda son 5 yılda sürekli gündeme gelen yabancı sınırıyla ilgili de görüşlerini paylaşan Büyüka, sözlerini şöyle noktaladı:
Türk futbolunda alınan kararlar yazboz tahtasına döndü. Bunu doğru bulmuyorum. Bir keyfilik var. Ürün, kulüplerin ürünü ama kendini yönetemeyen kulüplerin Türk futbolunu yönetmesine de gülüyorum. Siz önce kendi kulüplerinizi yönetin. Bunu beceremiyorsunuz, Türk futbolunu yönetmeye talip oluyorsunuz. Komik, yani trajikomik. Ama şu var: Sınırlama, yasaklar koymak yerine altyapılardan yetişen en az üç oyuncunun mutlaka takımda olması, en az birinin de ilk 11'de başlaması temin edilmeli. Bunları yapın yasak koyacağınıza. İsterse 50 tane gelsin ama gençlerin yolu da tıkanmasın. Oynatsınlar kardeşim. Barcelona 16 yaşındaki oyuncuyu Şampiyonlar Ligi'nde oynatıyorsa sen de 16-17 yaşındaki oyuncunu Süper Lig'de oynat.
© The Independentturkish