Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından bir araya geldiği gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gerek toplantı kapsamındaki oturumlarda gerekse ikili görüşmelerinde Türkiye'nin görüşlerini paylaştıklarını belirten Akar, görüşmelerin olumlu geçtiğini belirtti.
Görüşmelerde diğer konularla birlikte terörle mücadelede iş birliğinin önemini ve Türkiye'ye savunma sanayisi alanında uygulanan kısıtlamaları dile getirdiklerini aktaran Akar, "Bu kısıtlamaların NATO'ya da zarar verdiğini, bunun müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığını belirttik. NATO'daki tüm sorumluluklarımızı 70 yıldır yerine getirdik, bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz. Bununla birlikte milli hak ve menfaatlerimizi de korumaya devam edeceğimizi açıkça ortaya koyduk" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Dostluk ve ittifak ruhu ile bağdaşmaz"
NATO'nun kuruluş ilkeleri çerçevesinde gerçek müttefiklik ruhu ile hareket etmenin önemine işaret eden Akar, şunları söyledi:
NATO bir güvenlik örgütü. En büyük mücadele alanlarından birisi de terörizm. NATO'nun kuruluş ilkeleri, bölgesel ve küresel istikrar ve güvenlik için her türlü terör örgütü ile mücadeleyi gerektiriyor. Bu konuda iş birliği ve dayanışmayı şart koşuyor. NATO'nun geleneklerinde, temel dokümanlarında, çalışma esaslarında var olan bir husus bu. Birden fazla terör örgütü ile aynı anda mücadele eden tek NATO üyesi ülke, Türkiye. Diğer taraftan Avrupa ile terörizm arasındaki son engel. Biz Suriye'nin, Irak'ın kuzeyinde terörle mücadele ederken vatandaşlarımızı, ülkemizi koruyor bununla birlikte teröristlerin Avrupa'ya sirayet etmesinin de önüne geçiyoruz.
Bu konuda müttefiklerin duyarlı olması gerektiğini aktaran Akar, "İttifak üyesi bir ülkeye saldıran, güvenlik güçlerini şehit eden, masum insanlarını katleden teröristleri görmezden gelen bir anlayış, dostluk ve ittifak ruhu ile bağdaşmaz. İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütlerine siyasi, finansal destek sağlaması, silah yardımı yapması, oraların terör yuvasına dönüşmesi NATO için de bir tehdit. Irak'ın, Suriye'nin kuzeyindeki teröristlerin ülkemize yönelik saldırılar gerçekleştirdikten sonra kaçıp bir sığınak olarak bu ülkelerde kalması kabul edilebilir mi? Bu ittifak ruhuna uyar mı, böyle bir müttefiklik olur mu?" dedi.
Bununla ilgili kanıtları da görüşmelerde muhataplarına sunduklarını aktaran Akar, "İsveç yapımı AT-4 tanksavar silahı var. Teröristler tarafından kullanılan bu silahlardan Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki operasyonlarımızda çok sayıda ele geçirdik. Bunların fotoğraflarını, seri numaralarını hepsini görüşmelerimizde ortaya koyduk." dedi.
"Çözüme yönelik kolaylaştırıcı rolümüze devam ediyoruz"
Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle yaşanan tahıl krizine yönelik soru üzerine Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde hem Rusya hem Ukrayna ile temasların sürdüğünü belirtti. Bu kapsamda kendisinin de Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ile görüşmelerine devam ettiğini aktaran Akar, "İyice kötüleşen insani durum nedeniyle acil ateşkese, bununla birlikte gerginliğin azaltılmasına da ihtiyaç var. Gerginliğin artırılması herkes için zararlı bunun el birliği ile azaltılması gerekir" diye konuştu.
Tüm bu çalışmalar yapılırken Montrö Sözleşmesi'nin aşındırılmamasının önemine vurgu yapan Akar, "Bölgesel sahiplik ilkesi, kıyısı olan ülkelerin duruma hakim olması kapsamında buradaki dengenin bozulmamasını istiyoruz. Burada denge bozulursa olayların kontrolden çıkma olasılığı çok yüksek. Karadeniz'i bir rekabet ortamına dönüştürmeyelim" dedi.
"Neyin peşindesiniz?"
NATO Karargahı'nda Yunanistan Savunma Bakanı ile bir araya geldiği hatırlatılarak Yunanistan ile Türkiye arasında son dönemde yaşanan gerginliğe ilişkin soru üzerine Bakan Akar, Türkiye'nin komşuları ile barış, refah, huzur içinde yaşama iradesini dile getirerek, şunları kaydetti:
Yunanistan'da belli siyasiler birtakım emelleri nedeniyle eylem ve söylemlerini sürdürüyor. Bununla birlikte başlattıkları silahlanma çalışmaları var. Bunun Yunan halkına ekonomik yansıması da çok ağır oluyor. Ayrıca ittifaklar peşinde koşuyorlar. Tüm bunlara karşı suhuletle sorunların çözümü için çabalarımızı sürdürüyoruz. Komşumuz, NATO müttefikimiz Yunanistan ile sorunlarımızı diplomatik yollarla çözebileceğimizi, beraber ve bir olursak zenginliklerden daha iyi faydalanabileceğimizi, bunun da ülkelerimizin refahına olumlu yansımalarının olabileceğini kabulle hareket etmemiz önemli. Mevcut sorunların çözümü için iletişim kanallarının açık tutulmasının önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Pozitif gündeme odaklanılması ve gerilimin düşürülmesi hem ikili ilişkilere hem de bölgesel iş birliğine katkı sağlayacaktır. Yunanistan'daki bazı siyasilerin, akademisyenlerin, emekli askerlerin bizim dile getirdiğimiz argümanları kullanmasını da büyük bir memnuniyetle müşahede ediyoruz.
Independent Türkçe, AA