Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısını gerçekleştirdi.
Konuşmasına 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenleri anarak başlayan Karamollaoğlu, yargılanmaları devam eden Furkan Vakfı Kurucusu Alparslan Kuytul ve Açık Toplum Vakfı Kurucusu Osman Kavala hakkında da konuştu.
“İnsanları cezalandırırken iktidara olan yakınlıklarına göre değil kanunlar çerçevesindeki suça göre ceza vermek zorundayız. Adalet bu demektir” diyen Karamollaoğlu şu ifadeleri kullandı:
İktidarın fikirlerini benimsemeyenler, onlara fikren kafa tutanlar zora bulaşmamışlarsa cezalandırılmamalı. Cezada ölçü vardır. İnsana eziyet edilmez. Hapse atılır ama aileleriyle bile irtibat kurmamalarına izin vermemezlik edilmez. Hapis işkence yeri değildir.
Kuytul ile aynı İslami kriterlere sahip olmadıklarını vurgulayan Saadet Partisi lideri, “Kendisinin daha gözaltındaki dönemde ailesiyle telefonla bile görüşmesine izin verilmedi. Sadece eziyet etmek için. Bunun hesabını Cenab-ı Hakk’ın huzurunda kimse veremez. Allah’tan korkun” dedi.
Kuytul’un çocukları hakkında da dava açıldığını hatırlatan Karamollaoğlu, “Bu tutumu kesinlikle doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Günahtır. Sadece fikirlerinden dolayı bir aileyi böyle bir sıkıntının içine itelemek insanlıkla bağdaşmaz” ifadelerini kullandı.
“Adaletin varlığı aynı fikirde olmayanlara yaşam hakkı vermekle anlaşılır”
Osman Kavala’yla da aynı görüşleri paylaşmadıklarının altını çizen Saadet Partisi Genel Başkanı, şunları söyledi:
Adaletin var olduğunu iddia etmek aynı fikirde olmayanlara yaşama hakkını vermenizle anlaşılır. Osman Kavala’ya karşı uygulanan tavır da ayniyle geçerlidir. Kaçma ihtimali delillerle oynama ihtimali varsa geçerlidir. Tedbirinizi alın. Ev hapsi, elektronik kelepçe gibi tedbirler var. Bunun ötesine gidiyorsunuz. Hücreye hapsediyorsunuz. Emin olun bu bedduaları Cenab-ı Hak nezdinde makbul olur. Temenni ediyorum ki iki dava da adil bir şekilde karara bağlanır. Vicdanlar inşallah tatmin edilir.
15 Temmuz sonrası adalet mefhumunun zarar gördüğünü ve siyasi hesapların 15 Temmuz ruhuna zarar verdiğini söyleyen Temel Karamollaoğlu, “Bu darbeye sadece AK Parti karşı çıkmış gibi lanse edilmeye çalışılıyor. Şehit olanların hatırası inciniyor” dedi ve ekledi:
32 KHK yayınlandı, 125 bin 678 kişi ihraç edildi, 500 binden insan hakkında adli işlem yapıldı, 30 bin kişi tutuklandı. Bunlar, bu darbeyi organize eden insanlar mı? Hayır. Bunların içinde öğretmenler var, öğrenciler var, hemşireler var, memurlar var. Bu kişilerin bir darbeyi organize etmesi hayata geçirebilmesi akla ziyan bir anlayış.
"15 Temmuz’un siyasi ayağı AK Parti’nin bizatihi kendisidir”
Üç yıldır darbe girişiminin siyasi ayağının kimler tarafından temsil edildiği sorusuna cevap aradıklarını söyleyen Karamollaoğlu, darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıkarılmadan bu hadisenin anlaşılmasının mümkün olmadığını belirtti:
Adalet olmadan devlet ayakta duramaz. 15 Temmuz tam manasıyla destana dönüşsün isteniyorsa siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı. Bu siyasi ayak dediğimiz AK Parti’nin bizatihi kendisidir. Bu kadroları iş başına getiren AK Parti’den başka kim? Köydeki Mehmet Ağa mı, sendika başkanı mı? Bu kadroları oluşturan, iş başına getiren, destekleyen, besleyen, yetki veren AK Parti’den başka kimse değil. Dost acı söyler. Dosttan başka da acı söyleyen kimse olmaz. Yalakalar acı söylemez. Problemi önce kendinizde arayın.
“Ekonominin düzelme imkânı yok”
Ekonomik hataların tekrarlandığını öne süren Karamollaoğlu, sürdürülen politikalarla ekonominin düzelme imkânı olmadığını söyledi.
Yolsuzluk, israf ve yanlış yatırımların devam ettiğini savunan Saadet Partisi lideri, “İşsizlik yüzde 13'ü vurdu. Genç işsizlik yüzde 23. İşsiz nüfusumuz 4 milyon 200 bine çıktı. Bunlar resmi rakamlar. Gayri resmi rakamlarla 8 milyonu buluyor. Ümidini kesmiş, iş bulmak için müracaat etmeyen 2 milyon var” ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe
