Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında 3 yıla kadar hapis istemi

İlker Başbuğ'un "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme veya aşağılama" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi

Fotoğraf: AA

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, bir kitabıyla ilgili yapılan söyleşideki sözleri nedeniyle yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcılık, sanığın "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme veya aşağılama" suçundan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık İlker Başbuğ katılmadı. Sanık Başbuğ’un avukatları duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, daha önce Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmış olan sanık İlker Başbuğ'un Cumhuriyet gazetesi muhabiri ile 4 Ocak 2021'de bir röportaj yaptığı anlatılarak, sanığın burada "darbe" imasında bulunduğunu ifade etti.

Sanık tarafından sarf edilen bu nitelikteki sözlerin eleştiri ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aşar nitelikte olduğu anlatılan mütalaada, sözkonusu beyanların kamuoyunda ve toplumun bir kesimi tarafından tepki ile karşılandığı kaydedildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başbuğ’un avukatları süre istedi

Mütalaada, konuyla ilgili birçok şikayet ve ihbarın yapıldığı hatırlatılarak, bu haliyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin gündeme geldiği aktarıldı.

Mütalaada, sanık İlker Başbuğ'un "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme veya aşağılama" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Sanık Başbuğ’un avukatları, mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi.

Mahkeme, sanık avukatlarına süre vererek duruşmayı erteledi.

Ne olmuştu?

İlker Başbuğ, 4 Ocak 2021 tarihli Cumhuriyet gazetesi söyleşisinde, "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu" demişti.

24 Şubat'taki duruşmaya katılan İlker Başbuğ ifadesinde, "Bu siyasetçilerden birisi de 27 Mayıs’ın en güçlü isimlerinden biri olan Alparslan Türkeş’tir. Darbe sonrası Türkeş, 'Bu konuda eğer seçim kararı alınıp yeni bir hükümet kurulsaydı biz 27 Mayıs’ı yapamayacaktık' demiştir. Görüldüğü gibi hakkımdaki suç duyuruları hiçbir temele dayanmadığı gibi tutarsızdır.

İddianamede, Başbuğ'un sözkonusu ifadeleri "darbe iması" olarak değerlendiriliyor.

AK Parti'nin bazı il ve ilçe başkanları ile kadın kolları başkanlarının da aralarında olduğu toplam 166 kişinin "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, İlker Başbuğ'un, söz konusu mülakatta "darbe" imasında bulunduğu ve bu şekilde "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme veya aşağılama" suçunu işlediği kaydediliyor.

 

 

 

 

Independent Türkçe, AA
 

DAHA FAZLA HABER OKU