Çin ve Solomon Adaları

Her halükârda, Zelenski'nin Ukrayna'sı, Bilge Süleyman'nın Adaları değil

Fotoğraf: Reuters

Bir ateşkes belirtisi olmadan üçüncü ayına giren Rusya'nın Ukrayna savaşına eklenecek dalgalar söz konusu iken Pasifik Okyanusu'nun derinliklerinden bir anda yeni bir küresel krizin işaretleri belirdi.

Yeni kriz 'Solomon Adaları' adını taşıyor. Krizin tarafları arasında Çin, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda bulunuyor.

Kriz, Çin'in, 990'dan fazla ada içeren, 28 bin kilometrekareden fazla yüz ölçümüne ayrıca 500 bin kişiden fazla sahip ve başta İngilizce olmak üzere 74 dilin konuşulduğu bu ülke ile bir güvenlik anlaşması imzalamasının ardından patlak verdi.

Solomon Adaları, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi İngiliz monarşisinin protokolüne tabi bir ülkedir. II. Elizabeth, bir İngiliz Vali tarafından yönetilen ve yerel bir başbakana sahip olan Solomon Adaları'nın Kraliçesi kabul ediliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kriz, Washington'un, bu Pasifik ülkesinin imzaladığı anlaşmayı, özellikle de Avustralya'nın Solomon Adaları'nın bin 500 kilometre güneyinde yer alması nedeniyle Pekin'in askeri emellerini karşılayan bir güvenlik anlaşması olarak nitelemesinin ardından gelişti.

Güvenlik anlaşmasının sızdırılan bir kopyası Avustralya ve ABD'yi teyakkuza geçirdi. Çünkü anlaşma Çin ordusu polisi ve donanmasından güçlerin takımadalarda konuşlandırabileceğine dair işaretler içeriyor.

Avustralya, Adaların Başbakanı'nın bu deniz üssünü inşa etme planları olmadığı yönündeki iddialarına rağmen, yıllardır Çin'in Pasifik Okyanusu'nda bir deniz üssü inşa etme olasılığından korkuyor.

Washington, Solomon Adaları'nın 'Pekin'in emelleri' olarak tanımladığı durumla mücadeleye öncelik vermesi için üst düzey diplomatik bir heyeti bir Pasifik Okyanusu turuna çıkarma kararı verdi.

Avustralya, bu güvenlik anlaşmasının imzalanmasının arkasında ne olduğunu görüşmek üzere Başbakanı ile görüşmek üzere Pasifik Ofisi Sorumlusu'nu Adaların başkenti Honiara'ya gönderdi.


Ünlü bir rivayete göre toprak yüzeyine yakınlığı nedeniyle madenciliği kolay olan altın açısından zengin bu adaya, bir süre burada yaşadığı için bilge peygamber Kral Süleyman bin Davud'un adı verilmiştir.

Ülkede ataları 19'uncu yüzyılda adaya gelen 500 kadar Müslüman bulunuyor. Avustralya ve çevresindeki adalardaki Müslümanların sayısının 600 bin olduğu tahmin ediliyor.

Aralarında doktorlar ve entelektüeller de bulunuyor. Ancak bu Müslümanların çoğunluğu, İslam dünyasının ilgisizliği ve onları yardımsız bırakması nedeniyle yoksulluktan muzdarip durumda.

Hawaii'de yayımlanan Pacific Magazine isimli dergi, Suriye, Lübnan, Irak, Filistin, Mısır ve Sudan'dan ardı ardına gelen Arap göçlerine ek olarak yerli halktan binlerce kişinin İslam'a girmesinden sonra İslam'ın Solomon Adaları, Avustralya ve Yeni Zelanda'da önemli bir artışa tanık olduğunu gösteren 'Yeşil Hilal'in Yükselişi' isimli bir analiz yayımladı.


Solomon Adaları, Alman, İngiliz ve İspanyol Avrupalı ​​sömürgecilerin ardından da İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın işgaline sahne oldu.

Çin'in etrafında bulunan adalar konusunda herhangi bir tamahı olmayabilir. Çin, 22 eyalet, 5 özerk bölge, başkent Pekin ve Şangay dahil olmak üzere doğrudan yönetilen 4 belediye ve Hong Kong ve Makao'dan oluşan iki özerk kasaba olmak üzere çok geniş topraklara sahiptir.

Dünyanın en yüksek tepesi (8 bin 848 metre) Everest Dağı Çin'de bulunuyor. Ülkenin yüzölçümü 9 milyon metrekareden fazladır.

Cumhuriyetçi, komünist, Marksist ve Leninist bir rejime sahip bulunan ülkede çok partili bir sistem söz konusu değil. Komşuları Rusya'da Moğolistan ve Sibirya, Vietnam, Laos, Burma, Hindistan, Güney Çin Denizi ve Doğu Çin Denizi'dir.

Uygarlık tarihi, Kraliyet Hanedanları'nın bir silsile halinde geldiği 6 binden fazla yıla uzanıyor. Çoğu ülke gibi Çin de Tarihi Kurucusu Mao Zedong önderliğinde Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar iç savaşlara, parçalanmalara, şiddet ve çatışmalara sahne olmuştur.

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip olan Çin, iğneden uçağa olmak üzere dünyanın en büyük ikinci mal ithalatçısı olarak kabul ediliyor.

Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyesi, veto yetkisine sahip bulunuyor. Tanınmış bir nükleer cephaneliğe sahip olan Çin, 2,5 milyon askerle dünyanın en büyük ordusuna sahip, bununla birlikte gerçek askeri bütçeyi yayınlamıyor.

Ancak Batı tarafından yayınlanan raporlar, söz konusu bütçenin 150 milyar dolara ulaştığını iddia ediyor.


Çin halkına gelince, davranışlarında, ahlaklarında, geleneklerinde, ilkelerinde ve ritüellerinde Japonlara benzerler. Aynı zamanda olağanüstü sabır, öğrenme sevgisi, taklit ve mükemmeliyetçilik özelliklerine sahip bir halktır.

O halde; Çin, milyonlarca insanın adını bile duymadığı bir ülke olan Solomon Adaları ile bir güvenlik anlaşması imzalayacak kadar ihtiyaçlarını karşılama yetisi, hizmet veya yardımdan yoksun mu?
 


Çin, Ukrayna sorunuyla uğraşırken hesaplı bir bilgelikle hareket etti. İster komşusu ve dostu Rusya'yı destekleme, ister zengin ticari müşterisi Ukrayna'yı düşmanlaştırma yönünde herhangi bir tavır sergilemedi.

Solomon Adaları'nın başkenti Honiara'da, Arap ülkeleri de dahil olmak üzere büyükelçilikler, yüksek komisyonlar, fahri konsolosluklar ve yerleşik olmayan elçilikler ve komisyonlar bulunuyor.

Yabancı diplomatik temsilcilikleri bulunan yaklaşık 80 ülke arasında; Cezayir, Mısır, Libya, Fas, Filistin, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de yer alıyor.

Adaların 'Solomon Air' isimli bir havayolları şirketi var. Başkent Honiara'ya 8 kilometre uzaklıktaki adalardan birinde, bir hindistancevizi ormanının içinde yer alan tek uluslararası havaalanı bulunuyor.

Elbette Çin Halk Cumhuriyeti, Solomon Adaları ile hindistancevizlerini korumak için bir güvenlik anlaşması imzalamadı.


ABD, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşıyla meşgulken, Çin ile yapılan güvenlik anlaşması, Solomon Adaları'nın 'demokrasisini' ve tüm Asya-Pasifik bölgesinin istikrarını sarstı.

Başbakan Manasseh Damukana Sogavare'nin anlaşmanın 'bölgedeki barış ve uyumu olumsuz etkilemeyeceği veya baltalayamayacağına' dair güvenceleri işe yaramadı.

Ancak bölgedeki muhalifler, Sogavare'nin kendisine karşı halk protestoları gerçekleştirilmesi durumunda artık Çin'e 'güvenebileceğine' işaret ediyor.

Yeni Zelanda'daki Canterbury Üniversitesi'nden bir profesör, anlaşmayı 'oyunun kurallarını değiştiren bir oyun' olarak nitelendirdi New York Times, gazetesi, tartışmalı anlaşmada, Pekin'in 140 ülke tarafından imzalanan 'Bir Kuşak Bir Yol' girişimi olan büyük projelerinin sorunlarla karşılaşması durumunda, 'Çin'in İpek Yolu altyapısını oluşturan ekonomik varlığını, karayollarını, demiryollarını ve limanlarını korumak için askeri güç kullanma ilkesine başvurabileceğine' dikkat çekti.

Karşı çıkanlar, Çin hükümetinin güvenlik ve ekonomik düzenlemeleri birleştirmeye çalıştığı tek yerin Solomon Adaları ile yapılan güvenlik anlaşması olmadığını savunuyor; aynısını Cibuti, Pakistan ve Kamboçya için de yaptığını iddia ediyorlar.

Ancak Solomon Adaları ile anlaşmanın bazı yönlerden daha endişe verici olduğunu ifade ediyorlar.

Bu endişe, özellikle de Solomon Adaları'nın 2019 yılında Tayvan ile bağlarını kestikten sonra bu adalardan ABD'ye kadar uzanıyor.

Her halükârda, Zelenski'nin Ukrayna'sı, Bilge Süleyman'nın Adaları değil.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU