İstinaf mahkemesinin beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen 17 sanıklı Gezi Parkı davasında karar aşamasına gelindi. Bugün görülen duruşmada Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanık, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı. Avukatların da savunmalarının ardından duruşma sona erdi. Davaya 25 Nisan Pazartesi günü devam edilecek.
Mütalaasını sunan savcı, Osman Kavala ve Mücella Yapıcı hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
Mütalaada, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında ise darbeye teşebbüs suçunu "yardım eden sıfatıyla" işledikleri gerekçesiyle 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Duruşmaya cezaevinden SEGBİS'le bağlanan Osman Kavala şunları kaydetti:
Yargı süreci siyasi etki ile deformasyona uğramış, kamu yetkisinin kötüye kullanıldığı bir süreç yürütülmüştür. Gezi protestolarının Soros ve dış güçlerce planlandığı, benim bunun organizasyonunu gerçekleştirdiğim kurgusunun daha sonra FETÖ üyesi olmakla suçlanmış bir savcı tarafından hazırlandığını biliyoruz.
Gezi'nin dışarıdan yönetildiğine dair delil gösterilemedi. 80 ile yayılan protestoları yönlendirdiğim iddiası akla uygun değildir, sadece poğaça ve eczaneden alınmış maskelerle gittiğim Gezi’nin maddi ihtiyaçlarını karşıladığım iddiası saçmalıktır. Gezi protestolarının George Soros tarafından düzenlendiği iddiası protestoya katılan vatandaşlarımızı itibarsızlaştırmaya yönelik bir iddiadır. Bu iddia, araştırma sonucu ulaşılmış herhangi bir delile değil, Soros’un Arap Baharı arkasındaki kişi olduğu algısına dayanmaktadır ve iddianamede de böyle yer almıştır.
Şiddet içeren, suç sayılan bir eylem biçimi önermem, insanları, kuruluşları buna teşvik etmem söz konusu değildir. Zaten iddianamede de bu kanıtlanmamıştır. Herhangi bir örgüte bağım bulunamadığından beni kalkışmanın finansmanı yaptılar. Hayatımın 4,5 yılını cezaevinde geçirmiş olmam benim için telafisi mümkün olmayan bir kayıptır. Bana teselli sağlayacak yegâne şey yaşadıklarımın yargıdaki vahim sorunların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunması ihtimalidir.
Diğer sanıkların ve avukatlarının söz almalarının ardından Mahkeme Başkanı Mesut Özdemir duruşmayı bitirdi. Davaya 25 Nisan Pazartesi günü devam edilmesine karar verildi.
"Ülke tarihinde bir onur sayfası olan Gezi Direniş'ini karalama çabasından derhal vazgeçin"
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Taksim Dayanışması, duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi'nin önünde basın açıklaması yaptı.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen'in okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Arkadaşlarımızla birlikte ülkedeki tüm yurttaşlar yargılanıyor. Milyonlarca insanın hak ve adalet için verdiği mücadeleyi yargılamanıza izin vermeyeceğiz. Akıl ve hukuk dışı bu dava derhal geri çekilmeli, Osman Kavala serbest bırakılmalıdır. Ülke tarihinde bir onur sayfası olan Gezi Direniş'ini karalama çabasından derhal vazgeçin. Herkesi Gezi'nin gerçek tarihine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Hep nlrlikte baskılara direnmenin yolu Gezi'nin gerçek tarihine sahip çıkmaktır. Gezi yargılanamaz.
Dava süreci
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş insanı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021'de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.
Bozma kararının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021'deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile CIA eski danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ‘Anayasayı ihlal' ve ‘Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme' suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.
Öte yandan, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Gezi Parkı direnişine ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesinin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı.
Davalar verilen bozma kararlarının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirilmişti. Gezi Parkı ile Çarşı davası dosyası, 21 Şubat'ta görülen dördüncü duruşmada, davaların geldiği aşama dikkate alınarak yeniden ayrılmıştı.
Independent Türkçe