And Dağları’nın buz dikitleri Plüton’da Dünya dışı yaşam bulunduğuna dair bir ipucu olabilir

Dünya’nın en sert koşullarından birinde keşfedilen mikroorganizmalar "yaşamın üst sınırlarına” dair ipuçları taşıyor

Bilim insanları Dünya üzerindeki en zorlu ortamlardan birisi olan çarpıcı buz dikitlerinin alglere ev sahipliği yaptığını keşfetti. (Steve Schmidt / Colorado Boulder Üniversitesi)

And Dağları’nın uzak bir bölgesinde yüksek irtifada keşfedilen kar algleri, Plüton’un Dünya dışı yaşama ev sahipliği yaptığını gösteren bir ipucu olabilir.

Mikroorganizmalar Şili’de Dünya’nın ikinci büyük yanardağı Llullaillaco yakınlarında keşfedildi. Burası çok şiddetli rüzgarlar, yüksek sıcaklık değişimleri ve maruz kaldığı yüksek mor ötesi ışınlarla Dünya üzerindeki en sert çevre koşullarından birine ev sahipliği yapıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Nieves penitente ismiyle bilinen çarpıcı buz dikitleri And Dağları’nın kuru ikliminde sadece yüksek irtifalarda bulunuyor ve sivri uçlu uzun bıçaklara benzeyen bu yapıların yüksekliğ 5 metreye kadar ulaşabiliyor. Bu yapılar aynı zamanda Plüton cüce gezegeninde de keşfedildi ve aynı zamanda Jüpiter’in uydularından Europa’da da bulunduğu iddia edildi.

Akademik bilim dergisi Arctic, Antarctic, and Alpine Research’de yayımlanan yeni bir araştırma bu türden uç çevre koşullarında keşfedilen ilk yaşam belirtisinin ayrıntılarını ortaya koydu.

Colorado Boulder Üniversitesi’nden biyologlar ilk olarak deniz seviyesinden 5 bin metre yükseklikteki alanlarda –mikrobiyal yaşama dair belirtilerden biri olan- kırmızı renklenmeleri fark etti. Topladıkları örnekleri analizler için yanlarına araştırmacılar, buz içerisinde iki alg türünün varlığını doğruladı. Bu, böyle bir çevredeki herhangi bir canlı formunun ilk defa kayıt altına alınmasıydı.

Makalenin ortak yazarlarından mikrobiyal ekoloji profesörü Steve Schmidt çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi: 

Genel anlamda canlıların uç çevre koşullarına adaptasyonuyla ilgileniyoruz. Buranın yaşamın üst sınırlarını aramak için iyi bir yer olabileceğini düşündük.

Araştırmacılara göre, bu buz dikitleri kurak ve besin maddelerince fakir çevrelerinin aksine mikroplara su kaynağı sağlayarak sığınak işlevi görüyor.

Dr Schmidt sözlerine şöyle devam ediyor: 

Burası ulaşması zor, epey uzak bir alan. Küçük pikaplarımızdan birinin kasasını tamamen içme suyu bulunan varillerle doldurmak zorunda kaldık. Oraya gitmek sıradan bir şey değil, bu oluşumların daha önce araştırılmamış olmasının nedenlerinden birisi de budur.

Araştırmanın başyazarı ve Colorado Boulder Üniversitesi’nde doktora yapan araştırmacı Lara Vimercati şunları ekliyor: 

Kar algleri karküredeki hem buzul hem de karla kaplı bölgelerde yaygın biçimde bulunur. Bizim bulgularımızsa uç seviyede kurak ve yüksek irtifadaki varlıklarını ilk defa gösterdi. (...) İlginç olansa bu bölgede bulduğumuz kar alglerinin büyük kısmı alplerde ve kutup bölgelerinde varlığı bilinen diğer kar algleriyle [evrimsel olarak] yakın akraba türler.

Bu buz dikitleri, karlı alanlarda yüksek radyasyon, düşük nem ve kuru rüzgarların özel bir birleşimi sonucu meydana geliyor.

Vimercati “Çalışmamız çevre koşulları ne kadar zorlu olursa olsun, sıvı su bulunduğu sürece yaşamın kendisine bir yol bulabildiğini gösteriyor” diyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU