Haziran 2015'te kurulan seçim hükümetinde bakan olarak görev alan eski HDP'li Müslüm Doğan, dönemin Başbakanı Davutoğlu'nun HDP'ye koalisyon teklifi getirdiğini söyledi.
AKP'nin tek başına iktidarı kaybettiği Haziran 2015 seçimlerinin ardından kurulan seçim hükümetinde Kalkınma Bakanı olarak görev yapan ve 2018 seçimlerinin ardından HDP'den istifa eden Müslüm Doğan, siyasete yeni bir partiyle dönüyor.
DW Türkçe’den Eray Görgülü’ye konuşan Doğan, kendisi gibi HDP'den istifa eden Kars Milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in yeni kuracağı partinin kurucularından birisi olacak.
Doğan,Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşanan sürece ilişkin soruları yanıtladı.
Söyleşinin ilgili bölümü şöyle:
Haziran 2015 seçimlerinin ardından kurulan seçim hükümetinde bakan olarak yer aldınız. O dönem, Başbakan Ahmet Davutoğlu da istikşafi görüşmeleri yürütüyordu. HDP'ye koalisyon teklifinde bulunuldu mu?
Tüm siyasi partilerle görüşmeler yapıldı. HDP'ye de bir teklif geldi. HDP aslında bu süreçte, siyaseti doğru okuyamadı. Siyaseti ve süreci doğru okumaması nedeniyle koalisyona katılmadı. Zorunlu bir seçim hükümeti olduğu için, Anayasal gereklilik üzerinden temsilci verdi. Ama bir hükümet ortaklığı, gerçekleşmedi. Bunun da ağır sonuçları oldu ülke için. Bugün HDP, MHP yerine hükümet ortağı olabilirdi. Cizre yaşanmayabilirdi. Devletin aşırı güvenlikçi politikaları engellenebilirdi. Ama, siyasi partinin yaklaşımı o kadar dar ve sığdı ki, bir kaçak çaya indirgendi. "Kaçak çay içip gidersiniz" diye bir indirgemeci ve siyaseti okuyamama ile sonuçlanan bir durumdu. Tabii bu çok ağır bir sonuca neden oldu.
Ahmet Davutoğlu, HDP'nin reddi üzerine koalisyonda ısrarcı oldu mu?
Israrcılığı şöyle oldu. Tabii o görüşmeler yapılıyordu. Sayın Davutoğlu, bizim Ali Haydar Konca ile birlikte yaptığımız sohbette hükümet kurmada çok samimi olduklarını gördüm. "Keşke o hükümet kurulsa" ifadesini kullandı. Ben Davutoğlu'nu o dönemde samimi buldum. Yani hükümet kurmadaki samimiyeti ortaya koymuştu özellikle görüşmelerimizde. Ama bu heba edildi. Bu da Kürt siyaseti anlamında, Türkiye'nin geleceği anlamında, kaybedilmiş yıllar olarak tarihteki yerini alacaktır hem de ağır bir bilançoyla.
Parti içerisinde teklifle ilgili görüşmeler oldu mu? Siz nasıl yaklaştınız?
Milletvekillerinin çoğu rahmetli Dengir Mir Mehmet Fırat, Celal Doğan siyaset bilgeleri o dönemde biz de o tartışmaya katılmıştık. Ben de hükümet ortağı olmamız gerektiğini söyledim. İki defa böyle bir toplantı yapıldı. İki toplantıda da bizim hükümet ortağı olmamızın doğru olacağını ben kendi görüşlerimi ifade ettim. Hatta bu görüşlerim nedeniyle de makyavelizmle suçlandım. Makyavelist bir siyaset anlayışının olduğu Sırrı Süreyya tarafından bana böyle yarı şaka şekilde ifade edilmişti. Ben, birlikte yaşama paradigmasının böyle bir şeye feda edilmesini kabullenemiyorum.