Boric artık resmen başkan: Eğlendirmeyen siyaset kimseyi mutlu etmez

Özgür Uyanık Independent Türkçe için yazdı

Gabriel Boric, Başkanlık Sarayı "La Moneda" önünde askeri kıtadan önce Salvador Allende anıtını selamladı

Gabriel Boric, cuma günü akşam üzeri 7'de Santiago'daki "Constitución" meydanına bir helikopterle indiğinde binlerce destekçisi onu bekliyordu. 

Şili'nin yeni devlet başkanı ve kabinesi, Valparaiso'da Kongre önünde yemin ederek resmen göreve başladı. 
 

2.jpg
Boric sahil kenti Valparaiso'da yapılan törenle başkanlık yetkisini Sebastian Piñera'dan devraldı / Fotoğraf: Alberto Valdes/EFE

 

Oradan, Viña del Mar'daki başkanlık konutu "Cerro Castillo"ya geçip bir süre dinlendikten sonra başkentteki başkanlık sarayı "La Moneda"ya hareket etti.

Boric'i, "La Moneda"da sadece destekçileri değil; bir ordu ve tüm dünyanın hafızasına kazınan bir tarih bekliyordu.

Sarayın kapısında genç başkanın onuruna dizilmiş askeri kıta uzun süredir hazırdı.

Şili Silahlı Kuvvetleri'nin komutanları da başkana eşlik etmek için oradaydılar. 

Boric askeri kıta önüne geldiğinde, ordu komutanı onu selamladı ve tören kıtasına giden kırmızı halı yolunu eliyle gösterdi.

Fakat o devam etmedi. Öteki tarafa doğru yürüyeceğini söyledi. 
 

3.jpg
Boric'in kongre önündeki başkanlık ve kabine törenine Pinochet rejiminde kaybedilenlerin yakınları da davetliydi / Fotoğraf: Alberto Valdes/EFE

 

"La Moneda"nın önündeki meydan, tören için demir bariyerlerle çevrelenmişti.

Boric, sağ tarafta meydanın bir köşesinde yıllardır sessizce duran heykele doğru 50 metre kadar yürüdü.

Bu kısa yürüyüş belki de onun hayatı boyunca aldığı en uzun yoldu. 

Genç başkan ilerlerken kamera yandan onu gösteriyordu. Her adımında biraz daha parmak uçlarında yükselen Boric, adeta denizde dalgalara doğru yürüyordu.

Göğsü şişiyor, çenesi inatla biraz daha yukarıya kalkıyor ve adımları daha keskin, net bir hal alıyordu.

Sonunda Boric, Salvador Allende'nin her daim yeşermiş bronz anıtının önüne geldi, derin bir nefes aldı.

Birkaç saniye bekledi ve başıyla Allende'nin hatırasını selamladı.

Anıtın üstündeki plakada şöyle yazıyordu:

Salvador Allende Gossens (1908-1973), 'Şili'ye ve onun kaderine inanıyorum', 11 Eylül 1973.


Boric ile Allende'nin heykeli arasındaki demir çit, geçmişle bugün arasındaki aşılamayan sınır gibiydi. 

Bazıları ısrarla Boric'in şahsında Allende'yi görmek istese de onun Allende ile kurduğu bağın ne kadarı tarihsel, ideolojik ne kadarı duygusal ya da sembolikti? 

Bırakalım Boric'i, Savunma Bakanlığı koltuğuna oturan Salvador Allende'nin torunu Maya Fernandez'in, dedesini deviren Pinochet'ten miras Şili Silahlı Kuvvetleri'nin başındaki varlığı hangi anlama geliyordu?

Bu soruların cevapları kişilerden bağımsız, koşullarla ve dünün kavramlarının bugünkü karşılıklarını nerede aradığımızla ilintilidir.

Fakat yine de başlangıç için bu kadarı da yeter.
 

4.jpg
Devir teslim töreninden sonra Valparaiso sokaklarında geleneksel halkı selamlama konvoyu yapıldı. Boric'in makam arabasını kullananın kadın bir şoför olması dikkat çekti / Fotoğraf: Claudio Reyes/ AFP

 

Gabriel Boric, başarılı bir put kırıcı olarak şimdiden kendini kanıtladı.

Ancak bunu ne kendi ne de Allende üzerinden bir kişi kültü yaratarak yapıyor: Sokaklara yansıyan değişim arzusunun gücünden faydalanıyor.  

Bir ayrıcalık ya da aykırı bir farklılık yaratmaya çalışmıyor: Kollarındaki dövmeleriyle, resmi nikahsız birlikte yaşadığı eşiyle, danslarıyla, kilisede ya da bir yerli ayinindeki varlığıyla herhangi bir Şililiden farkı yok.
 

6.jpg
Başkan Boric ve eşi Irina Karamanos kilisede yapılan törenden sonra bir Mapuche şaman ritüeline katıldı

 

Boric'in, Allende'nin hatırasına verdiği değer her şeyden önce samimi: O vardığı noktanın kendi eseri olmadığının bilincinde.

Şili demokrasisinin taşlarını döşeyen Michelle Bachelet -Allende ya da Boric'e kucak açıp siyasete girmesini sağlayan eski başkan- kim olursa olsun önemli.

Ama hepsinden önemlisi halk hareketi.

Her fırsatta "Eğer Şili sosyal hareketi olmasaydı biz burada olamazdık" demesi ondan.
 

5.jpg
Törende Salvador Allende'nin yeğeni ünlü yazar Isabel allende de vardı / Fotoğraf: Martin Benetti/AFP

 

Boric ve arkadaşları, Şili sosyal hareketinin taleplerini karşılamak için orada olduklarının bilincinde.

Yapmaları gerekenin farkındalar: Sosyalizmi getirmek için değil, Pinochet tarafından temelleri atılan neoliberalizmi aşmak için çalışacaklarına söz verdiler.  

Allende ile Boric arasındaki tarihsel bağı da bu noktada görmek gerekir; Şili demokrasisini derinleştirmek için kurumsal araçları en doğru biçimde işletmek ve neoliberalizmi aşmak için kitlelerin desteğini canlı tutmak.

Bu yolda sosyal demokrasiden ekolojiye, feminizmden yerli mirasını canlandırmaya Şili için yararlı olan her akımdan faydalanmak. 

İsimlendirilme konusunda da kompleksleri yok.

Seçimden önce bir konuşmasında Boric, kendilerine yapılan "sosyal demokrat" tanımlamasından rahatsız olmadığını söylüyordu. 

Hükümet sözcüsü, Şili Komünist Partisi'nin (PCCh) popüler genç militanı Camila Valejo, röportajında kendilerinin Avrupa sosyal demokrasisinin özelliklerini taşıyan bir merkez sol hükümet olduklarını açıkça ifade etti. 

"Statükocu sol" Boric'in Venezuela ve Nikaragua'ya mesafeli duruşunu, insan hakları meselesine önem vermesini ve hatta Ukrayna devlet başkanı Zelenski'ye desteğini "emperyalizme hizmetle" eş tutuyor.

O yüzden "sosyal demokrat" söylemi gayet hafif kalıyor.

Hükümetin başka üyeleri de programlarının sosyal demokrasiye yakın olduğunu ifade ettiler. 

Ancak, ne Şili Avrupa'nın bir ülkesi ne de onları iktidara getiren hareket "sosyal demokrat" niteliklerle sınırlanabilir.

Boric'in "Neoliberalizmin beşiği olan Şilinin, ona mezar olacağı" sözleri de pek kulağa "sosyal demokratça" gelmiyor.

Cumhuriyet, demokrasi, özgürlük vb. popüler kavramlar gibi Şili neoliberalizminin ne olduğu ve neye dönüştüğü de derinlemesine bir analize muhtaçtır ama gerçek şu ki, Pinochet'in "Chicago Boy's"larının neoliberalizmi Şili'de hiçbir zaman istedikleri gibi işlemedi.

Neoliberal "prensipler", sosyal direnişlerle olmasa bile Latin Amerikalı alışkanlıklarınca aşındırıldı.

Örneğin; yıllardır Şili, kağıt üstünde Latin Amerika'nın ve dünyanın en uzun çalışma saatlerine sahip ülkesi olmasına karşın, en fazla işe devamsızlık yapılan ülkesiydi. 

Hatta, 2019'da Şili sosyal patlamasının fitilini ateşleyen metro zammının, halkın sabrını taşırmasına neden olan sebeplerinden biri de banliyö hatlarının doğru düzgün işlememesiydi.

Ya vagonlar çok dolu olduğundan ya da trenler gelmediğinden, çalışanlar işlerine saatlerce gecikiyordu. 

Ekonomi Bakanı Juan Andres Fontaine'nin, metro hatlarının kötü işlemesini eleştirenlere küstahça "öyleyse daha erken kalkıp yola çıksınlar" demesi asıl bardağı taşıran damlaydı. 

Şili neoliberal modeli, Santiago'daki metro sisteminden farksızdı. Şilililer haklı olarak işlemeyen bu köhne sisteme üste niye para verelim diye düşündüler ve işe önce onu yıkarak başladılar. 

Tüm etiketlerin ötesinde PCCh'nin de altına imza attığı Boric'in hükümet programı; özel emeklilik sistemini dağıtmayı, uluslararası tekellerin lityum ve bakır madenleri üzerindeki egemenliklerini zayıflatmayı, mevcut özelleştirilmiş sağlık sistemi yerine herkesin faydalanabileceği bir sistem oluşturmayı, çalışanlara daha iyi sosyal haklar sağlamayı, kapsamlı bir vergi reformu gerçekleştirerek gelir dağılımını düzenlemeyi, feminist bir toplum bakış açısını güçlendirmeyi ve sürdürülebilir kalkınma modelinde köklü değişiklikler meydana getirmeyi vaat ediyor.

Bu adımlar sayesinde Şili'deki neoliberal modeli parçalamayı, toplumsal ilişkileri değiştirmeyi ve nüfusun çoğunluğu için iyi bir yaşam sağlamayı amaçlıyor.

Özetle sosyal hakları genişleten, demokrasinin niteliğini artıran, insan haklarına önem veren ve mevcut ekonomik modeli revizyona uğratarak yapısal dönüşümleri gerçekleştiren bir hükümet olacak.

Ancak gizli ve açık rüşvetlerle değil; kurumsal yolda ilerlemeye sadakatle bağlı ve meclis aritmetiğine önem veren bir hareket olmak zorunda.

Boric'in koalisyonu, senatoda kıl payı sağladığı eşitliği henüz mecliste kuramıyor.

Bu yüzden hükümetine merkez solu da dahil etmek zorunda kaldı. 

Sosyalist Parti (PS) kökenli merkez sol siyasetçiler, aynı zamanda Hıristiyan Demokratlarla (PDC) uzun bir koalisyon geçmişine sahip.

Dolayısıyla onların da ikna edilebileceği geçiş politikalarına destek sağlayabilirler.

Yani sadece kitle desteğini değil, mecliste de ilişkileri sıkı tutmak zorunda Boric. 

Ayrıca, bu yılın sonuna doğru yeni anayasanın halk tarafından onaylaması, hepsinden daha stratejik bir konu olarak bekliyor.

Zira anayasa Boric'in istediği gibi çıkmazsa hiçbir vaadini gerçekleştiremez. 

Hükümetin sağlık, eğitim, cinsel eşitlik ve yerli hakları konusundaki temel politikalarını hayata geçirebilmesi için yeni anayasaya ihtiyacı var. 

İşinin zorluğuna rağmen gayet avantajlı bir konumda olduğunu söyleyebiliriz.

Çünkü anayasayı yapan kurucu mecliste sağın ve geleneksel partilerin gücü yok.  

Referandum kampanyasına iktidarın bütün gövdesiyle yükleneceği de açık.

Yine de sermaye örgütlerinin, ana akım medyanın, aşırı sağın, Pinochet rejiminde palazlanan bürokrasinin ve belki ordunun da söyleyecek çok şeyi var.

Fakat en azından Anayasa referandumuna kadar sermaye ile bir çatışma beklenmiyor.

Bu arada İçişleri, Izkia Siches'e Araucania'da yapılan silahlı karşılama gibi olaylar kırsalda patlak verecektir.

Ama yarım asra dayanan neoliberal süreç sermaye ve nüfusun metropolde yoğunlaşmasını sağladığı için, Şili siyasetinde kırsalın önemli bir ağırlığı yok. 

Bu yüzden "Mapuche ya Wallmapu meselesi" kentlerde daha kolay tolere edilebiliyor.

Kırsalda temel sorun, verimli toprak ve su rezervlerinin özel şirketlerin kontrolünde olması.

Bu artık kökleşmiş bir mülkiyet sorununa dönüştüğü için anayasa değişikliği bile sınırlı bir çözüm getirebilir.

Boric, Başkanlık törenleri sırasında destekçileriyle birlikte bolca eğlendi ve dans etti.
 

9.jpg
Boric Şili folkloru Cueca dansı yaparken

 

Sıkı bir balkon konuşması yaptı. Sosyal medyada esprili videoları yayımlandı. 

Pazartesi, bir Komünist Partisi militanından çok yeşiller üyesi gibi görünen, yumuşak ve daima sabırlı hükümet sözcüsü Camila Valejo ilk televizyon programını yaptı.
 

7.jpg
Başkan Boric, salı akşamı yayımlanan TV şovunda, Hükümet Sözcüsü Camila Valejo ve Başkanlık Sekreteri Giorgio Jackson'la

 

Salı günü bizzat Başkan Gabriel Boric'in "Las Caras de La Moneda" programı yayına başladı. 
 

8.jpg
Programdan bir kare, (solda) Camila, (ortada) Giorgio ve (sağda) Irina.

 

Genç başkan bir TV şovmeni kadar yetenekliydi. Ama doğal, samimi ve içtendi.

Hepsinden önemlisi program çok eğlenceliydi.

Boric'in arkadaşı "Calle 13"nin eski solisti René Pérez'in şarkısındaki gibi: 

Todo lo que hago para divertirme

(Her şeyi kendimi eğlendirmek için yapıyorum)

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU