Rusya-Ukrayna savaşın öncesinde ilk işaretini ve Rusya'nın önemli bir hamlesini Rusya-Azerbaycan ilişkisinde görülmektedir.
Moskova'da 22 Şubat 2022 tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya Devlet Başkanı arasında "Rusya Federasyonu ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasında müttefiklik karşılıklı faaliyet hakkında 43 maddelik Beyanname'' imzalandı.
Azerbaycan 15 Haziran 2021'de Türkiye ile müttefiklik ilişkilerini düzenleyen Şuşa Beyannamesi'ni imzalamıştır.
Azerbaycan-Rusya ve Azerbaycan-Türkiye ile imzalanan müttefiklik ilişkilerini düzenleyen bu iki beyanname bazı yönleriyle benzerlik gösterdiği gibi farklı hükümler içermektedir.
Azerbaycan-Rusya antlaşmasının önemli 2 maddesini bilginize sunuyorum.
Çünkü Rusya-Ukrayna savaşının ve Ukrayna'ya girileceğinin işaretinin ve Azerbaycan'ın geleceği ile ilgilidir.
Beyannameye dönersek;
1) "İkili ilişkiler her iki tarafın halklarının çıkarlarına tam anlamıyla karşılayacak, bölgesel ve uluslararası güvenliği ve istikrarın temin edilmesi ve güçlendirilmesine ivme kazandırarak keyfiyetçe yeni müttefiklik seviyesine yükseltilecektir.''
Diğer bir ifadeyle "bölgesel'', "uluslararası güvenlik'' ve "istikrarın temin edilmesi ve güçlendirilmesi''dir.
Kısacası bu hüküm; iki ülkenin taraf olduklarını uluslararası örgütlerde karşılıklı olarak birbirlerinin çıkarlarını savunması anlamına gelmektedir.
Bu durumda;
Azerbaycan uluslararası alanda Rusya'nın tutumunu desteklemeye sevk etmektedir.
Rusya'yı desteklemesi halinde Azerbaycan'ın uluslararası sistemde saygınlığını olumsuz etkiler.
12 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı adına alan Türk Konseyi Bağımsız Devletler Topluluğu uluslararası örgüt durumunda iken, Rusya Türk Devletleri Topluluğunun gelişimini baltalamak için Azerbaycan'ın taraf olduğu bu beyannameye ilgili madde ekleyerek Azerbaycan'ın Türk devletler Teşkilatındaki konumunu olumsuz yönde etkileyecektir.
Azerbaycan-Rusya Beyannamesinin 1, 2, 3, 5, 6, 7, 11, 12, 13, 18 ve 28'inci maddeleri önem taşımakta. Moskova Beyannamesi 1,11 ve 18'inci maddeleri Azerbaycan'ın çıkarları açısından son derece önemlidir.
Zira Rusya Karabağ savaşından sonra gerçekleşen yeni durumunu kabullendiğini, Ermenilerin kontrolü altındaki Azerbaycan topraklarından Ermeni saldırganlığı gerçekleşmeyeceğini; Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığını göstermektedir.
Ermenilerin Azerbaycan'a yönelik bir saldırı karşısında Rusya Azerbaycan'ın yanında yer alacağı gözükmektedir.
2) Rusya- Azerbaycan beyannamesinin 28'inci maddesi, şöyle demektedir:
"Rusya ve Azerbaycan karılıklı hesaplaşmalarda milli valyutalardan (milli para birimi yani manat ile ruble) istifadeye…''
Yani Azerbaycan Rusya ile ilişkilerinde her türlü ticaret, banka vs. ilişkilerde kullanılacak para birimi manat ile yapacak başka bir para birimi dolar vs. kullanılması belirtilmemiştir.
Rusya ise Azerbaycan'a kendi para birimi ile ticaret yapacaktır.
27 Şubat 2022 tarihinde Rusya resmi olarak Swift'ten çıktı.
Rusya lideri Putin, Ukrayna ile savaşacağını önceden planlamış ki ve Swift'ten çıkacağını öngördüğünden, her iki ülke kendi para birimini kullanacağını beyannameye madde olarak eklemiştir. Savaşın ilk fişek işareti de denilebilir.
Bu akıllı ve planlı bir hamledir. Zira Rusya, Ukrayna ile savaş sürecinde ABD ve AB'nin yapacağı yaptırımları öngörmüştür.
Beyanname ile Azerbaycan ise ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak ve güvence altına almak adımı önemlidir.
Ukrayna savaşı sonrasında Rusya ile sorun yaşamamak ve Ermeni saldırısından ülkesini korumak için bir girişim olarak da söylenebilir. Ve Ukrayna savaşı öncesinde Rusya ile ilişkilerini de düzeltmiştir. Rusya için de önemli olan Azerbaycan'ın yanında yer almasıdır.
Diğer bir düşüncem ise; Azerbaycan'ın Türk Devletler Teşkilatı'nda (TDT) ve Türkiye ilişkilerindeki konumudur.
Azerbaycan'ın TDT'deki konumu zayıflamış olacağı ve TDT'deki üyeler karşısında herhangi bir Türk devlet üyesinin Rusya ile ilişkilerinde olumsuzluk olduğunda o Türk devletine karşı Azerbaycan, Rusya yanında yer alacağıdır.
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki tavrına bakarsak,
Ukrayna savaşında Türkiye sessizliğini korumaktadır. Türkiye haklı olarak NATO, ABD ve AB'ye yönelik eleştirilerini sürdürmektedir.
Bu izlenen siyaset, Türkiye'nin çıkarları açısından doğru bir yaklaşımdır. Zira bugünlerde NATO, AB ve ABD bile sessiz kalmaktadır. Sadece yaptırımlarla ilgili açıklamalar gündeme getirilmekte.
Savaşın uzamaması Türkiye'nin yararınadır. (Bunu söylerken, savaşa karşı olduğumu da ifade edeyim)
Anlatmak istediğim farklı konulardır;
Savaşın uzaması durumunda Türkiye'nin, NATO-ABD-AB ve Rusya dörtgeninde sorun yaşamamız kaçınılmazdır.
"Yurtta sulh cihanda sulh" ilkemize sarılmalıyız.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish