Kılıçdaroğlu: Ne demek asla gitmez? Onları tıpış tıpış milletin iradesi ile göndereceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısında milletvekillerine ve partililere hitap etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu, konuşmasına "Türkiye'nin zorunlarını biliyoruz. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, Türkiye'nin çözülmeyecek sorunu yok. Yeter ki sorunu bilen, çözümünü üreten insanlar iktidar olsunlar" sözleri ile başladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Yıllardır 'sorunları çözeceğiz' diyerek iktidr olanlar, bırakın sorunları çözmeyi sorunların üzerine sorınlar eklediler. Tabii ki bunun sorumlusu iktidar sahipleridir. İktidar sahipleri sorunları çözemiyorlarsa yapacakları tek bir iş var; sandığı milletin önüne getirmek ve milletin takdirini kazanmak

İktidarın sorunların çözümü için sürekli farklı tarihleri dile getirmesinden milletin yoruluğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yeter artık. Çözüyorsanzı çıkın milletin önüne sorunu nasıl çözeceğinizi anlatın" dedi.

"Ne demek asla gitmez"

"Vatandaşın tercihinden korkmamak lazım. Demokrasinin kurallarını işleteceksiniz ve gereğini yapacaksınız" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Genelde 'bunlar asla gitmez' deniyor. Ne demek asla gitmez. Onları tıpış tıpış milletin iradesi ile göndereceğiz. Kim diyor 'gitmez' diye. Bu lafı kullanmak kadar yanlış bir şey yok. Niye gitmesinler? Hangi iktidar kime baki kaldı?

İktidarın sorunları çözme kapasitesinin olmadığını savunan CHP lideri, "Sandık gelecek ve biz bunları göndereceğiz. Allah'ın izni ile Millet İttifakı halkın desgteği ile bunları gönderecek" dedi.

"Biz faili meçhuller istemiyoruz"

Konuşmasında Arif Şentürk'ü anan Kılıçdaroğlu, sevenlerine, sanat dünyasına ve ailesine başsağlığı diledi. Kemal Kılıçdroğlu, grup toplantısını takip eden kayıp üniverstie öğrencisi Gülistan Doku'nun ailesini de selamlayarak, "Eğer Gülistan Doku'nun kaybolma süreci aydınlatılamamışsa bu kadar zamanda, iktidar sahiplerinin çıkıp bunun hesabını vermeleri lazım" diye konuştu.

"Biz 21. yüzyılın Türkiyesinde faili meçhuller istemiyoruz" diyen CHP Genel Başkanı, Gülistan Doku'nun faili hala bulunamıyorsa sadece demokrasi açısından değil, insan hakları açısından da bir sorunumuz var demektir" şeklinde konuştu.

"Demokrasi askıya alındı"

Türkiye'de demokrasinin ufak tefek kırıntıları kaldığını ve askıya alındığını savunan Kılıçdaroğlu, AYM, AİHM ve mahkeme kararlarının uygulanmadığını, temel insan haklarının dikkate alınmadığını, adalet yerine intikam duygusuyla hareket edildiğini söyledi.

İktidarı eleştirenlerin çok kolay şekilde tutuklandığını ve Sedef Kabaş'ın tutuklanmasının buna örmek olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sedef Kabaş bir gazetecidir. Eleştiri hakkını kullanmıştır. Şimdi 12 yıl 10 ay hapisle yargılanıyor. Aslında tutuklanmaması lazım ama ülkede hukuk kalmadığı için Sedef Kabaş bir aydır tutuklu" dedi.

Osman Kavala, Selahattin Demittaş ve askeri okul öğrencilerinin de benzer durumda olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Devleti adalet içinde yönetirseniz bütün taşlalar yerine oturur. Devleti adalet yerine intikam duygusu ile yönetirseniz bütün taşlar yerinden oynar. Biz taşları oturmaya, devlete adaleti sağlamaya geliyoruz" şeklinde konuştu.

"Bölgemizde bir savaş istemiyoruz"

Ukrayna krizini tüm dünyanın dikkatle izlediğini belirten CHP lideri, "Bölgemizde bir savaş istemiyoruz. Savaşın acımasızlığını en iyi bizim tarihimiz anlatır. Bölgedek bir savaşın Türkiye'ye büyük zararlar vereceğini hepimiz biliyoruz. Tarafları sağduyuya davet etmek ve bir savaşı önlemek aslıdna bütün dünyanın olrtak talebi olmalıdır" dedi.

Bir savaş çıkarsa en büyük zararı görecek ülkelerden birinin Türkiye olcağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Rusya 2014'e göre daha güçlü şekilde sahneye çıkmış durumda. 2014'te döviz rezervi 531 milyar dolarken, şu anda 630 milyar dolar. Doğalgaz ve petrol fiyatları artıyor ve bunlar da Rusya'nın işini kolaylaştırıyor" diye konuştu.

"Birileri Montrö'yü tartışmaya açarsa..."

Türkiye'nin toplam buğday ithalatının yüzde 87'sini Rusya ve Ukrayna'dan yaptığını, doğalgaz ithalatının yüzde 40'ını, petrol ithalatının ise yüzde 25'inin Rusya'dan yapıldığını, Türkiye'ye gelen turistlerin yüzde 25'inin Rusya ve Ukrayna'dan geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu girişi yapmanın nedeni şu: Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açmanın nasıl bir ihanet olduğunu topluma anlatmak için. Montrö Sözleşmesi, Türkiye'nin, bölgenin ve dünyanın güvenliği açısından son derece değerli bir anlaşmadır. Ama tarihi iyi bilmeyen, dünyayı iyi okumayan birileri Montrö'yü tartışmaya açarsa bunun doğuracağı vehameti 84 milyonun iyi bilmesi lazım

Kılıçdaroğlu, dış politikada herkesin çok dikkatli olması ve Türkiye'nin çıkarlarına odaklanması gerektiğini sözlerine ekledi.

"Bunun adı vicdansızlıktır"

Vatandaşların hayat pahalılığından yakındığını kaydeden Kılıçdaroğlu, asgari ücrete yapılan zammın ardından yapılan bir ankete göre "Daha rahat geçiniyorum" diyenlerin oranının yüzde 9,2, "Daha zor geçiniyorum" diyenlerin oranının ise yüzde 57,2 olduğunu söyledi.

4 milyon 122 bin vatandaşın bankalara olan borcunu ödeyemediğini, icradaki dosya sayısının 23 milyon 200 bini aştığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu da içinde bulunduğumuz tablonun iyi olmadığını gösteriyor" diye konuştu .

CHP'li belediyelerin ihtiyaç sahiplerinin yanında olduğunu ancak iktidarın "karakış fonu" çağrısına yanıt vermediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, İBB'nin 6,2 milyon TL'lik yardım parasıne el konulmasına tepki göstererek, "Bunun adı vicdansızlıktır. Fakir fukaraya gidecek paraya el koyuyorsunuz" dedi.

CHP'li belediyelerin ihtiyaç sahibi ailelere yaptığı ayni ve nakdi yardımların miktarını açıklayan CHP lideri, 3 Kasım 2021'den bu yana 4 milyonun üzerindeki aileye 2 milyar 459 milyon 885 bin liralık yardım yapıldığını belirterek, "'CHP gelirse yardımlar kesilecek' diyorlardı. CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde hiçbir çocuk yatağa aç girmedi. Onlara teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

"EYT'lilerin sorunlarını çözeceğiz"

Grup toplantısını takip eden Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Plaformu üyelerine hitap eden Kılıçdaroğlu, iktidarın uzun süre bu insanların sorunlara kulak tukadığını ve Erdoğan'ın EYT'liler için "türedi" dediğini hatırlatarak, "Ülkeyi yöneten kişi o surunu yaşayanalra 'türedi' diyorsa o makamda oturmamalıdır" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Hiç meraklanmayın az kaldı. Sizin sorunlarınızı çözeceğiz" dedi.

En düşük emekli aylığını asgari ücrete eşitlenmesi gerektiğini söyleyen CHP lideri, sosyal demokrasi anlayışı ile bu sorunların tamamını çözeceklerini ve çalışanlara milli gelir artışından hak ettiği payı vereceklerini söyledi.

"Lafa gelince bol... At işkembeden"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhtarların aylıklarının asgari ücret seviyesine çıkarılacağını söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, yatan maaşın asgari ücret seviyesinde olmadığını belirterek, "Bugüne kadar hangi sözünde durdu ki bu sözünde dursun. Lafa gelince bol. At işkembeden" şeklinde konuştu. Muhtarlar için kanun teklifi verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, AK Parti ve MHP milletvekillerinin oyları ile tekliflerinin reddedildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, aynı teklifi bir kez daha Meclis gündemine getireceklerini belirterek, "El mi yaman bey mi yaman göreceğiz" dedi.

İktidarın toplumun sorunlarına kayıtsız kaldığını savunan Kılıçdaroğlu, MHP'yi de eleştirerek şı şekilde konuştu: 

Siz bugüne kadar MHP'nin toplumun bir sorunu dile getirdiğini gördünzü mü? Göremezsiniz. Onların tek bir görevi var, Saray'dan aldıkalrı talimatın gereği olarak 19 Mayıs hareketleri yapmak. El kaldırıp indirmek. O kadar

AK Partili Akbaşoğlu'nun enflasyon hesabı: Müthiş matematikçi

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu'nun yaptığı "Fransa'da 150 Euro'ya dolan poşet artık 750-800 dolara doluyor" şeklindeki açıklamasını hatırlatan Kemal Kılıçdaaroğlu, "Müthiş matematikçi gerçekten. Kendisini kutlamak lazım. Dünyanı ne kadar yakında takip ediyormuş. 'Yakında Maliye Bakanı olabilir' diyor. Evet olabilir. Dünyadan kopuk, kendi ülkesinden kopuk, vatandaşın deridnden kopuk. Aklını kiraya veren biri milletvekili olamaz. Sadece talimatla harket eden biri milletin vekili olamaz.Milletin vekili milletin derdiyle uğraşır, çare üretir. Sadece Saray'dan gelen talimatı uygularsanız siz milletvekili değilsiniz. Keşke bunun için de dava açsalar da milletvekili olmadıkları kanıtlasam" dedi.

"Devlet böyle yönetilir mi?"

Cumhur İttifakı'nın en temel özelliğinin sık sık paralel yapılar kurmak olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, Fiyat İstikrar Komitesi kurduğunu, 79 ilde örgütlenen ve 50 binden fazla üyesi olan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'ne paralel olarak "Tarımsal Hayavanlıcık ve Arıcılık Platformu" adı altında bir yapı kurdurduğunu, 1500'e yakın üyesi olmasına rağmen Tarım Bakanlığı'nın bu platformu desteklediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, arıcılara Türkiye Şeker Fabrikaları'ndan şeker desteği sağlanması için Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği'nden istifa ederek Tarımsal Hayavanlıcık ve Arıcılık Platformu'na üye olmalarının dayatıldığını savundu. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği' üyelerine kovan başına 1 kilogram şeker desteği verilirken Arıcılık Platformu üyelerine 36 kilogram destek verildiğnii öne süren Kılıçdaroğlu, "Tam bir akıl tutulması. Türkiye böyle yönetyilir mi?" dedi.

Türkiye'nin bir yandan da sahte bal cenneti haline getirildiğini kaydeden CHP lideri, "Arıcılara haklarını biz teslim edeceğiz" diye konuştu.  Çay üreticilerinin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde bu keismin sorunlarını da çözeceklerini söyledi. Kamal Kılıçdaroğlu, banka ve sigorta emeklilerine emekililere verilen hakların verilmediğini belirterek, "AK Parti herkesi böldü. Biz onlara da haklarını vereceğiz" şeklinde konuştu.

"Bizim bir araya gelmemiz birilerinin hoşuna gitmiyor"

28 Şubat'ta 6 partinin genel başkanı ile bir araya gelerek "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem"in detaylarının kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, sistemin temekl hedefinin devletin yapılanmasında adalet olduğunu kaydederek, "Adaleti sağlamazsanız zaten devleti yönetemezsiniz. Devletin temeli adaletse, adaleti sağlamanız lazım. Bir devlet böyle sorumsuzca yönetilemez. O nedenlel 28 Şubat'ta 6 partinin genel başkanı bir araya gelecek. Bizim bir araya gelmemiz birilerinin hoşuna gitmiyor. Kendi yaşadıkları açmazları bizer maletmeye çalışıyorlar. Öyle bir şey yok. Hepimizin ortak hedefi hiçkimsenin ötekileştirilmediği bir Türkiye. Bu kadar değerli bir birlikteliği bu toplumun önüne koyacağız" dedi.

Türkiye'de adalet sağlandığında geçmişte olduğu gibi bütün mazlum ülkelerin Türkiye'yi örmek alacağını söyledi.

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU