DİAYDER üyelerinin yargılandığı terör davasında 3 tahliye

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Sefa Mehmetoğlu, Nezir Erdemci ve Enver Karabey'in tahliyesine, DİAYDER Başkanı Ekrem Baran'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti

Fotoğraf: AA

PKK ile iltisaklı olduğu iddia edilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (DİAYDER) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanlarının da aralarında bulunduğu 23 üyesi hakkında açılan davada, tutuklu 3 sanığın tahliyesine karar verildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ikinci duruşmasına 4 sanık, tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Aralarında SEGBİS ile bağlananların da olduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmayı HDP Milletvekili Hüda Kaya da izledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İBB'de gassal olarak çalıştığı belirtilen tutuksuz sanık Fahrettin Ülgün, duruşmada savunma yaptı.

Seçimlerden önce İnançlar Masası kurulacağının vadedildiğini ve bu masanın kurulduğunu anlatan Ülgün, "Diyanetin görüşü dışında kalan inanç gruplarının cenazelerinin yıkanması ve ibadetlerinin yerine getirilmesi için kadro açılmıştır. Bunların da çoğuna Şafii mezhebine mensup kişiler alındı. Sınava girdim ve kazanarak işe girdim. Yıllarca topluma hizmet etmiş biri olarak zaten yaptığım bir işi yapıyorum İBB'de" dedi.

"Siyasi bir torpille işe girmedim"

Derneğe bir katkısı olmadığını, nasıl zor durumda olduğunun bilindiğini ve kendisine akrabalarıyla çocuklarının baktığını öne süren Ülgün, şöyle devam etti:

Siyasi bir torpille işe girmedim. Çalıştığım yerde siyaset de yapmadım. Ölü yıkayan ve mezarında dua okuyan biri olarak nasıl bir zararım oldu, bunu anlayamıyorum. Ölüler üzerinde bir kerametim yok. Bu dava yüzünden terörist oldum, iltisaklı oldum. DİAYDER yasal bir dernektir. Üyelerin imam olması nedeniyle ilk akla getirdikleri yerdir. Bu haliyle kimler fakirdir, muhtaçtır daha iyi biliyoruz. Fakirlere ulaştırılmak üzere verilen kartlar yardımlaşma ağının bir parçasıdır.

Tutuksuz sanıklardan Hasan Karahan da terörle teröristlerle anılmanın çok zoruna gittiğini ve bazı geceler ağladığını anlatarak, "Öz kardeşimin oğlu askerde şehit oldu. Din adamıyım. Kendimi terörle bağlantılı görmeyi hazmedemiyorum. İBB'nin her mezhepten insanı gassal olarak işe alacağını duydum. Bir işim olsun, evime ekmek götüreyim istedim. İnternetten çok anlamadığım için çocuğuma söyledim. Başvuru yaptık ancak işe alınmadım" diye konuştu.

"İddianamede yer alan vaazları ben vermedim"

Bir diğer tutuksuz sanık Lütfi Büyükefe ise kimsenin kendisine dini konularda emir veremeyeceğini söyleyerek, "Bana Allah ve Peygamber dışında kimse emir veremez. Hafit Tunç (sanık) ile görüşmem olmuştur. Onların köyünde medrese eğitimi aldım, o sebeple Hafit Tunç'u tanırım. Dosyada örgütün sivil sorumlusu olmakla suçlanıyorum. İmamlık yaptığım köylerde araştırılabilir, Kandil ve örgütle bağlantım varsa ortaya çıkarılabilir" ifadelerini kullandı.

Şimdiye kadar herhangi bir parti üyeliği olmadığını ve çevresinde kendisine hala terörist gözüyle bakanlar olduğunu kaydeden Büyükefe, "Ben terörist değilim. Vaazlarıma kesinlikle siyaseti karıştırmam, karıştırmadım. İddianamede yer alan vaazları ben vermedim. Cumhurbaşkanına hakaret ettiğim yönündeki vaazı ben vermedim" şeklinde konuştu.

Duruşmada esasa ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. 3 sanık hakkında "ev hapsi" şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamını da isteyen savcı, 3 sanık hakkındaki "ev hapsi" ve 5 sanık hakkındaki "zorunlu imza verme" şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması, sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının ise devamına hükmedilmesi talebinde bulundu.

Ara karar: 6 sanığın tutukluluk hali devam edecek

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Sefa Mehmetoğlu, Nezir Erdemci ve Enver Karabey'in tahliyesine, DİAYDER Başkanı Ekrem Baran'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Tutuksuz 3 sanık hakkında uygulanan "ev hapsi"ni kaldıran, 4 sanık hakkındaki aynı adli kontrol tedbirini ise devam ettiren heyet, "ev hapsi" kaldırılan sanıklar hakkında uygulanan yurt dışına çıkış yasağının devamını karara bağladı. Haklarında "imza verme zorunluluğu" olan bazı sanıklar yönünden de bu tedbir kaldırılırken, sanıkların yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi.

Dernekler Masası'na yazı yazılarak, DİAYDER'in faaliyetlerinin sorulmasını kararlaştıran heyet, bazı sanıklar hakkında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasının istenilmesini ve incelemenin ardından birleşme olup olmayacağı yönünde karar verilmesini hükme bağladı.

Bir sonraki duruşmada 3 gizli tanığın beyanının alınmasına karar veren heyet, duruşmayı 18 Mart'a erteledi.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU