Hemen baştan söyleyeyim; 6 muhalefet partisinin yuvarlak bir masa etrafında toplanarak birliktelik ortaya koymaları küçümsenecek bir olay değil.
Üstelik bu 6 partinin dünya görüşleri ve parti programları arasında ciddi farklılıklar varken hiç değil.
Başlangıç için bu birliktelik çok önemli olsa da asıl önemli olan bundan sonrası.
Masadaki liderlerin önünde, doğru çözümlemeleri gereken bir hayli ev ödevi var.
Öncelikle bu birlikteliklerini anlamlandırmaları, halk tabiri ile adını koymaları gerekiyor.
Salt Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden 'O gitsin de sonrası Allah kerim' yaklaşımı çok fazla bir şey ifade etmiyor.
Türkiye'nin acilen yeni bir hamleye ve yeni bir sıçrayışa ihtiyacı var.
Buna 'Türkiye'nin yeni bir hikayeye ihtiyacı var' da diyebilirsiniz.
Yolsuzluğa, hırsızlığa, kayırmacılığa, israfa, hukuksuzluk ve keyfiliğe son verecek bir hikayeye.
Tarım ve hayvancılıktan, sanayiye; iflas etmiş eğitim sisteminden kültürel erozyona; Diyanet işlerinden, dış politikaya kadar kronikleşmiş tüm sorunları çözecek ve yine tüm kurum ve kuruluşları yerli yerine oturtacak bir hikayeye.
6'lı grup bunları yapabilir mi?
Can alıcı ve cevap bekleyen soru bu.
Sondaki cevabı başta vermek gerekirse, yeni bir hikaye yazabilirlerse başarılı, yazamazlarsa başarısız olurlar.
Bu kadar kısa ve net.
Atmaları gereken birinci adım, dillerine pelesenk ettikleri ancak bugüne kadar ne olduğunu anlatamadıkları 'güçlendirilmiş parlamenter sistemi' bizim anlayabileceğimiz bir şekilde ortaya koyup netleştirmeleri.
Ondan sonraki en önemli adım ise, hukuk sisteminin düzeltilmesi, yargı bağımsızlığının sağlanması ile ilgili ne düşündükleri.
Hukuk ne yazık ki büyük oranda siyasallaşmış durumda ve cezaevlerinde yatacak yer yok.
Cumhuriyetin 100. yılında bir af beklentisi hemen herkeste var. Bunun şekli nasıl olur, kimleri kapsar ayrı bir tartışma konusu.
Muhalefet partilerinin Türkiye'nin en az 100 yıllık derdi olan Kürt sorununa yaklaşımlarını da açıklığa kavuşturmaları gerekiyor.
HDP'yi çantada keklik gören günü kurtarmaya yönelik ilişkilerin bir yarar sağlaması mümkün değil.
Suriye ve Irak Kürdistanı'nı da kapsayacak makro bir yaklaşıma ihtiyaç var.
Alevilerin talepleri hala askıda. İktidar 7 adet Alevi Çalıştayı düzenlemesine rağmen, hala sadra şifa somut bir adım atılamadı.
Ekonomik parametreler allak bullak.
Dolar yüzde 60 artarken elektrik neden yüzde 150 arttı; izah eden yok.
Hamaset cümlelerinin ötesine geçerek ekonomi ile ilgili ciddi programlar açıklama zorunluluğu var.
Dış politika yaz boz tahtasına döndü. Dün düşman olduğumuzla ertesi gün dost oluyoruz. Bu kadar hızlı tansiyon iniş çıkışlarını bünyeyi harap ediyor.
Muhalefet seçim sistemi ve siyasi partiler kanununda ne gibi değişiklikler yapmak istiyor, onu da bilmiyoruz.
Çok önemli bir konu daha var ki o da toplumu uzlaştıracak ortak bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşmak.
Yuvarlak masa etrafındaki 6 liderin önünde uzun ve zorlu bir yol var.
Menzile ulaşabilmeleri için bu meşakkatli yolu kazasız belasız aşmaları gerekiyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish