Ev sinemasından vizyona bu hafta: Normalleşme üzerine bir film; Şelale

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

Hayatlarımızı pek çok açıdan alt üst eden, hatta tüm dengeleri küresel olarak bozan Kovid-19 üzerine daha pek çok film çekileceğinden emin olabilirsiniz, ama bu hafta Netflix'te gösterime giren The Falls (Pu bu) adlı bu film, bu felaketi ele alırken oldukça farklı bir yaklaşım benimsiyor.

Eğer tek başına izlerseniz bittikten sonra sevdiklerinizle birlikte yeniden izleme ve hayattaysa annenizi bir an önce görmek isteyeceğiniz bu film Kovid-19'un psikolojik yıkımlarıyla ilgili daha doğrudan ve hatta sorumsuz anlatıların aksine, tecridin bir insana ve dolayısıyla bizi çevreleyen insanlara psikolojik olarak nasıl zarar verebileceğiyle ilgili bir vahşeti keşfetmek için izleyicisine pişman olmayacağı bir seyir imkanı sağlıyor.


Normalleşme üzerine bir film; Şelale

Yönetmen: Mong-Hong Chung / Oyuncular: Alyssa Chia, Gingle Wang, Lee-zen Lee, Yi-wen Chen, Hsin-yao Huang, Waa Wei, Li-Yin Yang / Süre: 129 dakika
 

 

Karantina sırasında beklenmedik bir hal alan ilişkiler…


Netflix'in Tayvan Yapımı Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren The Falls (Pu bu) adlı bu filmde; Kovid-19 sırasında birlikte karantinaya girmek zorunda kalan bir anne ile kızı, kişisel sorunlarıyla ve ilişkilerindeki gerkinliklerle yüzleşmek zorunda kalıyor.

Kızını tek başına büyütürken işini sürdürmekte zorlanan annenin kızıyla zaten gergin olan ilişkileri, salgınla birlikte daha da kötüleşiyor.

Filmdeki olaylar, pandemi başladıktan kısa bir süre sonra, virüsün gölgelerde belirmeye başladığı Taipei'de geçiyor.
 

 

Virüs karakterlerin hiçbirine doğrudan zarar vermiyor, ancak ortada, şu anda hepimizin aşina olduğu, karantina ve izolasyondan kaynaklı ortaya çıkan bunalım ve buhranlar, insanların işsiz kalmalarına sebep olup ekonomik olarak etklileyen bir tehdit var.

Bu noktada filmin yönetmenliğini üstlenen Mong-Hong Chung, kendini tecrit etmenin sıradan kaygısını yakalamakta harika bir iş ortaya koyuyor.
 

 

Sevgi ve empatinin gergin, dokunaklı bir portresi

Eşinden boşanmış bekar bir anne olan Pin-wen, genç kızı Xiao Jing ile birlikte yaşarken çok uluslu bir şirkette kariyer yapmış bir kadındır.

Ancak pandemi ülkeyi vurduğunda, ciddi bir maaş kesintisi ve bir sınıf arkadaşının pozitif çıkmasının ardından kızının karantinaya alınması konusunda bilgilendirildiğinde işler onun için daha da kötü gitmeye başlar.

Okuldaki teması yüzünden karantinaya giren kızıyla birlikte, şirketinin talebi üzerine Pin-wen de evde kalmak zorunda kalır, kızıyla zaten limoni olan ilişkisindeki tüm sorunlar daha da artar.
 

 

Xiao Jing, annesiyle herhangi bir iletişim kurmamak için hastalık potansiyelinden yararlanarak, kendisini tamamiyle odasına kilitleyerek evde kendisini soyutlar.

Kızının davranışları her geçen gün kötüleşince, Pin-wen yardım etmesi için eski kocasını aramak zorunda kalır, ama kısa süre içinde işler herkes için daha da kötüleşir, çünkü görünüşe göre Pin-wen ciddi bir sinir krizi geçirmek üzeredir.
 

 

Gün geçtikçe annesinde bir sorun olduğuna dair işaretler görmeye başlayan Xiao Jing, gerçeklerle daha önce hiç yapmadığı bir şekilde yüzleşmek zorunda kalır.

Sevgi ve empatinin önemini vurgulayan bu dokunaklı aile portresinde, çalışkan, aktif ve fedakar bir annenin her geçen gün fiziksel ve duygusal olarak hissiz hale geldiğini görmek yürek parçalayıcı bir hal alır.
 

 

Bu noktada karakteri için dikkat çekici bir duygusal geçiş fırsatı yakalayan Gingle Wang, yetişkin sorumlulukları omuzlarına yüklenen bir genç olarak oldukça güçlü ve olgun bir performans sergilemeye başlar.

Böylelikle, kamera önünde Gingle Wang ile Alyssa Chia iyi bir kimyaya sahip görünmeseler de hikayedeki anne-kızın birbiriyle olan mesafeli ilişkisi göz önüne alındığında bu uyumsuz kimya film için bir artıya dönüşür.

Anne kız arasındaki ilişki gittikçe derinleşip farklı bir boyuta ulaşırken diğer taraftan dışarıda da bir şekilde hayat akmaya devam eder.

Kızını yetiştiren bir annenin hikayesi olarak başlayan film, kısa bir süre sonra güzel, yürek burkan bir rol değişimi sonrasında genç kızın annesine bakmaya başladığı ve yol boyunca daha güçlü bir kadın olma yolunda ilerlediği bir anlatıya dönüşür.
 

 

İzolasyon

Kovid-19 pandemisinin sonuçlarını insani, düşünceli ve samimi bir bakış açısıyla ele alan bu filmin merkezinde, tamamen mavi muşamba ile sarılmış bir apartman da yer alıyor.

Kuşbakışı görüntülerde şehirde aynı yapıya sahip birçok binanın olduğu görülüyor, ancak mahallede sadece olayların geçtiği bu binanın bir örtüyle izole edilmiş olması dikkat çekiyor.

Tadilattan geçen binanın bu geçici izolasyon durumu, genç anne ve kızı birlikte bazı sorunların üstesinden gelmeye çalışırken onların hayatını daha da karartıyor.

Yönetmen hikaye boyunca asla pandemiyi göstermiyor, hatta aslında bunu tamamen unutmuş gibi yaptığı bir noktaya bile geliyor, ama yine de oradaki varlığı ya kullandığımız maskelerin rengine benzeyen tentenin mavisinde ya da ışığın daireye girmesini engelleyen gölgesinde kendisini hissettirmeye devam ediyor.
 

 

Filmin sinematografisine önemli bir katkısı olan bu mavi muşambayı birkaç şekilde yorumlamak mümkün; bu bir yandan artık günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası olan ve hepimizin uzun süredir taktığı maskeleri andırırken diğer taraftan oturma penceresine perde olan bu örtü mecazi olarak insanların aralarına koyduğu mesafeyi de hatırlatıyor.

Dolayısıyla tam olarak başrolde olmasa da Kovid'in bu filmdeki asıl amacı tetikleyici olmaktır; tıpkı gerçek hayatta pek çok kişiye yaptığı gibi, virüs, huysuz genç kızı Xiao Jing'i yetiştiren bekar bir anne olan Pin-Wen'in zihinsel sağlık sorunlarını ortaya çıkarıyor.

Üstelik hikayeye zenginlik katan bu güçlü fikir ile Chung izleyiciyi ters köşeye yatırma amacını da ustalıkla başarıyor çünkü hikayenin başlangıcında olayları Pin-Wen'in bakış açısından seyrederken çöküşe doğru giden onun kızı gibi görünüyor.

Ancak etkileyici bir şekilde filme alınmış bir fırtına sekansı ile olaylar bir anda tam tersine dönüyor ve bir noktadan sonra hikaye yeni bir başlangıçla bambaşka bir boyut kazanıyor.
 

 

Büyük resim

Pandemi üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri olduğunu düşündüğüm The Falls'taki en büyük sürprizlerden biri, her küçük karaktere bir yer verme konusundaki hassasiyetidir.

Hastanedeki bir hastadan bir süpermarket müdürüne, bir emlakçıdan apartman görevlisine ve bir başkasıyla evlendiği için artık ortalarda olmayan babaya varıncaya kadar filmde herkesin en önemli derdi görülmek ve anlaşılmak olduğu için hikayeye giren hekese bir alan sağlanması filmin süresini göreceli olarak uzatmış olsa da yine de sabırlı olan izleyicinin sonunda büyük resmi görmesi mümkün.
 

 

Özellikle aile bağlarının aktif olarak ilgilenilmezse nasıl paslanabileceğinin bir portresi de olan bu küçük ve bağımsız film nihayetinde zihinsel sağlık konularına değinen hikayesini hassas bir şekilde ele alma konusunda gösterdiği özenle dikkat çekiyor ve bu hayatta bizi insan yapan bağlantıları ve küçük detayları kurtarmamızı istiyor.

Bu çerçevede film vermek istediği mesajında bana göre izleyicisine sevdikleriyle her saniyenin tadını çıkarmasını ve her etkileşimlerine mümkün olduğunca çok sevgi katmasını tavsiye ediyor ve öldürmeyen şeyin her zaman insanı güçlendireceğini bir kez daha hatırlatıyor.

Her sahnesinde bir natüralizm ve yoğun duyguların hakim olduğu filmde kamera asla süslü bir şey yapmaya çalışmıyor; çoğu zaman hareketsiz duruyor, izleyiciyi kusursuzca içeri çekiyor ve yeri geldiğinde yavaşça dönüyor.

Ancak ayrıntılara verdiği önem sayesinde, izleyicinin her sahnede tutarlı bir korku ve beklenti ile dolmasına da izin veriyor.

Nihayetinde The Falls bir nehir gibi ilerliyor; bazen coşkuyla akıyor, bazen yavaşlıyor, bazen de sizi sel sularına sürüklüyor ama hem güzelliğini hem de tehlikesini kabul etmemiz gerekiyor.

Beni duygusal açıdan oldukça hazırlıksız yaklayarak şaşırtrığı için takdirimi kazanan, uzun zamandan sonra oldukça iyi ele alınmış karakterlere sahip olduğunu düşünüğüm bu samimi drama En İyi Film ve Alyssa Chia'ya verilen En İyi Kadın Oyuncu ödülü dahil birçok Altın At Ödülü kazanmış bir yapım.

 

Haftanın diğer filmleri

Ocak ayında birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrim içi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra "Afacan Felix", "Ayrı Dünyalar", "Cumali Ceber 666", "Kara Neme: Gelin Deresi", "Koloni", "Masal Zamanı: Melez Prenses", "Şarkını Söyle 2" ve "Şöhretler Okulu" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.


Afacan Felix

Yönetmen: Nicola Lemay / Oyuncular: Karine Vanasse, Gabriel Lessard, Guy Nadon, Marc Labrèche, Antoine Durand, Tristan Harvey, Éveline Gélinas, Catherine Proulx-Lemay, Frédéric Desager, Louis Lacombe, Jérôme Boiteau, Wyatt Bowen, Daniel Brochu, Angela Galuppo, Holly Gauthier-Frankel, Elias Harger, Arthur Holden, Elizabeth Neale, Eleanor Noble, Terrence Scammell, Vlasta Vrana / Süre: 85 dakika
 

 

Aile senin her şeyindir…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Felix and the Treasure of Morgäa (Félix et le trésor de Morgäa) adlı bu animasyon; kayıp babasını bulmak için macera dolu bir yolculuğa çıkan bir çocuğun hikayesini konu ediyor.

On iki yaşındaki Felix, iki yıl önce denizde kaybolan babasının hala hayatta olduğuna inanır.

Bir gün annesi biraz dinlenmek ve rahatlamak için yolcu gemisiyle bir seyahate çıkar.

Annesinin yokluğunu büyük bir fırsat olarak gören Felix, bu sırada, iki yıl önce denizde kaybolmuş olan balıkçı babasını aramaya karar verir.

Bunun için Felix, emekli bir denizci olan yaşlı Tom, tek bacaklı papağan ve köpek gibi davranan kedi Rover ile birlikte macera dolu bir yolculuğa adım atar, ama bu yolculukta onu düşündüğünden daha fazla sürpriz beklemektedir.

 

Aileen Wuornos: American Boogeywoman

Yönetmen: Daniel Farrands / Oyuncular: Peyton List, Tobin Bell, Lydia Hearst, Swen Temmel, Andrew Biernat, Ashley Atwood, Lincoln Brown, Christa Collins, Christopher Corbin, William "Will" Daubert, Joseph Schwartz, Ben Smith-Petersen, Leslie Stratton, Hamish Sturgeon, Nick Vallelonga, Buz Wallick, Meadow Williams / Süre: 85 dakika
 

 

Bir zamanlar Charlize Theron'un hayat verdiği Aileen Wuornos'un gençlik yıllarına doğru bir geri dönüş…


Netflix'in Gerilim Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Aileen Wuornos: American Boogeywoman adlı bu film; Amerika'nın en ünlü kadın seri katili Aileen Wuornos'un hayatını kadraja alıyor.

1976 yılında, trajik geçmişinden kaçmasına yardımcı olacak yeni bir hayat arayışında olan Aileen Wuornos, zengin bir yat kulübü başkanıyla evlenir.

Bu evlilikle birlikte Florida sosyetesine dahil olan Aileen, içindeki şeytanlara yenik düşüp öldürücü dürtülerine teslim olunca barış içinde yaşayan bu topluluğu kasıp kavurarak, büyük bir kargaşaya neden olur.

 

Amandla

Yönetmen: Nerina De Jager / Oyuncular: Lemogang Tsipa, Thabo Rametsi, Israel Matseke-Zulu, Liza Van Deventer, Marnitz van Deventer, Charlie Bouguenon, Paballo Koza, Jacques Pepler, Jaco Muller, Rowlen Ethelbert von Gericke, Lucky Koza / Süre: 106 dakika
 

 

Aşkın, sadakatin ve gücün gerçek hikayesi…


Netflix'in Güney Afrika Yapımı Sosyal Konulu Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren Amandla adlı bu sert ve gerçekçi filmde; çocukken atlattıkları trajediden yıllar sonra, çete bağlantılı bir suç nedeniyle kendilerini kanunun karşıt taraflarında bulan iki kardeşin sadakati bir sınavdan geçer.

Küçük yaşta yetim kalan ve hayatları tamamen farklı yönlerde ilerleyen iki kardeşin hikayesinde kardeşlerden en büyüğü geçimlerini sağlamak için bir suç şebekesine girerken, en küçüğü ise bir polis olarak adaletin peşinden koşar.

Vahşi bir suç, aralarındaki farkı tamamen açtığında, kardeş sevgisi yürek burkan bir sınavdan geçer ve sonunda geçmişlerindeki tüm yalanlar ortaya çıkar.

İçlerindeki iblislere ve kötü niyetli dış güçlere karşı galip gelebilmeleri için iki kardeşin de bazı fedakarlıklar yapması gerekir.

 

Ayrı Dünyalar

Yönetmen: Emmanuel Carrère / Oyuncular: Hélène Lambert, Louise Pociecka, Steve Papagiannis, Aude Ruyter, Juliette Binoche, Jérémy Lechevallier, Kévin Maspimby, Faïçal Zoua, Arnaud Duval, Didier Pupin, Léa Carne, Nathalie Lecornu, Joël Graindorge, Clémentine Tehua, Wendy Quéguiner, Epiphanie Leloup, Chrisfield Brasseur, Patricia Prieur, Isabelle Hanout, Pascale Delevoye, Richard Vasnier, Anne Toffolutti, Clarisse Texier, Alicia Alonso, Evelyne Porée, Emily Madeleine, Florence Hélouin, Indiana Marie, Uannis Lambert, Kalel Tranchido, Léo Tranchido, Louis-Do de Lencquesaing, Charline Bourgeois-Tacquet, Gérard Delaunay, Jean-Paul Hirsch, François Samuelson / Süre: 106 dakika
 

 

İhanet ve yalanların hikayesi…


Cannes'da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünün açılışında gösterilen ve sinemalarda bu hafta gösterime giren Between Two Worlds (Ouistreham) adlı bu film; yazacağı kitap için başka bir kimliğe bürünen bir yazarın hikayesini konu ediyor.

Krizden, işsizlikten, işçi sınıfından sanki soyut şeylermiş gibi bahsedilmesine artık dayanamayan tanınmış yazar Marianne Winckler, Fransa'da sosyal adaletsizlik ve gelecek kaygısıyla ilgili bir kitap yazmayı planlar.

Gerçekte neler olduğunu araştırmak için de gerçek kimliğini ifşa etmeden, Fransa'nın kuzeyine gider ve temizlik işçiliği yapan kadınlara katılır.

Bu sayede sosyal görünmezlik ve geçim kaygısını bizzat deneyimleyen Marianne, kadınlar arasında dayanışmanın gücüne şahit olur.

Koşulların ağırlığına rağmen kadınların arasındaki dayanışma ruhu oldukça güçlüdür, ancak gerçekler ortaya çıktığında bu bir güven sarsıntısına neden olur.

Fransız gazeteci Florence Aubenas'nın kimliğini gizleyerek çalıştığı günlerini ve gözlemlerini anlattığı kitabı Le Quai de Ouistreham'dan esinlenilerek sinemaya uyarlanan filmin başrolündeki Juliette Binoche ve ona eşlik eden, profesyonel olmayan (gerçek hayatta da temizlik görevlisi olan ve kendilerini oynayan) diğer amatör kadın oyuncu kadrosu tek kelimeyle şahanedir.

 

Babamın Kemanı

Yönetmen: Andaç Haznedaroğlu / Oyuncular: Engin Altan Düzyatan, Belçim Bilgin, Gülizar Nisa Uray, Selim Erdoğan, Erdem Baş, Yener Sezgin, Yiğit Çakır, Ayfer Dönmez Ertekin, Ulrich Mertin / Süre: 112 dakika
 

 

Aile olmak sevgi, ilgi, özveri ve fedakarlık ister…


Netflix'in Türk Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Babamın Kemanı adlı bu dram türündeki duygusal filmde; babasını kaybeden küçük Özlem, ünlü bir keman virtüözü olan amcasının yanına taşınmak zorunda kalır.

Dünyaca ünlü keman virtüözü Mehmet Mahir, yurtdışından önemli bir konser vermek için İstanbul'a geldiğinde, yıllardır konuşmadığı kardeşi Ali Rıza ile karşılaşacağından habersizdir.

Kızı Özlem ile yaşayan Ali Rıza uzun süredir mücadele ettiği hastalığına yenik düşer.

Bu zamansız ve üzücü kaybının ardından, amcasından başka yakını kalmayan Özlem kendisine mesafeli duran amcasıyla bağ kurmaya çalışır.

Yeğeniyle daha önce bağ kurmamış olan Mehmet Mahir ile Özlem bir süre aynı evde yaşamak zorunda kalırlar, yapmaları gereken şey bu sürede birbirlerine tahammül edebilmektir.

Sevmeyi erken yaşta unutmuş olan bu adam, babasını yeni kaybeden bu küçük kız çocuğundan aile olmayı öğrenmeye çalışır.

Üstelik müziğe olan tutkuları gibi ortak bir noktaları da vardır.

 

Benazir'e Üç Şarkı

Yönetmen: Elizabeth Mirzaei, Gulistan Mirzaei / Oyuncular: / Süre: 22 dakika
 

 

Bombalar ve ölüm tehditleri altında süren yaşamlar…


94'üncü Akademi Ödülleri'nde En İyi Kısa Metraj Belgesel kategorisinde yarışacak olan ve Netflix'in Sosyal ve Kültürel Belgeseller kategorisinde bu hafta gösterime giren Three Songs for Benazir adlı bu kısa filmde; yerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampta yaşayan yeni evli Afgan bir adam, orduya katılma hayaliyle aile sorumlulukları arasında denge kurmakta zorlanır.

Elizabeth ve Gulistan Mirzaei'nin bu kısa filmi, Benazir ile yeni evli ve Kabil'de yerinden edilmiş kişiler için açılmış bir kampta yaşayan genç bir adam olan Shaista'nın hayallerini dengelemek için verdiği mücadeleyi kadrajına alırken, günümüz Afganistan'ındaki mültecilerin hayatına da ışık tutuyor.

 

Cemil Şov

Yönetmen: Barış Sarhan / Oyuncular: Ozan Çelik, Nesrin Cavadzade, Alican Yücesoy, Cezmi Baskın, Başar Alemdar, Fuat Kökek, Sennur Nogaylar, Ülkünur Arslan, Kerim Ürün, Erhan Çene, Eser Yazıcı, Umut Eğitimci, Elif Mertoğlu, Levend Çağıl, Arda Erdik, İsmet Kurtuluş, Gizem Taştan, Deniz Özçelik, Uğur Özbağı, Mithat Ozan Küren, Aysen Nergis, Tuğba Çelik, Güliz Doğruluk, Tuğçe Aluftekin, Burkan Yılmaz, Belinay Yılmaz, Ufuk Temiz, Ozan Dağara, Ahmet Gündeğdir, Yılmaz Karcık, Berkay Kolay, Okan Bozkuş, Ceyda Koç Ardalı, Zeynep Ordu, Mehmet Ak, Ali Akgün, Altan Ayaz, Aziz Demir, Kadri Doğan, Mehmet Doğan, Silan Düzdaban, Murat Kalkavan, Emre Leblebici, Halil Tuna, Bekir Hakan Uyanık, Yasin Yeşiloğlu, Emrah Yılmaz / Süre: 102 dakika
 

 

Yaşamak dans etmektir, dans et!..


Türkiye sinemasından en yeni filmleri bir araya getirdiği Biz de Varız! programı ile çevrim içi gösterimlerine hız kesmeden devam eden İstanbul Modern Sinema'nın bu haftaki gösterimleri arasında yer alan Cemil Şov adlı bu filmde; bir güvenlik görevlisi olan Cemil'in hayali oyuncu olmaktır.

İstediği rol için girdiği seçmede, başarılı olabilmek için Yeşilçam filmlerinin ünlü kötü adamını oynayan Turgay Göral'ı canlandırması gerekmektedir.

Zamanla iki karakter birbirine girer, Cemil'in dünyasında gerçekle ekran yer değiştirir.

Stilize görsel dünyası, kara mizahı ve başroldeki Ozan Çelik'in doğaçlama ile karışık, bazı anlarda tek kişilik bir gösteriymiş havası veren oyunculuğuyla yoğun bir dram olan film tür sinemasına da göz kırpıyor.

 

Cumali Ceber 666

Yönetmen: Fuat Kurtoğlu / Oyuncular: Halil Söyletmez, Doğa Konakoğlu, Deniz Deliç, Serkan Şengül, Özkan Sağın, Can Suoruç, Volkan Cal, Hande Hastepe, Nisa Richie, Gökhan Güneş, Benekli Ayhan / Süre: 82 dakika
 

 

Sinemaya saygısı olmayan, izleyicinin zekasına hakaret eden ve üstelik hala neden devam filmleri çekildiği merak konusu olan absürt ötesi bir yapım…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Cumali Ceber 666 adlı, bu serinin üçüncü filmi; gördüğü bir kabus sonrası yüzünü dine dönen Cumali'nin hikayesini anlatıyor.

Cumali, rüyasında cehenneme gittiğini görür ve uyanınca hemen Hac başvurusu yapmaya gider.

Hac sırasının gelmesini beklerken bir türlü sonu gelmeyen, uçuk kaçık aksiliklerle karşılaşır; Korona virüsten dolayı işleri istediği gibi gitmez, katıldığı bir partide başına gelmeyen kalmaz.

Ama her şeye rağmen Hac yolunda önüne çıkan engelleri aşabilmek için elinden geleni yapar.

 

Eşekkafa

Yönetmen: Agam Darshi / Oyuncular: Kim Coates, Agam Darshi, Sandy Sidhu, Stephen Lobo, Husein Madhavji, Balinder Johal, Marvin Ishmael / Süre: 106 dakika
 

 

Başkalarının seçtiği inançların, sahip olduğu fikirlerin insan hayatını nasıl etkileyebileceğine, kendini neşe dolu bir hayat yaşamaktan nasıl mahrum edebileceğine dair olağanüstü bir hikaye…


Netflix'in Kanada Yapımı Bağımsız Filmler kategorisinde bu hafta gösterime giren Donkeyhead adlı bu duygusal filmde; başarısız bir yazar, babasının sağlığı daha da kötüye gidince ve üç kardeşi durumu halletmek için ortaya çıktıktan sonra çözülür.

Çocuklarına harika kariyer sahibi olmaları için baskı yapan bir aileye sahip olmasına karşın, neticede yorgun ve başarısız bir yazar olan Mona, hasta babasına 7/24 bakarken kendisine tecrit edilmiş bir hayat kurar.

Ancak ilerleyen süreçte babası, kendisini güçsüz bırakan bir felç geçirdiğinde ve Mona'nın aksine hayatlarında bir şekilde başarıya ulaşmış üç kardeşi durumu kontrol altına almak için kararlı bir şekilde kapısına dayandığında işler herkes için değişir.

Farklı dinlere mensup olup, başka şeylere inanıp, farklı dünyalarda yaşasalar da ölüm söz konusu olduğunda herkesin oldukça megul göründüğü günlük yaşam deneyimleri ortak bir trajedide birleşir.

 

Home Team

Yönetmen: Charles Kinnane, Daniel Kinnane / Oyuncular: Jackie Sandler, Kevin James, Taylor Lautner, Allen Covert, Rob Schneider, Jared Sandler, Bryant Tardy, Gary Valentine, Isaiah Mustafa, Maxwell Simkins, Lavell Crawford, Jayden Hamilton, Jacob Perez, Tait Blum, Chris Titone, Ashley D. Kelley, Anthony L. Fernandez, Bryce Bruckbauer, Christopher Farrar, Merek Mastrov, Scott Green, Manny Magnus, Liam Kyle / Süre: 95 dakika
 

 

Hayatı nasıl yöneteceğimizle ilgili bize kılavuzluk edebilecek bir başucu kitabı yoktur…


Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kategorisnde bu hafta gösterime giren Home Team adlı, gerçek bir öyküden uyarlanan bu aile komedisinde; ceza alan NFL koçu Sean Payton, oğlunun talihsiz genç futbol takımına koçluk yaparak onunla yeniden bağ kurmaya çalışır.

NFL teknik direktörü Sean Payton, Bountygate skandalındaki rolü nedeniyle 2012 sezonu için görevinde askıya alınır.

Böylelikle Super Bowl galibiyetinden iki yıl sonra, cezalı olduğu bu süre içinde memleketine geri dönen Sean, arasında bir süredir mesafe olan, on iki yaşındaki oğluyla yeniden bağlantı kurmaya çalışır.

Bu sırada Sean, oğlunun okulundaki başarıszık timsali futbol takımına koçluk yapma başlar.

 

İki Şafak Arasında

Yönetmen: Selman Nacar / Oyuncular: Mücahit Koçak, Nezaket Erden, Burcu Gölgedar, Bedir Bedir, Ünal Silver, Erdem Şenocak, Mustafa Sönmez, Cihat Süvarioğlu, Ali Seçkiner Alıcı, Yıldırım Şimşek, Banu Fotocan, Cemalettin Çekmece, Gülçin Kültür Şahin, Güneş Hanagasi, Buket Gülbeyaz, Doruk Özkan, Merve Ceyhan, Züleyha Nacar / Süre: 91 dakika
 

 

Bir tarafta güven, inanç, vicdan, ahlak; bir tarafta kader, kısmet; diğer tarafta aile ve bekleyen fedakarlıklar…


Selman Nacar'ın dünya prömiyerini San Sebastián'da gerçekleştiren, Torino'da En İyi Film seçilen, Altın Portakal'dan dört ödülle dönen ve sinemalardan önce ilk kez ve sadece MUBI izleyicileriyle buluşan İki Şafak Arasında adlı bu film; ailesinin fabrikasında yöneticilik yapan Kadir'in dünyasının altüst oluşunu, soluk soluğa bir kurguyla, kesintisiz uzun planlar eşliğinde aktarıyor.

Fabrikada bir işçinin yaralanmasının ardından Kadir, tek bir gün içinde tanık olduklarıyla, ailesi, yaşadığı çevre ve kendine dair bakışını değiştirmek, ahlaki bir ikilem karşısında dönüşü olmayan bir seçim yapmak durumunda kalıyor.

Akşam sevdiği kızın ailesiyle tanışma planları yapan Kadir'in günü, babasının tekstil fabrikasında yaşanan iş kazasının ardından hiç beklemediği şekilde gelişir.

Kazayı işçinin ailesine haber verme görevini üstlenerek çözümün bir parçası olmak isteyen Kadir, işçinin ailesi için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır, ama saatler ilerledikçe o güne kadar hayatını üstüne kurduğu tüm değerlerin teker teker sarsıldığını hisseder.

Evlenmek istediği kızın ailesiyle tanışmaya gittiğinde zihni hala gün içinde yaşanan olaydadır.

Kadir bu süre içinde hayatına eskisi gibi devam edemeyeceğini anlamıştır ama iki şafak arasında yaşayacakları henüz daha bitmemiştir.

İlk filminde iyi niyetli, yardımsever bir ana karakter üzerinden sadece sınıf ilişkilerini değil, çelişkiler ve çatışmalar içindeki insan ruhunu da inceleyen Selman Nacar ayrıca olay örgüsünde vicdan duygusunun sınırlarını sorgulumaktadır.

 

Jane Campion ile Kamera Arkası

Yönetmen: Prisca Bouchet, Nick Mayow / Oyuncular: Jane Campion / Süre: 17 dakika
 

 

Tüm süreç boyunca sürekli kendisini eleştiren bir yönetmen…


Netflix'in Belgesel Filmler kategorisinde bu hafta gösterime giren, Prisca Bouchet ve Nick Mayow imzalı Behind the Scenes With Jane Campion adlı bu kısa belgeselin merkezinde yönetmen, senarist ve yapımcı Jane Campion yer alıyor.

The Power of the Dog'un yapımına dair anılarını paylaşan Oscar ödüllü yönetmen Jane Campion, yaratıcı süreciyle ilgili benzersiz deneyimlerini izleyicilerine aktarıyor.

 

Kapıyı Açık Bırak

Yönetmen: Ümran Safter / Oyuncu: / Süre: 64 dakika
 

 

Türk ve Amerikan caz tarihinin bir dönemine ışık tutan bir belgesel…


Türkiye sinemasından en yeni filmleri bir araya getirdiği Biz de Varız! programı ile çevrim içi gösterimlerine hız kesmeden devam eden İstanbul Modern Sinema'nın bu haftaki gösterimleri arasında yer alan Leave the Door Open adlı bu belgesel; Nesuhi ve Ahmet Ertegün kardeşlerin caza olan ilgi ve sevgilerini anlatıyor.

1930'lardan başlayıp 1944 yılına doğru uzanan belgesel çalışması, o dönem Türkiye'nin ABD Büyükelçisi Münir Ertegün'ün caz aşığı iki oğlu Nesuhi ve Ahmet Ertegün'ün Duke Ellington gibi caz tarihinin önde gelen isimlerinin konserlerini Howard Theater'da canlı izlemeleriyle birer caz fanatiğine dönüşmesi ve sonrasını ele alıyor.

Ertegün kardeşler ırk ayrımcılığının yoğun olduğu 1930'lu ve 40'lı yıllarda Türkiye'nin ABD Büyükelçisi olan babalarını da ikna ederek siyahi caz sanatçılarına büyükelçilikte düzenli performanslar yapma imkanı tanımıştı.

Sonradan kurdukları ve dünya müzik tarihinde önemli bir yere sahip Atlantic Records'un da hikayesini takip eden yapım, daha önce yayınlanmamış arşiv görüntüleri ve röportajlarla özellikle caz severleri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor.

1989 ve 2006'da vefat eden Nesuhi ve Ahmet Ertegün kardeşler, daha sonra, R'n B ve caz dünyasının saygın müzik şirketi Atlantic Records'u kurarak dünya markası haline getirmişlerdi ama film hikayenin bu yanına fazla odaklanmıyor.

 

Kara Neme: Gelin Deresi

Yönetmen: Kemal Danacı / Oyuncular: Halil Balıkçı, Sanaz Zahraei, Kyamran Aliyev, İrem Büğrüoğlu, Erol Sertel, Murat Yılmaz, Turgut Çömlek, Reyhan Koç, İsmail Özcan / Süre: 78 dakika
 

 

Aşıklar Deresi'nin kana bulanan suları…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Kara Neme: Gelin Deresi adlı bu film; sosyal medyaya içerik üreten Semih ve eşi Burcu'nun hafta sonu için gittikleri kampta yaşadıkları olayları konu alıyor.

Sosyal medya kanalı olan Semih, bir milyon takipçiye ulaşmak için kampta yaşadıkları her şeyi kayıt altına almak ister.

Kampa yeni evli çift olan arkadaşları Ayhan ve Merve'yi de davet ederler, amaçları doğum günü yaklaşan Burcu'ya sürpriz yapmaktır.

Ancak atladıkları şey, yeni taşındıkları evdeki lanetin de onlarla beraber gelmesidir.

Keyifli başlayan kamp, bir süre sonra paranormal olayların yaşanmasıyla kabusa döner.

 

Koloni

Yönetmen: Tim Fehlbaum / Oyuncular: Nora Arnezeder, Iain Glen, Sarah-Sofie Boussnina, Sope Dirisu, Sebastian Roché, Joel Basman, Kotti Yun, Bella Bading, Cloé Heinrich, Eden Gough, Mabô Kouyaté, Luna Mwezi, Nicola Perot, Frank Richartz, Hong Indira Rieck, Stanley I. Walker Jr. / Süre: 104 dakika
 

 

Tüm insanlığın kaderini belirleyecek seçimler…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren The Colony (Tides) adlı bu filmde; küresel bir felaket sonucu Dünya'nın insanlar için yaşanmaz bir hale gelmesinin ardından sadece birkaç kişi uzay gemileriyle Kepler 209 gezegenine gider, ancak çok geçmeden buranın atmosferinin insanları kısır hale getirdiği anlaşılır.

Uzaydaki bir koloni, koloniciler kısırlaştıktan sonra gezegenin kalan sakinlerinin kaderine karar vermek ve terk ettikleri gezegende yaşamın yeniden mümkün olup olmadığının araştırmak için bir astronot ekibini Dünya'ya geri gönderir.

Ancak uzay kapsülü dünya atmosferine girerken kontrolden çıkar ve inişten sadece astronot Blake sağ kurtulur.

Uzak bir gelecekte, uzun süre önce yaşanmaz bir hale gelmiş olan Dünya'ya zorunlu iniş yapan ve kendisini bir anda zorlu bir hayatta kalma mücadelesinin içinde bulan bu kadın astronot, artık çorak olan bu gezegenin kalan nüfusunun kaderine karar vermek zorunda kalır.

 

Masal Zamanı "Melez"Prenses"

Yönetmen: Kubilay Güleçoğlu, Burak Kahraman / Oyuncular: Lavinya Ünlüer, Kaan Yılmaz, Ebrar Demirbilek, Özkan Sağın, Ata Berk Mutlu, Nisan Aktaş, Maya Başol, Nergis Kumbasar, Hakan Hatipoğlu, Billur Yazgan / Süre: 92 dakika
 

 

Masallar bu defa gerçek, kahramanlar ise aramızda…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Masal Zamanı "Melez Prenses" adlı bu film; annesinin bir masal kahramanı olduğunu öğrenen Melisa'nın, Masal Diyarı'na uzanan serüvenini anlatıyor.

Melisa, dokuzuncu yaş gününde annesinin bir masal kahramanı olduğunu öğrenir, dolayısıyla kendisi de anne tarafından bir masal kahramanıdır.

Kötü bir palyaçonun oyununa gelen Melisa, masal günlüğüne yazmaması gereken bir şey yazar ve tüm büyükler donup kalırlar.

Böylelikle, severek dinlediğimiz masalların kahramanları zor dönemler yaşar.

Başı belaya giren bu masal kahramanlarının kurtuluşu ise artık çocukların elindedir; çocukların Sihirli Ayna Abla'nın yardımıyla Masal Diyarı'na geçmeleri ve dört günde kutsal mağaraya gitmeleri gerekir.

Nihayetinde üç küçük çocuk masal diyarına geçip masal kahramanlarını kurtarmaya çalışır.

 

Münih: Savaş Yaklaşıyor

Yönetmen: Christian Schwochow / Oyuncular: Liv Lisa Fries, George MacKay, Jannis Niewöhner, Paul-Ernest Flanagan, Nick Wymer, Jessica Brown Findlay, Raphael Sowole, Mark Lewis Jones, Alex Jennings, Jeremy Irons, Ludwig Simon, Nellie Thalbach, Hannes Wegener, Sandra Hüller, Aidan Hennessey, August Diehl, Nicholas Farrell, Tara Nome Doyle, Rainer Sellien, Abigail Cruttenden, Anjli Mohindra, Helen Clyro, Nicholas Shaw, Richard Dillane, Marcel Kowalewski, Antonije Stankovic, Marc Limpach, Oscar Hoppe, Ulrich Matthes, Martin Kiefer, Domenico Fortunato, Stéphane Boucher, Leni Erceg, Robert Bathurst, Margit Bendokat, Pierre Bergman, Ross Donnelly, Genevieve Florence, Sophie Ford, Jan Geburtig, Jean-Pascal Heynemand, Luke Hughes, Jean-Luc Julien, André Kolbe, Keith Lomas, Martin Müller, Philip John Patrick Oliver, T. Mark Owens, Tina Louise Owens, Nig Richards, Nicholas Tedeschi, Ryan Wichert, Curt Wolff / Süre: 130 dakika
 

 

Yaşadığımız bu zamanları biz seçmiyoruz, elimizdeki tek seçeneğimiz bu olaylara nasıl tepki verebileceğimizdir…


Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Britanya Yapımı Casus Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Munich: The Edge of War adlı bu sürükleyici filmde; 1938'de gergin geçen Münih Konferansı'nda artık rakip hükümetler için çalışan eski arkadaşlar bir Nazi sırrını açığa çıkarmak için yarışan gönülsüz casuslar haline gelir.

Robert Harris'in dünya genelinde çok satan kitabından uyarlanan ve son anlarına kadar barış için mücadele edenlerin bu hikayesinde, 1938'in sonbaharında Avrupa savaşın eşiğindedir.

Böylesi bir ortamda hiçbir şey yapmayarak vicdan azabı çekmek istemeyen bu iki eski arkadaşın eline çok önemli bir belge geçmiştir.

Bu belge; başka toprak talebi olmadığını iddia eden Hitler'in aslında yalan söylediğinin, aksine ülkeyi genişletmek istediğinin kanıtıdır.

Bu sırada, Adolf Hitler Çekoslovakya'yı işgal etmeye hazırlanırken Neville Chamberlain'in hükümeti çaresizce barışçıl bir çözüm arayışındadır.

Baskı giderek artarken İngiliz devlet memuru Hugh Legat ile Alman diplomat Paul von Hartmann, acil durum konferansı için Münih'e gider.

Hitler'i durdurmak için kendilerinin dünyanın son umudu olduklarına inanan bu iki arkadaşın amacı, Führer'in burnunun dibinde olmalarına karşın bu uluslararası konferansa ellerindeki yasa dışı belgeleri sokup İngiliz başbakanıyla gizli bir toplantı yapmak ve gerçekleri açığa çıkarmaktır.

Ancak müzakerelerin başladığı sırada bu iki eski dost kendilerini siyasi dalavereler ağının ve son derece gerçek bir tehlikenin tam ortasında bulur.

Savaş başlamadığı sürece her zaman bir umut vardır, ancak tüm dünya onları izlerken savaştan kaçınmaya çalışan ikili için verdikleri mücadelenin bedeli ağır olur.

 

Sadece Sen

Yönetmen: Marla Ancheta / Oyuncular: Janine Gutierrez, Pepe Herrera, Pilita Corrales, Vangie Labalan, Archie Alemania, Nicco Manalo, Faye Lorenzo, Dindo Arroyo, Charm Aranton, Victor Medina, Adolfo Garalde, Angelica Natasha Co, Zweden Obias, Inah Evans, Bernadette Co, Christian Cortez, Gary Dionisio, Rommel Polintan, Nino Dellomas, Carlo Estrabela, Mark Lawrence Camposano, Jahwel Encinares, Jill Myka Gamba, Ivy Lorraine Floresca, Apple Aguilar, Mary Joy Ladesma, Diana Fabilane, Sinda Aira Marie Fortuno, Aira Mae Camposano, Edison Gabion, Mary Joy Haz, Mona Liza Lagata, Gener Lagata, Maris Medina, Richel R. Medina, Ryan Del Prado, Maricel Lagata, Justine Joy Bornel, Adrian Kurt Enano, Trisha Nicole Delos Reyes, Iri Gerald Escueta, Aira Nicole S. Espano, Wilfredo Hapa, Arajay Cruz, Aga Felonia, Kidron Aeroll F. Maghagot, Glory Rose F. Floresca, Agnes Yap, Ramil Yap, Donya Ybeng, Agnes Estilon, Pita Encinares, Imelda Encinares, Ines Evasco, Susan Camposano, Antonio Candano, Edith Sarmiento, Daryl Galias, Rommnick Juarigue, Albert Labayo, Aries Ofalsa, Reden Floralde, Edwin Entac, Lydia Emberga, Marcelina Hagos, Cynthia Evasco, Armolin Racca, Fe Soriano, Adelina Cilantes, Randy Jacosalem, Bernardo Ortiz, Lea Aledria, Ledovina Formiento, Devia Furaque, Kissa Mae Figueroa, Angela Marie Estopaco, Lourdes Diaz, Salvacion Hasta, Richel Galva, Mark Kevin Ferreras, Sherwin Orlango, John Grabiouga, Joefee Grabiouga / Süre: 109 dakika
 

 

Yenilikçi bir film olmasa da romantik hikayeleri sevenler için egzotik ve tatlı bir kaçamak…


Netflix'in Romantik Komediler kategorisinde bu hafta gösterime giren Only You (Ikaw) adlı bu filmde; büyükannesinin doğum günü için memleketine dönen bir emlakçı, çocukluk arkadaşıyla yeniden bağlantı kurarak hayata ve aşka yeni olasılıklar getirir.

Manila'da emlakçı olarak hayatını sürdüren Dee, büyükannesi Lola Dulce'nin sekseninci doğum günü partisi için memleketi Bulusan, Sorsogon'a geri döner.

Bu ziyareti sırasında Dee, ona hayran olan basit bir hindistan cevizi çiftçisi olan eski okul arkadaşı Edong ile yeniden yakınlaşır.

Birlikte daha fazla zaman geçirdikçe, Dee eski arkadaşının şefkatli kişiliğini fark ettiğinde ona olan algısını değiştirir ve ona aşık olur.

 

Şarkını Söyle 2

Yönetmen: Garth Jennings / Oyuncular: Tori Kelly, Reese Witherspoon, Taron Egerton, Nick Kroll, Matthew McConaughey, Garth Jennings, Jennifer Saunders, Chelsea Peretti, Scarlett Johansson, Bobby Cannavale, Nick Offerman, Adam Buxton, Eric André, Halsey, Letitia Wright, Bono, Pharrell Williams, Julia Davis, Peter Serafinowicz, Wes Anderson, Jason Broad, Doug Burch, Cathy Cavadini, Will Collyer, Hudson D'Andrea, Brian T. Delaney, Remy Edgerly, Aaron Fors, Julianna Gamiz, George Griffiths, Isa Hall, Aaron Hendry, Barbara Iley, Asa Jennings, Caspar Jennings, Louise Jennings, JP Karliak, John Kassir, Katherine Kelloway, Igor Khait, Danny Mann, Vida Alves McConaughhey, Scott Mosier, Levi Nunez, Joy Poirel, Adeline Krupinski Polidoro, Noreen Reardon, Chris Renaud, Gary P. Rizzo, Jason Schwartzman, Liza Seneca, Ayden Soria, Jack Stanton, Fisher Stevens, Tara Strong, Regina Taufen, Thomas Walters, Colette Whitaker, Debra Wilson, Edgar Wright, Nora Wyman, Spike Jonze / Süre: 110 dakika
 

 

Illumination'ın başarılı animasyon serisi büyük hayaller ve muhteşem şarkılarla birlikte geri dönüyor…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Sing 2 adlı bu devam filmi; gerçekleştirdikleri şovlarla yerel bir başarıya ulaşan Buster Moon ve arkadaşlarının, gözlerini daha büyük bir amaca dikip büyük bir sahne olan Crystal Tower Tiyatrosu'nda yeni bir şov düzenleme çabalarını anlatıyor.

Buster ve ekibi, NewMoon Tiyatrosu'nda yerel bir başarıya ulaştırmıştır ama Buster'ın gözleri daha yüksektedir; Muhteşem Redshore şehrindeki Crystal Tower Tiyatrosu'nda yeni bir gösteri sergilemek onun önündeki yeni hedeftir.

Hevesli koala Buster Moon ve yıldızlarla dolu hayvan sanatçıları, dünyanın pırıltılı eğlence başkentinde bugüne kadarki en göz kamaştırıcı yeni sahne şovları için hazırlardır.

Ama Buster ile bezgin anne domuz Rosita, rockçı oklu kirpi Ash, samimi goril Johnny, utangaç fil Meena ve elbette olağanüstü domuz provokatörü Gunter'dan oluşan ekibi, hiçbir bağlantıları olmadığı için acımasız kurt Jimmy Crystal tarafından yönetilen dünyaca ünlü Crystal Entertainment'ın ofislerine gizlice girmek zorunda kalırlar.

Bay Crystal'ın dikkatini çekmek için umutsuz bir çabayla Gunter bir anda acayip bir fikir ortaya atar, Buster da hemen bunu onaylar.

Böylelikle yeni gösterilerinde aslan rock yıldızı CLay Calloway'in de yer alacağını vaat ederler, ama sorun şudur ki Buster on yıl önce karısını kaybettikten sonra kendisini dünyadan soyutlayan ve o günden beri hiçbir yerde görülmeyen Clay'le hiç tanışmamıştır.

Daha da kötüsü Buster, Bay Crystal'in kendisine yalan söylenmesi yerine birini binadan aşağı atmayı tercih eden bencil bir gangster olduğunun farkında değildir.

Gunter, Buster'ın dünya dışı teatral şaheserini hayal etmesine yardım ederken ve Bay Crystal'ın baskısı ile kötü tehditleri artarken Buster, dünyanın en münzevi rock yıldızını bulmak ve kendilerine katılarak sahneye dönmesi için ikna etmek üzere yola çıkar.

Buster'ın hayatının en büyük başarısı olmak üzere başlayan hayal, müziğin en kırık kalbi bile onaracak güce sahip olduğunun duygusal bir anımsatıcısı olur.

Şarkını Söyle 2, çok sayıda klasik rock ve pop hit şarkılarla şaşırtıcı performanslar, nefes kesen yetenekler, Illumination'ın imzası olan mizah ve duyguyu bir araya getirerek yılın koşulsuz iyi hissettiren bir sinema olayına dönüşüyor.

 

Şöhretler Okulu

Yönetmen: Adnan Önal / Oyuncular: Ediz Hun, Berna Üçkaleler, Nisa Sofiya Aksungur, Revna Çolak, Doruk Yılmaz, Ada Şahin, Beren Şenol, Baran Tuğra Genç, Çınar Yükçeker, Metehan Parıltı, Cemre Demircan / Süre: 91 dakika
 

 

Çocuk olmanın ve çocuk kalabilmenin güzelliklerini anlatan eğlenceli bir film…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Şöhretler Okulu adlı bu film; iki okulun bir yarışmayla karşı karşıya gelmesini konu ediniyor.

Kemal öğretmen kızını tek başına büyütmek zorunda kalmıştır ve bu süreçte kızının eğitimine yüklenip onun oyun arkadaşı olmayı kaçırmıştır.

Deniz öğretmen ise babasının küçükken onunla iş yoğunluğundan ilgilenememesinden şikayetçidir ve Kaktüs Koleji'ni ele geçirip satmayı planlamaktadır.

Kemal öğretmen hem kızı ile kaçırdığı zamanı geri kazanmak hem de çocukların her birinin ne kadar değerli özel insanlar olduğunu kızına kanıtlamak için okullar arası festivali bahane ederek Deniz öğretmene bir yarış teklif eder.

Deniz öğretmen yarışmayı kazanacağından emin olduğundan, hemen bu yarışma teklifini kabul eder, ancak Popstar, Atom, Arabesk, Messi, Oburix, Ayaklı Gazete, Hack-i Can, Organik ve Einstein'den oluşan çocuklar takımı işin rengini kökünden değiştirecektir.

Bu hafta vizyona giren Şöhretler Okulu'nda profesyonel oyuncuların yanı sıra Türkiye'de tanınan ve kendi alanlarında uzman olan isimler de konuk olarak yer alıyor.

Futbol camiamızın en önemli isimlerinden Yılmaz Vural, usta şef Türev Uludağ, Survivor yarışmasıyla tanınan Ogeday Girişken, ünlü Youtuber'lar Alper Rende ve Betül Çakmak, influencer Burak Bozkurt, küçük şarkıcı fenomen Kuzey Köker, sunucu Dilek Yurttaş, şarkıcı Elif Kaya gibi isimler filme varlıklarıyla renk katıyor.

Çocuk oyuncularla uyum içinde ve profesyonel şartlarda çalışan ünlü isimler sinemamız için de önemli birlikteliklerin tohumlarını atmış görünüyor.

 

Titane

Yönetmen: Julia Ducournau / Oyuncular: Vincent Lindon, Agathe Rousselle, Garance Marillier, Laïs Salameh, Mara Cisse, Marin Judas, Diong-Kéba Tacu, Myriem Akheddiou, Bertrand Bonello, Céline Carrère, Adèle Guigue, Thibault Cathalifaud, Dominique Frot, Lamine Cissokho, Florence Janas, Frédéric Jardin, Olivia Venner, Thibault Villette, Sylvain Baumann, Nathalie Boyer, Théo Hellermann / Süre: 108 dakika
 

 

Korkusuz, tavizsiz, taptaze; Cronenberg sinemasından esintiler taşıyan, dişil arzu, toplumsal cinsiyet ve aile bağlarına dair algılarınızı yıkacak bir molotof kokteyli…


Julia Ducournau'nun patlayıcı bir enerjiye sahip Altın Palmiyeli filmi Titane MUBI'yi ateşe vermeye geliyor ve MUBI'nin ocak ayı gösterim programı ile Yeni Auteur'ler kategorisinde bu hafta çevrim içi izleyiciyle buluşuyor.

Bu sarsıcı ve cüretkar film; bir dansçı, on yıl sonra kayıp oğluna kavuşan bir baba ve civarda ortaya çıkan seri cinayetler etrafında gelişen olayları anlatıyor.

Havalimanında yüzü yaralı bir genç bulunur; isminin Adrien Legrand olduğunu iddia eder ki on yıl önce kaybolmuş bir çocuğun adıdır bu.

Adrien sonunda babasına kavuşur, ancak bu sırada bölgede bir dizi korkunç cinayet işlenir.

Seyircinin sinema izleme alışkanlıklarına dair tüm kalıpları sarsan bu tarifsiz deneyimde film bedene, cinselliğe ve aileye dair algılarımızı yerle bir edecek yepyeni bir sinema dili yaratıyor.

 

Zin ve Ali'nin Hikayesi

Yönetmen: Mehmet Ali Konar / Oyuncular: Suat Usta, Korkmaz Arslan, Maryam Boubani, Diman Zandi, Fatoş Yıldız, Cıvan Güney Tunç, Muhammed Feyzi Konar, Orhan Ekin Eker / Süre: 78 dakika
 

 

Mesele akılla ilgili değil, mesele kalp…


Türkiye sinemasından en yeni filmleri bir araya getirdiği Biz de Varız! programı ile çevrim içi gösterimlerine hız kesmeden devam eden İstanbul Modern Sinema'nın bu haftaki gösterimleri arasında yer alan Zin ve Ali'nin Hikayesi adlı bu filmde; Bingöl'ün bir köyünde yaşayan Dayka Zîn, bütün toplumsal ve politik baskılara rağmen yakın zamanda İstanbul'da öldürülen oğlu için bir düğün halayı kurmak ister.

Bu tuhaf istek hem ailesi hem de köy halkı tarafından kabul edilmez, ancak yaşlı anne bu düğün konusunda mücadele etmeye kararlıdır.

Diğer taraftan bu tuhaf fikir-istek annenin kendisiyle çeliştiği gibi, küçük bir kıyamet yaşamakta olan, Dayka Zîn'in birlikte oturduğu büyük oğlu İsa'yı ve diğer aile bireylerini de belirsiz yeni bir evrene taşır.

Bu sıradan insanlar bu yeni dünyada kendilerini acı temelli duyguların takibi ve mantıksal düşüncenin terki hattında bulurlar.

Yalın ve güçlü bu dram, Adana Altın Koza Film Festivali'nde Yılmaz Güney İlk Film Ödülü ve SİYAD En İyi Film ödüllerini kazandı.


Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2021 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Sömestir Digiturk'le Çok Daha Eğlenceli!

Türkiye'nin lider dijital yayın platformu Digiturk, sömestire özel dopdolu içerikleriyle çocukların en iyi tatil arkadaşı olmaya hazır.

Digituk ve beIN CONNECT yarıyıl tatilinde çocukların eğlenceli vakit geçirebilmesi için birbirinden keyifli programlar yayınlarken sinemalardan sonra ilk kez ekranlara gelecek pek çok filmi de çocuklarla buluşturacak.

Ayrıca, sömestir boyunca çocuklara özel hazırlanan zengin içerikli yayın akışıyla tatil heyecanını 1 No'lu kanal beIN HD'de ekrana taşıyan Digiturk, tüm üyelerinin erişimine açık olan 1 numaralı kanal, beIN MOVIES FAMILY kanal yayın akışına dönecek ve bu kanaldaki bütün çocuk/aile temalı filmler tüm üyeler tarafından izlenebilecek.


Kış tatilini ailece film izleyerek geçirmek isteyenler Digiturk'te buluşuyor!

Tarih öncesi dönemde yaşayan Crood ailesinin eğlenceli maceralarının devamını anlatan "Crood'lar 2: Yeni Bir Çağ", sinemalardan sonra ilk kez, 30 Ocak Pazar günü saat 20.00'de; 2016 yılında En İyi Animasyon dalında Oscar adayı olan Troller (Trolls) filminin devamı niteliğindeki muhteşem bir animasyon filmi olan "Troller Dünya Turu" 4 Şubat Cuma 20.30'da; seslendirme kadrosunda Johnny Depp, James McAvoy, Emily Blunt'ın yer aldığı, sevimli bahçe cücelerinin maceralarını anlatan "Cüce Dedektif Şerlok" 6 Şubat Pazar 12.00'da, beIN MOVIES PREMIERE'de ekranlara gelecek.

Babalarının doğduğu köye geri dönme kararıyla birlikte şehir yaşamından köy hayatına adapte olmaya çalışan iki kardeşin hikayesini anlatan "Bizim Köyün Şarkısı"; dünyadaki yerini bulmaya çalışan ve tüm akranlarından farklı olan bir tavuğun eğlenceli maceralarına bizi ortak eden "Turu ve Sirk Maceraları"; sahibini bulmak için köpek dostlarıyla iş birliği yapıp çiftlikten şehre giden kuzu Shaun'un birbirinden eğlenceli maceralarını anlatan "Kuzular Firarda" ise  tatil boyunca beIN MOVIES FAMILY'de izleyiciyle buluşacak.


Sömestir tatilinde en iddialı animasyonlar, Digiturk'te!

Zengin çocuk içerikleriyle fark yaratan Digiturk, en sevilen çocuk kanallarının en yeni programlarını da ekranlara getiriyor.

Peter Parker, Miles Morales, Gwen Stacy ve dostlarının güçlerini birleştirerek zor durumdaki herkesin yardımına koştukları maceraları anlatan "Marvel Spidey ve İnanılmaz Arkadaşları" ile başarılı lise öğrencileri Marinette ve Adrien'in süper kahraman kimlikleri Uğur Böceği ve Kara Kedi'ye dönüşüp kötülerle mücadele ettikleri "Mucize: Uğur Böceği ile Kara Kedi" yepyeni bölümleriyle Pazartesi'den Perşembe'ye Disney Channel ekranlarında çocukları bekliyor.

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün izleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkanı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT'in zengin kütüphanesinde ocak ayının bu son haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Aşk ve Para (One for the Money, 2012)
  • Bizim Köyün Şarkısı (2018)
  • Crood'lar 2: Yeni Bir Çağ (The Croods: A New Age, 2020)
  • Cüce Dedektif Şerlok (Sherlock Gnomes, 2018)
  • İkiz Tepeler: Ateşte Benimle Yürü (Twin Peaks: Fire Walk with Me, 1992)
  • Kuzular Firarda (Shaun the Sheep Movie, 2015)
  • Troller Dünya Turu (Trolls World Tour, 2020)
  • Turu ve Sirk Maceraları (La gallina Turuleca / Turu, the Wacky Hen, 2019)

FilmBox

6 kıtada 42 televizyon kanalı ve dijital servisleriyle faaliyet gösteren 90 milyon aboneye sahip global bir medya şirketi olan SPI International bünyesinde HD kalitesiyle izleme deneyimi sunan belgesel kanalı DocuBox HD, ilginç yapımlarıyla muhteşem deneyimlerin kapısını açıyor.

DocuBox HD yayınlarına, seçkin TV platformları Vodafone TV kanal 163, D-Smart Kanal 58 ve KabloTV Kanal 122 üzerinden veya www.filmbox.com web sitesi üzerinden bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından ulaşılabiliyor.

Ocak ayının bu son haftasında, DocuBox HD ekranlarında izleyebileceğiniz, insan zihninin derinliklerinin, ekolojik felaket risklerinin ve 7'nci sanat sinemanın şaşırtıcı öykülerini keşfedebileceğiniz yapımlardan bazıları şöyle;

  • Algıda Yanılsamalar (Mind in Motion, 2009)
  • Kaybolan Arıların Gizemi (The Mystery of the Disappearing Bees, 2010)
  • Sinemayla Yaşam (Roll on Cinema, 2011)

MUBI

MUBI ocak ayında koleksiyonuna eklediği filmlerle, sinemanın heyecanıyla dopdolu bir yılın müjdesini veriyor.

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI'nin, dünyanın her yerinden en yeni yönetmenlerden en çok ödül kazananlara uzanan zengin programı yepyeni içeriklerle izleyiciyle buluşmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında ocak ayının bu son haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Bilinmeyen Kod (Code inconnu: Récit incomplet de divers voyages / Code Unknown, 2000)
  • Frank (2014)
  • General (The General, 1926)
  • Hakaret (L'insulte / The Insult, 2017)
  • İz (1994)
  • Krisha (2015)
  • Protesto / Nefret (La Haine, 1995)
  • Yürekten Biri (One from the Heart, 1981)
  • Yüz Yüze (Ansikte mot ansikte / Face to Face, 1976)

Netflix

190'dan fazla ülkede 214 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in ocak ayının bu son haftasında kütüphanesine eklediği filmler şöyle;

  • Büyükler (The Grown-Ups, 2016)
  • Çay Saati (Tea Time, 2014)
  • Definition Please (2020)
  • Emma. (2020)
  • Fifty (2015)
  • Görünmez Adam (The Invisible Man, 2020)
  • Hayal Adası (Fantasy Island, 2020)
  • Hediye (Tunu: The Gift, 2017)
  • Motu Patlu: Hazine Peşinde (Motu Patlu: Khazaane Ki Race, 2015)
  • Motu Patlu: Kungfu Kralları (Motu Patlu: Kung Fu Kings, 2014)
  • Nijeryalı Sudani (Sudani from Nigeria, 2018)
  • Sır Tutabilir misin? (Can You Keep a Secret?, 2019)

Tivibu

Tivibu'dan yarıyıl tatiline özel içerikler!

Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu, çocukların yarıyıl tatili heyecanına dopdolu içeriklerle ortak oluyor.

Tivibu Film'e eklenen "Teneffüs Vakti" klasöründeki eğlenceli yapımlar tatil boyunca izleyiciyle buluşuyor.

Platformdaki Sinema Aile ve Sinema Aile 2 kanalları ile Disney Junior, Baby TV, Nicktoons, Boomerang, Da Vinci Learning, Carousel TV'nin de aralarında bulunduğu çocuk kanalları ise tüm abonelere açık olacak.


Teneffüs Vakti'nde küçük izleyicilere eğlenceli filmler

Tüm Tivibu kullanıcılarının yarıyıl tatili boyunca erişebileceği "Teneffüs Vakti" klasöründe, çocuklar başta olmak üzere tüm ailenin beğeniyle izleyeceği filmler yer alıyor.

Hanna-Barbera'nın nostaljik Scooby-Doo serisine dayanan, dört arkadaş ve bir köpeğin maceralarını konu alan 2020 yapımı "Scoob!"; Roald Dahl'ın klasikleşen romanı The Witches'den uyarlanan ve cadıların gerçek olduğunu keşfederek onlarla savaşan bir çocuğun hikayesini anlatan "Cadılar"; yine roman uyarlaması olan İngiliz fantastik drama filmi "Gizemli Bahçe" ile "Nancy Drew ve Gizli Merdiven" Tivibu'da ilgiyle karşılanacak yapımlar arasında öne çıkıyor.


Sevilen çizgi seri Kaşif Dora'nın beyaz perdedeki hikayesi Tivibu'da!

Küçük izleyicilerin yakından bildiği çizgi seri Kaşif Dora'nın beyaz perdeye aktarılan hikayesi "Dora ve Kayıp Altın Şehri" de Tivibu'da ekrana geliyor.

Doğayla iç içe büyüyen Dora artık lise çağındadır ve yeni arkadaşlar edinmiştir, üstelik Dora bu defa, yeni arkadaş grubu ile ailesini kurtarmak ve kayıp İnka uygarlığının arkasındaki tahmin edilemez gizemi çözmek için rengarenk bir maceraya atılır.


Ayı Paddington'ın maceraları sürüyor!

Michael Bond tarafından yaratılan Paddington Bear'ın hikayelerine dayanan devam filmi "Ayı Paddington 2" de Tivibu'da izleyicilerin karşısına çıkıyor.

Paddington, 100 yaşına girecek Lucy Teyze'ye, uzun uğraşlarla satın aldığı çok özel hediyenin çalınmasıyla kendini yeni bir maceranın içinde bulur.


Kirala Satın Al klasöründeki 8 film indirimde!

Tivibu abonelerine Kirala Satın Al klasöründe sunulan filmlerden "Orman Gezisi", "Space Jam: Yeni Efsane", "Ajanlar İş Başında", "İnanılmaz Aile 2", "Moana", "Zootropolis: Hayvanlar Şehri" ve "İnanılmaz Aile" ise yarıyıl tatiline özel 99 kuruşa küçük seyircileriyle buluşuyor.


Medenileşmiş hayvanların hikayesi: "Zootropolis: Hayvanlar Şehri"

Yönetmen Byron Howard'ın ekranlara yansıttığı Zootropolis, teknolojiyi kullanabilen medenileşmiş hayvanların yaşadığı bir şehirdir. Şehre yeni gelen iyimser polis memuru Judy Hopps bu zorlu metropolde kendini kanıtlamaya çalışırken ilginç serüvenlere sürüklenir.


Cesur ve korkusuz kız: "Moana"

Walt Disney animasyon stüdyoları tarafından hazırlanan "Moana", kendisini kabilesine kanıtlamak isteyen genç bir kızın hikayesidir. Usta bir kaşif olarak anılmak isteyen karakterimiz atalarının tamamlayamadığı zorlu bir görevi kendine misyon edinir.


Tivibu'dan abonelerine hediye fırsatları!

Ayrıca Tivibu aboneleri, Epic Drama kanalı ile birlikte yürütülen yarışmayla 1 adet Samsung 4K TV ve 10 adet Samsung blutooth kulaklık kazanma fırsatı yakalıyor.

Yarışmaya Tivibu'nun resmi instagram adresi üzerinden katılım sağlanabilirken, katılımcıların Tivibu resmi instagram hesabını takip etmeleri ve "Bir dönem dizisinde olmazsa olmazınız nedir?" sorusuna en az iki kişiyi etiketleyerek yanıt vermeleri gerekiyor.

Yarışmanın sonucu, jüri değerlendirmesinin ardından 1 Şubat tarihinde ilgili gönderi altında açıklanacak.

Tivibu, pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş macera, aksiyon ve eğlence dolu en yeni filmleri yeni yılda da ekranlara getirmeye devam ediyor.

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun izleyicisine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde ocak ayının bu son haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Acele Baba Aranıyor (Damien veut changer le monde / Adopt a Daddy, 2019)
  • Adaletsiz (Dragged Across Concrete, 2018)
  • Ajanlar İş Başında (Spies in Disguise, 2019)
  • Aşka İnanıyorum (I Still Believe, 2020)
  • Ayı Paddington 2 (Paddington 2, 2017)
  • Cadılar (The Witches, 2020)
  • Dora ve Kayıp Altın Şehri (Dora and the Lost City of Gold, 2019)
  • Gizemli Bahçe (The Secret Garden, 2020)
  • Hesaplaşma (The Reckoning, 2020)
  • İnanılmaz Aile 2 (Incredibles 2, 2018)
  • İnsan (Human, 2015)
  • Kırmızı Kaplumbağa (La tortue rouge / The Red Turtle, 2016)
  • Mavi İguana (Blue Iguana, 2018)
  • Moana (2016)
  • Nancy Drew ve Gizli Merdiven (Nancy Drew and the Hidden Staircase, 2019)
  • Samsara (2011)
  • Scoob! (2020)
  • Seberg (2019)
  • The Turning (2020)
  • Whitney (2018)
  • Zootropolis: Hayvanlar Şehri (Zootopia, 2016)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları yeni yılda da izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin ocak ayının bu son haftasında yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle;

  • 39 Basamak (The 39 Steps, 1935)
  • Don Kişot'u Öldüren Adam (The Man Who Killed Don Quixote, 2018)
  • Elveda (The Farewell, 2019)
  • Gizli Ajan (Secret Agent, 1936)
  • Güneş İmparatorluğu (Empire of the Sun, 1987)
  • Güzel Kokulu Ruhlar Gölünün Kadınları (Xiang hun nü / Woman Sesame Oil Maker, 1993)
  • İntikam Yolculuğu (The Shooting, 1966)
  • Kayıp Yatın İzinde (Pertsa and Kilu / Finders of the Lost Yacht, 2020)
  • Keloğlan (1971)
  • Keloğlan Aramızda (1971)
  • Kış Uykusu (2014)
  • Mezarcı (2016)
  • Mozart'ın Kız Kardeşi (Nannerl, la soeur de Mozart / Mozart's Sister, 2010)
  • Rafadan Tayfa: Dehliz Macerası (2018)
  • Sessizliğin Müziği (La musica del silenzio / The Music of Silence, 2017)
  • Siyah Kar (Nieve negra / Black Snow, 2017)
  • Tatil Kitabı (2008)

Festival ajandası

İstanbul Film Festivali

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 8-19 Nisan tarihlerinde düzenlenecek 41'inci İstanbul Film Festivali tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere 2022'de takdim edilecek Sinema Onur Ödülleri'nin sahipleri belirlendi.

Festivalin Sinema Onur Ödülleri bu yıl iki değerli oyuncuya, Meral Çetinkaya ile Gülsen Tuncer'e verilecek. Ödüller, 7 Nisan gecesi yapılacak 41'inci İstanbul Film Festivali Açılış Töreni'nde sunulacak.
 


Sinema ve Tiyatro Oyuncusu Meral Çetinkaya

5 Mart 1945'te Bursa'da doğdu. 1969'dan başlayarak çeşitli tiyatrolarda çalıştı. En yoğun olarak çalıştığı Dostlar Tiyatrosu, Bakırköy Belediye Tiyatroları, Kenter Tiyatrosu ve Biriken Tiyatrosu'dur. Rol aldığı oyunlardan bazıları Ayak Takımı Arasında, Sezuan'ın İyi İnsanları, İlk Gençlik, İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu, Ocak, Şili'de Av, Bitmeyen Kavga, Gün Dönerken, İkili Oyun, Yalınayak Sokrates, Sivas 93, Tatyana, Sahibinden Kiralık, Keşanlı Ali Destanı.

Sinema yolculuğu Ağrı Dağı'nın Gazabı (1973) ile başladı. Onu 1979 yılında Hazal izledi. Rol aldığı filmler arasında Bir Yudum Sevgi (1984), Firar (1984), Her Şeye Rağmen (1988), Uçurtmayı Vurmasınlar (1989), Suyun Öte Yanı (1991), Denize Hançer Düştü (1992), İz (1994), Eylül Fırtınası (2000), Vizontele (2000), Maruf (2001), Vizontele Tuba (2003), Karanlıktakiler (2009), Mutluluk (2007), Mucize 2: Aşk (2009), Babaannem (2016), Vezir Parmağı (2017), Murtaza (2017), Ayla (2017), Sibel (2018) sayılabilir.

Dizi çalışmalarına 1986'da TRT'de Sızı ile başladı. 1989-2002 arasında Bizimkiler dizisinde Ayla rolüyle kabul gördü; Gülbeyaz (2002-2003), Şeytan Ayrıntıda Gizlidir (2004), Binbir Gece (2006-2008), Öyle Bir Geçer Zaman ki (2010-2013), Anne (2017), İstanbullu Gelin (2018), Çukur (2019-2020), Atiye (2019-2021) ve Aziz (2021-2022) gibi yapımlarda devam etti.

Hazal filmindeki rolü ile 1979'da 18'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Suyun Öte Yanı ile 1992'de 4'üncü Ankara Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini aldı.

Solgun Sarı Bir Gül filminde gösterdiği performansla 1996'da 34'üncü Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisindeki performansıyla 2012'de 3'üncü Antalya Televizyon Ödülleri kapsamında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini aldı.


Sinema ve Tiyatro Oyuncusu Gülsen Tuncer

1945'te Adana'da doğdu. Tiyatro ve sinema oyuncusu, söz yazarıdır. Profesyonel tiyatro oyunculuğuna 1968'de Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nda başladı. İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tepebaşı Sahnesi'nde, Ankara Çağdaş Sahne'de ve Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde yöneticilik yaptı. Ertuğ Koruyan, Deniz Türkali, İbrahim Bergman, Mehmet Çerezcioğlu ve Mustafa Alabora ile birlikte Grup 6 Tiyatrosu'nu kurdu. Demokratik Kadın Örgütleri'nde aktif olarak çalıştı. İstanbul TRT Radyosu'nda birçok şiir, radyo tiyatrosu, kültürel programı seslendirdi ve söyleşiler yaptı. Yurtiçi ve yurtdışında tek kişilik, metnini kendi hazırladığı okuma tiyatroları, şiir resitalleri ve müzikli gösteriler düzenledi. Mehmet Teoman'la profesyonel olarak müzik çalışmaları yürüttü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın kültür danışmanlığını yaptı. Kırka yakın filmde başta asistanlık olmak üzere kamera arkası çalışmalarda bulundu. Seksene yakın film ve dizide rol aldı. 2008 Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri'nde Suna, 1991 Antalya Film Festivali'nde Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu, 1989 Ankara Film Festivali'nde Bir Tren Yolculuğu filmleriyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü kazandı. Ankara Uçan Süpürge Bilge Olgaç Başarı Ödülü, Truva Folklor Derneği Özel Ödülü, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Önder Kadın Ödülü, Ankara EnerjiSA İlham Perisi Ödülü, UKKSA Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi Onur Ödülü, Rotaract Klübü Drama Dalında Yılın En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Diyarbakır Kayapınar Sinema Günleri Onur Ödülü, Uluslarararası Dostluk Festivali Aşık Veysel Ödülü, Atatürkçü Düşünce Derneği Aydınlanma Ödülü sahibidir.

Milletvekili seçimlerinde ve Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimlerinde bağımsız aday oldu. SODER, TODER, SİNESEN, FİLM-SAN sinema meslek örgütlerinde yönetim kurulu üyeliği yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarında sahne estetiği ve oyunculuk; Marmara Üniversitesi'nde iletişim ve sahne estetiği, TÜRSAK'ta sinema ve tiyatro oyunculuğu; Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde tiyatro tarihi, oyunculuk bilgisi ve dramaturji dersleri verdi.

Birçok üniversitede seminerler vermeye devam etmektedir.

Rol aldığı filmler arasında Sinema Bir Mucizedir / Büyülü Fener (2005), Solgun Bir Sarı Gül (1996), Cadı Ağacı (1994), İlk Aşk (1991), Düğün (1999), Berdel (1990), A Ay (1988), İpekçe (1987), On Kadın (1987), Gramofon Avrat (1987), Afife Jale (1987), Çağdaş Bir Köle (1986), Uzun Bir Gece (1986), Fatmagül'ün Suçu Ne (1986), Asılacak Kadın (1986), Ölmez Ağacı (1984), Dağınık Yatak (1984), Faize Hücum (1982), At (1981), yönetmen yardımcılığını üstlendiği Harakiri (1975) ve ilk filmi Kopuk (1972) sayılabilir.

Fazilet Hanım ve Kızları (2017), Aşk-ı Memnu (2008-2009), Çalıkuşu (1986), Üç İstanbul (1983), Bugünün Saraylısı (1985) gibi birçok dizide rol aldı.

İstanbul Film Festivali'yle ilgili tüm gelişmeleri sosyal medya hesaplarından takip edebilir, paylaşımlarınızı #istanbulfilmfestivali etiketiyle yaparak festival sevincine ortak olabilirsiniz.


İran Film Haftası

4-7 Şubat tarihleri arasında İBB Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek olan İran Film Haftası başlıyor.

Sekiz filmin gösterileceği etkinlik, İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşeliği tarafından organize ediliyor.

Gösterimler ücretsiz
 

 

Tüm filmlerin ücretsiz gösterileceği etkinlikte, son dönemin ödüllü ve İran'da büyük gişe başarısı yakalamış yapımları yer alıyor.

Programda; Kiyumers Pur Ahmed'in "Ayakkabılarım Nerede?", Behruz Afkhami'nin "Azerşahduht, Perviz ve Diğerleri", İbrahim Hatemikia'nin "Bodyguard", Narges Abyar'ın "Künye 143", Reza Mirkarimi'nin "Bu Kadar Basit" ve "Bir Küp Şeker", Maziar Miri'nin "Resim Havuzu" ve "Sara ve Ayda" filmleri sinemaseverlerin karşısına çıkacak.


İran sineması paneli

İran Film Haftası kapsamında 5 Şubat Cumartesi 15.00'te İran sineması üstüne bir panel de düzenlenecek.

İran'dan gelen yönetmen Maziar Miri ve oyuncu Fereshteh Sadre Orafaee'nin konuşmacı olacağı panelin moderatörlüğünü yönetmen Faysal Soysal yapacak.


Filmler

Resim Havuzu (The Painting Pool, 2013)

Yönetmen: Maziar Miri / Senaryo: Hojjat Hassanpour / Oyuncular: Keyvan Beygi, Sepahrad Farzami, Shahab Hosseini / Süre: 92 dakika

Meryem ve Rıza diğer insanlardan farklılardır, hem de birazcık değil, çok farklılar. Ve bu farkın getirdiği problemleri, aşkın mucizesi ile çözebileceklerini göstermek için çok çalışmaları gerekiyor.


Sara ve Ayda (Sara and Ayda, 2017)

Yönetmen: Maziar Miri / Senaryo: Amir Arabi / Oyuncular: Ghazal Shakeri, Pegah Ahangarani, Mostafa Zamani / Süre: 83 dakika

Sara ve Ayda yakın arkadaşlardır. İçlerinden birisinin saygınlığı tehlikeye düşer. Birbirlerine yardım ederek sorunu çözmeye çalışırlar.


Bir Küp Şeker (Ye habe ghand, 2011)

Yönetmen: Reza Mirkarimi / Senaryo: Mohammad Reza Gohari, Reza Mirkarimi / Oyuncular: Reza Kianian, Negar Javaherian, Farhad Aslani / Süre: 90 dakika

Köyün sükûneti şehirden gelen misafirlerce bozulur. Dört kız kardeş, en küçük kardeşleri Pesendide'nin düğünü için aileleriyle birlikte gelmiştir. Bu olay bacanaklar için biraz sorun olsa da çocuklar her anı tatlandırır. Ta ki…


Bu Kadar Basit (Be hamin sadegi / As Simple As That, 2008)

Yönetmen: Reza Mirkarimi / Senaryo: Reza Mirkarimi / Oyuncular: Hengameh Ghaziani, Mehran Kashani, Safa Aghajani / Süre: 97 dakika

İnşaat mühendisi kocasının yoğun çalışmasından ötürü İki çocuğu olan Tahereh kendini yalnız hissediyordur. Çocuklarıyla ilgili sorunlar da onu tedirgin etmeye başlar.


Azerşahduht, Perviz ve Diğerleri (Azar, Shahdokht, Parviz va digaran, 2014)

Yönetmen: Behruz Afkhami / Senaryo: Behruz Afkhami / Oyuncular: Mehdi Fakhimzadeh, Gohar Kheirandish, Marjan Shirmohammadi / Süre: 92 dakika

Ünlü bir sinema oyuncusu, son filminde gerçek eşi ile birlikte rol almak ister.  Bunun üzerine filmin oyuncu kadrosuna katılan eşi, dikkatleri üzerine çeker.

Ancak bu ilgi, ünlü sinema oyuncusunu artan bir kıskançlığa sürükler ve kadının evi terk etme kararı almasına neden olur.


Bodyguard (2016)

Yönetmen: İbrahim Hatemikia / Senaryo: İbrahim Hatemikia / Oyuncular: Parviz Parastui, Merila Zare'i, Babak Hamidian / Süre: 94 dakika

Kutsal Savunma Sineması filmleriyle tanınan İbrahim Hatemikia, izlenme rekorları kıran Bodyguard filminde, koruma biriminde görevli olan Albay Haydar'ın yaşamına odaklanıyor. Hayatını tehlikeye atarak bir yetkiliyi suikasttan kurtaran Haydar, sonrasında ise mesleğini sorgulamaya başlar.

Yeni göreviyse devlet için çalışan genç bir mühendisin korumalığını yapmaktır. Film 34'üncü Fecir Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Aktör ve En İyi Görsel Efekt ödüllerini aldı.


Künye 143 (Track 143, 2014)

Yönetmen: Narges Abyar / Senaryo: Narges Abyar / Oyuncular: Merila Zare'i, Mehran Ahmadi, Gelare Abasi / Süre: 97 dakika

Ülfet, genç oğlu Yunus'un kendisinden habersiz olarak İran-Irak Savaşı'na gönüllü olarak katıldığını öğrenir. Oğlunun özlemi kadının yaşamında önemli dönüşümler gerçekleştirecektir.

İran sinemasının tanınmış kadın yönetmeni Narges Abyar; Busan, Singapur, Asya Pasifik gibi çok sayıda festivalde ödül alan filminde savaşın geride kalanlar üstündeki etkilerine odaklanıyor.


Ayakkabılarım Nerede? (2016)

Yönetmen: Kiyumers Pur Ahmed / Süre: 100 dakika

Karısı ve kızı onunla iletişimi kestikten sonra Habip, Alzheimer hastalığına yakalanmışçasına hafızasını yitirmeye başlar. Kızı babasıyla tekrar iletişim kurmaya başladığında her şey eskisi gibi olacak mıdır?


Sinematek/Sinema Evi

Sinematek/Sinema Evi'nin üç aylık yeni programı seyirciyle buluşmaya hazır!

Sinema tarihinin ve günümüz sinemasının mihenk taşı filmlerine yakından bakmayı ve seyir deneyimimizi zenginleştirecek tartışmalara alan açmayı hedefleyen Sinematek/Sinema Evi'nin yeni programı 01 Şubat 2022 - 30 Nisan 2022 tarihleri arasında Onat Kutlar Sinema Salonu'nda seyirciyle buluşacak.

Yeni programda Luis Buñuel Toplu Gösterimi'nin yanı sıra, bir Mark Cousins Seçkisi, Türkiye'den Belgeseller ve Bağımsız Türkiye Sineması'nın öne çıkan filmleri yer alıyor.
 


Sinema tarihinin sürrealist dehası

Sinematek/Sinema Evi, Şubat-Nisan programına bir önceki programda yer alan Dışavurumcu Alman Sineması gibi bir başka savaş sonrası öncü sanat akımı içinde ilk sanatsal eğitimini almış büyük bir ustanın, Luis Buñuel'in retrospektifiyle devam ediyor.

Sinema tarihinin en zeki, eleştirel, radikal, mizahi, kışkırtıcı ve yaratıcı yönetmenlerinden biri sayılan Luis Buñuel'in en önemli yapıtları, eleştirel, özgürlükçü ve sınır tanımayan düşünce ve sanat üretimine çok ihtiyaç duyduğumuz şu zamanlarda beyazperdede hep birlikte keşfetmek ya da yeniden hatırlamak isteyenleri bekliyor.


Mark Cousins rehberliğinde sinemanın yeni dönemi

Sinema tarihini son derece kişisel bir yaklaşımla ele alan belgeselleriyle tanıdığımız, kendisini filmler üzerine filmler üreten bir sinemacı olarak da tanımlayan yönetmen Mark Cousins, ülkemizde ilk kez seyirciyle buluşacak yeni filmi Filmin Hikayesi: Yeni Bir Nesil (The Story of Film: A New Generation) ve bu filme referansla sinemaseverler için özel olarak oluşturduğu 6 filmlik seçkiyle Sinematek/Sinema Evi'ne konuk oluyor.


Belgesel sinemada bir şeyler oluyor

Türkiye'de de yakın zamanda çekilen ve pandeminin dayattığı koşulların da etkisiyle, beyazperdede izleyiciyle doyasıya buluşma şansı elde edememiş kalburüstü belgeseller, üç aylık programda önemli bir yer oluşturuyor.

Seçkide Adana Film Festivali'nden En İyi Film Ödülü ile dönen Ahmet Çupur'un Yaramaz Çocuklar'ı ve İngiltere'nin Oscar adayı olan Chloe Fairweather'ın Ölümüne Boşanmak filmlerinin yanı sıra, İstanbul Film Festivali'nin hemen ardından ilk gösterimiyle Volkan Üce'nin Her Şey Dahil, Serdar Kökçeoğlu'nun Mimaroğlu, Zeydep Dadak'ın Ah Gözel İstanbul, Eytan İpeker'in Miss Holokost Survivor, Deniz Tortum'un Maddenin Halleri, Ayşegül Selenga Taşkent'in Ovacık ve Ruken Tekeş'in Aether adlı filmleri yer alıyor.


Film Koop buluşmaları başlıyor

Şubat ayından itibaren Sinematek/Sinema Evi, bağımsız Türkiye sineması için de bir alan ve gösterim mecrası yaratma hedefini gerçekleştirmek için, mesleki dayanışmayı geliştirmek, film üretim ve dağıtım koşullarının iyileştirilmesini sağlamak amacıyla kurulan Film Koop ile iş birliğine başlıyor.

Son yıllarda Türkiye'de çekilmiş ve yeterli dağıtım olanağı bulamamış filmleri her Pazar saat 18.30'da seyirciyle buluşturmayı ve hep birlikte bu filmler üzerine konuşmayı hedeflediği bu programı söyleşilerle destekleyecek, duyurularını gösterimlerden bir hafta önce internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden takip edebileceksiniz.


Uluslararası İstanbul Film Festivali Sinematek'te

Sinematek/Sinema Evi ayrıca, 8-19 Nisan arasında gerçekleşecek Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne ev sahipliği yapan salonlardan biri olacak.

Adı kurumun sinema solununda da yaşayan Onat Kutlar 1965'te Türk Sinematek Derneği'nin kurucuları arasında yer almış, 1976'ya dek derneğin yöneticiliğini üstlendikten sonra Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne evrilecek sürecin mimarlarından biri olmuştu.

Bu nedenle, sinemaseverler olarak her yıl iple çektiğimiz İstanbul Film Festivali'nin 41'inci yılında ev sahiplerinden biri olarak bu kurumun festivale ev sahipliği yapması festival için de bir tür yuvaya dönüş anlamı taşıyor.

Onat Kutlar'ın Sinematek ile başlayıp İstanbul Film Festivali ile sürdürdüğü sinema şenliğine, adını taşıyan salonda ortak olmaya tüm sinemaseverleri şimdiden davetli.

Yeni programla ilgili ayrıntılı bilgi için kurumun web sitesini ziyaret edebilir, güncel duyurular için sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.


TRT'den Büyük Başarı

TRT Ortak Yapımı Filmlere 2021'de Tam 107 Ödül!
 

 

TRT ortak yapımı filmler 2021 yılında ulusal ve uluslararası film festivallerine başarılarıyla damga vurdu; 2021 yılında katıldıkları 171 festivalden 107 ödüle değer görülen TRT ortak yapımları büyük bir başarıya imza attı.

TRT ortak yapımı filmler geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2021'de de ulusal ve uluslararası film festivallerinde yarışarak ödüller kazandı.

2021 yılında festivallerde yarışan TRT ortak yapımı 31 film, ulusal ve uluslararası arenada toplam 107 ödül kazandı.

Türk sinemasının deneyimli yönetmenlerinin ve genç yeteneklerinin ürettiği nitelikli filmlere ortak olan TRT, uluslararası ve ulusal festival ile dağıtım süreçlerinde de filmleri desteklemeye devam ediyor.


TRT ortak yapımlarına dünyanın önemli film festivallerinden 44 ödül

Dünyanın sayılı film festivallerinde festival yolculuklarına devam eden TRT ortak yapımı filmler, 2021 yılında uluslararası alanda katıldıkları festivallerden toplam 44 ödül kazanarak başarılarını dünyaya da duyurdu.

"Cannes Film Festivali", "San Sebastian Film Festivali", "Locarno Film Festivali", "Karlovy Vary Film Festivali", "Tokyo Film Festivali" ve "Saraybosna Film Festivali" gibi önemli festivallerde yarışan filmler uluslararası film festivallerinde de adlarını sıkça söz ettirdi.


TRT ortak yapımlarına ulusal film festivallerinden 23 ödül

TRT ortak yapımları Türkiye'nin önde gelen film festivallerinden de övgüyü hak etti.

2021'de başarılı performanslarıyla "Antalya Altın Portakal Film Festivali", "Boğaziçi Film Festivali", "İstanbul Film Festivali", "Adana Altın Koza Film Festivali", "Malatya Film Festivali" ve "Ankara Film Festivali"nde yarışan TRT ortak yapımı ve TRT destekli filmler toplam 23 ödül kazandı.


2021'de TRT ortak yapımı 7 film dünya prömiyerini yaptı

Bu yıl ilk kez görücüye çıkan 7 film, 45 festivalde yarışarak toplam 32 ödül kazandı.

Dünya prömiyerini 2021 yılında gerçekleştiren TRT ortak yapımları arasında "İki Şafak Arasında", "Kutsla Ruh", "Vahşi Kökler", "Kodokushi", "Turna Misali", "Muallim" ve "Koridor" isimli filmler yer alıyor.

Henüz prömiyerini yapmamış olan senaryo ya da kurgu aşamasındaki TRT ortak yapımları da Türkiye ve dünyadaki önemli platformlarda yer alarak çeşitli ödüller kazandı.

"İdea", "Klondike", "Tereddüt Çizgisi", "11 Yıldız, Güneş ve Ay", "Bars", "Bir Umut", "Bir Tutam Karanfil", "Rahmet", "Can Kuşu" ve "Gülizar" isimli TRT ortak yapımı on film, dünyanın önemli film festivallerinden 13 festivalin ortak yapım marketlerine katılarak 8 ödül aldı.


TRT, Türkiye ve dünyadaki önemli festivalleriyle iş birliğini 2021'de de sürdürdü

TRT, Avrupa'da "Saraybosna" ve "Karlovy Vary", Türkiye'de ise "Boğaziçi", "Antalya" ve "İstanbul" film festivalleri ile iş birliklerini 2021 yılında da sürdürdü.

Avrupa'nın en önemli festivallerinden "Saraybosna Film Festivali"nin endüstri bölümü Cinelink'in "Work in Progress" kategorisinde TRT Ödülü'nü Bosnalı yönetmen Aida Begic'in "A Balad (Balat)" projesi kazandı.

Dünyanın en önemli film festivallerinden Karlovy Vary Film Festivali'nin endüstri bölümünün Work in Progress kategorisinde TRT Ödülü'nü, Michal Blaško'nun yönettiği Slovakya-Çekya-Almanya ortak yapımı "Kurban (Victim)" kazandı.

First Cut Plus kategorisinde TRT Ödülü'nü ise Michael Koch'un yönettiği İsviçre-Almanya ortak yapımı "Gökyüzünden Bir Parça (A Piece of Sky)" filmi kazandı.
 

 

TRT Ortak Yapımı Filmler Berlin Film Festivali'nde

Dünyanın en önemli beş film festivalinden biri olan Berlin Film Festivali'nde yer alacak filmler açıklandı.

Bu yıl 10-16 Şubat tarihleri arasında 72'nci kez düzenlenecek olan Berlin Film Festivali'nde TRT ortak yapımı ve TRT destekli iki film yarışacak.

Ana yarışmada TRT destekli "Gökyüzünden Bir Parça", Panorama bölümünde ise TRT ortak yapımı "Klondike" yer alıyor.


Berlin Film Festivali Ana Yarışma Bölümü'nde TRT destekli "Gökyüzünden Bir Parça"

İsviçre-Almanya ortak yapımı TRT destekli Gökyüzünden Bir Parça filmi, Berlin Film Festivali Ana Yarışması'nda yarışacak.

Michael Koch'un yönettiği ve Christof Neracher'in yapımcılığını üstlendiği film, her yıl dünyanın dört bir yanından yüzlerce filmin başvurduğu Berlin Film Festivali Ana Yarışma Bölümü'ne seçilen 18 filmden birisi oldu.

Anna ve kocası Marco'nun İsviçre'nin ücra ve küçük bir köyündeki yaşamını ve Marco'nun beyin tümörü nedeniyle gittikçe hastalanması ile Anna'nın ölüme giden yolda sevgiyi ve aşkı daim kılmaya çalışmasını anlatan film, yönetmenin ikinci uzun metraj filmi.

Film, geçtiğimiz ağustos ayında 55'inci kez düzenlenen ve dünyanın en prestijli film festivallerinden biri olan Karlovy Vary Film Festivali'nin endüstri bölümü Eastern Promises'ta kurgu aşamasındaki film projelerinin yarıştığı First Cut+ kategorisinde TRT Ödülü kazanmıştı.


TRT ortak yapımı "Klondike" Panorama bölümünde yarışacak

Berlin Film Festivali'nin en güçlü bölümlerinden biri olan; günümüz dünya sinemasının en yeni, cesur ve yaratıcı filmlerine yer veren Panorama bölümünde, TRT ortak yapımı "Klondike" yarışacak.

Ayrıca, Sundance Enstitüsü tarafından 1981'den bu yana düzenlenen, 20-30 Ocak tarihleri arasında ise ABD'nin Utah eyaletinde çevrim içi gerçekleştirilen Sundance Film Festivali'nde, TRT ortak yapımı "Klondike", festivalin Uluslararası Yarışma bölümünde En İyi Yönetmen Ödülü'ne layık görüldü.
 

 

2020'de gerçekleştirilen 12 Punto'da TRT Uluslararası Ortak Yapım Ödülü alan Ukrayna-Türkiye ortak yapımı filmin yönetmenliğini Maryna Er Gorbach, ortak yapımcılığını ise Mehmet Bahadır Er üstleniyor.

Ukrayna-Rusya sınırında yaşayan hamile bir kadın olan Ira'nın ayrılıkçı gruplar tarafından köyünün kuşatılmasına rağmen evini terk etmeyişiyle başlayan "Klondike", 17 Temmuz 2014 günü Ira ve ailesinin kendilerini uluslararası bir uçak kazası felaketinin merkezinde bulmalarını konu alıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU