HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Rehber TV'de Olcay Ersoy'un sunduğu “Rehber Gündem” programında dış gündemin öne çıkan başlıkları; Türkiye-siyonist rejim ilişkileri, Rusya-Ukrayna krizi ve Afganistan meselelerine dair değerlendirmelerde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Farklı İslam ülkelerinin İsrail'le normalleşme adımlarına da şiddetle tepki gösterdiklerini söyleyen Yapıcıoğlu, hiçbir şekilde normalleşmeye gidilmemesi gerektiğini ifade ederek "Siyonist rejimle ilişki kurmak, kendinin ona köle olduğunu kabul etmek demektir" dedi.
"İsrail diye bir devlet yoktur"
Türkiye-İsrail ilişklerinin Davos'taki ‘One minute' hadisesinden sonra bir iniş seyri izlediğini belirten Yapıcıoğlu, Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmanın ardından Mavi Marmara davasının düşürüldüğünü hatırlatarak , "Herhangi bir tazminat davasının açılamayacağı, açılırsa bunun hazine tarafından ödeneceğini Türkiye kabul etti. İlişkiler bir seyir izlemeye başladı. Yavaş yavaş yükselmeye başladı. Şu anda da tam bir normalleşmeye doğru gidiyor" dedi.
Fas'tan körfez ülkelerine kadar çok farklı İslam ülkeleri siyonist rejimle normalleşme adımları onu tanıma yönünde irade beyanları gündemdeyken kendilerini buna şiddetle tepki gösterdiklerini söyleyen HÜDA PAR Genel Başkanı, "Biz diyoruz ki İsrail diye bir devlet yoktur. Devlet için 3 temel şart vardır. Bir devletin tanımında 3 temel unsur vardır. Sınırları belli bir toprak parçası olacak. O toprak parçası üzerinde yaşayan bir millet olacak ve egemenlik olacak. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı da dile getiriyor. İsrail denen şebekenin sınırları nerede başlıyor, nerede bitiyor? Var mı bunun tarifini yapabilecek" diye konuştu.
"İşgal çetesiyle ticari, iktisadi, askeri hiçbir işbirliği yapılmamalıdır"
"Eğer körfez ülkeleri ya da mağrip başta olmak üzere Afrika'daki diğer İslam ülkeleri Siyonist rejimle ilişki kurduğunda siz ona ağır laflar etmişseniz o zaman siz ne yaptığınıza dikkat edeceksiniz" diyen Yapıcıoğlu, "Hükümetin attığı bu adımlar yanlıştır. Bize göre mevcut ilişkiler de tamamen koparılmalıdır. Hiçbir şekilde oradaki Siyonist rejimle ilişki kurmamak, onun devlet olma vasfını tanımamak lazım. Onunla ticari, iktisadi, askeri hiçbir işbirliği yapılmamalıdır. Bu Filistin davasına ciddi bir şekilde zarar verir. Hiçbir şey yapmasa Filistin'deki direniş gruplarının moralini bozar" dedi.
Rusya-Ukrayna krizi
NATO'nun Ukrayna'yı destekleyip desteklemediğinin henüz netlik kazanmadığını savunan Zekeriya Yapıcıoğlu, ABD yönetiminin gerginliği tırmandıracak sözler sarf etmesine rağmen Avrupa'nın Rusya'yla çatışmak istemeyeceğini söyledi.
"Öyle görünüyor ki Rusya Suriye'de istediklerini aldığı gibi Kırım'da da Donbas Bölgesinde de istediklerini aldıktan sonra bu gerilim kademeli bir şekilde düşecektir" diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Eğer Türkiye NATO için veya NATO'nun lokomotifi olan Amerika için Rusya'yla bir savaşa girişirse veya ilişkileri bozarsa akıllıca bir şey yapmış olmaz. Değirmenin iki taşı arasına yani iki süper gücün arasına Türkiye girerse arada ezilir. Buna hiç gerek yoktur. Bence Türkiye şu anda yaptığı gibi ‘biz arabuluculuk görevi yapmak istiyoruz' demesi doğru bir harekettir. Gerginliği durdurmak için çaba harcayabilir. Bu Türkiye'nin savaşı değildir. Türkiye bu savaşın tarafı, hatta gerginliğin tarafı olmamalıdır
"Öyle bir sistem kurulmuş ki siz kendi kardeşinizle onlar istemeden ticaret yapamıyorsunuz"
Küresel sistemin adil olmadığını ve Birleşmiş Milletlerin mevcut yapısının dünyadaki sorunları çözmediği hatta kendisinin sorun olduğunun Afganistan'la ilgili son bir yılda yaşananlar ile net olarak ortaya çıktığını belirten Yapıcıoğlu, Taliban yönetimine uygulanan ambargoya tepki göstererek, "Tamam, Afgan halkı seçmedi ama siz neden Taliban'a karşı çıkmadınız diye cezalandırıyorlar. Belki dil ile söylemiyorlar ama fiilen yaptıkları şey bu. Afgan halkının parası olan milyarlarca doları bloke etmişler, göndermiyorlar. Afganistan 3 trilyon dolarlık yeraltı zenginliklerin üzerinde ama açlıkla savaşıyor. Siz dışarıdan para gönderemiyorsunuz. Bankacılık sistemi çalışmıyor. Küresel sistem dört bir tarafa parmak sallıyor. Siz yeni Afgan hükümetini tanımayacaksınız. Onlarla herhangi bir ilişki geliştirmeyeceksiniz. Çok korkunç bir ambargodur bu" şeklinde konuştu.
Independent Türkçe