Keşmir, Pakistan, Hindistan, Çin sınırlarının kesiştiği bölgede yer alan dağlık bir bölge. Hepimizin bildiği Kaşmir kumaşı, Keşmir bölgesinde yaşayan bölgeye özgü Keşmir keçisinin tiftiklerinden yapılıyor.
Üç ülke arasında parçalanmış olan Keşmir bölgesinin coğrafi olarak yüzde 45'ini, nüfus olarak da yüzde 70'ini oluşturan üç bölge Cammu, Keşmir Vadisi, Ladakh'ın büyük kısmı ve Siachen buzulları Hindistan'ın kontrolu altında.
Pakistan ise Keşmir'in Gilgit-Baltistan ve Azad Keşmir'in oluşturduğu yüzde 35'lik kısmı kontrolünde bulundururken, Çin de yüzde 20'sini oluşturan Aksai Chin 1 bölgesini kontrol ediyor.
Yazımızın konusu olan Hindistan kontrolündeki Keşmir, Keşmir Vadisi, Cammu ve Ladakh olmak üzere üç ana bölgeden oluşuyor. Keşmir Vadisi'nin yüzde 4'ü Hindu, yüzde 95'i ise Müslüman, Cammu'nun yüzde 66'sı Hindu, yüzde 30'u Müslüman, Ladakh'ın ise yüzde 50'si Budist, yüzde 46'sı Müslüman.
Keşmir aynı zamanda Hindistan'ın müslüman çoğunluğunun olduğu tek bölge konumunda. Genellikle gözden kaçsa da, yaklaşık 1,4 milyar insanın yaşadığı Hindistan'da 210 milyon müslüman bir nüfus da yaşıyor. Bunun diğer bi anlamı Hindistan, Endonezya ve Pakistan'dan sonra en çok müslüman yaşadığı üçüncü ülke.
Keşmir sorununun temelleri
Keşmir Hindistan ile Pakistan-Çin ikilisi arasında sorun olmaya devam ediyor. Keşmir sorununun kökleri İngiltere'nin Ağustos 1947'de Hindistan'dan çekilmesi ile yaşıt.
Pakistan ve Hindistan, İngiltere'den bağımsızlıklarını kazandıklarında 650 prens tarafından yönetiliyordu. Özellikle iki ülke sınır hattındaki prensler hangi ülkeye katılacaklarına ya da bağımsız kalacaklarına kendileri karar verebileceklerdi.
Fakat pratikte prensler demografilerinin genel eğilimine göre kara veriyorlardı. Hindu Mihrace Hari Singh'in yönettiği Keşmir'de İngilizlerin 1941'deki nüfus sayımına göre, yüzde 77'si müslüman, yüzde 20'si ise Hindu idi.
Mihrace Hari Singh'in bağımsızlık yanlısı tavrı neticesinde, Pakistan yanlısı müslüman aşiretler Pakistan'a katılmak amacıyla Ekim 1947'de başkent Srinagar'a yürüdüler.
Bu durum karşısında Mihrace Hindistan'dan yardım talep eder ve 26 Ekim 1947'de Keşmir'in Hindistan'a katılım antlaşmasını imzalar. Mihrace Hari Singh'in Keşmir'i Hindistan'a katma kararını kabul etmeyen Pakistan ile Hindistan savaştılar.
İlerleyen yıllarda Hindistan ve Pakistan 1965, 1971 ve 1999'da üç defa daha savaştılar ve bir çok kez de savaşın eşeğine geldiler.
Hindistan Keşmir anlaşmazlığının çözümü için Birleşmiş Milletler'e başvurmuş ve BM'de 21 Nisan 1948'de aşiret savaşçılarının, Pakistan ve Hindistan askerlerinin savaş öncesi sınırlarına çekilmesi ve halkoylaması kararı aldı.
Fakat ateşkes sonrasında taraflardan hiçbirisi mevcut konumlarını terketmediği gibi halkoylaması da yapılamamıştır. BMGK'nın kararına göre halkoylamasının gerçekleştirilebilmesi için Keşmir'de 1947 öncesi statükoya dönülmesi şartı vardı.
Statükoya dönülmediği gibi Şaksgam Vadisi'nin (Karakurum Geçidi) 1963 yılında Pakistan tarafından Çin'e verilmesi de statükoya dönülmesini daha da zorlaştıracaktı. Dolayısıyla halkoylamasını da.
Pakistan, Ocak 1949'da ateşkesi kabul ettiğinde Hindistan Keşmir'in yüzde 65'ini kontrol ediyordu. Bu ateşkes ile ortaya çıkan sınır iki ülke arasında tartışmalı fiili sınır olarak konumunu hal koruyor.
Keşmir anlaşmazlığı çerçevesinde Pakistan-Hindistan ilişkilerinde diğer bir dönüm noktası da, 1971 savaşı sonrasında 1972'de imzalanan Şimla Antlaşması olmuştur.
Bu antlaşmaya göre taraflar sorunlarını diyalog yoluyla çözecek daha önemlisi Keşmir anlaşmazlığına BM dahil üçüncü taraflar müdahil olamayacaktır. Diğer bir ifade ile Şimla Antlaşması ile Hindistan'ın Keşmir anlaşmazlığında bugün dahi savunduğu pozisyonu Pakistan kabul etmiş oldu.
Hindistan Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırdı
Cammu Keşmir Hindistan idari yapısı içerisinde otonom bir idari yapıya sahipti. Hindistan Merkezi Hükümeti 5 Ağustos 2019'da 370. Madde gereğince Hükümet Kararı ile Cammu Keşmir'e tanınan özel statü iptal etti.
Ayrıca Cammu Keşmir ve Ladakh olmak üzere iki bölgesel idari yönetime ayrıldı. Böylece Hindistan anayasasının bütün hükümleri Cammu Keşmir'de de uygulanır hale geldi.
Hindistan anayasasının "Geçici, Geçiş ve Özel Hükümler" bölümü altında yer alan 370. maddesi gereğince Cammu Keşmir'de Hindistan merkezi yönetimi sadece iletişim, savunma ve dış politika konularından sorumlu idi.
Ayrıca Cammu Keşmir Kurucu Meclisi, Hindistan anayasasının eyalette ne ölçüde uygulanacağını tavsiye etme yetkisine sahip olacağı da belirtiliyordu.
Cammu Keşmir anayasası, eyaletin Hindistan Birliği'nin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtmekle birlikte kendi anayasası, meclisi ve bayrağı olan bir eyaletti.
Fakat Hindistan vatandaşlarının sahip olduğu haklar Cammu Keşmir halkını kapsamadığından statünün ikiliği sorunu da ortaya çıkarıyordu.
Diğer bir ifade ile Cammu Keşmir güçlü bir özerk yapısı vardı. Bu durumu Hindistan yönetimi devlet içinde devlet olarak görüyordu.
Bu kararın ardından statünün kaldırılmasına karşı çıkan şahin liderler, eski Cammu Keşmir başbakanları, parti liderleri ve siyasetçiler tutuklandı.
Daha sonraki süreçte bu tutukluların zaman içerisinde serbest bırakıldığı da gelen haberler arasında. Ayrıca Pakistan'da hak iddia ettiği Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasına sert tepki gösteriyor.
Merkezi Hükümetin Cammu Keşmir'in bu statüsünün sonlandırılmasını savunanların temel argümanlarına bakıldığında. Güçsüz yerel hükümetlerden ise güçlü ve etkili merkezi hükümetin daha işlevsel olduğu tezini savunuyorlar.
Keşmir'in özerk statüsünün yerel elitler eliyle siyasi bir patronaj ortaya çıkardığını ve bunun da kötü ve yolsuz bir yönetime neden olduğu belirtiliyor.
Hindistan merkezi hükümeti aynı zamanda Keşmir'in geri kaldığını düşündüğü alanlar; eğitim, çalışma, kadınlar ve çoçuklarla alakalı olmak üzere 100'e yakın yasayı bölge için de uygulamaya başladı.
Böylece Keşmir'in Hindistan'ın ana nüfusu ile entegrasyonu ve ortak bir kimlik oluşturma hedefleniyor.
Ayrıca yerel elitlerin Hint karşıtı söylemlerinin önüne geçildiğini ve Pakistan'ın etkisinin zayıflatıldığını belirtiyorlar. Hindistan İçişleri Bakanlığı'nın açıklamalarına göre, Keşmir'de terör olaylarının bu karar sonrası 2020'de bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 60 ve 2021 yılının ilk yarısında da yüzde 32 azaldığını ifade ediyor.
Bu statünün sona erdirilmesinin ne kadar olumlu sonuç doğurduğunu savunanlar somut bir gösterge olarak Covid-19 pandemisi ile bölgede de aktif bir şekilde mücadele edilmesini gösteriyor.
Bu çerçevede pandemiye karşı mücadelede merkezi hükümetin kararları ile aktif bir şekilde temaslı takibi yapıldığı, karantina sisteminin uygulandığı, yerel sağlık tesislerinin güçlendirildiği ve aşı programının da titizlikle uygulandığını belirtiyorlar.
Yeni Delhi'nin Keşmir'de entegrasyon çabaları
Ayrıca merkezi hükümet Keşmir ve Ladakh'ın hem altyapısını iyileştirerek merkez ile bağını arttırmaya çalışmakta hem de bölgeyi dış dünya ile entegrasyonunu arttırmaya çalışıyor.
Bu kapsamda da Cammu Keşmir yerel yönetimi geçtiğimiz yılın Kasım ayı başında 122 dönümlük bir araziyi yeni bir havalimanı terminali yapılması için Hindistan Havalimanları Yönetimi'ne devretti.
Ayrıca Hindistan'ın Gofirst Havayolu firması 2021'in Ekiminde Srinagar'dan Birleşik Arap Emirlikleri'nin Şarjah kentine haftada dört sefer yapmaya başladı.
Belirtmek gerekir ki, Pakistan'ın talep ettiği Cammu Keşmir'in başkenti Srinagar'dan, Pakistan'ın da iyi ilişkiler içerisinde olduğu Müslüman bir ülke olan BAE'ye uçak seferlerinin başlaması Hindistan'ın önemli bir başarısıdır.
Hindistan Hükümeti hem bölgesel kalkınma, hem de merkezle bölgenin entegrasyonunu arttırma amacıyla altyapı çerçevesinde karayolu ve demiryolu yapımına büyük bir hız vermiş konumda.
Cammu Keşmir'in, batıda Pakistan ve doğuda Çin olmak üzere dostane ilişkileri olmayan iki komşu arasındaki stratejik konumu nedeniyle karayolu altyapısının geliştirilmesi önemsiyor.
Bu çerçevede yapılan yatırımlar ile Cammu bölgesinde Ağustos 2019'dan Ekim 2021'e kadar 3 bin 885 kilometre yol inşa etmiş durumda.
Ayrıca Hindistan Karayolu Taşımacılığı ve Karayolları Bakanı Nitin Gadkari, mega otoyol ve tünel projelerinin önümüzdeki yıllarda Delhi'den Keşmir'e seyahat süresini sekiz saate indireceği belirtiyor.
Ulaşıma ek olarak aynı zamanda Hindistan Hükümeti bölge halkının daha iyi sağlık hizmeti alabilmesi için yeni tıp fakülteleri, hemşirelik okulları ve kanser enstitüsü inşa edildiği belirtiliyor.
Sonuç olarak Hindistan Hükümeti, Keşmir'in merkezle entegrasyonunu artırmayı amaçlıyor. Bu çerçevede de Hindistanlı yöneticiler ve Cammu Keşmir'in otonom statüsünün kaldırılmasını destekleyenler, ayrılıkçılığa, ayrılıkçı söyleme, dini aşırılığı önlemeye çalıştığını ifade ediyorlar.
Bunun yerine İslam'ın daha ılımlı yorumu ve bölge insanının orijinal dini anlayışı olarak gördükleri tasavvufi İslam yaşam tarzını güçlendirmeyi hedeflediklerini söylüyorlar.
Keşmir'in statüsünün değiştirilmesini eleştirenler ise, Cammu Keşmir'de 15 yıl yaşamış Hindistan vatandaşlarına ‘yerli statüsü' tanınmasını, Keşmirli olmayanların da bölgeden toprak alabilme hakkının tanınması nedeniyle bölgenin demografik yapısının değiştirilmesini amaçladığını belirtiyorlar.
Keşmir'de yeni bir gerçeklik var. Bu yeni gerçekliğin Keşmir halkının lehine olup olmadığını da en iyi zaman gösterecek.
1. Çin, Aksai Chin’in Keşmir’e dahil olmadığını savunuyor
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish