Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Kabustan uyanıp bir yudum su içer gibi bitecek sorunlar” dedi.
Babacan, partisinin Ankara il kongresinin ardından bir grup gazeteci ile bir araya geldi. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş konusunda görüşmeleri tamamlanan ve ortak açıklama yapması beklenen muhalefetteki 6 partiden DEVA Partisi’nin genel başkanı olan Babacan, “geçiş süreci” konusunda açıklama yaptı.
Bu sürecin şimdiden anlaşılıp kayıt altına alınması gerektiğini söyleyen Babacan, ittifakın ön koşulunun bu konuda anlaşmak olduğunu ifade etti:
Evet. Bizim açımızdan öyle. Aday da öyle ittifak da öyle. Hatta şu da var: İttifak, tabii seçim öncesi. Seçim sonrası koalisyon, ortaklık devam edecek mi? Eğer böyle olursa oturup, dış politikadan eğitime bir de koalisyon protokolü gerek. Seçim ittifakı olabilmesi için seçimden sonraki döneme ilişkin mekanizma ele alınmalı. Eğer ittifak seçimden sonra beraber yönetme ruhuyla devam edecekse o zaman oturup politikaları ortaklaştırmak gerekir.
Ortak aday yorumu: Fazla “ben, ben” diyen birisi ile sıkıntı olabilir
Babacan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı adayı olma konusunda istekli olduğu yorumu için şu düşüncelerini dile getirdi:
Bu konuyu kendisiyle görüşmedik. Sistem konuşuyoruz, seçim öncesi, sonrasına dair görüş alışverişinde bulunuyoruz. Belediye başkanlarının adaylığını pek desteklemediğini nedenleriyle ifade etti. “Olmak istiyorum”, demiyor, “ittifak anlaşırsa, desteklerse şerefli bir görevdir” diyor. Geçiş sürecine uygun bir profil lazım. Fazla “ben, ben” diyen birisi ile sıkıntı olabilir. Ama bunlar baştan yazılı esaslara bağlanır, sağlam bir siyasi taahhütleşme olursa onun dışında bir iş yapmaz herhalde, olursa da siyasi meşruiyetini kaybeder. Onun için geçiş sürecinin iyi tasarlanması lazım.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Devri sabık tartışması: Hukuk dışında bir şey olmayacak
CHP lideri ile kendisinin “Devri sabık yaratmayacağız” şeklindeki ifadeleri hatırlatılan Babacan, “hukuk dışında bir şeyin olmayacağını” söyledi:
AK Parti seçmeninin, seçimlerden sonra hukuksuz bir şekilde bir linç kampanyası, bir rövanş kampanyası olmayacağından emin olması gerekiyor. Emin olmazlarsa her şeye rağmen AK Parti, Erdoğan etrafındaki organizasyonlarını korurlar. Bu sadece siyasetle de bitmez. Toplumdaki insanların psikolojisine dikkat etmek lazım. Şundan emin olmanız lazım. Hukuk dışında başka bir şey olmayacak.
“Eylül’den bu yana yapılanlar akıl alır gibi değil”
Babacan, iktidarın uyguladığı ekonomi politikalarını “Eylül’den bu yana yapılanlar akıl alır gibi değil” ifadesiyle tanımlarken şunları kaydetti:
- Hazine daha bir sene önce piyasadan yüzde 13’le borçlanırken bugün yüzde 25 ile borçlanıyor.
- Faiz yüzde 7 iken tertemiz bürokratları faiz lobisi olmakla, vatana ihanetle suçluyordun. Şimdi, üstelik 5 yıl vadeyle yüzde 25’le borçlandıranlara ne diyeceksin?
- Hazine sana bağlı değil mi? “Nas” diyor. Merkez Bankası faiziyle ilgili bir “nas” var da Hazine’yle ilgili nas yok mu?
- Bakanların biri gidiyor, biri geliyor. Hallerinden memnunlar, hayallerinde göremeyecekleri yerlere geliyorlar.
- Geniş kitlelere gelince ‘Burası Türkiye, Türk lirası’ diyeceksin, bankada parası olanlara gelince, dövize endeksle… Turgut Özal’ı istismar edip tersini yapıyor. Özal’ın güçlendirdiği “orta direği” son yıllarda yıktı.
130 maddelik eylem planı
Babacan, iktidara gelmeleri durumunda ekonomi konusunda ilk ne yapacaklarına dair soruya şöyle yanıt verdi:
130 maddelik ekonomi ve finans eylem planını yakında açıklayacağız. Şu an yangın var, sıralama yangını söndürmek, enkazı temizlemek ve yenisini inşa etmek. Demokrasi isteyen, parlamenter sistem isteyen parti ya da partilerin seçildikten sonra bu ülkenin ekonomisiyle, adaletiyle, hukukuyla çok iyi bir performans ortaya koyması lazım. Bu sadece Türkiye meselesi de değil. Popülist otoriter liderlikle ilgili kitaplarda üç dört örnekten biri Türkiye. Türkiye başarılı olursa bütün dünyadaki demokrat insanlar için büyük cesaret kaynağı olacak.
Anketlerde durum ne?
Babacan, anketlerle ilgili bir soruya da şu cevabı verdi:
Genel merkez olarak hiç yaptırmadık. İstanbul İl başkanlığımız kentle alakalı yaptırmış. İstanbul’da kararsızlar dağıtılmadan yüzde 5 civarında. Bilinirlik sorunu var. Teşkilat çok önemli. Mahalle temsilcileri görevlendiriyoruz her yere. Pazar yerleri önemli. Broşürlere önem veriyoruz. Bir sene önceye göre çok daha iyi.
Gazete Duvar, yetkinreport.com