Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından iki genel başkan kameraların karşısına geçerek ortak açıklama yaptı.

Mustafa Sarıgül ile, tecrübe, kaygı ve gelecek vizyonlarını paylaştıklarını belirten Ahmet Davutoğlu, "Kaygılarımız ortak. Demokratik alanın daraldığını, yoksulluk ve yoksulluğun arttığı yönünde ortak kaygılarımız var. Çıkış yolu konusunda bir çok ortak noktayı benimsediğimizi görmekten de mutlu oldum" dedi.

Davutoğlu bunun ilk yolunun da demokratik parlamenter sisteme geçmek olduğunu söyledi.

Davutoğlu'na misafirperverliği konusunda teşekkür eden Sarıgül ise, "Önümüzdeki günlerde siyasi partiler arasındaki diyaloglar daha da gelecek. Demokrasiyi geliştirmeliyiz ve evrensel hukuk kurallarına da mutlaka saygı göstermeliyiz" şeklinde konuştu.

İBB'deki teftiş

İki lider açıklamanın ardından gazetecilerin İçişleri Bakanlığı'nın terör örgütleri ile iltisaklı ve üye kişilerin işe alındığı iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde müfettiş görevlendirmesi ile ilgili sorularına cevap verdi.

Kendisinin uzun süre belediye başkanlığı yaptığını ve bu süre zarfından teftiş soruşturması yapılması kendisinin talep ettiğini söyleyen Mustafa Sarıgül, "Önemli olan gelen müfettiş arkadaşlarımızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun kendilerine verdiği o özgürlüğü kullanmamaları, siyasal değil objektif davranmaları" dedi.

Türkiye'deki bütün yetkili ve kurumların teftişe tabi olduğunun altını çizen Davutoğlu ise şöyle konuştu:

Bütün bu memurlar adli sicil kaydı alınarak göreve başlarlar. Eğer böyle ciddi bir vahim hata yapılmışsa bunun da gereği yapılmalıdır. Daha en başından bir ithamla başlamaktansa, bir teftişin hukuki denetim süreci itibariyle geçmiş bütün işlemleri tamamlaması, gerçekten bir suç veya ihmal ya da hukuk dışı görevlendirme söz konusu ise o teftişten sonra bunun açıklanması iktiza eder. Aksi takdirde bir şekilde o işlem hukuki süreç içinde yapılan işlemin muhatapları daha teftiş bitmeden isimleri lekelenmiş olurlar. Burada gerçekten hukuk bir teftiş mi yürütülüyor yoksa siyasi bir iklim mi oluşturmaya çalışılıyor. Buna dikkat çekmek isterim. Eğer siyasi bir amaçla yapılıyorsa bu iktidara da zarar verir. Eğer hukuki bir teftişse objektif kriterler içinde yapılmalı. Ama daha teftiş başlarken ithamla başlayıp bir psikolojik ortam oluşturmak doğru değil

Independent Türkçe