Kirasını ödeyemeyenlerin sayısı arttı… Bazı ev sahiplerinin ek zam talepleri, kiracıları çaresiz bırakıyor

"Başımı sokayım da bir şekilde öderim" diyerek yüksek kiralara "evet" demek zorunda kalanlar, ödeme zorluğu çekiyor. Yüksek enflasyonda kirayı yetersiz bulan ev sahipleri de ek zam peşine düştü. Kiracı krizi derinleşiyor

Birçok kiracı ek zam talepleri veya evin satışa çıkarılması nedeniyle yeniden taşınmak zorunda kalıyor / Fotoğraf: Twitter

Fiyatlardaki artışın en çok vurduğu alanlardan biri kiralar oldu. Özellikle İstanbul ve diğer büyükşehirlerde kiralar el yakıyor.

Geçen aylarda yüksek kiralardan kaynaklanan ev bulamama sıkıntısı gündeme gelmişti. İnsanlar güç bela ev bulup başlarını bir yere soktuysa da sorun bitmedi.

Çünkü artan hayat pahalılığı mevcut gelirleri birçok kişi açısından yetersiz hale getirdiğinden bu sefer de artan bir şekilde kirayı ödeyememe ve kirada zorlanma gibi sorunları da beraberinde getirdi.

Ancak tek sorun bu da değil. Enflasyondaki artışın ardından bazı ev sahiplerinin aldığı kiranın enflasyonun çok altında kaldığını söyleyerek sözleşme zamanından önce ek zam talepleri oluyor.

Kimi ev sahipleri de evi daha yüksek fiyattan kiralamak veya toplu paradan faydalanmak için kiracılarına evi satacağına dair bildirimlerde bulunuyor.

Bu nedenle birçok kiracı sözleşmesi bitmeden yeni ev arayışına düştü. Gulan Güler ile Savaş Emre bu sorunu yaşayan kiracılardan ikisi.

Her ikisi de ev sahiplerinin bulundukları evleri satılığa çıkarması nedeniyle şu an yeniden ev arayışına girdiklerini söyledi.

gulanguler.jpg
Gulan Güler / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Fiyatlar artınca ev sahibim evi satışa çıkardı"

10 yıldır İstanbul'da yaşadığını belirten Gulan Güler, sürekli ev sahipleri yüzünden ev değiştirmek zorunda kaldığını ifade etti.

Son süreçte ev fiyatları artınca ev sahibinin ikamet ettiği konutu satışa çıkardığını anlatan Güler, "Ben de yine ev arayışına çıktım. Ama bulduğum tüm evler ya çok eski ve bakımsız dı ya da bir seneye kalmaz kentsel dönüşüme gidecek. Ben de yine taşınmak zorunda kaldım. Bu nedenle çok zorlandım" dedi.

"İşi fırsatçılığa dökenler var"

Güler, ev arama sürecinde yaşadığı sıkıntıyı şu sözlerle dile getirdi: 

 "Örneğin bir emlakçı kirayı kendisinin ulaştıracağını söyleyerek ev sahibiyle beni tanıştırmadı. Bin 500 liraya verilen evi tutmuş.  2'nci el eşyalarla döşemiş ve 3 bin lira kira istiyor. Yine bu süreçte yaşadığım bir olay şöyle: Şirinevler'de 2+1 evin kirası 2 bin 500 liraydı. Ev sahibi bir kira peşin, iki kira depozito istiyordu. Ancak emlakçı bana 'ofiste iki emlakçı olduğumuz için iki komisyon alıyoruz' deyince tepki gösterdim. Bu süreçte ev sahiplerinin ilanlarını kendilerinin vermelerini istiyoruz." 

emresavaş.jpg
Emre Savaş / Fotoğraf: Facebook

 

"Eski evlerde ufak bir tadilat yapıp yabancılara yüksek fiyattan kiralıyor veya satıyorlar"

İstanbul'un Kurtuluş semtinde oturan Emre Savaş ise merkezi bir konumda olmalarının etkisiyle kiraların hayli yüksek olduğunu kaydetti.

Kurtuluş'u ağırlıklı olarak yabancıların tercih ettiğini dil getiren Savaş, "Birçok ev sahibi hayli eski denebilecek evleri de ufak bir tadilatın ardından yabancılara yüksek fiyatlara kiralıyor veya satıyor. Sözleşmem bitmediği halde ev sahibim evi satılığa çıkaracağını söyledi. Bir kişinin yaşayabileceği, hayli de eski olup, ciddi tadilat isteyen ev için talep edilen rakam ise 1 milyonun üstünde. Akıl alır gibi değil bu rakamlar" şeklinde konuştu.

nizamettinaşa.jpeg
Nizamettin Aşa / Fotoğraf: Twitter

 

"Bu kiralar kolay kolay ödenmez"

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa da kirasını ödeyemeyenlerin arttığına dair bilgilerin kendilerine geldiğini söyledi.

"Geçen seneden beri sürekli olarak "Bu kiralar kolay kolay ödenmez. Hukuksal sorunlar yaşanabilir" dediğini hatırlatan Aşa, "Çünkü 7-8 hatta 10 bin liraya kiraya verilen 2+1 daireler var. Kim ödeyebilir bu kiraları?" diye sordu. 

"Adam kirayı yükseltiyor, yükseltemeyince de 'satıyorum' diyor"

Ek zam taleplerini ve sözleşme sonlanmadan evin satışa çıkarılması gibi olayları da son dönemde çok duyduğunu kaydeden Aşa, "Adam kirayı yükseltiyor. Yükseltmeyince 'evi satıyorum' diyor. Bunun iki yönlü boyutu var. Ya 'zam yapmazsan satarım' türünde üstü örtülü bir tehdit ya da gerçekten de satıp dövize bağlamaya çalışıyor. Bu tür durumlar da son zamanlarda gündeme geliyor" ifadelerini kullandı. 

hikmettoraman.jpg
Hikmet Toraman / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Ev sahipleri çok yüksek oranlarda kira artışları istiyor"

Kartal'da emlakçılık yapan Hikmet Toraman da ev sahiplerinden artan enflasyonu ileri sürerek çok fazla ek zam talebinin gelmeye başladığını vurguladı. 

"Ev sahipleri çok yüksek oranlarda kira artışları istiyorlar. İnsanlar ödemekte zorlanıyor" diyen Toraman, şunları söyledi:

"Zaten kış geldi. Masrafları arttı. Nasıl ödeyecekler? Faaliyet alanım olan semte orta gelirin biraz üstünde olan insanların olduğu bir yer. Bundan dolayı kiranın ödenememesi gibi durumlar şimdilik pek olmuyor. Ama ekonomik açıdan daha zayıf olan semtlerdeki meslektaşlarımla konuştuğumda kirayı ödeyememe gibi durumların fazlalaştığını duyuyorum. İnsanlar bir başımı sokayım diye yüksek kiraları aylar önce kabul ettiler ancak iki üç ay içerisindeki fiyat artışlarıyla onu ödeyememe durumları başladı." 

rıdvanyıldız.jpg
Rıdvan Yıldız / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Kiracı ve ev sahipleri ihtilaflarında çok ciddi artış var"

Yukarıda sıraladığımız sorunlara dair tüketici derneklerine son zamanlarda gelen şikayet ve bilgi almak için başvurularda da ciddi artış var.

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Başkanvekili Avukat Rıdvan Yıldız, bu artışı doğrulayarak şöyle konuştu: 

Geçmiş yıllarla kıyasladığımızda kiracı ve ev sahipleri arasındaki ihtilaflarda çok ciddi bir artış var. Hepsi davaya dönmese bile özellikle kira bedelinin artırılması, tahliye gibi nedenlere dayalı uyuşmazlıklar çoğunlukta. Kiracılar yönünden ev sahiplerinin dayattığı koşullara karşı taşınma maliyeti ile işin yargıya gitme maliyetini kıyaslayıp ona göre uzlaşma ya uzlaşmama durumları da oluyor. Yani bazen kiracı, çıkacaksam da mahkeme kararı ile çıkarım, taşınmak daha maliyetli, zaman kazanmak daha karlı diye düşünebiliyor.

"Çoğu kiracı uzun vadede ödeyemeyeceği kira sözleşmelerini imzaladı"

Yakın zamanda aşırı kira artışlarının görüldüğünü kaydeden Yıldız, "Çoğu kiracı uzun vadede ödeyemeyeceği kira sözleşmelerini imzaladı. Kiracıların başka bir yolu da yoktu açıkçası. Rayiçlerin çok üzerinde bir artış yaşandı. Bir yere yerleşeyim de sonrasına bakarım dendi. Ev sahipleri de yüksek kira getirisi düşüncesiyle kiracının durumuna bakmaksızın kiraya verdiler. Kiracılar 1-2 ay idare edecek borçlar buldular ancak uzun vadede bu kira bedellerinin ödenmesi mümkün değil" yorumunu yaptı. 

evler.jpg
Yıldız, barınma sorununa dikkat çekti / Fotoğraf: AA

 

"2-3 ay sonra kiraların ödenememesi daha yaygın hale gelecek, davalar artacak"

"Türkiye'nin gelir düzeyi belli. Şimdiden kiracılar ödemekte zorlanmaya başladılar ki zaten bunun böyle olacağı belliydi. 2-3 ay sonra kira bedellerinin ödenememesi daha da yaygın hale gelecek" diyen Yıldız, şunları ifade etti: 

Kiracının bir yerde diyeceği şey git dava aç olacak. Çünkü yeterli geliri yok, gidecek yeri yok. En hızlı tahliye süreci 5-6 ay sürer. Ev sahipleri için avukatlık ücreti, tahliye maliyeti, dava masrafı derken bekledikleri yüksek kira getirisini hem elde edemeyecekler hem de kat kat fazlasını tahliye için harcayacaklar. İnsanlar zaten borç içindeler, icra takibi yapsa da büyük ihtimalle tahsilat da yapılamayacak. Yani ev sahibi hem kira geliri elde edemeyecek hem de çok fazlasını hukuki süreçte harcayacak.

"Barınma krizi doğduğunda sonuç sosyal patlamadır"

Ülkede fakirleşme noktasında gıda yardımı, giyecek yardımı, sosyal yardımlar ile bazı şeylerin çözülebileceğini anımsatan Yıldız, "Ancak barınma krizi doğduğunda sonuç sosyal patlamadır. Barınmanın ikamesi yoktur. İnsanları, aileleri çadırlara mı yerleştireceksiniz? Göz göre göre bir barınma ve kiracı krizi geliyor. Toplumun huzuru için sağlıklı barınma şartları olmazsa olmazdır. Ancak bugün geçtikçe zorlaşıyor. Eğer bu hassas duruma gözlerimizi kapatırsak toplum olarak bunun bedelini öderiz" uyarılarında bulundu. 

kirasözleşmesi.jpg
Yıldız, makul şartlarda sözleşmeler yapılması gerektiğini söyledi / Fotoğraf: AA

 

"Makul şartlarda yeni sözleşmeler yapmaları en doğrusu olur ama ev sahipleri yanaşmayabilir"

"Devlete, ev sahiplerine, kiracılara kısacası herkese görevler düşüyor" diyen Yıldız, kiracılarla ev sahiplerinin makul şartlarda yeni sözleşmeler yapmalarının en doğrusu olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: 

Gerçekten kısa vadeli yüksek gelir hayalinin hüsran olmasındansa uzun vadeli makul getiriyi düşünmek en doğrusudur. Ancak ev sahiplerinin buna yanaşacaklarını düşünmüyorum. Kiracılar, ev sahiplerinin kendilerine direttikleri her şeyi kabul etmek zorunda değiller. Mutlaka hukuki haklarını bilsinler, hukuki destek alsınlar. Ama en önemlisi devletin yapması gerekenler.

haticekolçak.jpg
Hatice Kolçak / Fotoğraf: Twitter

 

"Açık artırma usulü ev kiralamalar başladı"

TÜSODER Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak da bir kira ve kiracı krizinin kapıda olduğunu öne sürerek, "Kimi yerlerde açık artırma usulü ile ev kiralamalar başladı. Son olarak duyduğum bir olayda 'mal sahibi evine aynı anda kiracı adayı' çıktı. Hangisi çok verirse ona verin diyerek sekiz bin lira dediği mülkün bedelini 10 bin çıkardı. Maalesef bazı mal sahipleri gerçekten insanları zorluyor. Kirayı ödeyememe gibi olaylar artacak" dedi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU