Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz darbe girişimi ardından tutuklanan ve üç buçuk yıl tutuklu kalan Ilıcak’ın başvurusunu dün (14 Aralık) karara bağladı. Mahkeme, Ilıcak’ın "terör örgütü üyesi olduğuna veya hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalıştığına dair makul şüpheye dayalı hiçbir somut kanıt bulunmadığı" belirterek özgürlük ve güvenlik hakkı ile ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca Ilıcak’a 16 bin euro manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Nazlı Ilıcak, AİHM’in, hakkında verdiği ihlal kararını Medyascope'tan Beyza Kural'a değerlendirdi.
Kararın "çok geç kaldığını" ifade eden Ilıcak "Cezaevinde umutla bekledim, ya AİHM’den bir karar gelir ya AYM’den diye. O zaman daha kolay çıkabilirdim. Ama benim için çok çok önemli çünkü bir manada aklama kararı oluyor. Çünkü maalesef insanlar cezaevinde spekülasyonlara da maruz kalıyorlar. Tabii ki çok büyük memnuniyetle karşıladım" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ilıcak'ın açıklamalarından bir kısmı şöyle:
Türkiye’nin gündeminde AİHM kararları var, Türkiye ilk kez AİHM kararlarının uygulanmamasıyla ilgili yaptırımlar ile karşı karşıya. AİHM kararının henüz sonuçlanmasının yanı sıra siz de uzun bir tutukluluk süreci yaşadınız, bu süreçte Anayasa Mahkemesi (AYM) başvurunuz da reddedilmişti. Tutuklu insanlar açısından bu kararlar ve kararların uygulanıp uygulanmaması ne anlama geliyor?
Çok önemli. İnsan orada cezaevinde bir umuda tutunuyor. Bu umut da adil kararlar. Tabii ki büyük yıkım oluyor onlar için. Ümitle bekliyorlardı muhakkak ki bunun uygulanabileceğini, uygulanacağını düşünüyorlardır ki uygulanması da gerekir. Hâlâ ümitliyim bir şekilde uygulanacak diye çünkü Türkiye kendisini Avrupa’nın ve batının dışında atılmış gibi görmek istemez diye düşünüyorum. İlişkileri batı ile çok yoğun. Kopamaz gibi geliyor ve er geç bunun çok çok gecikerek de olsa uygulanacağını, hakkın teslim edileceğini düşünüyorum doğrusu.
"Ulusalcı, laik çevreler çok intikamcı"
Hakkınızda verilen ihlal kararının yansımalarını nasıl buldunuz? Sizce karar Türkiye için ne anlama geliyor?
Sadece benim kararım değil. Benden önce de tutuklanan hâkim savcılar hakkında AİHM kararı oldu. Daha sonra Bylockçular, Bank Asya’ya para yatıranlar bir şekilde, onların okullarında çalışanlar veya müesseselerinde çalışanlarla ilgili de bunun terör örgütü üyeliği olmadığı, terörle iltisakı belli etmediğine dair AİHM kararları oldu. Bunlar Türkiye’de her şeyin er geç rayına girmesini sağlayacak gelişmelerdir.
Tabii ki dostlarım sevinerek beni kutladılar. Çok fazla yorumlara bakmadım ama muhakkak aleyhte yorum olmuştur. Çünkü birtakım çevreler var, kana kan, göze göz, dişe diş filan, çok intikamcı. Daha ziyade biz onları ulusalcı, laikçi filan çevreler diye nitelendiriyoruz. Hâlâ onlar mevcut iktidarın paradigması üzerinde fikir üretiyorlar, insanları onlara göre suçluyorlar, onlara göre makbul addediyorlar ama kendilerini de aynı zamanda muhalif sanıyorlar. Böyle bir çevre var. Türkiye’de birtakım insanlar için çok rahat konuşabilen. Bir zamanın gelmesini ben de daha doğrusu bekliyorum. Bu arada anılarımı, düşüncelerimi yazıyorum. Öyle vakit geçiyor.
Haberin tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz
Medyascope