DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı “ekonomik kurtuluş savaşı” tanımını eleştirdi.
Babacan sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında gündemi değerlendirdi.
“Şu anda ülkemizde bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok. Kötü yönetimin elinde değersizleşmiş bir Türk Lirası, itibarını yitirmiş bir Türkiye var” diyen Babacan, “Hani her fırsatta ‘yerli ve millî’ diyorlar ya, işte bugün kendi kendilerine çıkardıkları gayet ‘yerli ve millî’ bir kriz var. Fakat ne yapıyorlar, kurdaki bu artışı adeta bir kurtuluş savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyor. Elinde kuru ekmeği ile kalmış insanları, vatan savunmasındaymış gibi kandırmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Şahsi bekanız için milletimizin tertemiz duygularını kirletmeyin”
“Savaştayız’ diyorlar; ‘Yokluğa, yoksulluğa, açlığa razı olacaksınız’ diyorlar. Yapmayın, bu ülkenin tertemiz insanlarını aldatmayın. Evet, halkımız, bu vatan için her türlü zorluğa göğüs germeye hazırdır” diyen Babacan, şöyle konuştu:
Ancak bu milletin fedakârlığını, cefakârlığını istismar etmeyin. Yeter artık. İktidarınızın süresini uzatmak için, şahsi bekanız için, milletimizin tertemiz duygularını kirletmeyin. Taraflı, partili cumhurbaşkanı ve akraba bakanın göreve başladığı 2018 yılından bu yana yokuş aşağı yuvarlanıyoruz. Sayın Erdoğan’ın, tek imzayla, aklına esen her şeyi yapmaya başladığı günden beri yoksullaşıyoruz. 13 sene kabinede Sayın Erdoğan’la beraber görev yapmış birisi olarak kendisine sesleniyorum. Her dar boğazda, 2002 krizinde, 2009 krizinde ekonomiyi teslim ettiği bir arkadaşı olduğunu da hatırlatarak kendisine sesleniyorum: Akıl dışı, bilim dışı tezlerinizi artık bir kenara bırakın. Bu ülke bunların maliyetini çok ağır ödüyor.
“Bu ülkenin ekonomisi sizin oyuncağınız değil”
İnsanların mutsuz, aç ve umutsuz olduğunu belirten Babacan, “Türkiye’nin dört bir yanını geziyorum. Bu ülkenin ekonomisi sizin oyuncağınız değil! Türkiye, sizin aklınıza gelenleri deneyeceğiniz bir laboratuvar değil!” tepkisini gösterdi.
Babacan şöyle devam etti:
Bu ülkenin haysiyetli insanları da kobay değil. Yeter artık. Bilmiyor olabilirsiniz. Bilmediğinizin farkında olmayabilirsiniz. Hiç olmazsa bilenlerle çalışın, bilenlere danışın. Ülkemizi, 2002 yılındaki krizden çıkaran, 2009 yılındaki krizden çıkaran takımın başında olan arkadaşınız olarak çok net söylüyorum. Ülkemizi bu krizden de yine biz çıkaracağız. Türkiye’yi iddialı ve itibarlı bir ülke yapacağız. Mutlak yoksulluğu bu ülkeden silmiştik, yine sileceğiz. Yalanlara aldanmayın. İktidarın kurguladığı, hakikatten kopmuş propaganda söylemlerine kanmayın. Biz kimseye boyun eğmeyeceğiz, vatandaşımızın da boyun eğmesine müsaade etmeyeceğiz. Hayat pahalılığının altında beli bükülen vatandaşımızı kısa sürede refaha erdireceğiz. Az kaldı, bunu yapacağız. Umudunuzu asla kaybetmeyin.
“Erdoğan ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir”
Vahim bir konu daha olduğunu kaydeden Babacan, “Cumhurbaşkanı, kur artınca istihdamın artacağına dair, kıymeti kendinden menkul bir tez daha ileri sürmüş. Bu ne demek? Döviz kurunun artmasıyla, şu an zaten aylık 250 doların altına düşmüş olan asgari ücreti daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek. Sayın Erdoğan bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir. Madem öyle, çıksın bunu açıkça söylesin. Süslü lafların ardında bu gerçeği gizlemesin. ‘Ben işçilerimizin alın terini ucuzlatarak ekonomiyi yöneteceğim’ desin” dedi.
“Ülkeyi içe kapatmasına müsaade etmeyiz”
“Biz bu ülkeyi, insan onurunun yok sayıldığı ülkelerden birine çevirmesine müsaade etmeyiz. Özgürlükleri sıfırlayıp ülkeyi içe kapatmasına, insan onuruna aykırı ücretlerle vatandaşını mağdur eden bir devlet uygulamasına müsaade etmeyiz” diyen Babacan, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi sayesinde ekonominin güçlü olduğunu iddia ettiğini belirterek, “Bunun gerçek olmadığını ilkokula giden yavrularımız bile biliyor. Siz kimi kandırıyorsunuz?” diye sordu.
Independent Türkçe