Geçmişte AK Parti’den milletvekilliği yapan Mehmet Ocaktan, iktidar partisinin son zamanlarda “akla ve mantığa zarar işler” yaptığını belirterek “Herhalde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yolsuzluğun, liyakatsizliğin, hukuksuzluğun, nepotizmin, ekonomide akıl dışılığın bu kadar ayyuka çıktığı bir dönem olmamıştır” dedi.
Ocaktan, bugünkü köşe yazısında Türkiye ekonomisinde son yaşanan gelişmeleri ve iktidarın bu konudaki tavrını şu ifadelerle eleştirdi:
Ekonomi literatüründe bir örneği bulunmayan “Faiz sebep, enflasyon sonuç” fantezisi yüzünden yaşadığımız sefalet tablosuna bakmak bile ülkenin nasıl bir yönetim komedisi içinde olduğunu anlamak için yeterli olacaktır. Şimdilerde “kur artarsa cari denge artı verir ihracata yarar” gibi hayal tacirliği yapanlara hatırlatmak gerekiyor; Türkiye şu anda üretip ihraç ettiği ürünler için yaklaşık yüzde 70 oranında ara malı ithalatı yapıyor. Bir günde bu üretim yapısını değiştirip ara malları üretir hale gelemeyeceğimize göre, ithal ara mallar için ödediğimiz bedel kur artışıyla daha da katlanarak artacaktır. Bu artışla aynı zamanda enflasyon şahlanacak, Türk parasının itibarı da, değeri de yerlerde süründüğü için halkın fukaralığı daha da derinleşecektir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Esas anlaşılmaz olan, partinin içinden bir siyasi aklın çıkıp bu ekonomik cehaletin Türkiye’yi de, AK Parti’yi de felakete götürdüğünü söyleme basiretini gösterememesidir” diyen Ocaktan, özetle şunları yazdı:
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz konusundaki görüşlerine itiraz edenleri işaret ederek “Bu konuda nass var nass...” gibi cümlelerle Allah’ın faizi haram kıldığını, dolayısıyla faizi düşürmek zorunda olduğunu söylüyor. Ama bu arada iş dünyasına “Faizlerden şikayet ediyordunuz faizi düşürdük, gidin bankadan kredi alıp yatırım yapın” diyerek sitemde bulunmayı da ihmal etmiyor. Yani iş adamlarına ‘gidin hemen faizli kredi alın’ diyor ve faizi teşvik ediyor. Demek ki cumhurbaşkanı yüzde 15 faizi haram olarak görmüyor…
Bir cumhurbaşkanı, İslami bilimlerde yetkin bir isim olmadığı halde neden bu konularda görüş beyan eder doğrusu anlamak mümkün değil, temel İslami meseleler konusunda görüş beyan etmek tamamen ulemanın işi değil mi?
Hemen hatırlatalım, cumhurbaşkanı ülkeyi yönetmekle mükelleftir, ayrıca yeni sisteme göre de halkın refah düzeyini arttırmak, işsizliği önlemek ve enflasyonu düşürmek zorundadır. Oysa cumhurbaşkanı esas görevlerini unutup ayetler ve hadisler üzerinden muhafazakar kesimleri motive ederek seçimlerde muhalefeti nasıl alt ederimin hesaplarını yapıyor. Ve garip bir şekilde bizzat kendi gerçekleştirdiği reformları inkar ediyor, hızla kendini yok ediyor…
Karar, Independent Türkçe