Dijital dünyada son yıllarda arka arkaya yaşanan gelişmeler, kripto paralar ile ekonomiyi değiştirirken Metaverse ile çok daha geniş bir alanı etkilemeye başladı.
Sanat ise geçmişte olduğu gibi günümüzde de yepyeni bir alanda yapılmaya başlıyor.
Dijital sanat kavramının ortaya çıkmasının ardından başlayan süreçte, NFT kullanılarak yapılan yüksek rakamlı satışlar sanatın da geleceğin dijital evrenin yer alacak ilk unsurlar arasında olduğunu gösterdi.
Dijital sanatın kripto paralar ile değerinin ölçülmesini doğru anlamak ve detaylandırmak için NFT teknolojisini anlamak gerekir.
NFT İngilizce, "non-fungible token"; Türkçe karşılığı ile "değiştirilemez jeton" olarak tanımlanabilir.
Herhangi bir dijital varlığın biricikliğini ve buna bağlı olarak birbiri yerine geçemeyeceğini onaylayan bir dijital depolama defteridir.
Blok zincire işlenen bu benzersizlik, telif hakkı konusunda da yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Günümüzde Ethereum blok zincirinin üzerinde inşa edilen NFT, diğer sayısız blok zincir ile NFT sürümlerinin geliştirilmesini sağlıyor.
Son yıllarda ise dünyada ve Türkiye'de NFT kullanımı popüler bir hal almıştır.
Sanatın dijitale dönüşümü nasıl başladı?
İnsanlık tarihi boyunca sanat, her dönemde var olan ve insanların kendini farklı imgeler kullanarak ifade etmesini sağlayan bir araç olarak tanımlanmaktadır.
Dönemlere göre kendini geliştiren ve dönüştüren sanat türleri ise günümüzde dijitalleşme ile yepyeni bir boyut kazandı.
Dijital sanat kavramının ortaya çıkmasında en önemli faktör şüphesiz bilgisayar teknolojilerinin gelişmesidir.
Dijital sanat denince fotoğraf manipülasyonlarından post-prodüksiyonlara, miksaj ve ses manipülasyonlarından web tasarımı ve programlamaya kadar birçok farklı kavram akla gelmektedir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Günümüzde ise kripto para ve Metaverse gibi dijital ortamların popülerlik kazanması NFT gibi sistemler ile sanatta yeni bir çağın başlamasına neden oldu.
Dijital bir ortamda kaydedilmiş veya üretilmiş tüm unsurlar "sanat" olarak kabul edilebilir.
NFT teknolojisi ise kişilerin atacağı bir tweetten uzun uğraşlar sonucu tasarlayacakları bir hareketli grafiğe kadar her şeyin bir sanata ya da metaya dönüşmesini sağladı.
Söz konusu unsurların sanat olup olmadığı konusu ise gelecek dönemde bu alanın büyük tartışmalarının yaşanacağı alanlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Dijital çağın Rönesans'ı NFT
Dünya yepyeni bir çağa adım attığında sanatta görülen köklü değişimler Rönesans'ı beraberinde getirdi.
Blok zincir ve kripto teknolojileri ise web 3.0 gelişmeleriyle beraber sanatta da diğer pek çok alanda olduğu gibi yepyeni bir çağın başlangıcı hakkında sinyaller veriyor.
NFT'nin ilk ortaya çıkışı konusunda kesin bir görüş olmamasına rağmen söz konusu teknolojinin blok zincirde yer alan renkli madeni paraların ilk NFT'ler olduğu kabul ediliyor.
Tarihi perspektiften bakıldığında Rönesans döneminde sanatın belirli hamilerinin olduğu ve bu hamilerin sanatta tam olarak bağımsızlığın yakalanamadığı dönem olarak ifade edilebilir.
21'inci yüzyıl ise dijital sanat ve blok zincir teknolojisi sanatta tam bir bağımsızlık sunuyor. Bu yönüyle modern bir Rönesans olarak tanımlamak mümkündür.
Kavramını ortaya çıkmasında "Code is New Art and Code is New Money" alt başlığı temelde tüm sistemi açıklamaktadır.
"Kod artık yeni sanattır" anlamına gelen bu söz, sanatın da artık kodlar üzerine inşa edilen bir evrende var olacağını göstermektedir.
Kripto alanında yatırım yapmak isteyen kişiler için sanat eserleri almak artık bir seçenek olacak.
Kripto sanat tüm algıları değiştirmeye devam ediyor
İlk akla gelen anlamıyla sanat eserleri; evlerin, sanat galerilerinin veya müzelerin duvarlarını süsleyen, açık alanlarda fiziksel olarak sergilenen ürünleri kapsamaktadır.
Ancak dijitalleşme ile sanat algısının değiştiği günümüzde ise fiziksel olarak hiçbir şekilde ulaşamadığımız ürünler, çok daha yüksek ücretlere satılabiliyor.
NFT sisteminin sağladığı en büyük avantaj ise sanatçıyı kopyalarından ayırarak, bir sanat eserinin ilk sahibinin kim olduğuna ilişkin iz sürümünün yapılabilmesi oldu.
Geçmiş yıllarda sanatta çokça görülen tartışmalarda biriciklilik kavramı blok zincir sayesinde mümkün hale geliyor.
Blok zincir üzerine işlenmesiyle bir eserin kime ait olduğunun belirlenmesi telif haklarına ilişkin geleceğin dünyasında da yenilikçi yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olduğu ifade ediliyor.
NFT sadece sanat için değil; spordan müziğe, yazıdan yemeğe kadar pek hayatımızda yer alan pek çok unsur için bir değer biçmeyi hedefliyor.
Sadece 2020 yılında piyasa değeri üç katına çıkan NFT pazarı 2,5 milyar dolar seviyesinin üzerine ulaşmış durumda.
Sanatçıların bu pazarda yerini almaya başlaması gelecek dönemde daha pek çok kavramın ortaya çıkmasına neden olacak.
NFT ile sanatın değeri ölçülebilir mi?
NFT ile dijital sanatlar konusunda sıkça tartışma yaratan konulardan bir diğeri ise sanatın gerçek değerinin NFT'ler ile belirlenip belirlenemeyeceği konusu oldu.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de göreceli bir değere sahip sanat, NFT ile en azından sanatçının hak ettiği gerçek değeri elde etmesine olanak tanıyor.
Aracılarını tamamen ortadan kaldırmayı başaran NFT, bir sanat eserinin kopyasını sanatçıdan alarak ilk sahibi olabiliyor.
Bu tip özellikleri sayesinde yeni dönem dijital sanatçılarının yoğun ilgi gösterdiği NFT pazarında Türkiye'de de çeşitli çalışmalar yapılmaya devam ediyor.
Gelecekte ise özgün bir sanat eserini NFT ortamında elinde tutmak ciddi bir kazanç sağlamada bir araç olarak değerlendirilebilir.
Dijital sanat eserleri koleksiyonlarına sahip kişilerin NFT ile astronomik rakamlar kazanması veya takas ederek başka sanat eserleri veya metalara sahip olması bu teknoloji ile mümkün hale getirilmiştir.
NFT projelerinin bu denli popülerlik kazanmasında ise tüm mevcut verilerin güvenli bir şekilde blok zincir üzerinde saklanması yer alıyor.
Bu sayede bir sanat eserinin yok edilmesi ya da kopyalanması gibi unsurların da önüne geçmek mümkün hale geliyor.
Dijital dünyada sanat eserlerinin de hem formunu hem de niteliğini değiştirmesi gelecekte yepyeni bir dünyanın kapılarını tüm insanlığa aralayacak.
Ülkemizin dijital sanat anlamında değerli isimlerinden birisi olan Vahap Aydoğan'a sözü bırakacak olursak
"İnsanlığın doğuşundan bugüne doğayı yansıtma isteği sanatın varolmasına öncülük etmiş; mağara duvarlarına çizilen objeler, bizon resimleri veya türevleri olsa da sanat Altamira ya da Göbeklitepe de kalmamış ve insanla beraber gelişmiş, değişmiş, dönüşmüştür. Sanatın bütün akımları kendisinden önceki akımın üzerine bir şeyler katarak günümüzün en uç diyebileceğimiz sanatına; dijital sanata uzanmıştır.
Geleneksel sanatın sınırlarını zorlayan Dijital sanatın günümüze en büyük etkisi; düşünce sınırlarını aşan bir hayal gücü, yaratıcılık ve bir çok sanatsal disiplinin bir araya gelmesiyle Sanatseveri sanatçıyı ve eseri aynı anda etkileşim halinde tutarak geleneksek sanatın güncellenmiş halini bizlere sunmasıdır.
Çünkü fiziksel olmayan nesnelerin üretilmesiyle ortaya çıkan sanatın izleyiciyle etkileşim halinde olması bile başlı başına dijital sanatın farklılığına işaret etmektedir. İzlediğimiz birçok sinema filminde, animasyonda, televizyonda dijital sanatın imzasını şimdiden görmekteyiz."
Dünyanın en pahalı NFT Sanat Eseri Metaverse'de sergilenecek
Geçtiğimiz aylarda NFT bir sanat eseri, açık artırma ile 69 milyon doların üzerinde alıcı bulmuş ve dünyanın en pahalı NFT eseri olarak kayıtlara geçmişti.
"Everdays - The First 5000 Days" adlı sanat eseri temelde sadece bir fotoğraf dosyası olarak hazırlandı.
Ancak NFT ile bu eserin rekor fiyata satın alınması yepyeni bir çağın başlangıcı adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Söz konusu eseri satın alan iki girişimci ise bu jpeg sanat eserini yine sanal bir ortamda sergilemeye hazırlanıyor.
Kısa süre içinde açılması beklenen ve ABD'nin en iyi mimarları tarafından inşa edilen sanal bir çarşının ortasında anıt olarak sergileneceği ifade ediliyor.
Metaverse evreninin önemli bir örneği olarak görülen bu sanal çarşı, aynı zamanda ünlü NFT sanat eserlerine ev sahipliği yaptığı gibi çeşitli etkinlik, konser ve toplantılara da ev sahipliği yapacak.
Mike Winkelmann tarafından tasarlanan ve 5 bin resimden oluşan bir fotoğraf dosyası olan bu eser, şuan için yaşayan sanatçılar arasında en pahalı üçüncü eser olma konumuna da sahiptir.
Projenin hayata geçmesiyle NFT sanat ve Metaverse arasında kurulacak bağlantının belki de en önemli örneği ortaya çıkmış olacak.
Birçok kişi ise sanal gözlükleri ile bu evrene dahil olarak sanat eserlerini görebilecekler.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish