CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AK Parti’nin Ekrem İmamoğlu ve ortak yayının moderatörü İsmail Küçükkaya’nın yayından önce bir otelde görüşmeleri ile ilgili eleştirilerine yanıt verdi. 

Altay, Binali Yıldırım’ın yayından önce moderatörle kendilerinin temasta olmasını istediğini söyledi. 

Talebin kendisine AK Parti adına görüşmeleri yapan Mahir Ünal aracılığıyla geldiğini belirten Altay şunları söyledi:

Sayın Ünal dedi ki Sayın Binali Yıldırım’ın bir talebi var. ‘Sayın Yıldırım, siz düzeneği kurdunuz, sistemi kurdunuz şimdi devreden çıkın. Moderatör bizimle artık muhatap olsun bundan sonraki süreçte dedi’ dedi. ‘Olur’ dedik. 

Ertesi gün Sayın Ünal beni aradı, dedi ki ‘Sayın Küçükkaya Binali Bey ile görüşmemiş. Ekrem Bey ile görüştü mü?’ dedi. Bilmiyorum dedim. ‘Arar mısın?’ dedi… Aradım İsmail Bey her iki adayla da yüz yüze değil ama telefonla görüştüğünü söyledi. ‘Aslında her iki adayla da görüştüm ama teknik teferruatı kurmaylarıyla görüştüm’ dedi. Oraya kadar her şey normal. 

Ben sonra öğreniyorum ki Binali Yıldırım’ı Sayın Küçükkaya arar, görüşme talebini iletir. Sayın Yıldırım da derki ‘Zaten şekillendi. Benim de zamanın kısıtlı. Telefonda konuşalım işte. Yüz yüze gelmeye gerek yok’ der. Biz Sayın Ünal ile ben Sayın Küçükkaya’ya bu konunun sahipleri olarak her iki aday ile görüşmesinin altını çizerek ısrarla isteyenleriz. Ne yapacaktı Sayın Küçükkaya bu durumda her ikisiyle de görüşecekti. Bundan daha doğal ne olabilir. Ama ne oldu ondan sonra ‘Vay efendim gizli görüşme’ Arkadaş gizlisine gerek yok. Saklanmaya gerek yok. Biz istedik. Siz bu hassas bir konu. Bu tartışma programının olmasının istemeyen siyasi aktörler özellikle olduğu için muhtemelen, Sayın Yıldırım inisiyatif alarak ‘Moderetör benle görüşsün, Mahir sen kenara çekil, siz kenara çekilin demiştir’ Binali Bey’le kaç dakika konuştu, ne konuştu ben onu bilmem. Ama bu görüşmenin her iki adayla yapılması işin gereğiydi. 

Moderatörün adaylarla görüşmeyi sokağın ortasında yapması beklenemez. Biraz siyasetin nasıl oluştuğunu bilen herkes bilir. İstanbul’da bu görüşmeler otellerde yapılır… En uygun zemin de otellerdir. 

Tekrar söylüyorum; her iki adayla görüşmeyi isteyen bizleriz. Fakat anlaşılan AK Parti peşin bir mağduriyet senaryosunu baştan yazmış.

Görüşmenin gizli olmadığını belirten Altay, “Küçükkaya ile her iki adayla görüşmesinin gerekliliğini söyleyen ben ve Sayın Ünal’ız. Ne yapsaydı İsmail Küçükkaya otele bacadan mı girseydi?” dedi. 

Program bittiğinde moderatörden şikayet olmadığını tam tersi herkesin teşekkür ettiğini belirten Altay, “Bunun literatürdeki adı mızıkçılıktır. Ve AK Parti’nin çok sık başvurduğu bir yöntemdir” dedi. 

“Utanmasalar televizyon tartışma programını RTÜK’E gidip iptal ettirecekler”

Altay, AK Partililerden gelen yorumlarla ilgili olarak da şunları söyledi: 

Şimdi utanmasalar, bu televizyon tartışma programını iptal edelim diyecekler. Gerekçe de şöyle olacak: Hiçbir şey olmasa da mutlaka bir şey olmuştur garabetinin ikinci versiyonu yeniden gündeme gelecekti.
Hiçbir şey olmasa da mutlaka bir şey olmuştur garabetinin birinci versiyonu YSK bünyesinde götürülmüştü. Herhalde bu programı iptal etmek için hiç bir şey olmadıysa da mutlaka bir şey olmuştur mantığından yola çıkarak RTÜK’e giderlerse hiç şaşırmayacağımızı da peşinen söylemek istiyorum. 

“Kamera kayıtlarının bir siyasi partiye verilmesi otel yönetiminin edepsizliği”

Engin Altay görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili otel yönetiminin tutumunu da eleştirdi.

Altay, “Otelin de yaptığı ayıptır. Otellerin kamera kayıtlarını kimlere verebileceği yasayla bellidir. Alsınlar ne varsa alsınlar. Keşke görüşmeyi de alsınlar. Ama kamera kayıtlarının bir siyasi partiye verilmesi otel yönetiminin edepsizliği olarak tarihe geçti” dedi. 

“Çamura yatmanın da bir adabı var” diyen Altay, AK Parti’nin kaybettikçe insanların aklıyla alay eden bir tutum ve hal içine girdiğini belirtti. 

Altay, Mahir Ünal’ın İmamoğlu ve Küçükkaya’nın program esnasındaki tavırlarına yönelik olarak yaptığı değerlendirme ile ilgili olarak da “Sayın Ekrem İmamoğlu’nun program sırasında öksürmesinden nem kapmak ve bunu siyasal bir sinyal gibi algılamak AK Parti’nin içinde bulunduğu haksızlık be kaybetmiştik ruh halinin cisimleşmiş örneğidir” dedi. 

Altay, Ekrem İmamoğlu’nun geçtiğimiz günlerde, Binali Yıldırım’ın ortak yayından önce soruları istediği şeklindeki sözlerine de açıklama getirdi. Altay, “ Soruların önceden görüşülmesi AK Parti tarafından ilk gün kurulan masaya getirilen bir mevzudur. Sonra vazgeçilmiştir. Bundan sebep Sayın İmamoğlu’nun ‘Binali Yıldırım soruların önceden görüşülmesini istedi’ demesinden daha doğal ve doğru bir şey olamaz. Bunun için Sayın İmamoğlu’na ‘yalancı’ demek çok garip bir tablodur. Çünkü Sayın Ünal da ilk görüşmeye bu teklifi getirmediğini söylemiyor bilakis getirdiğini söylüyor” dedi. 

Independent Türkçe