Geçen günlerde bir sosyal paylaşım sitesinde "üniformanla fotoğraf paylaş" etiketiyle başlatılan akıma 24 saat içinde çok sayıda asker ve polis katıldı.
Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı (MSB), güvenlik sıkıntısına neden olabilecek paylaşımları yapan personelin tespit edilerek, askeri kurallara aykırı paylaşımlarla ilgili yasal işlem başlatıldığı açıklamasında bulundu.
Birliklerde konuyla ilgili daha sıkı tedbirlerin alınmasına yönelik çalışma başlatıldığı belirtildi.
Paylaşımların ardından sosyal medyada yorum yapan bazı kişiler, söz konusu fotoğrafların istihbarat açısından zafiyet yaratabileceği iddialarında bulundu.
Güney Kıbrıs fotoğraflar yüzünden ambargoyu deldi
4 Kasım 2021 Perşembe günü fotoğraf paylaşımıyla ilgili bir haberi alıntılayan savunma sanayi araştırmacısı Burak Yıldırım, şöyle bir iddiada bulundu:
Teçhizat ve mühimmat çeşitliliğini/durumunu, üs ve kışla bölgelerini/planını afişe etmeye devam edin böyle. Güney Kıbrıs 3 sene önce şu görseller yüzünden ambargoyu deldi, hala ders de önlem de alınmıyor.
Bu iddiasının ardından görüşüne başvurmak üzere Yıldırım'ı aradık.
İki askerin sosyal medyada paylaştıkları fotoğrafları Rumlara koz oldu
Yıldırım, Türkiye'yi diplomatik arenada oldukça zor durumda bırakan iki hadisenin 2018-2019 yıllarında Kıbrıs'ta yaşandığını belirterek, birini şöyle anlattı:
"Bahsettiğim dönemde istihbarat zafiyetinin yaşandığı iki kışladan birinde ben de görev yapmaktaydım. Birliğin dışında olan ve aynı kışlayı paylaştığımız bir birliğe oldukça modern ve TSK'nın envanterindeki en etkili silah sistemlerinden birinin konuşlandırıldığı iddiası gündemdeydi. Vatani görevini yapan bir erin izin kağıdını sosyal medyada paylaştığı iddia edilmekteydi. Ailesine ve sevdiklerine yakın zamanda kavuşacak olmasının verdiği mutlulukla oldukça masum görünen bu paylaşım iddiasında kışlaya konuşlandırıldığı iddia edilen silah sisteminin de birliğin adında yer aldığı bilgisi de bulunmaktaydı. Güney Kıbrıs gazeteleri ve haber portalları iddiaya konu görseli olayın kahramanı erin sosyal medya hesabından elde ettiklerini okuyucularına ve takipçilerine duyurmaktaydı. Geçen günlerde kamuoyuna yansıyan görsellerden farklı olarak bir izin kağıdının sadece küçük bir parçası manşetleri süslüyordu. Herhangi bir teçhizat, sistem, mevzi görseli olmayan bu manşetlerde Güney Kıbrıs temsilcileri Türkiye'nin agresif silah sistemlerini adaya sevk ettiğini ve bunun hem ambargo ihlali anlamına geldiğini hem de barış sürecinde samimiyetsizlik oluşturduğunu haftalarca tüm dünya kamuoyuna dile getirmekteydi. Bu hadiseden kısa bir süre sonra da başka bir birlikteki yine vatani görevini yerine getiren başka bir erin Kıbrıs'ta çekildiği iddia edilen başka bir görseli Güney Kıbrıs basınına yansıdı. Bu sefer Türkiye'nin Almanya'dan ithal ettiği başka bir silah sistemi önünde bahse konu erin fotoğrafı bulunmaktaydı ve bu görselin sosyal medyada paylaşıldığı iddia edilmekteydi."
Rumlar, fotoğraflara dayanarak Sırbistan'dan aldığı obüsü sahaya sürdüler
Yıldırım, her iki hadisede de gerekli idari soruşturmanın açıldığını ancak Türkiye'nin bu fotoğraflar sonucu bazı diplomatik sonuçlarla karşılaştığını kaydetti.
Güney Kıbrıs temsilcilerinin iddialara dayanarak Sırbistan'dan NORA kundağı motorlu obüs sistemi satın alabildiği ve geçit törenlerinde sergilemekten çekinmediğini dile getiren Yıldırım, "Güney Kıbrıs, Fransa ile güvenlik iş birliği anlaşması imzaladı. Fransa'nın adada üs kurması gündeme geldi. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Almanya'ya ciddi bir diplomatik baskı uyguladı ve Altay tanklarında kullanılması planlanan güç aktarım organlarıyla ilgili vetonun devam etmesini sağladılar. Sadece iki görsel iddiasıyla Türkiye uzun yıllardır devam ettiği projeler ve operasyonlarla ilgili ciddi zarar gördü."
Φύλλο Πορείας που αναρτήθηκε στα Μέσα Κοινωνικής Δικτύωσης από οπλίτη του Τουρκικού Στρατού επιβεβαιώνει την μεταφορά αυτοκινούμενων πυροβόλων Τ-155 FIRTINA διαμετρήματος 155mm/52cal στα Κατεχόμενα της Κύπρου. pic.twitter.com/OXAmVL0qSD
— ΙΣΟΖΥΓΙΟ ΣΤΡΑΤΙΩΤΙΚΗΣ ΙΣΧΥΟΣ (@isozygio) February 25, 2019
İzin belgesindeki ayrıntı Rumların gözünden kaçmadı
Yıldırım, söz konusu sistemlerin ne olduğunu açıklamasa bile Twitter'da kısa bir arama yapıldığında Rum medyasında ve sosyal medya kullanıcılarınca bahsedilen haberleri bulmak zor olmadı.
Türkiye'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın askeri güçleri hakkında bilgiler paylaşan isozygio.wordpress.com adlı sayfanın Twitter hesabından 25 Şubat 2019 tarihinde yapılan paylaşımda Türk askeri tarafından paylaşılan izin belgesi görülüyor.
İzin belgesinin üstünde yer alan yazıya atıf yapan site, bunun TSK tarafından Kıbrıs topraklarına T155 Fırtına Obüsleri'nin transfer edildiğini doğruladığı iddia etmişti.
Leopard önünde çakılan selam Rum basınında
İkinci asker tarafından yapılan paylaşım da yine aynı site tarafından 11 Şubat 2019 tarihinde duyurulmuş ve "14. Zırhlı Tugay'dan bir asker tarafından 2 Şubat 2019'da sosyal medyada yayınlanan fotoğraf materyali, Türk ordusunun çöl varyantında boyanmış Leopard-2A4 tanklarının işgal altındaki topraklara transferini doğruluyor" denmişti.
Bu haberi alıntılayan bir Türk savunma sitesi de güvenlik güçlerine fotoğraf paylaşımında dikkatli olmaları uyarısında bulunmuştu.
Asıl sorun TSK'nın disiplinine aykırı laubali pozlar
Konuyla ilgili görüşünü sorduğumuz Emekli Tuğgeneral Osman Aydoğan, üniformalı paylaşılan fotoğraflarla pek bir sırrın ifşa olmayacağını ancak şöyle bir sakıncanın olduğunu söyledi:
Asıl sorun fotoğraflardaki TSK disiplinine aykırı olan görüntüler. Laubali pozlar, dağınık mekanlar, uygun olmayan kıyafetler. Ve daha fazlası. Benim kanaatim bu görüntüler TSK'ya bir sır ifşaatından daha fazla zarar veriyor. Ben görevdeyken personelime bu tür bir görüntü vermemeleri konusunda sık sık uyarırdım.
"Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar 'biyografik istihbarat' imkanı sağlar"
21. Yüzyıl Enstitüsü Terörizmle Mücadele Merkez Başkanı Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay ise sosyal medyada yapılan hataların propaganda ya da istihbarat temini açısından kullanılabildiği ve görevdeki personelin üniformasıyla birlikte veya diğer görev bilgilerini açık kaynaklarda paylaşması durumunda bunun "biyografik istihbarat" imkanı sağlayacağını öne sürerek, "Bu ileride personel üzerinden bazı bilgilere ulaşma, istismar edilmesi gibi tehlikelere karşı açık hale gelir. Sosyal medyada başlatılan bu kampanyanın bir tuzak niteliğinde olduğu anlaşılıyor. Bu tür paylaşımlar, istihbarat temin etmek isteyen kötü niyetli gayretlere farkında olmadan hizmet edilmiş olur. Ülkeler, hedef ülkelerden istedikleri istihbaratın büyük çoğunluğunu sosyal medya gibi açık kaynaklardan temin ettiklerini de unutmayalım" ifadelerini kullandı.
"Kışlada fotoğraf istihbarat açısından sakıncalı"
Atabay, sözlerinin devamında fotoğraf paylaşmanın bazı sakıncalarının bulunduğunu aktararak, "Personel resim paylaşımlarında kışlaların, silah sistemlerinin kullanılması; disiplin durumunu, birliklerin sefer görev pozisyonlarını, eğitim, teçhizat vs. gibi bilgilere nüfuz etme imkanını sağlayabilir. Bu açıdan personel üniformalı/üniformasız kışlada çekilmiş fotoğraf, video, tatbikat sahaları, intikaller, atış alanları, barınma yerleri gibi sahaların mahremiyetinin paylaşılması istihbarat açısından sakıncalıdır" diye konuştu.
© The Independentturkish