Ev sinemasından vizyona bu hafta: Tüyler ürpertici mistik bir gerilim; Benim Ölümüm

Tatil demek hepimiz için bol bol fotoğraf ve video çekmek de demek.

Kimisi için bu tatil videoları genellikle oldukça sıkıcı bir ritüle dönüşebilir; kendini yemek yerken, yüzerken, güneşlenirken, cinayet işlerken izlemek… bir saniye tatilde bir cinayet işlemek mi?

Sanırım kayda alınmış böyle bir videonun hiçkimse sıkıcı bir ritüel olduğunu düşünmeyecektir.

İzleyicisini bir çiftin bulanık hafızasında dijital bir yolculuğa çıkaran Death of Me keyifli bir tatil sırasında hayal edebileceklerinden çok daha kötü bir komploda kendilerini çaresiz piyonlar halinde bulan bir çifti kadrajına alarak, mistisizm ve gizemin yanı sıra korku hayranları için yol boyunca sürprizlerle dolu bir hikâye inşa ediyor.

Tüyler ürpertici mistik bir gerilim; Benim Ölümüm

Yönetmen: Darren Lynn Bousman / Oyuncular: Maggie Q, Luke Hemsworth, Alex Essoe, Kat Ingkarat, Kelly B. Jones, Caledonia Burr, Chatchawai Kamonsakpitak, Sahapoom Totrungsup, Tanapath Singamrath, Olivier Paul Varry, Saengkham Chanthawong, Irada Ritsira, Tannapat Sirimat, Katria Louise Reed, Somjai Hmanbut, Piyanit Ambavat, Panapat Chankasemmima, Jidapa Suwat-Ekkul, Michael S. New, Santiphap Tubnguen, Rapeepat Phromanumut, Bryan Michael Rilinger, Pissinee Raksakul, Angel Ladao, Rome Romanne / Süre: 94 dakika
 

 

Uyku ile uyanıklık arasında geçen rüya gibi ama ölümcül bir tatil…,

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Death of Me adlı bu film; yaşadıkları olayları hatırlamayan tatildeki bir çifte odaklanıyor.
 

Tayland'ın kıyısından uzakta, egzotik bir adada tatil yapma kararı alan Neil ve Christine kendilerine rüya gibi bir yerde bir oda tutarlar.

Kaldıkları otel odasında bir sabah akşamdan kalmış bir şekilde uyandıklarında saldırıya uğramışçasına kendilerini perişan, odalarını darmadağınık bulan çift dün gece her ne olduysa hiçbir şey hatırlamayacak kadar kendilerini kaybettiklerini düşünürler.

Fakat bir süre sonra el kameralarında yaklaşık iki buçuk saate yakın bir video olduğunu keşfederler.
 

Neil Oliver videonun başlangıcında, takvimlerin 10 Mayıs'ı gösterdiği sıradan bir günde tatil için geldiği bu adada kendisine anı biriktirmek amacıyla kamera ile çekimler yapmaktadır.

Ancak Tayland ya da Buda takvimlerinde de bir önemi olmayan böylesi sıradan bir günde ada halkı bir karnaval günüymüşçesine sokaklarda dans ederek sanki bugünü kutlamaktadır.

Kayıt ilerledikçe çift videoda kendilerine ikram edilen yerel bir içki içer, sonrasında gönüllü bir şekilde bir ayine katılır ve ayin açıklanamayacak şekilde çiftlerden birinin ölümüyle sonuçlanır.

Neil'in karısına tecavüz ettiğini, boğazını sıktığını, boynunu kırdığını, sonra da sığ bir mezar kazıp onu gömdüğünü gösteren bu video kaydından sonra kendilerini tuhaf bir durum içinde bulan çift için bu oldukça rahatsız edici bir durumdur, ama Christine açıkçası hala hayattadır ve bu da izleyici için kafa karıştırıcıdır.
 

 

Paralel gerçeklik

Bu videodaki kayıtların nasıl gerçekleştiğini hatırlamayan ve görüntülerin ne anlama geldiğini anlamayan çift, işler daha da garipleşmeden ilk feribotla adadan ayrılmak isterler, ama elbette ada onların gitmesine öyle kolay kolay izin verecek gibi değildir.

Gördüklerinden sonra dehşete düşen çift, adadan uzaklaşmak için harekete geçer, ancak pasaportlarının kayıp olduğunu anladıklarında işler onlar için değişir.

Beklenen bir kasırga gerçekleşmeden önce feribotun kalkmasına yirmi dört saat vardır, ama adada mahsur kaldıklarını anlayan çift bu sırada önceki gece yaşananları anlamaya ve içine girdikleri paralel gerçekliği çözmeye çalışır.
 

Her ikisine de güçlü halüsinojenik ilaçlar verildiğinden gördüklerinin gerçek mi yoksa bir yanılsama mı olduğundan asla emin olamadığımız filmde Neil ve Christine, cevapları almak için fotoğraflardan ve videolardan yola çıkarak gittikleri yerleri ziyaret ederler.

Bunun üzerine gizemli bar işçisi Madee tarafından kendilerine sunulan baş döndürücü bir Budist halüsinojenik içkisinin bununla bir ilgisi olabileceğini düşünen çift Madee'ye ulaşmaya çalışır, ama diğer taraftan Christine'in boynunda belirmeye devam eden ve yerlilerin hiçbirinin onun elinden almak istemediği uğursuz kabile tılsımı olayları farklı bir boyuta taşır.

Neil ve Christine yoğun durumları çözebilecek birer yetişkinlerdir, ancak keşfettikleri şey insan dünyasının ötesine geçer.
 

Bu yüzden çift, içine düştükleri bu çılgınlığın üstesinden gelmeye çalışırken, aralarında ortaya çıkan dil engeli ve anlaşılabilir güvensizlik ve beceriksizlik onları daha da zor durumda bırakır.

Yabancı bir ülkede, açıklanması zor bir şeyin yaşanmasının getirdiği bu zorluk yüzünden kimse onlara inanmadığı gibi yabancı topraklara saygısızlık ettikleri gerekçesiyle Christine'in başı artık daha çok beladadır.

Bu ziyaretler onları yerel efsanelerin içine çektikçe adadaki doğaüstü güçler hakkında bazı mitolojilere ve yerliler arasında bir komplo duygusuna yol açan bu gizem onlar için daha da korkutucu şeyleri ortaya çıkartır.
 

 

Sağlam bir B-filmi

Death of Me; hiçbir zaman tamamen saldırgan bir bölgeye girmese de yabancı bir ülkede mahsur kalan ve yerlilerin korkunç geleneklerine maruz kalan iki Amerikalı hakkındaki hikayesiyle izleyiciyi tedirgin edecek türden bir filmdir.

Filmin ve olayların başrolünde yer alan Maggie Q, Christine'in çevresinde olup bitenlere karşı artan korkusunu izleyiciye aktarırken oldukça etkileyici.

Luke Hemsworth ise açık bir şekilde aklı başında olmamasına rağmen, karısının güvenini geri kazanmaya çalışan bir koca olarak dikkat çekici.

David Tish, Ari Margolis ve James Morley'nin yazdığı senaryo, o vahim final sahnesine kadar sürekli sürprizlerle dolu.
 

Filmin yönetmenliğini üstlenen Darren Lynn Bousman ayrıca altyazı vermeyerek yerel dilin sağladığı bilinmezlikle filmi başka bir kara boyuta doğru taşımakda oldukça başarılı.

Bousman, ada sakinlerinin Christine ile normal dillerinde konuşurken ürkütücü bir şekilde sırıtmalarını sağlayarak filmin gizemini daha da yukarılara çıkarıyor.
 

Doğrusu Death of Me, güzel sinematografisine karşın o kadar sanatsal ve iddialı bir yapım değilse de Cadılar Bayramı arefesinde birkaç sarsıntı arayan izleyicileri kesinlikle eğlendirecek iyi ve sağlam bir B filmi.

Sinematografisi ve adanın gösterilme şeklinin yanı sıra kapalı mekanlar çoğu kişinin ziyaret etmekten çekineceği bir yerdeymiş hissi veriyor ve seyahat konusunda endişesi olan biri için tedirgin edici unsurlara sahip olan bu film evden uzakta olmanın temel korkularını ve alışılmadık durumların savunmasızlığını oldukça iyi bir şekilde ele alıyor.

İnanç ve din tasviri açısından ilginç motiflere sahip olan film, tüm bu detaylar göz önün alındığında gizemli bir gerilim ve heyecan sunuyor ve kesinlikle karanlık bir gecede yalnız veya arkadaşlarla izlenmeye değecek bir film olarak dikkat çekiyor.

 

Haftanın diğer filmleri

Kasım ayında birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrim içi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra Aşk Engel Tanımaz, Benim Ölümüm, Boynuzlar, Cinni Nazar, Enna: Kara Büyü, Grev, İstanbul Muhafızları: 100 Yılın Muhafızları, Saklı Yüzler: Bosna, Yeni Düzen ve Zoraki Misafir gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.

Amerika'nın Nazileri Sorguladığı Gizli Kamp

Yönetmen: Mor Loushy, Daniel Sivan / Oyuncular: Arno Mayer, Peter Wiess / Süre: 35 dakika
 

 

Neye hizmet ettiği ve ne yapıldığı herkesten saklanan özel bir operasyon…

İkinci Dünya Savaşı'nın ortasında, bir grup genç Yahudi mülteci, Washington DC yakınlarındaki çok gizli bir savaş esiri kampını korumakla görevlendirilir.

Burada Yahudi askerlere tamamen farklı bir görev verildiğinde kısa süre sonra şok edici bir kırılma yaşanır; askerlerin ahlaki değerlerini de sorgulamalarına sebep olacak bu görev Amerika'nın geçmişinde karanlık bir sırdır.

Ancak onlarca yıllık sansürden sonra, bu hayal bile edilemez hikâye, nihayet gizliliği kaldırılmış ses kayıtları ve sürükleyici animasyonlarla gün ışığına çıkıyor.

Netflix'in İsrail Yapımı Tarihi Belgesel Filmler kategorisinde 2 Kasım'da gösterime girmesi beklenen Camp Confidential: America's Secret Nazis adlı bu animasyon türündeki kısa belgeselde; İkinci Dünya Savaşı gazileri, ABD'de Yahudi askerlerin Nazi savaş esirlerini sorguladığı gizli bir askerî kampta yaşananları anlatıyor.

 

Aşk Engel Tanımaz

Yönetmen: Alice Filippi / Oyuncular: Giuseppe Maggio, Ludovica Francesconi, Eleonora Gaggero, Gaja Masciale, Luca John Rosati, Jozef Gjura, Franco Ravera, Franca Pellecchia, Elisabetta Coraini, Christian Nerone, Alessia Olivetti, Ilaria Antonello, Edoardo Rossi, Michele Franco, Riccardo Niceforo, Maurizio Cerchiaro, Elia Tedesco, Martina Massa, Gianni Bissaca, Demo Viola, Annamaria Troisi, Osey Lucky / Süre: 91 dakika
 

 

Kader ağlarını yeniden örüyor…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Out of My League (Sul più bello) adlı bu film; nadir görülen ve ciddi bir hastalıkla boğuşan fakat tüm bunlara rağmen hayat enerjisiyle dolu olan Marta'nın aşkı arayışını anlatıyor.

Havalı ama sade bir kız olan Marta, nadir görünen bir genetik rahatsızlıktan dolayı tedavi görmektedir.

Ancak Marta görüp görebileceğiniz en neşeli, hayat dolu bir kızdır; on dokuz yaşındaki herhangi bir genç kız gibi gerçek aşkı hayal etmekle birlikte sıradan birine de razı olmak istemiyordur.

Hastalığı daha da ileri seviyelere gelmeden yakışıklı bir çocuğun söyleyeceği "Seni seviyorum" sözlerini duymak en büyük hayalidir.

Marta'yı bu zor günlerinde mutlu etmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan Jacopo ve Federica ise Marta'nın oda arkadaşlarıdır ve neredeyse onun için ikinci bir aile gibilerdir.

Son derece renkli olan bu oda arkadaşları ile Marta, oldukça güzel vakit geçirirken bir partide yakışıklı Arturo ile tanışır; Arturo, kendine güvenen ve kesinlikle ulaşılmaz bir adamdır, başka bir deyişle; Arturo, Marta için mükemmel bir avdır.

Sadık oda arkadaşları Marta adına başka bir hayal kırıklığıyla yüzleşmeye hazırlanırken, aşk bütün planları alt üst eder ve kader sonucu değiştirir.

 

Boynuzlar

Yönetmen: Scott Cooper / Oyuncular: Keri Russell, Jesse Plemons, Jeremy T. Thomas, Graham Greene, Scott Haze, Rory Cochrane, Amy Madigan, Sawyer Jones, Cody Davis, Lyla Marlow, Jesse Downs, Arlo Hajdu, Dorian Kingi, Ken Kramer, Dendrie Taylor, Andy Thompson, Jake T. Roberts, Glynis Davies, Michael Eklund, Charmaine Wilson, Jay Brazeau, Katelyn Peterson, Lisa Cromarty, Emily Delahunty / Süre: 99 dakika
 

 

Kimisi için korkutan bir yüzleşme, kimisi için de bir efsane ama inanlar için ibretlik bir hikâye…

Nick Antosca'nın The Quiet Boy isimli kısa öyküsünden uyarlanan ve sinemalarda bu hafta gösterime giren Antlers adlı bu filmde; Julia, Oregon'un sakin, küçük bir kasabasında öğretmenlik yapan genç bir kadındır.

Gizemli ve içine kapanık bir öğrenci olan Lucas ile yakınlaşmaya çalışan Julia, kasabanın polisi olan erkek kardeşi ile birlikte öğrencisinin sakladığı bir sırrı ortaya çıkarmaya çalışır.

Çocuğu korumasına alan öğretmen, hayal gücünün de ötesinde korkulara karşı hayatta kalmak için bir mücadele içine girer, ancak Lucas'ın herkesten sakladığı sır, sadece kendisi için değil tüm kasaba ahalisi için büyük tehlike oluşturur.

Öğrencisinin taşıdığı gizemin girdabında savrulan Julia, sırrı ortaya çıkarmaya çalışırken kendisini de yaşanan korkunç durumların içinde bulur.

 

Cinni Nazar

Yönetmen: Tayfun Can Demirtaş / Oyuncular: Savaş Özkul, Sara Özyıldız, Seçil Altıntaş, Hakan Fidan, Gülay Özyıldız, Fatma Yıldırım, Fuat Başarılı, Teslime Sülek, Ali Beyat, Erkan Erol, Hatice Zelal Ateş, Yeliz Fidan / Süre: 95 dakika
 

 

Nazarın insan üzerindeki etkisine şahid olmaya hazır olun…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Cinni Nazar adlı bu film; anne ve babasının ölümünün arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışan Sinan'ın hikâyesini anlatıyor.

Sinan bir sabah eve geldiğinde anne ve babasını vahşice bir şekilde ölmüş bulur; polislere göre babası cinnet geçirmiş annesini boğarak öldürmüş, sonrasında da kendisini öldürmüştür.

Gerçekte ne olduğunu bir türlü aklı almayan Sinan bunun normal bir ölüm olmadığını düşünürken cenazede uzun yıllardır görmediği dayısını görünce aklına bir şüphe düşer.

Ne olduğunu öğrenmek için anne ve babasının doğmuş olduğu Nazarkuyu köyüne gider ancak köyün garipliği, dayı ve yengesinin şüpheli tavırları, geceleri yaşadığı açıklanamayan olaylar onu daha da çıkmaza sürükler.

 

Claus Ailesi 2

Yönetmen: Ruben Vandenborre / Oyuncular: Bracha van Doesburgh, Jan Decleir, Mo Bakker, Eva van der Gucht, Kürt Rogiers, Sien Eggers, Carly Wijs, Janne Desmet, Stefaan Degand, Josje Huisman, Emma Moortgat, Everon Jackson Hooi, Lauren Müller, Laurenz Sabbe, Amber Metdepenningen / Süre: 97 dakika
 

 

Noel filmlerini sevenler için sıcacık bi tavsiye…

Netflix'in Hollanda Yapımı Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren The Claus Family 2 (De Familie Claus 2) adlı, izleyiciye kendini iyi hissettiren bu devam filminde; Jules Claus, büyükbabası ile birlikte yılın en yoğun zamanına hazırlanırken bu Noel için her şey yolunda gidiyor gibi görünür, ta ki Jules'in eline merak uyandıran bir soru içeren çok özel bir mektup geçene kadar.

 

Dolandırıcılığın Efendileri

Yönetmen: Guillaume Nicloux / Süre: 105 dakika
 

 

Sistemdeki açıkları keşfederek yüzyılın soygununu gerçekleştirenlerin hikayesi…

Mardoché ‘Marco' Mouly ve Arnaud Mimran; polis, bankaları ve iş adamlarını suya görtürüp susuz getiren bu isimleri dolandırıcılığın efendileri olarak görüyor.

Netflix'in Fransa Yapımı Belgesel Filmler kategorisinde bu hafta gösterime giren Lords of Scam adlı bu film; AB karbon kotası sisteminde hile yaparak milyonları cebe indirdikten sonra birbirlerine düşman kesilen bu dolandırıcıların yükselişini ve çöküşünü anlatıyor.

 

Enna: Kara Büyü

Yönetmen: Burak Çelik / Oyuncular: Vedi İzzi, Fereshteh Azadbakhsh, Sevil Akdağ, Erhan Tursun / Süre: 79 dakika
 

 

Paranormal olayların beşiğindeki bir köyde yolları kesişenler…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Enna: Kara Büyü adlı bu film; birbirini hiç tanımayan iki arkadaş grubunun esrarengiz olayların yaşandığı bir köyde yaşadıklarını anlatıyor.

Emel, sıradan yaşam süren bir fotoğrafçıdır.

Son zamanlarda işleri pek yolunda gitmeyen Emel'den çalıştığı şirket özel bir sergi için fotoğraf çekmesini isteyince, en yakın arkadaşı Sofia ile birlikte geçmişte korkunç olayların yaşandığı bir köye gider.

Bu sırada sokaklarda yaşayan esrarengiz iki adam, Kürşat ve Tuğrul'un yolu, bir gece yarısı Kürşat'a gelen telefon nedeniyle Emel ve Sofia ile kesişir.

Birbirlerini tanımayan bu iki arkadaş grubu, birden kendilerini paranormal olayların içinde bulur.

 

Grev

Yönetmen: Metin Yeğin / Oyuncular: Itziar Ituno Martinez, Tansel Öngel, Deniz Tansel Öngel, Pelin Batu, Nihan Aker, Orhan Alkaya, Nihan Aşıcı / Süre: 120 dakika
 

 

Zorbalara karşı yolları kesişen insanlar ve kadınların gösterdikleri eşsiz bir direniş…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Grev (Strike) adlı bu film; 1910 yılının Osmanlı İmparatorluğu'nda, Bursa'da ipek işçiliği yapan müslüman ve gayrimüslim kadınların kötü çalışma koşullarına karşı birlikte gösterdikleri direnişi anlatıyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ipek işçisi kadınlar, son derece olumsuz koşullarda çalışarak, Avrupa sosyetesinin muhteşem bulduğu ipeğini dokumaktadır.

Bursa'nın ipek kadınlarının, üretimin karşısında erkekler kadar ücret alabilmek, sağlıksız iş koşullarını iyileştirmek ve ucuz emek olarak görülen bedenlerine sahip çıkmak amacıyla başlattıkları bir grev, bu koşullara karşı kadınların birlikte karşı çıkışları, yüzyılın başından sonra uzun yıllar boyunca Türkiye'de eşine rastlanmayan bir olaydır.

Aynı zamanda aşkların, çekişmelerin, bütün dünya ile iç içe gelişen bu kadın hikayesinde farklı karakterler üzerinden kadınların gösterdikleri direnişin anlatıldığı filmde, İngiliz Sarah, kadın hareketi ‘sufrajet' nedeniyle başı belaya girince ülkesinden ayrılarak göz boyama bir evlilik yaptığı eşcinsel eşi John'un yanına Bursa'ya gider.

Düyun-u Umumiye'nin yani batı ülkelerinin borç toplama idaresinin başı olan John da bu evlilik sayesinde kendisini gizler.

Biri Rum diğeri Ermeni olan Sofia ve Zabel, işçilerin sözcüsüdür, müslüman Fatma ise güzelliği ile ön planda olan yeni bir işçidir.

Celal Bey iktidar partisinden yeni Türk sermeyesini simgeler, öğretmen Naci ise güzel laflar eder ama çıkarı olduğunda hemen saf değiştirir.

Aşık ve saf bir Türkmen köylüsü olan Adem, gönlünü tütün kaçakçısı Fatma'ya kaptırır.

 

Hırsızlar Ordusu

Yönetmen: Matthias Schweighöfer / Oyuncular: Matthias Schweighöfer, Nathalie Emmanuel, Ruby O. Fee, Stuart Martin, Guz Khan, Jonathan Cohen, Noémie Nakai, Christian Steyer, Dan Bradford, Tonya Graves, Trent Garrett, Barbara Meier, Ephraim Goldin, Melanie Rada, Oleg Kim, Samira Mekibes Meza, Charlie McGuire, Trish Osmond, Pavel Gajdos, Hana Frejková, Peter Hosking, Rebecca Connelly, Frank Kusche, Ian Willoughby, Andreas Nowak, Lukás Tran, Jim High, Steve Wilke, Michael Pitthan, Katerina Pindejová, Miroslav Lhotka, Zdenek Dvorák, Jenn Kirk, Miloslav Pechácek, Zdenek Pechácek, Josef Jelínek, Tigran Hovakimyan, Paul Coltofeanu, David Bowles, Fanette Ronjat, Jeff Fritz, Garrett Marcantel, Peter Stehlik, Jonas Petrik, Petr Kotík, Dunja Hayali, Sascha Graetz, Lucie Grün, Daniel Vano, Ondrej Blascák, Samba Goldin, John Bubniak, Jan Cajzl, Amy Huck, Ted Otis, Jan Nemejovský, Damian Odess-Gillett, Michaela Pospísilová, Tim ‘Otis' Miller, Bob Boudreaux, Leonard Treyde, Jasmina Pena Milian, Nandi Sawyers-Hudson, Violina Maria Rostami, David Dvorscík, Sinead Phelps / Süre: 127 dakika
 

 

Sıra dışı bir hayat için sunulan son bir şans…

Zack Snyder imzalı Ölüler Ordusu'nun öncesinde yaşananları anlatan ve Netflix'in Almanya Yapımı Gerilim Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Army of Thieves adlı bu filmde; gizemli bir kadın, Avrupa'nın farklı yerlerindeki üç efsanevi kasayı soymak için topladığı ekibe, Potsdam'da sıradan bir banka memuru olarak çalışan Dieter'ı da alır.

Bu sırada Nevada bölgesinde başlayan ve insanları et yiyen canavarlara dönüştüren salgın haberleri her yerde dolaşmakta ve bölge halkı iyice paniğe kapılmaktadır.

Interpol'un en çok aranan suçlularından oluşan bu ekibin planı Avrupa'nın farklı yerlerinde bulunan ve yüksek güvenlikleriyle efsaneye dönüşmüş bir dizi kasayı soymaktır.

İşte hayatın bu denli tuhaf olduğu bir dönemde Ludwig çekici bir kadının kendisini yasa dışı kasa hırsızlığı planına davet etmesiyle sıradan hayatının değişmeye başladığını hisseder.

Böylece devasa bir teorik uzmanlığa sahip olan, ancak yeteneklerini şimdiye kadar gerçek hayatta kullanmamış olan Ludwig Dieter, başlarda kendisine böyle bir teklif sunulduğunda ne yapacağını bilmese de teklifi kabul ettikten sonra hayatının macerasına sürüklenir.

 

İstanbul Muhafızları: Yüzyılın Muhafızları

Yönetmen: Çağrı Cem Bayraklı / Oyuncular: Muhammed Ammar Gündüz, Selin Kıdıl, Sevinç Sırma, Sebahat Demirhas, Bartu Kerem Yüksel, Ufuk Yüksel / Süre: 60 dakika
 

 

"Kötülük bekletilmeye gelmez, macera başlasın…"

Sinemalarda bu hafta gösterime giren İstanbul Muhafızları: Yüzyılın Muhafızları adlı bu yerli animasyon; 1920 yılına ışınlanarak kötü planlarını uygulamaya çalışan Gürgen ile Azmi'ye engel olmak için yola çıkan İstanbul Muhafızları'nın hikâyesini anlatıyor.

Gürgen ile Azmi zaman makinesi ile 1920 senesine ışınlanırlar.

Ana amaçları Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan toplantısını engellemek ve tarihin akışını değiştirmektir.

Böylece ortada bir İstanbul şehri olmayacak ve dolayısıyla İstanbul Muhafızları'na da gerek kalmayacaktır.

Gürgen ile Azmi tarihte gerçekleşen olayları daha önce bilmenin verdiği avantaj ile yola koyulurlar; öncelikle istedikleri kişinin görünümüne bürünebildikleri yeni icatlarıyla birlikte kılıklarını değiştirerek telgraf binasına sızarlar.

Her söylenin tersini söyleyen özel bir mikrofon olan yeni icatları tersomikro ile meclise sızan ikili burada mikrofonu değiştirerek ortalığı birbirine katarlar.

Mustafa Kemal Atatürk'ten milletvekillerine gidecek olan telgrafları değiştirerek milletvekillerini başka bir yere yönlendirirler ve nihayetinde milletvekillerini bayıltarak bir mahzene kilitlerler.

Fakat sonrasında işler Gürgen ile Azmi'nin planladıkları gibi gitmez ve İstanbul Muhafızları da ikilinin peşinden 1920 senesine ışınlanarak tarihin akışını yine rayına oturtmak için Gürgen ile Azmi'ye engel olmaya çalışırlar.

 

Kazanç

Yönetmen: S.P. Jhananathan / Oyuncular: Vijay Sethupathi, Shruti Haasan, Jagapathi Babu, Dhansika, Ramesh Thilak, Kalaiyarasan, Daniel Annie Pope, Nitish Veera, G. Marimuthu, Vincent Ashokan, Shanmugha Rajan, O.A.K. Sunder / Süre: 144 dakika
 

 

Yoksul köylü ile sermaye ve güç sahibi zenginlerin mücadelesi…

Netflix'in Hindistan Yapımı Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren Laabam adlı bu filmde; yıllar önce terk ettiği köyüne geri dönüp tarım faaliyetlerini canlandırmak isteyen göçmen bir çiftçi, zengin bir sanayicinin tarlaları gasp etmek istediğini keşfeder.

Ayaklanan çiftçilerin yardımına koşan Pakkiri adlı bu adamın başına gelenleri ele alan filmde Pakkiri uzun bir sürgünün ardından doğup büyüdüğü köyüne henüz geri dönebilmiştir.

Fakat gördüğü üzere artık köyündeki halk Vanagamudi adındaki hırslı bir sanayicinin eline geçmiştir.

Vanagamudi çok zengin bir iş adamıdır ve köydeki tarımı baştan sona değiştirip her şeyi teknolojik aletlerle yapmak ve dev üretim tesisleri kurmak istemektedir.

Böyle bir durum tüm köylülerin evlerini bırakıp büyük şehirlere gidip iş aramalarını ya da başka bir köye göç etmelerini gerektirecektir, çünkü Vanagamudi'nin teknolojik tesisi kurulur ise artık köylülerin üretimi bir işe yaramayacak ve herkes işsiz kalacaktır.

Bu yüzden halk ayaklanma noktasındadır ve Pakkiri de köyüne böyle bir anda dönmüştür.

Pakkiri köyün bu halini gördüğünde ve köylülerin neredeyse zorla sürgün edilme safhasına geldiğini öğrendiğinde bu işe el atmaya karar verir, köylüler de Pakkiri'ye bu konuda kendilerine liderlik etmesi için tüm desteklerini verirler.

Ancak Vanagamudi kolay lokma değildir, sınırsız parası ve bağlantıları ile hayalindeki tesisi kurmaya kararlıdır.

Bu ayklanma karşısında Vanagamudi öncelikle paralı askerler tutar ve halkın gözünü korkutmaya çalışır.

Köylülere ne yaparlarsa yapsınlar tesis kurma hayalinden vazgeçmeyeceğini açıkça belli eden Vanagamudi ile Pakkiri liderliğindeki köylüler arasındaki savaş da bu şekilde başlamış olur.

 

Montford: Chickasaw Çiftlik Sahibi

Yönetmen: Nathan Frankowski / Oyuncular: Mackenzie Astin, Dermot Mulroney, Tommy Flanagan, Martin Sensmeier, James Landry Hébert, Denim Richards, Tatanka Means, Rus Blackwell, JR Hatchett, Grace Montie, Lee Bolongia II, Callan Wilson, Michael Villar, Casey Camp-Horinek, Richard Ray Whitman, Ross Francis, Theresa Lynn Bateman, Jordan Sanders, Caleb Martin, Spencer Mabrey, Rebeckah Boykin, Chase Bradshaw, Nicholas Hartford, William Sturgeon, Ezra Johnson, Nick Swezey, Danny Tracey, Luis Costa Jr., Nathan J Kress, Jaden Buckley Harjo, Raen Las, Zack Morris, Eddie Easterling, Randy Mendez-Kestler, Carly Marshall, Cat Merritt, Sonia Michelle Hoffman, Bella Muncy, Dennis E. Williams, Nyla Hatton-Wills, Tony Patrom, Jerry Van Jack, Robbie Hatton, Eren Hatton, Mario Sanchez Jr., David Gile, Russ Isles, Sarah Kingsley, Austin S. Light, Chad Light, Walter Medina, Christopher Morrissey, Bradlee Roberts / Süre: -
 

 

Kaderleri onlara ait olanı korumak olan insanların hikayesi…

Netflix'in Biyografi Türündeki Bağımsız Western Filmleri kategorisinde 1 Kasım'da gösterime girmesi beklenen Montford: The Chickasaw Rancher adlı bu film; Hint Bölgesi'nin güzel ve hain Batı ovalarında yaşayan, on dokuzuncu yüzyılın en renkli kişiliklerinden birini, Chickasaw çiftlik sahibi Montford T. Johnson'u kadrajına alıyor.

Küçük yaşta öksüz kalan, büyük zorluklardan ve trajedilerden kurtularak Batı Amerika'nın ünlü sığır yolu Chisholm Trail boyunca büyük bir çiftlik imparatorluğu kuran Johnson'ın hayatından ilham alan bu dramatik hikâye, onun yerleşimciler, kovboylar, kabileler, ordu ve haydutlar arasındaki zamanını anlatıyor.

İzleyici de bu film sayesinde cesaret ve kararlılıkla donanmış olan Montford'un sonsuz bir vahşi gibi görünen şeyi evcilleştirmek için gereken cesarete sahip olduğuna ve orada yaşayanlara her zaman saygı duyduğuna tanıklık etme fırsatı buluyor.

 

Saklı Yüzler: Bosna

Yönetmen: Haktan Özkan, Gökhan Tunalıgil / Oyuncular: Gökhan Tunalıgil, Ayhan Krüezi, Deniz Çelik, Dilara Yılmam / Süre: 95 dakika
 

 

Bu topraklarda en büyük ve en güçlü olanlar değil, yalnızca cesur olanlar kazanır…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Saklı Yüzler: Bosna adlı bu film; Bosna Savaşı sürecinde Srebrenitsa gibi katliamlarda yer almış savaş suçlularının peşine düşen Mirsad ve Haris'in hikâyesini anlatıyor.

Mirsad Cengiç ve Haris Spahiç, Aliya tarafından Yugoslav ordusuna yerleştirilmiş genç Boşnak subaylardır.

Haris yetimhanede büyümüştür ve 1991-1995 yıllarında Yugoslavya iç savaşında Sırpların Srebrenica'ya başlattığı Krivaya 95 harekâtında Sırp Ordusu'na bağlı Çetnik Paramiliter Akrepler grubunda yer alır.

Bosna ordusundaki komutan Mirsad'a bilgi sızdırıp Sırp baskınlarını önlemeye çalışırlar, ancak çocukluk arkadaşları Bojan ve Almina'nın ölümüne, tecavüz ve işkencelere tahammül edemez ve sonunda Bosna ordusuna katılır.

Böylelikle Haris, Mirsad ve Zahir'le aynı cephede savaşır.

Mirsad sevdiği kadın hemşire Leylay'ı, Zahir Kosova'dan beraber geldiği kardeşini savaşta kaybeder.

Savaştan sonra bunlara sebep olan Sırp Ordusu'nda kasap lakaplı Zeljko Perişiç'e bağlı Çetnik Paramiliter bir çetenin peşine düşerler, ancak sonuç alamazlar.

Haris ve Mirsad aradan geçen on beş yıla rağmen savaş suçlularını bulup adalet önünde yargılanmaları için mücadele verir.

Lahey'de kurulmuş olan uluslararası savaş suçluları mahkemesinde araştırma görevlisi olan Laura ve savaşta ailesini kaybetmiş olan Avukat Nermina Haris'i bulur.

Ellerinde savaş suçlularıyla ilgili bilgilerin olduğunu söyleyip onları bulmak için beraber çalışma teklifi yaparlar, tek istedikleri adamları bulup kendilerine teslim etmeleridir.
Haris teklifi kabul etmeden önce arkadaşlarıyla görüşeceğini söyler.

Böylelikle Bosna Güvelik Teşkilatı'na bağlı olan Mirsad, Haris ve Zahir ile Srebrenica'da soykırım suçunu işlemiş Çetnikleri bulmak için amansız bir takibe başlarlar.

 

The Harder They Fall

Yönetmen: Jeymes Samuel / Oyuncular: Chase Dillon, DeWanda Wise, Julio Cesar Cedillo, Jonathan Majors, Manny Rubio, Edi Gathegi, Damon Wayans Jr., Woody McClain, RJ Cyler, Danielle Deadwyler, Torrey B. Lawrence, Zazie Beetz, Araxi Lindsey, Fatima Robinson, Regina King, G. Mac Brown, LaKeith Stanfield, Jacobi Howard, Tait Fletcher, Mickey Dolan, Dylan Kenin, Idris Elba, Delroy Lindo, Kevin Phillips, Mark Rhino Smith, Deon Cole, Sanford Kelley, Terrence Clowe, Aahkilah Cornelius, Alice Smith, Laura Norman, Steve Corona, Sofia Embid, Beth Bailey, Quinn Baker, Vic Browder, Sadiqua Bynum, Howard Ray Carter Jr., Dennis Cheers, Justin Clarke, Tim Cook, Rose Cordova, Phil Ductan, Deloris Evans, Howard Ferguson Jr., Skylar Fray, Marissa Freeman, Max Gill, Zacciah Hanson, Gene Harding, David Hight, Stephanie Hill, Ivan Lee Holmes, Peyton Jackson, Angie Jenkins, Moses Kabandana, Bonita King, Andria B Langston, Chanel Mack, Nazario Maisonet, Ernest Marsh, Markeith McCain, Anthony Naylor Jr., Tracy Obonna, Yolanda Y. Pringle, David Pucek-Farnsworth, Aaron Rogers, J. Nathan Simmons, Michael E. Stogner, Tatiana, Wayne Vielot, DyNiesha Lysette Whitfield, Michael Terrell Williams / Süre: 130 dakika
 

 

Eski Batı'da var olan gerçek insanlara dayanan bir Black Western…

Ekim ayının başında Londra Film Festivali'nde gösterilen ve Netflix'in Kovboy Filmleri kategorisinde 3 Kasım'da gösterime girmesi beklenen The Harder They Fall adlı bu aksiyon ve macera dolu film; ailesini öldüren adamın peşine düşen bir adamın hikayesini konu ediyor.

Oyunculuk coşkulu, kurgu gösterişli ve sinematografi aktif, haliyle tüm bunlar, özellikle ihmal edilmiş eski bir türe farklı bir katkı sağlayarak Western türünü yeniden canlandırıyor.

Ona karşı günah işleyenleri acımasızca avlayan bir melek olarak anılan ve intikam ateşiyle yanıp tutuşan kanun kaçağı Nat Love filmin olay örgüsünde, hapisten yeni çıkan düşmanı Rufus Buck'dan intikam almaya karar veriyor.

Bu acımasız çete liderini alt etmek için eski çetesini yeniden bir araya getiren Nat, Rufus'un hapisten çıkmasının ardından onun peşine düşüyor.

 

The Sparks Brothers

Yönetmen: Edgar Wright / Oyuncular: Ron Mael, Russell Mael, Beck, Jane Wiedlin, Christi Haydon, Dean Menta, Harley Feinstein, Tony Visconti, Mike Myers, Fred Armisen, Giorgio Moroder, ‘Weird Al' Yankovic, Muff Winwood, Nick Rhodes, Steve Jones, John Taylor, Todd Rundgren, Flea, Hilly Michaels, Jason Schwartzman, Jonathan Ross, Amy Sherman-Palladino, Daniel Palladino, Mark Crowther, Vera Hegarty, Neil Gaiman, Stephen Morris, Gillian Gilbert, Katie Puckrik, Patton Oswalt, James Lowe, Bernard Butler, Scott Aukerman, David Kendrick, Stevie Nistor, Chris Difford, Martyn Ware, Alex Kapranos, Paul Morley, Julia Marcus, Pamela Des Barres, Roddy Bottum, Les Bohem, April Richardson, Lance Rock, Jack Antonoff, John Congleton, Earle Mankey, Larry DuPont, Patricia Lowe, Vince Clarke, Andy Bell, Björk, Mark Gatiss, Richard Coble, Nick Heyward, Ian Hampton, Thurston Moore, Peter Knego, Michael Silverblatt, Adam Buxton, Tosh Berman, Edgar Wright, Rusty Egan, David Weigel, Madeline Bocchiaro, Ben House, Evan Weiss, Alex Casnoff, Patrick Kelly, Eli Pearl, Simon Pegg, Nick Frost, Jake Fogelnest, Sue Harris, Sparks / Süre: 140 dakika
 

 

Belki de hiç duymadığınız, Amerika'dan çıkan en iyi İngiliz grubunun hikayesi…

Kült art-pop grubu Sparks elli yıldır kendine özgü müziğini çalıyor olsa da iki kardeşi veya müziklerini hiç duymamış olabilirsiniz.

Edgar Wright'ın uzun yıllara dayanan performanslarını kapsayan sevgi dolu ve kapsamlı belgeselini izledikten sonra onları sonsuza kadar hatırlamaya hazır olun çünkü, İngiliz yönetmen Edgar Wright'ın beş yaşından beri hayranı olduğu pop-art grubu Sparks'a odaklanan ve Netflix'in Biyografik Belgeseller kategorisinde bu hafta gösterime girmesi beklenen The Sparks Brothers adlı bu heyecan verici film; Rock'ın en yetenekli isimleriyle yapılan röportajlarla, Amerikalı pop-rock ikilisi Sparks'ın elli yıllık alışılmadık yolculuğuna saygı duruşunda bulunuyor.

1960'larda Los Angelas'da Ron ve Russell kardeşler, Sparks adını verdikleri gruplarıyla müzik yolculuğuna başladı.

Kariyerlerine yirmi beş albüm sığdırmayı başaran Sparks'ın kariyerinin incelendiği, dinamik, eğlenceli ve sıra dışı belgeselde arşiv görüntülerinin yanı sıra kariyerleri boyunca gizemli kalmayı başaran ama Wright'ın anlatımının hikayelerini zenginleştireceğine inandıkları için bu filmde yer almaya karar veren müzisyenler Ron ve Russell Maer ile

Sparks hayranları Beck, Björk, Flea, Jack Antonoff gibi sanatçıların röportajlarına da yer veriyor.

Stop motion, 2D animasyon ve yeniden canlandırma videolarıyla da dikkat çeken film tipik bir sanatçı portresinin ötesine geçiyor.

 

Yeni Düzen

Yönetmen: Michel Franco / Oyuncular: Naian González Norvind, Fernando Cuautle, Diego Boneta, Samantha Yazareth Anaya, Luna Arboledas, Dario Yazbek Bernal, Patricia Bernal, Ayelen Bonacina, Manuel Bueno, Jorge Luis Chavez Caballero, Lucía Carrillo, Analy Castro, Karina Chacón, Carolina Contreras, Marielos Coronel, Estefania Cortina, Mónica Del Carmen, Miguel Pérez Enciso, Manu Fajardo, Zamira Franco, Ximena García, Marianne Garnier, Gustavo Gonzalo, Mercedes Hernández, Alejandra Herrera, Claudia Lobo, Antonio López, Meliza López, Roberto Medina, Eligio Meléndez, Eli Nassau, Tamara Niño de Rivera, Hussam Núñez, Lisa Owen, Miguel Angel Pichardo, Luba Ramirez, Juan Francisco Rettore, Ana Lucia Robleda, Romina Rodriguez, Uziel Salazar, Julian Segura, Javier Sepulveda, Kya Shin, Sebastian Silveti, Enrique Singer, Luis Sokol, Carla Suescun, Mariana Szuchmacher, Alejandro Sánchez de la Peña, Gustavo Sánchez Parra, Annie Van Rickley, Michael Waissman / Süre: 86 dakika
 

 

Sınırsız eşitsizlik üzerine kurulan bir topluma cesur bir bakış…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren New Order (Nuevo orden) adlı bu ilgi çekici ve sürükleyici distopik dramda; lüks bir üst sınıf düğünü yerini aniden şiddetli bir darbeye ve beklenmedik sınıflar arası çatışmaya bırakıyor.

Lüks bir üst sınıf düğünü, alt sınıftan olduğu düşünülen insanların zorla düğüne gelmesiyle kesintiye uğrar.

Anne, baba, damat, gelin ve bu zengin aileye hizmet etmekte olan uşakların gözünden anlatılan hikâye, bir politik sisteminin çöküşünün dramatik sonuç ve etkilerini anlatıyor.

 

Yeni Umutlar
 

 

Kız çocuklarına ilham vermek için yola çıkan bir belgesel…

Nike ve SosyalBen Vakfı'nın katkılarıyla hazırlanan ve GAİN'nin yayın kuşağında bu haftadan itibaren gösterime giren Yeni Umutlar; son dönemdeki başarısı ve azmi ile her kız çocuğunun rol modeline dönüşen Ebrar Karakurt'un voleybol yolculuğunu anlatıyor.

Nike ve SosyalBen Vakfı desteği ile kurulan Ebrar Karakurt Akademi'nin bu hikayesi izleyicilere ilham kaynağı olmayı hedefliyor.

Milli voleybolcu Ebrar Karakurt'un voleybola olan tutkusunu, hayalini kurduğu akademiyi kendisinden ve sevdiklerinden aldığı ankedotlarla izleyiciye aktaran yapımda Ebrar Karakurt'un ailesi, SosyalBen Vakfı kurucusu Ece Çiftçi, EKA gönüllü koçları ve öğrencilerinin deneyimleri, sporun değiştirici ve iyileştirici gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Karakurt'un, kız çocuklarının kendilerine olan inançlarını kaybetmemeleri ve spor ile tüm zorlukları aşabileceklerine olan inancını rehber edinen belgeselin müziğini yerli sahnenin öne çıkan isimlerinden "Nova Norda" üstleniyor.

"Hadi" isimli şarkı izleyicileri harekete geçmeleri için de cesaretlendiriyor.

Ebrar Karakurt, belgeselde akademi ile ilgili; "Spor benim hayatımı çok olumlu bir yönde değiştirdi, benden sonraki çocukların hayatını da değiştireceğine inanıyorum. Önümüze çıkan engeller pes etmemiz için bir neden değil, kız çocukları her şeyi başarabilir. EKA tüm Türkiye'nin bunu görmesi için var olan bir proje. Başarı birçok farklı şekilde sizi bulabilir. Olimpiyatlara, şampiyonalara kalmak gerçekten çok önemli başarılar ama günün sonunda kız çocukları için bir şey yapabiliyor olmak, onlara rol model olabilmek benim için çok başka bir tatmin duygusu" diyerek duygularını ifade ediyor.

Ebrar Karakurt Akademi, 18-25 yaşları arasındaki gönüllü koçların mentorluk yaptığı 9-13 yaşları arasındaki kız çocuklarının sporun gücünü keşfetmeleri, hayat becerileri kazanmaları ve daha iyi birer birey olmaları için tasarlanmış bir sosyal gelişim programı.

Program çerçevesinde, dezavantajlı bölgelerden SosyalBen Vakfı tarafından seçilen okullarda kız voleybol takımları kuruldu.

Üniversite öğrencisi SosyalBen Vakfı gönüllüleri profesyonel antrenörler tarafından eğitilerek bu takımlara antrenörlük yapıyor.

Her senenin sonunda, Nike ve SosyalBen Vakfı tarafından seçilen genç voleybolculara dört yıllık burs verilmesi planlanıyor.

 

Zoraki Misafir

Yönetmen: Bülent İşbilen / Oyuncular: Uğur Yücel, Mustafa Üstündağ, Murat Akkoyunlu, Sera Tokdemir, Bengi İdil Uras, Ayşe Kökçü, Zehra Yılmaz, Mert Türkoğlu, Gürgen Öz / Süre: 114 dakika
 

 

Her şey nasıl başlarsa öyle devam eder, ama bu hikâyede güzel başlayan her şey tersine döner…

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Zoraki Misafir adlı bu filmde; Harun tüm Türkiye tarafından tanınan bir medya patronudur.

Sayısız televizyon programının yapımcılığını üstlenmiş ve uzun süre sektörde tek başına hüküm sürmüştür, ancak zamanla programlarının izlenme oranları düşüp işler ters gitmeye başlayınca uygun bir fiyata yurt dışından son bir format satın alır.

Amacı tekrar zirveye oynamak olan Harun'a bu yeni programı için gereken tek şey bir salaktır.

Asistanı Yeşim ona bu salağı tesadüfen bulur; Peyami tam halkın seveceği saf ve naif bir gençtir.

Harun'a tam bu sırada sektörün çok dışından bir iş adamı olan Osman Koral bir teklifte bulununca Harun'un planları tamamen değişir.

Osman Koral Harun'un şirketine yüklü bir nakitle ortak olmak istemektedir.

Harun hem yeni bir formatla adından söz ettirecek hem de ihtiyacı olan maddi desteğe kavuşacaktır.

Güzel bir akşam yemeğinde bu anlaşmayı bağlamak isteyen Harun, Osman Koral ve eşini akşam yemeğine evine davet eder.

Bu yemeğin çok güzel geçmesi için her şeyi ayarlayan Harun'un hesap etmediği tek şey yeni programı için bulduğu Peyami'nin de o akşam yemekte olmasıdır.

Tesadüfi bir yanlış anlamayla o yemeğe dahil olan Peyami sayesinde bir gece ne kadar ters gidebilirse o kadar ters gider.

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2021 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.

beIN CONNECT

Mevsim sonbahar, beIN CONNECT'te yepyeni orijinal içerikleri, herkesin konuştuğu ve Türkiye'de ilk kez gösterilecek filmleri keşfetme zamanı!

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün izleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT'in zengin kütüphanesinde kasım ayının bu ilk haftasında öne çıkan filmler şöyle;

• Cosmos (2019)
• Çılgın Hırsız (Despicable Me, 2010)
• Çılgın Hırsız 2 (Despicable Me 2, 2013)
• Çılgın Hırsız 3 (Despicable Me 3, 2017)
• Çin Seddi (The Great Wall, 2016)
• Dracula: Başlangıç (Dracula Untold, 2014)
• Evim (Home, 2015)
• Güvertede (Overboard, 2018)
• Hobbit: Beş Ordunun Savaşı (The Hobbit: The Battle of the Five Armies, 2014)
• İrlandalıyı Öldür (Kill the Irishman, 2011)
• Kan Sporu (Bloodsport, 1988)
• Kanlı Tecavüz (The Last House on the Left, 1972)
• Kapan (Get Out, 2017)
• Kazaam (1996)
• Liseli Polisler 2 (22 Jump Street, 2014)
• Mumya (The Mummy, 2017)
• Parçalanmış (Split, 2016)
• Patch Adams (1998)
• Psikopat Boynuzlu (Psycho Goreman, 2020)
• Sihirli Müze (Hurvínek a kouzelné muzeum / Harvie & the Magic Museum, 2017)
• Soğuk Dağ (Cold Mountain, 2003)
• Şevkat Yerimdar (2013)
• Şevkat Yerimdar 2: Bizde Sakat Çok (2016)
• Tarih Öncesi Topraklarda 14: Cesurların Yolculuğu (The Land Before Time XIV: Journey of the Brave, 2016)
• Uzaylılar Ev Ödevimi Yedi (Aliens Ate My Homework, 2018)
• Vice: Gölge Adam (Vice, 2018)
• Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşana Karşı (The Curse of the Were-Rabbit, 2005)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI'nin, dünyanın her yerinden en yeni yönetmenlerden en çok ödül kazananlara uzanan zengin programı yepyeni içeriklerle kasım ayının bu ilk haftasında izleyiciyle buluşmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

• Afili Delikanlı (Sweet Sixteen, 2002)
• Baştan Başa (2019)
• Mekanlar ve Yüzler (Visages villages / Faces Places, 2017)
• Metropolitan (1990)
• Susuz Yaz (1963)
• Üçüncü Sayfa (1999)

Netflix

190'dan fazla ülkede 209 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in kasım ayının bu ilk haftasında kütüphanesine eklediği filmler şöyle;

• Adams Ailesi 2 (Addams Family Values, 1993)
• Affedilen (The Forgiven, 2017)
• Aşkım (Saawariya / My Love, 2007)
• Babamın Noel Randevusu (My Dad's Christmas Date, 2020)
• Beynimdeki Düşman (Johnny Mnemonic, 1995)
• Bir Elfin Öyküsü: Raftaki Elf (An Elf's Story: The Elf on the Shelf, 2011)
• Bizi Ayıran Nehir (A River Runs Through It, 1992)
• Büyük Düğün (The Big Wedding, 2013)
• Claus Ailesi (De Familie Claus / The Claus Family, 2020)
• Dave Chappelle'in Blok Partisi (Dave Chappelle's Block Party, 2005)
• Dracula (1992)
• Dünyanın Kökeni (L'origine du monde / Dear Mother, 2020)
• Elf Pets: Santa's St. Bernards Save Christmas (2018)
• En İyi Arkadaşım Evleniyor (Wo zui hao peng you de hun li / My Best Friend's Wedding, 2016)
• Fidye (Ransom, 1996)
• Gather (2020)
• Generalin Kızı (The General's Daughter, 1999)
• Gerçeğe Çağrı (Total Recall, 2012)
• Hayaletler Diyarında Bir Olay (Ghostland / Incident in a Ghost Land, 2018)
• Hustlers (2019)
• İlk Şövalye (First Knight, 1995)
• Jack'in Yaptığı Ev (The Nightingale, 2018)
• Jumanji: Yeni Seviye (Jumanji: The Next Level, 2019)
• Kalbim Sende (Don Jon, 2013)
• Katil Yılanlar (Snakes on a Plane, 2006)
• Kazanma Sanatı (Moneyball, 2011)
• Kırılma Noktası (Point Break, 1991)
• Kutsal Geyiğin Ölümü (The Killing of a Sacred Deer, 2017)
• Kurşun Yağmuru (Texas Rangers, 2001)
• Liseli Polisler (21 Jump Street, 2012)
• Los Angeles Sırları (L.A. Confidential, 1997)
• Oga Bolaji (2018)
• On Üç Hayalet (Thir13en Ghosts, 2001)
• Operasyon: Argo (Argo, 2012)
• Öldürme Zamanı (A Time to Kill, 1996)
• Peşimdeki Şeytan (It Follows, 2014)
• Son Muhteşem Kahraman (Last Action Hero, 1993)
• Spookley ve Noel Kedileri (Spookley and the Christmas Kittens, 2019)
• Stripes (1981)
• Te Ata (2016)
• Tek Başına Binlerce Mil (Qian li zou dan qi / Riding Alone for Thousands of Miles, 2005)
• Telefondaki Yabancı (When a Stranger Calls, 2006)
• The Gentlemen (2019)
• U Turn (2016)
• Yılbaşı Sürprizi (A Christmas Star, 2015)

PuhuTV

Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.

İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin Rüştü Asyalı için ayrılmış özel kütüphanesinde izleyebileceğiniz filmler şöyle;

• Keloğlan (1971)
• Keloğlan Aramızda (1971)
• Keloğlan ile Cankız (1972)

Tivibu

Tivibu, pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş macera, aksiyon ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun izleyicisine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde kasım ayının bu ilk haftasında öne çıkan filmler şöyle;

• Annabelle 3 (Annabelle Comes Home, 2019)
• Aşkın Gözü (Hikari / Radiance, 2017)
• Cadılar (The Witches, 2020)
• İkinci Görüşte Aşk (Mon inconnue / Love at Second Sight, 2019)
• Kendinizi Kurtarın! (Save Yourselves!, 2020)
• Kim Daha Mutlu (2019)
• Ormana Misafir (Jungle Beat: The Movie, 2020)
• Yalan Dolan (2018)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin kasım ayının bu ilk haftasında yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle;

• Asabiyim Ben (Relatos salvajes / Wild Tales, 2014)
• Beyaz Balon (Badkonake sefid / The White Balloon, 1995)
• Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu (2019)
• Fırtınadan Sonra (Umi yori mo mada fukaku / After the Storm, 2016)
• Güzel Aileler (Belles familles, 2015)
• Kader Postası (2019)
• Keloğlan Yeni Masal (2017)
• Kral Şakir: Oyun Zamanı (2018)
• Kumarbaz Kadın (Cripple Creek, 1952)
• Odaklan Babaanne (Koncentrisi se, baba / Focus, Grandma, 2020)
• Ölü Ekmeği (2019)
• Sinema Tezgahı (Cinema Nimkat / Bench Cinema, 2016)
• Sultan (2016)

Festival ajandası

AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun her yıl düzenlediği AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması için geri sayım başladı, tüm tekniklere açık olan yarışma için son başvuru tarihi 1 Kasım 2021.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından bu yıl 11'inci kez düzenlenen Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması'na başvurular için son bir haftaya girildi.

Başvuruların online olarak yapılabildiği yarışmaya ister amatör ister profesyonel her seviyeden sinemacı katılabiliyor.

1 Temmuz'dan itibaren başvuru kabul etmeye başlayan yarışma için son tarih 1 Kasım 2021, saat 18:00 olarak açıklandı.

Tüm tür ve tekniklere açık olan kısa filmlerin süresinin, 3 ila 10 dakika arasında olması gerekiyor.
 

İnsan haklarına dikkat çekilecek

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tam on bir yıldır, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kabulünün yıl dönümünde, Türkiye'de AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması düzenliyor.

Yarışma kapsamında amatör ve profesyonel sinemacılara, Evrensel Beyanname'de yer alan reddedilemez ve devredilemez insan haklarına dair söyleyeceklerini, sinema aracılığıyla ifade etme imkânı sunuluyor.

Ünlü jüri, eserleri bekliyor

Yarışmanın jüri üyeleri arasında; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Alev İdrisoğlu, İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özlem Yılmaz, UNDP İyi Niyet Elçisi ve Oyuncu Mert Fırat, Sinema Eleştirmeni Alin Taşçıyan ve FOX TV Ana Haber Bülteni Sunucusu Selçuk Tepeli bulunuyor.

Yarışmada; başvuru yapan tüm filmlerin değerlendirileceği ön elemenin ardından, İnsan Hakları kategorisi için 10, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kategorisi için 5 ve İklim Değişikliği için de 5 film, esas jüri tarafından değerlendirilmek üzere finale kalacak.

Birincilik ödülünün DJI Mavic 2 Pro Fly More Combo olduğu yarışmada, ikinci eser Sony FDR AX100 4K Ultra HD Pro Video Kamera, üçüncü eser ise GoPro - HERO9 Black 5K and 20 MP Aksiyon Kamerası ile ödüllendirilecek.

Özel ödül de olacak

AB Türkiye Delegasyonu, bu yıl, başvuru sahiplerini toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda düşünmeye teşvik etmenin yanı sıra iklim değişikliği ile insan hakları arasındaki ilişkiyi keşfetmeye de çağırıyor.

Yarışmanın bu yılki içeriğinde, insan hakları perspektifinden toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim krizi konularında yapılan çalışmalar da özel ödülle ödüllendirilecek.

Adayların, www.avrupa.info.tr/tr/2021-insan-haklari-film-yarismasi adresinde yer alan başvuru formunu doldurarak katılmaları mümkün.

Yarışmaya dair tüm süreç ve gelişmeler; AB TR Delegasyonu'nun internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından #ABİnsanHaklarıKısaFilmYarışması etiketiyle takip edilebilir.

İnönü Üniversitesi Uluslararası 13. Kısa Film Festivali

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Sinema Topluluğu tarafından organize edilen ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından da desteklenen İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali bu yıl 26-28 Ekim 2021 taihleri arasında gerçekleşti.
 

Birçok festivalin iptal edildiği hatta sekteye uğradığı böylesi bir dönemde İnönü Üniversitesi'ndeki akademisyenler ve öğrencilerin büyük bir heyecan ve özveriyle çalışarak gerçekleştirdiği bu festival özellikle pandemi sürecindeki zorluklara rağmen fiziki bir şekilde sinemaseverleri bir araya getirebildiği için de ayrıca dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Ancak bu festivalin ihtiyaç duyduğu en önemli şey ciddi bir sponsor desteği, çünkü aldıkları kısmi destekler yeterli gelmediği için akademisyenlerinden öğrencilere varıncaya kadar herkesin maddi ve manevi desteklerini ortaya koyarak sürdürmeye çalıştığı bu festival daha somut desteklerle sürdürülmeyi kesinlikle hak eden oldukça organize bir festival.

İnönü Üniversitesi öğrencilerinin de oldukça ilgi gösterdiği bu festival sayesinde film gösterimleri, paneller ve düzenlenen atölyeler ile öğrenciler hem festival konuklarıyla keyifli bir etkileşime geçiyor, hem de katılımcıların deneyimlerinden ve bilgilerinden doğrudan faydalanma imkânı buluyor.

Aybike Turan'ın "Sinemada Yönetmen Oyuncu İlişkisi", Gülfer Refiğ'in "Halit Refiğ Sineması", Oya Doğan'ın "Günümüzde Türk Dizi Sektörü", Arzu Yanardağ'ın "Türk Sinema Sektöründe Kadın Oyuncu Olmak" söyleşileriyle katılımcılarla bir araya geldiği etkinliklerde öğrencilerin konuklara ve konulara ilgisi kesinlikle görülmeye değerdi.

Değerli akademisyenlerin ve alanında önemli isimlerin moderatörlüğünde gerçekleşen "Kurgu ve Işık", "Belgesel Yapımı", "Kısa Film Okuma", "Bir Projenin Kreatif Olarak Hazırlanması", "Uzun Metraj Film Çekimi ve Yapımı", "Görüntü Yönetmenliği", "Senaryo Yazımı", "Oyuncu Yönetimi", "Dijital Platformlara Proje Hazırlama" konulu atölyelerin yanı sıra Dr. Öğr. Üyesi Hülya Küpçüoğlu'nun "Çağdaş Sanat Üzerine Düşünceler" atölyesi de katılımcılara farklı alanlarda deneyim ve tecrübele aktaran etkinlikler arasındaydı.

Festivalin başından sonuna her şeyin düzgün ilerlemesini sağlayan, İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Ersin Aycan'ın sunumuyla gerçekleşen, genç sinemacıları desteklemeyi ve sinema kültürüne katkı sunmayı amaçlayan festivalin kapanış töreninde jüri üyelerine katkılarından dolayı teşekkür plaketleri verildikten sonra, ulusal ve uluslararası belgesel ile kurmaca film dallarında düzenlenen yarışmalarda toplam 20 bin TL para ödülü dağıtıldı.

Ulusal kategoride birinci esere 5 bin, ikinciye 3 bin, üçüncüye ise 2 bin Türk Lirası para ödülü verildi.

700'ün üstünde filmin başvurduğu festivalde bu yıl ön elemeyi geçip finale kalan filmler arasında ödülle taçlandırılan filmler şöyle oldu.
 

 

Uluslararası Belgesel Kategorisi

Bu kategoride jürinin gerekçeli kararı doğrultusunda; her şeyin unutulduğu bir dünyada, bıraktığımız izlerin unutulmadığını, yarattığı sinematografik evrende gösterişten uzak incelikli anlattığı, hikayesini özelden genele yayarak seyirciyi içine aldığı ve acıyla baş etme yöntemi olarak sanatın birleştirici gücünü umutla taçlandırdığı için birincilik ödülü Beautiful Remains adlı filme verildi.
 

Aybike Turan, Dr. Öğr. Üyesi Hülya Küpçüoğlu, Mehmet Erduğan, Oya Doğan, Sayım Çınar'ın jüri üyesi olarak yer aldığı ve jüri üyelerinin ortak kararıyla derecelendirilen uluslararası belgesel kategorisinin kazananları şöyle:

1. Beautiful Remains (Céleste Galliot-Dolliet)
2. Postponed (Ali Chakaroun)
3. Utopian Life (Abhishek Dixit)
 

Uluslararası Kurmaca Kategorisi

Prof. Dr. Filiz Aydoğan, Hakan Haksun, İlker Savaşkurt, Saki Çimen, Doç. Dr. Serhat Serter'in jüri üyesi olarak yer aldığı ve jüri üyelerinin ortak kararıyla derecelendirilen uluslararası kurmaca kategorisinin kazananları şöyle:

1. C-Section (Mehrshad Kheradmandi)
2. Charon (Yannick Karcher)
3. Just Like Water (Manos Triantafillakis)
 

Ulusal Belgesel Kategorisi

Doç. Dr. Binnaz Koca, Burhan Gün, Sedef Pehlivanoğlu, Prof. Dr. Yusuf Yurdigül'ün jüri üyesi olarak yer aldığı ve jüri üyelerinin ortak kararıyla derecelendirilen ulusal belgesel kategorisinin kazananları şöyle:

1. Yaylacı (Fatih Ertekin)
2. Seval    (Ahmet Keçili)
3. Çocuklar Aşkına (Ahmet Mücahid Aydoğan)
 

Ulusal Kurmaca Kategorisi

Arzu Yanardağ, Prof. Dr. Aydan Özsoy, Dr. Öğr. Üyesi Cüneyt Korkut, Dr. Öğr. Üyesi Ebru Özyurt, Murat Çeri, Volkan Girgin'in jüri üyesi olarak yer aldığı ve jüri üyelerinin ortak kararıyla derecelendirilen ulusal kurmaca kategorisinin kazananları şöyle:

1. Brigitte Bardot (Çağıl Bocut)
2. Korosi (Burcu Özkan)
3. Bir Çocuğun Hayali (İbrahim Said Sürmeneli)

Dr. Öğr. Üyesi Ebru Özyurt'un doktora tezi kapsamında çektiği Emeğin Sineması: Karanlıkta Uyananlar belgeseli ise İnönü Üniversitesi 13. Uluslararası Kısa Film Festivali'nde özel bir ödüle layık görüldü.

Bu ödül, geçen aylarda aramızdan ayrılan akademisyen ve Adana Altın Koza Film Festivali'nin direktörü, İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali'nin kurucusu Prof. Dr. Kadir Beycioğlu adına verildi.