Yaşadığı devre damga vuran nadide simalardan Ataullahzade Havva Hayrunnisa, tam anlamıyla on parmağında on marifet olan kendi şahsına münhasır bir hanımefendi. Elbette onun yetişmesinde en büyük pay anne babasına aitti. Tıp eğitiminde dayısı doktor Abdullah Abdurrahman'dan da etkilendiği aşikardır. Güney Afrika'da ırkçılığın insanları renk ve dinlerine göre ayırdığı bir ortamda yetişti ve ülkenin ilk Müslüman kadın doktoru olarak tarihe geçti.
Havva Hayrunnisa kimdir?
Osmanlı Devleti'nin Güney Afrika'ya gönderdiği İslam alimi Seyid Ebubekir Efendi'nin en büyük oğlu Ahmet Ataullah Bey'in çocukları A. Fuad Ataullah, Ebubekir Rüştü, Havva Hayrünnisa ve Hatice Hanım olarak dört tanedirler.
Hepsi kendi sahalarında birer münevver olmakla birlikte onlar içerisinde Dr. Havva Hayrunnisa Hanım Güney Afrika'nın ilk kadın tıp doktoru olarak tarihe geçmiştir.
Ahmet Ataullah Bey'in büyük kızı olan Havva Hayrunnisa Hanım 1888 yılında Cape Town'da doğdu. Havva Hayrunnisa'nın annesi Muhsine Hanım civarda iyi tanınan tüccar Abdurrahman ailesinden geliyordu.
Muhsine Hanım'ın annesi Hatice Dollie ve babası Abdur Rahman olup Ümit Burnu'nda Ebubekir Efendi ile komşuluk ediyorlardı. Cape Town Arşivindeki belgelere göre 1880 yılında Ebubekir Efendi'nin vefatında miras belgelerini bilirkişi ve dünürü olarak Abdur Rahman imzalamıştı.
Muhsine Abdurrahman'ın büyük dedeleri muhtemelen Hindistan'dan özgürlüklerini satın almış kölelerden olup 1700'lerde Ümit Burnu'na yerleşmişlerdi. 1
Güney Afrika'da yayınlanan bir yerel habere göre Güney Afrika'nın ilk üç lise mezunu kızlarından birisi Havva Hayrunnisa iken, diğer ikisi de kuzenleri olan Rukiye Dollie ve Vareda Abdurrahman idiler. Güney Afrika Müslüman cemaatinin iftiharla verdiği haberde, 1913 yılının bu sebeple tarihi bir milat olduğu vurgulanmıştı. 2 1913 yılında Güney Afrika'da çıkan bu gazetede onun Londra'da liseyi başarıyla tamamladığını ve tıp tahsili almak istediğini yazıyordu. 3
Havva Hayrünnisa Hanım Türkiye'de
Dr. Havva Hayrunnisa Hanım'dan bahsetmeden önce ona yurt dışında eğitim imkanları sağlayan İstanbul Hükümeti ile olan münasebetlerine değinmek icap eder. Zira Havva Hayrunnisa Hanım'ın Londra'da okuduğu yıllar Osmanlı Devleti'nin mali ve siyasi açıdan çok parlak olmadığı döneme tekabül eder.
Öyle ki Osmanlı Devleti'nin bu son dönemlerinde İttihat Terakki yönetiminin gayretleriyle 1908 yılında Meşrutiyet'in yeniden ilanı sadece, Sultan II. Abdülhamid yönetiminin sona ermesi değil, aynı zamanda Türk toplumunda yeni bir dönemin başlangıcıdır.
Ülkedeki baskılara daha fazla dayanamayan II. Abdülhamid, Kanun-ı Esasî'nin yeniden yürürlüğe konmasına karar vermiş ve böylece 23 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet ilan edilmişti. Dünya basınında günlerce yer alan bu Türk Hürriyet Devrimi'nin Afrika'daki yankıları, genel olarak ne çapta önemli bir sosyal hareket olduğunu anlamak açısından dikkate şayandır.
Coğrafik uzaklığına rağmen II. Meşrutiyet'in ilânının Afrika basınında genişçe yer aldığını görmek mümkündü. Bunun sebeplerinden biri, Afrika İslâm dünyasının Osmanlı hilafetini takip etmesinden ileri geliyordu. İkinci sebebi ise Afrika'daki sömürgecilerin çıkardıkları gazetelerde Osmanlı Devleti aleyhine yapılan propaganda faaliyetlerinden kaynaklanmaktaydı. 4
Mesela, Güney Afrika'da yayınlanan South African Outlook gazetesi II Meşrutiyet'in ilanı sonrasında Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını fakat bu yeni kanunnamenin bile Sultan Abdülhamid'in tahtını korumaya yetmeyeceğini kaydetmişti. 5
Yine dikkat çeken haberlerden diğeri ise Zimbabve'de basılan Rhodesian Herald gazetesi, ülkenin en muteber Müslüman liderlerinden birisi olan Dr. Abdullah Abdurrahman'a yer vermiştir. Haberde Dr. Abdurrahman'ın aslında beyaz tenli olduğu halde Güney Afrika'da beyaz kategorisinde sayılmadığı, Londra'da Jön Türkler yaptığı bir görüşmede Türk anayasasının çok daha insancıl olduğu vurgulanmaktaydı. 6
Güney Afrika'da Natal Müslümanlarının önder isimlerinden Osman Ahmet'in İstanbul'a gönderdiği mektupta Kanuni Esasi'nin ilanından sevinç duyduklarını ifade etmiş, Güney Afrika Müslümanlarının Osmanlı Meclisi Mebusanı'nın açılmasından ötürü tebriklerini iletmişlerdir. 7
II. Meşrutiyet'in ilanıyla ilgili Osmanlı arşivinde bulunan başka bir ilginç belge ise henüz 17 yaşında Londra'da bir tıp talebesi olan Havva Hayrunnisa Hanım'ın Sultan Abdülhamid'e gönderdiği tebrik mektubudur.
Havva Hayrunnisa'nın dedesi Ebubekir Efendi'nin Güney Afrika'da vefat etmesi sonucu babası Ahmet Ataullah Bey de Cape Town'da doğmuş ve bu vesileyle Havva Hayrunnisa kardeşleriyle Cape Town'da büyümüştü. Fakat Havva Hayrunnisa'nın babası Singapur'da vefat edince anneleri ile ailece Londra'ya taşınıp orada eğitimlerine devam etmişlerdi. 8
Havva Hayrunnisa'nın 1908 yılında henüz çocuk sayılabilecek yaşta II. Meşrutiyet'in ilanına binaen İstanbul'a gönderdiği mektup hakikaten tarihi bir vesikadır. Hakikaten 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanıyla henüz 17 yaşında Sultan Abdülhamid Han'a yazdığı tebrik mektubu onun hayrete şayan medeni cesaretini ve zeka pırıltısını ortaya koyar.
Havva Hayrunnisa aynı yılın sonunda Londra Üniversitesi'nde tıp tahsiline başlamıştı. 9 O daha sonra Cape Town'a dönüp Güney Afrika'nın ilk Müslüman kadın tıp doktoru olarak tarihe geçecekti. 10
Dr. Hayrunnisa Hanım 1921'de İstanbul'a gelince Tasfir-i Efkâr'a verdiği röportajında “Muayene açarak geçinebilirim fakat millete daha faydalı işler yapmak istiyorum” demişti.
Babasının bir Osmanlı diplomatı olması vesilesiyle devlet bursuyla okuyup savaş yıllarının zorluğuna rağmen 1922 yılında Londra Üniversitesi'nden başarıyla mezun olmuştu. 11
Bir süre Berlin'de kadın hastalıkları üzerine staj yaptıktan sonra Türkiye'ye dönerek İstanbul'da görev yaptığı bilinmektedir.
1929 yılında İstanbul Moda'daki muayenehanesinden evlilik sebebiyle ayrılıp Johannesburg'a taşınması ve yeni muayenehanesini orada açması onun birkaç lisana hakim bir entelektüel olduğunu ortaya koyar. Moda semtinde yaşadığı ve sonra Cape Town asıllı Hollandalı bir işadamı ile evlenerek Amsterdam'a yerleştiği bilinmektedir.
Eşi vefat edince doğduğu memleket olan Güney Afrika'ya geri dönmüştü. Havva Hayrunnisa, 1950'lerde Mısır kraliyet ailesinin doğum için özel uçakla Johannesburg'dan Kahire'ye getirttiği bir tıp doktoruydu. Halen Cape Town'da eski kuşağın güzel anılarla hatırladığı Havva Hayrunnisa Hanım Güney Afrika'da birçok Müslüman öğrencinin ilham aldığı örnek bir kadın, bir başarı sembolüdür.
Dr. Havva Hayrunnisa Güney Afrika'nın ilk Müslüman kadın tıp doktoru olarak tarihe geçti. 1962 yılında Johannesburg'da vefat etti ve Newclare Mezarlığı'na defnedildi. 12
Notlar
- Gencoglu, Halim 2021, Bree Sokağı No 122 Afrika'ya Hayat Veren Türkler,İstanbul, Grius Yayɪnlarɪ
- Indian Opinion (3 Şubat 1913), 36.
- Colak, G, Avrupa’da Osmanlı Kızları, (İstanbul: 2013), 71-73.
- A. B Kuran, İnkılâp Tarihimiz ve Jön Türkler, (İstanbul: Tan Matbaası 1945), 22.
- South African Outlook, “The New Era in Turkey” (1 Aralık 1908), 11.
- Rand Daily Mail, “Dr Abdurrahman and the Young Turks” (9 Ağustos 1909), 3.
- Rhodesian Herald, “Another Plot to Kill the Sultan” (8 Ağustos 1908), 4.
- Osmanlı Arşivi, Y.A. Hus. 525/17.
- Khan, My Life and Experiences, 36-38, 43.
- Gençoğlu, “Two forgotten medical doctors: Mohammed Shukri and Havva Khayrunnisa Effendi” Quarterly Bulletin of the National Library of South Africa 69/1 (Ocak 2015), 52-57.
- Anne Digby, “Early Black Doctors in South Africa”, The Journal of African History 46/3 (Kasım 2005), 449.
- Merhumun mezarını uzun yɪllar aramama rağmen ancak tespit ettiğim ölüm belgesi sayesinde bulabildim. Havva Hayrünnisa’nɪn isminin Güney Afrika’da bir hastahaneye verilmesi için Güney Afrika Hükümeti’ne 2019 yɪlɪnda resmi başvuruda bulunmuştum. Çalɪşmalarɪmɪz devam ediyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish