İYİ Parti, 4. kuruluş yıldönümünde yeni bir iletişim kampanyası başlattı.
İstanbul'da yapılan ve geniş katılımın olduğu toplantıda yeni kampanyanın başlığı duyuruldu: Ömer'in Yolu…
İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed'in ardından gelen 2. halife Hz. Ömer'e ve onun adalet anlayışına referans verilen kampanya için hazırlanan tanıtım filminde Fatih Sultan Mehmet Mustafa Kemal Atatürk, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş ve Turgut Özal'ın isimleri de anıldı ve şöyle denildi:
"Tarih boyunca sana kalan mirası bir düşünsene!
Kudüs'ü fethettiği halde oradaki Hristiyan ve Yahudilerin haklarını koruyan Ömer'den bahset. Onun yolunda İstanbul'u alan Fatih'le devam et. Şehirde yaşayan Hristiyan ahaliye 'eman' onları teskin ettiğine şahit et.
5 asır daha ilerle.
Şimdi Kurtuluş Savaşı'nı kazanan Atatürk'ü izlet. Hürriyet ve adaletin güneşi olan Cumhuriyet'i ilan ediyor, ‘Adalet mülkün temeli' diyor, Ömer'den vasiyetle.
Bu hikayede hayal olan ilk boğaz köprüsünü hayata geçiren Demirel'e kulak ver. Binaenaleyh onun eşit hizmet anlayışını herkes sever.
Ömer'in yolunu sürer, ‘Adil düzen, müreffeh Türkiye' der Erbakan. Bunun için çok çalışmak, sanayi planları ortaya koymak, zulme karşı dünyaya kafa tutmaktı milli olan.
Mesela Kıbrıs Harekatı'nda aynı kararlılıkla o dönem Bülent Ecevit'ti başbakan. Namuslu hayatında mütevazı mirasıyla bir lokma bile fazla yemedi devlet malından.
Unutma kardeş, Kızıl Elma'yı mutlak adalette arayan Alparslan Türkeş, ülküsü uğrunda sürgün, hapis görse de sözünden hiç dönmez.
Ömer'in yolunda umut tükenmez. ‘Türkiye gelişmez' derken başbakan olan Özallar bitmez. Milletin özgürlüğü ve adil toplum peşinde suikastlara da boyun eğmez.
Biz de Ömer'in adaletli yolunda, Atatürk'ün izinde, milletin iyiliği ve refahı, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlüğü için iyi çalışacağımıza söz veriyoruz.
Hem de iyi insan sözü."
"AK Parti'de Ömer arayışı"
Hz. Ömerli siyaset retoriği aslında Türk siyasi hayatını yeni girmedi. Son dönemde ise AK Parti, Hz. Ömer üzerinden bir siyasal söylem geliştirmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, valilere yönelik yaptığı bir konuşmada "Her valimiz, kendi şehrinin Hz. Ömer'i olmalıdır" demişti.
Erdoğan 2019'da yaptığı başka bir konuşmasında ise "Bize Ömer'ler lazım. İşte biz bu Ömerleri bulduğumuz zaman şunu bilesiniz ki şu anda geldiğimiz konumdan çok daha farklı bir konuma Allah'ın izniyle çıkacağız. Hiç endişeniz olmasın" ifadelerine yer verdi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise milletvekilleriyle yaptığı bir toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarını aktarmış ve şöyle demişti:
"Partide ahbap-çavuş ilişkisi değil, şehirde tanınan, bilinen, güvenilir, Hz. Ömer, Hz. Hatice gibi kişilerle yolumuza devam edeceğiz. Hz. Ömer'in bir ismi de Faruk'tur. Faruk'un da anlamı doğru ile yanlışı ayırabilendir. Bizim de doğru ile yanlışı ayırabilen arkadaşlarla yola çıkmamız lazım."
AK Parti kendi içinde Ömerler ararken, sağ siyasetin görünür yüzlerinden biri haline gelen İYİ Parti, Hz. Ömer'in vasiyetini sahiplendi ve bunu hem kamuoyuna hem de tabanına duyurdu.
"İYİ Parti, Gelecek ve DEVA'nın boşluğu dolduramadığını düşünüyor"
Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun, İYİ Parti'nin 2018 seçimlerinde "Selçuklu coğrafyası" olarak adlandırdığı İç Anadolu'dan istediği oyu alamadığını ifade etti.
"Daha sonra siyaset sahnesine çıkan Gelecek ve DEVA'nın ise doğan boşluğu kapatamadığını görüyor" diyen Girasun, "İYİ Parti'nin oyları artıyor, gelen oyların çoğunluğu ise daha önce AK Parti'ye oy veren seçmene ait. Oy kaymasının nedeni İYİ Parti'nin sağda konumlanan büyük bir parti olması. İYİ Parti'nin son dönemde oylarını arttırması, Gelecek ve DEVA'nın boşluğu dolduramaması İYİ Parti'ye bu anlamda bir özgüven kazandırdı. Dini söylemi ön plana çıkardı ve kendisini sağ merkezdeki bir kitle partisi olarak konumlandırmasını sağladı. Gelecek ve DEVA daha hareketli bir siyasal strateji kurarsa bu denklemi değiştirebilir" ifadelerini kullandı.
Girasun, "İYİ Parti'nin merkez parti olma yükünün taşıyabilecek bir yapı değil" görüşünü şu sözlerle dile getirdi:
'"Mültecilerle ilgili rijit söylemleri var. Aynı zamanda Akşener, Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı olan 10 Ekim katliamıyla ilgili bir mesaj yayınlayamadı. ‘AK Parti'den gelecek daha fazla oyla büyüyebilir miyiz' diye düşünüyorlar ama bence gelen oyların kalıcı sahibi olmayı taşıdığı bagajlar yüzünden kaldıramayabilir."
"AK Parti'den kayan oylar, İYİ Partili muhafazakarların elini yükseltiyor"
İYİ Parti'nin ana seçmeninin, sekülerliği ön planda, AK Parti karşıtlığı yüksek, AK Parti'yle herhangi bir ittifaka kesinlikle karşı ve kentli olduğuna vurgu yapan Girasun, son gelen oylarla birlikte İYİ Parti içindeki Yavuz Ağıralioğlu gibi muhafazakar isimlerin söylemini güçlendirdiğini belirtti.
Tanıtım filminde Menderes'e yer verilmemiş olmasına da dikkati çeken Girasun, "Menderes, milliyetçi ya da İslamcı bir gelenekten gelmedi. Daha seküler bir siyasetçiydi ve marjinal değildi. Üstelik asılmış bir başbakandı. Bu durum, Menderes-Türkeş geriliminin İYİ Parti'deki nüvelerini taşıyor" dedi.
"Filmdeki aktörler X ve Y kuşağına hitap ediyor"
Çok konuşulan tanıtım filminin mimarı Andy-Ar Araştırma Şirketi Başkanı Faruk Acar ise tanıtım filminde Menderes'e yer verilmemesinin özellikle alınmış bir karar olmadığını söyledi.
Acar, "Hz. Ömer, Fatih Sultan Mehmet ve Atatürk dışındaki aktörler son 30-40 yılda siyaset sahnesinde bulunan isimler. Bu bağlamda daha çok Y ve X kuşağına hitap eden bir söylem kullanılmak istendi" diye konuştu.
"2 ayda hazırlandı, devamı gelecek"
Tanıtım filminin 2 aylık bir süreçte hazırlandığını kaydeden Acar, filmin kampanyanın sadece bir fazını oluşturduğunu dile getirerek "Değişik başlıklar altında yeni yaklaşımlar göreceğiz" dedi.
Filmde, Genel Başkanı Akşener'in siyasette konumlandığı yer üzerinden nasıl bir Türkiye hayal ettiğinin vurgulandığını dile getiren Acar şunları kaydetti:
"Daha önce de çok konuşulan projeler üzerinden bir faz açmıştı. Projeye, hizmete değil arka plandaki ranta karşı olduğunu vurgulamıştı. Yeni fazda ise 'Ömer'in yolu' diyerek adalet başlığı üzerinden bir durumu ortaya koymak istiyor. Hz. Ömer, adalet üzerinden nasıl bir devlet adamı formatı ortaya koyduğunu hatırlatarak bunun Fatih Sultan Mehmet, Atatürk, Demirel, Türkeş, Erbakan ve Özal'a nasıl yansıdığını anlatıyor. Bütün bu isimlerin adalet ve eşitlik yaklaşımları ele alınıyor ve aslında tabana hatırlatıyor. Yani, hafıza güncelliyor. Akşener, bir lider olarak kendi döneminde bu kazanımları emanet olarak gördüğünü ve bu emaneti koruyacağını anlatıyor."
Acar'a göre İYİ Parti tanıtım filmi üzerinden son günlerin bir tartışmasına da dahil oluyor ve İYİ Parti'nin rövanşist duygularla değil, adalet duygusu üzerinden hareket edecek.
"Rekabetin içine giriyor ve kararsız seçmene hitap ediyor"
Siyasetçi ve akademisyen Ufuk Uras, İYİ Parti'nin son kampanyasının siyaset zemininde var olan rekabete yönelik bir tutum olduğu görüşünde.
İYİ Parti'nin de bu rekabetin içine girip, 'ben de söz sahibiyim' dediğini ve kararsız seçmene hitap ettiğini belirten Uras, "Siyasette dinin araçsallaştırması doğru değil. Kutsi olanın siyasallaştırılması da siyasi olanın kutsallaştırıması da yanlış. Siyasi partilerin somut sorunlar üzerinden siyaset üretmesi gerekiyor. Üretemeyince de popülizme kaçıyor" şeklinde konuştu.
© The Independentturkish
